BULUT

By neoluyorkardesim

1.2M 57.8K 10.2K

17 yılını yetimhane köşelerinde geçiren Bulut,ailesi olduğunu öğrenirse ne olur ? Bulut,yıllar sonra gelen ai... More

TANITIM
1
2
3
4
5
6
7
8
9 + Instagram bölümü
10
11
13
14
15
16
17
Instagram Bölümü
18
19 ve 20(x2)
21
22
Instagram Bölümü
23
24
25
26 ve 27(x2)
Duyuru
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
Instagram Bölümü
Final|Part 1
|Part 2
Başka Bir Evrende
B ve T
Teşekkürler

12

37.9K 1.9K 702
By neoluyorkardesim



☁️



Sinirle önümdeki taşları atıyordum uzaklara.

"Şeker yerine tuz at pastana Bora"diye söylendim.

Akrabalar!için pasta yapıyordu ama yememe izin vermiyordu.

Yalvararak çikolata istemiştim ama başka kalmadığını söylemişti.

Yalancı!

Bilmediğim markete doğru yürürken,kulaklığımı düzelttim.

Ellerimi sweat'in içine saklarken,bir çığlık duydum.

Ya da duyduğumu sandım.

Kulaklığımı çıkartarak etrafı dinlemeye başladım.

İkinci bir çığlık yükseldiğinde yutkundum.

Sesin geldiği yere doğru ilerlerken,çığlık ve ağlamalar yükseliyordu.

"Lütfen,bırak beni!"

Gördüğüm görüntüyle birkaç adım geriye gittim.

Sarhoş olduğu belli olan yaşlı,küçük bir kızı kenara sıkıştırmıştı.

Sakinleşmeye çalışarak etrafa baktım.Köşede içki şişelerini görünce hiç düşünmeden birini aldım.

Yanlarına giderek şişeyi kafasında patlattım.

Aldığı darbe karşısında yere yığıldı.

İt herif.

Küçük kız ağlamaktan kızardığı gözleriyle bana baktı.

Kesik sesiyle "o öldü mü?"diye sordu.

"Umarım ölmüştür yoksa yaşayacağını sanmam"

Onun yanına çömelerek sarıldım.Kollarını bana doladığında kucağıma aldım.Sırtını okşarken,diğer yandan polisi arayarak olayı anlattım.

Son olarak beni kurtarması için birini aramam lazımdı.

Alar'ı arayarak açmasını bekledim.3 saniyenin sonunda açtığında telaşla konuşmaya başladı.

"Bulut,neredesin?Se-

Sözünü keserek olaya daldım.

"Sanırım katil oldum"

Diğer taraftan hiç ses gelmemesiyle,aramaya baktım.

Hala açıktı ama konuşmuyordu.

"Anlamadım?"diye sordu.Doğruluğuna inanmak istermiş gibi çıkıyordu sesi.

"Birinin kafasında şişe patlattım."

Yutkunarak"o öldü mü?"diye sordu.

"Bilmiyorum"

Başka birinin sesini duyduğumda,yerde yatan varlığa baktım.

Kaya"Bulut,adamın ölüp ölmediğine bak"dedi.

Ayağımla omzuna tekme attığımda yana döndü.Göğüs hareketlerinin yükseldiğini gördüm.

"Ölmemiş"diye mırıldandım.

Karşı taraftan rahat bir nefes aldıklarını işittim.

Polis arabasının sirenlerini duyarken,sıkıntıyla konuştum.

"Fazla zamanım kalmadı.Sadece en yakın karakola gelin."

Kırmızı-mavi ışıklar yaklaşırken,Kaya sesinin içinde tutamadığı sakinlikle konuştu.

"Korkma Bulut.Oraya geliyorum,seni kurtarmaya"

Sonunda mırıldansa da duymuştum.

Karşı taraftan ses kesildiğinde iç çektim.

"Korkmuyorum abi"

Polis arabası ve ambulans durduğunda,kucağımdaki ufaklığın saçını okşamaya başladım.

Artaç,saçımı okşadığında iyi hissetmiştim.

O da iyi hisseder miydi?

Kenarlarında silahları olan adamlar,yanımıza geldiler.

Aralarından biri"sizi karakola kadar götürmek zorundayız"dedi.

Kucağımdaki ufaklığı almaya çalıştıklarında daha sıkı sarıldı.

Diğer adam kapıyı açarak geçmemi sağladı.Koltuğa oturduğumda ufaklığı yan yatırdım.Belime sarıldığında,yanağımı kafasına yasladım.

Yolda gitmeye başlarken,önümüzden ambulans gidiyordu.

Geçip giden yolu izlerken onunla konuşmaya başladım.

"Adın ne?"

"Aleda"dedi ağlamaktan kısılan sesiyle.

Gülümseyerek"nazlı ve kaprisli"dedim.

Geri çekilerek kaşlarını çattı.

"Ben nazlı değilim"dedi.

Kafamı iki yana sallarken"hayır,öylesin"dedim.

"Öyle değilim"

"Öylesin"

Yenilgiyle omuz silkti.Kafasını göğsüme koydu.

Çekingen bir sesle"senin adın ne?"diye sordu.

"Bulut"

Şaşkınlıkla elleriyle dışarıdaki bulutları gösterdi.

"Onlar gibi mi?"diye sordu.

Gülerek"onlar gibi"dedim.

Kumral kısa saçları omuzlarına dökülmüş,kahverengi gözleri ağlamasıyla parlamıştı.Uzun kirpikleri,gözlerini çevreliyordu.

Burnunda ve yanaklarında çilleri vardı.Dudakları kurumuş,rengini kaybetmişti.

Üstünde askılı yeşil elbisesi vardı.

Dışarıdan bakıldığında bana benziyordu.

Araba karakolda durduğunda,kapıyı açarak indim.

İçeri girdiğimizde,orta yaşlı bir kadın yanımıza gelerek önümüzde durdu.

"Küçük seninle biraz konuşalım mı?"diye sordu.

Aleda gözlerini bana çevirerek tereddütle baktı.

Korkuyordu...

Yanağından öperek,kulağına fısıldadım.

"Olayı anlatman gerekiyor ufaklığım.Eğer kötü hissedersen,dışarıda olacağım"

Geri çekildiğimde korku gözlerinden gitmişti ama hala yalnız kalmak istemiyordu.

Göz kırparak"çığlık attığında seni kurtarmaya gelirim"dedim.

Ellerini dudaklarına götürerek kıkırdadı.

Onu yere indirerek,o kadınla gitmesine izin verdim.

Koltuğa oturduğumda,önümde iki polis belirdi.

Eksiksiz her şeyi anlattığımda,sorgu bitmişti.Anlattıklarımı yazdıklarında yanımda birini bırakarak gittiler.

Sessizliği bozan gürültüyle, bakışlarımı oraya yönelttim.

Kadının biri bağırarak"benim kocamın kafasında şişe patlatan kim?"dedi.

Elimi kaldırarak"benim"dedim ayağa kalkarken.

Sinirli bakışları beni bulurken,yanıma gelmeye başladı.

Karşıma geçtiğinde elini kaldırarak yanağıma tokat attı.

Kafam yana düştüğünde,sinirle dişlerimi sıktım.

Yanağım sızlamaya başlarken,başka sesler duydum.

"Kızım!"

"Bulut!"

Kafamı kaldırdığımda Kandemirlerin buraya geldiğini gördüm.Arkalarında ise başka kişiler vardı.

Ala hanım yanıma gelerek yanağımı kendine çevirdi.

Çatılan kaşlarından,sinirlendiğini hissettim.

Yanağımı bıraktığında,bana tokat atan kadının saçlarından tuttuğu gibi duvara yapıştırdı.

Saçlarını kökünden kopartmak istermiş gibi çekiyordu.

"Sen kimin kızına tokat atıyorsun?"diyerek yüzüne tokatı yapıştırdı.

Attığı tokatın sesi kulaklarımda çınlarken,kocaman açtığım gözlerimle ona bakıyordum.

Şey...sana anne diyebilir miyim?

Yanlarında duran adamlardan biri Ala hanıma yaklaşırken,Bedir bey önüne geçerek sırıttı.

"Nereye gidiyorsun lan?"diyerek kafa attı.

O sırada Artaç"Allah,Allah"diyerek birine yumruk attı.

Kalan adamlardan biri sertçe beni ittiginde yere düştüm.

Kaya sinirle adamı tuttuğu gibi yere fırlattı.Yumruklarını yüzüne indirmeye başladı.

Şaşkınlıkla etrafa bakmaya başladım.

Fuck'lar uçuşuyor her yerde.

Ortalık karışırken,herkes birbirine girmişti.

Kaya'nın arkasından birinin bıçakla yaklaştığını gördüm.

Yanına koşarak gittiğimde,eline doğru tekme attım.

Bıçak yana doğru düştüğünde,saçından çekmeye başladım.

Tırnaklarını elime geçirirken,sinirle bacak arasına tekmeyi geçirdim.

Elini çektiğinde yere çöktü.Bağırarak orasını tuttu.

"Ne oluyor burada?Ayrılın!"

Sesin geldiği yere dönünce,kaşları derinden çatılmış bir polis memuru vardı.

Etrafa baktığımda kimsenin dinlemediğini gördüm.

Kafasını iki yana kütlettiğinde,silahını çıkartarak tavana ateş etti.

Çıkan gürültüyle bir sessizlik oluştu.

Birbirlerinden ayrılırken,Kaya önündekine son yumruğunu geçirdi.

Kocaman açtığım gözlerimle,polis memurunu gösterdim.

Dağılan saçlarıyla,umursamazca omuz silkti.

Sinirli polis amca"hemen odama!"diyerek yürümeye başladı.

Peşinden ilerlerken,sağlam olup olmadıklarına bakıyordum.

Kaya'nın elleri soyulmuştu,Alar'ın kaşı patlamıştı,Bora'nın yanağı morarmıştı,Ege'nin dudağı kanıyordu,Artaç'ın ise saçı bozulmuştu.

Yanımda olduğundan fısıldayarak konuştum.

"Herkesin bir yeri morarmış ya da kanamış.Senin niye bir şeyin yok?"

Başını öne eğerek güldü ve "hepsine tek bir yumruk atarak çıktım"dedi.

Gülerek kafamı iki yana salladım.

İçeri girdiğimizde sinirli polis amca koltukta oturuyordu.

Sırayla dizildiğimizde,çatılmış kaşlarıyla baktı.

"Ne yapmaya çalışıyorsunuz?Karakolda kavga çıkarmak ne demek?"diye sinirle soludu.

Kimseden ses çıkmazken,asıl konuya geçti.

"Küçük kızın ailesini aradık,birazdan burada olurlar"dedi.

Bana tokat atan kadın öne çıkarak"bu kızdan ve ailesinden şikayetçiyim"dedi eliyle gösterirken.

Sabır.

Ala hanım kaşlarını çatarak"asıl ben şikayetçiyim.Benim kızıma tokat attı"dedi.

Yanındaki adamlardan biri"o tokatı haketmişti.Babamın kafasında şişe patlatmıştı."dedi.

Kaya sinirle gülerek"eğer oraya gelirsem,seni si-"

Alar'ın ağzını kapatmasıyla,yarım kaldı sözü.

Sakin olmaya çalışarak"o 'babam'dediğiniz kişi bir tacizci.Küçücük bir kıza dokunmaya kalktı.O çocuğu yaşında."dedim.

Yavaştan sinirlendiğimi hissediyordum.

"Sırf organına sahip çıkamayan biri yüzünden,bir çocuk zarar görebilirdi."diye bağırdım.

Sonlara doğru "eğer zamanında yetişemeseydim..."dedim mırıldanmayla.

Sessizlikle sustular.

Kapı tıklanıp açıldığında,Aleda içeri girdi.

Yanıma gelerek bacağıma sarıldı.Eğilerek onu kucağıma aldım.Ellerini boynuma sararken sarıldım.

"İyi misin ufaklık?"diye fısıldadım.

Kafasını salladığında,koltuğa oturarak yatmasını sağladım.

Yanağını omzuma yaslayarak alttan bana baktı.Gözleri kısılırken mırıldandı.

"Saçlarımı okşar mısın?"

Elimi saçlarına götürdüğümde gözlerini kapattı.Kısa sürede uykuya daldı.

Kafamı kaldırdığımda,dolu gözleriyle bakan Artaç'ı gördüm.

Hatırlamıştı...

Gözlerimi kaçırırken,kapı hızlı bir şekilde açıldı.

Bir adam ve kadın içeri girerek "Aleda nerede?"diye sordu.

Kadının bakışları etrafta dolanırken bende durdu,sonra ise kucağımda uyuyan Aledaya.

Adımlarını bana yönelterek yanımda durdu.Titreyen eliyle saçlarına dokundu.

Adam,sinirli polis amcaya bakarken"ne oldu Aledaya?"diye sordu.

Polis amca olayı anlatırken,kadının gözlerinden yaşlar dökülmeye başladı.

Adam çatılan kaşlarıyla ve gerilen çenesiyle sinirli duruyordu.

Anlatmayı bitirdiğinde onlara doğru döndü.

"Adalet savcısı olarak,iyi bir ceza vereceğimden emin olabilirsiniz.Avukat bulsanız iyi olur çünkü hiç şansınız yok"dedi.

Dudağımı birbirine bastırdım.

Bruh moment dediğin öyle bir andır ki.

Yüzleri beyazlarken sırayla dışarı çıktılar.

Adam yanımıza gelerek eğildi.

"Aleda"diye seslendi.

Ufaklık kucağımda kıpırdadığında,gözlerini yavaşça açmaya başladı.Gözlerini ovarak sesin geldiği yere döndü.

"Baba"diye atıldı kollarına.Aledayı sımsıkı sardığında,kafasına öpücükler konduruyordu.

Gözlerini bana çevirdiğinde gülümsedi ve "kızımı kurtaran kişi sen olmalısın.Teşekkür ederim"dedi.

Önemli değil anlamında kafamı salladım.Aleda kollarını bana uzattığında belini tutarak sarıldım.

Sinirli polis amca sıkıntıyla"yalnız Bulut'un nezarethanede kalması gerekiyor.Adam hala yoğun bakımda ve ailesi senden şikayetçi."dedi.

Aledanın babası güvenle"seni oradan çıkaracağım Bulut.Sadece biraz orada beklemen lazım."dedi.

Omuz silkerek"sorun değil.Biraz kafa dinlemeye ihtiyacım var"dedim.

Yanıma iki polis memuru gelirken,beni nezarethaneye doğru götürmeye başladılar.

Arkamdan ise beni nasıl kurtaracaklarını konuşuyorlardı.

Kilidi açtığında içeri doğru adımladım.Yere doğru oturduğumda bacaklarımı kendime doğru çektim.Ellerimle onları sardım.

Sağ tarafta ağızlarında sakız çiğneyerek beni izleyen birkaç kadın vardı.

Sol tarafta ise boynundan bileğine kadar dövmeleri olan,başına buz tutan bir adam vardı.

Tam karşımda iki farklı köşeye ayrılmış arkadaş grubu vardı.Birbirlerine karşı sert olduklarını düşündüğü bakışlar atıyorlardı.

Sağ taraftan bir kadın"bacım,seni buraya ne attı?"diye sordu.

İç çekerek "hiç sorma be abla"dedim.

Yanımdaki demirliğe gelerek oturdu ve esmer kadına seslenerek"Şukufe,şu güzel kızımıza çekirdek ver."dedi.

Esmer kadın kıvırtarak yanımıza geldi.Elindeki çekirdeği bana vererek diğer kadının yanına oturdu.

Sinirli bakışlarını ona atarken"ayol,ne şukufesi?Hamdiye"dedi.

Bana döndüğünde heyecanla gülümsedi.

"Anlat ayol.Niye geldin buralara?"dedi.

Çekirdeği çitlerken anlatmaya başladım.

Şakşakiye abla gururla "iyi yapmışsın şekerim."diyerek saçlarını geri attı.

Çoğu zaman yaratıcı küfürlerini işitmiştim.

"Siz nasıl buraya düştünüz?"diye sordum.

"Hep sülüman su'nun yüzünden.Adamın biri yanında kız arkadaşı olmasına rağmen Hamdiye'ye çiçek yollattı.Bu da "sen kime sulanıyorsun yaprağm"diyerek adama daldı."dedi.

Sülüman su pembe saçlarını geriye atarak "sarhoştum"dedi.

Güldüm.

Başına buz tutan adama dönerek"abi,sen niye buralardasın?"diye sordum.

Hüzünle iç çekti ve "sevdiğim bir kız vardı ama işim olmadığı için vermediler.En yakın arkadaşım dediğim adama verdiler.Babası beni severdi ama abileri sevmezdi.Çiceğimi de onlar vermişti.O sinirle abilerini vurdum"dedi.

Aga be...

Şaksakiye abla turuncu saçlarını geriye atarak"oyunun kuralı bu;biri gider,biri gelir"diyerek şarkının sözlerini söyledi.

Hızınız 120,yavaş lan.

Sülüman Su gülerek"saçmalama şakşak,ben varken mi?"dedi.

Şakşakiye abla ayağa kalkarak ona doğru eğildi.

"Seni ikiye çarpar,dörtle bölerim"dedi.

Sülüman Su ayağa kalarak"seni yolarım"diyerek saçlarına asıldı.

Şaşkınlıkla onlara baktım.

Karşı taraftan erkeklerin tezahüratlarını duydum.

"Hadi şaksakiye abla.Yol o pembeyi"dedi kıvırcık saçlı çocuk.

Diğer taraftan "sen kazanırsın Sülüman abla.Çek saçlarını pis hürremin"dedi sarı saçlı çocuk.

Kıvırcık saçlı diğer çocuğa yumruk atarak"hürremime laf ettirmem"dedi.

Onlar birbirlerine yumruklarını atarken,Hamdiye ve Şukufe abla birbirlerine bakarak sırıttı.

"Herkes birbirleriyle kavga ediyor,hadi bizde edelim"dedi Şukufe abla.

Ellerini birbirlerine uzatmışken,sert bir şekilde onlara vurdum.

"Lütfen,sakin olur musunuz?Yeterince sıkıntımız var.Dikkatimizi size veremeyiz."

Geriye doğru yaslandığımda onları izlemeye başladım.

Sülüman ablanın saçı,Şaksakiyenin elinde kaldığında şaşkınlıkla durdum.

Peruk takıyormuş.

"Ne oluyor burada?"

Polis amcanın sesini duymalarıyla ayrıldılar.

Hamdiye abla bir tutam saçını elini dolayarak "seni buralarda görmek ne hoş Komisercimcim."dedi.

Gülmemek için dudağımı ısırmaya başladım.

Polis amca kafasını yukarı kaldırarak sabır diledi.

"Hepsini odama alın"dedi.

Hamdiye abla mırıltıyla"yalnız kalsaydık iyiydi."dedi.

Elimi dudağıma kapatarak güldüm.Sinirli polis amca bana sinirli bir bakış attığında yerime sindim.

Sessizlik oluştuğunda kafamı geriye yaslayarak gözlerimi kapattım.

Yalnız kaldım.

"Düştüm mapus damlarına"

"Öğüt veren bol olur"diye devam ettim.

Gülerek gözlerimi açtığımda,Bora'nın gözleriyle karşılaştım ve yanındaki Artaçla.

Arkamı silkeleyerek yanlarına gittim.Önümdeki demirleri tutarak onlara yaklaştım.

Göz kırparak"hayırdır?"diye sordum.

Artaç sırıtarak"hapishaneye düşebilirmişsin,o yüzden don,atlet getirdim"dedi.

Bora uyarıcı bir şekilde"Artaç"dedi.

Artaç ona dil çıkararak bana döndü.

Bora elindeki kabı bana uzatarak gözlerini kaçırdı.

"Acıkmışsındır"dedi.

Kabı açtığımda içinden sarmalar çıktı.

Ağzıma birkaçını attığımda "teşekkür ederim"dedim dolu olan yanaklarımla.

Artaç gülerek yanağımı sıktı ve "babamlar seni çıkarmaya çalışıyorlar"dedi.

Bora sıkıntıyla "ama o hala yoğun bakımda.Sarhoş olduğu için, çarpmanın etkisiyle bilincini kaybetmiş.Kurtarılması zor deniliyor."dedi.

Umursamazca"ölsün,napim?"dedim.

Artaç 'akıllanmaz'dermişcesine kafasını iki yana salladı.Bora ise dikkatle bana bakıyordu.

Artaç saçlarımı dağıtarak"neyse,içeri bakacağım.Birbirinizi öldürmezsiniz değil mi?"diye sordu şüpheyle.

Gözlerimi devirerek demirliğin köşesine yere oturdum.Sırtımı arkama yasladığımda,bacaklarımı kendimi doğru çektim.

Artaç yanımızdan gittiğinde saniyeler içinde Bora aramızdaki demirin yanına oturdu.

Eğer aramızda parmaklıklar olmasaydı,omuzlarımız birbirine yaslanırdı.

Aramızdaki sessizliği,nefeslerimizin sesleri karışıyordu.

"Özür dilerim"diye mırıldandı kısık kesle.

"Neden?"

"Markete seni tek yollamamam gerekiyordu."dedi.

Burukça gülerek"tek onun için mi?"dedim kırgınlıkla.

Saçlarını çekerek"biliyorum,tam bir aptalım.Önyargılı davrandım.Hatalı olduğumu biliyorum ama anla.Lütfen.Sadece aynı şeyleri yaşamak istemedim."dedi.

"Efsa,sana ne yaptı?"

Yutkunarak"zamanı değil"diye mırıldandı.

Kötü şeyler yaşadığını görebiliyordum ama bunlar için beni suçlayamazdı.

Anlatsaydı çözebilirdik.

Keşke anlatsaydı.

Aramızda gerginliği susmalarımız oluşturuyordu.

Yüzünü bana çevirdiğini hissettiğimde"beni sevemezsin değil mi?"diye sordu sesindeki buruklukla.

Alayla gülerek"Unuttun mu Bora?Sevgi görmemiş bir kızım.Bilmediğim şeyi sana vermemi bekleme."dedim.

Ona döndüğümde donuklaştığını gördüm.Gözleri yavaşça dolarken,benden kaçırdı bakışlarını.

Yanımdaki demire kafamı yasladım ve gözlerimi kapattım.

Uyku ve yorgunluk bedenimi hapsetti...

Üşüme hissiyle uykumdan uyandım.

Gözlerimi ovuştururken"saat kaç?"diye sordum.

"23.13"

Uyku mahmurluğurla"kaç saattir uyuyorum?"diye sordum.

Zaman kavramını yitirmiştim.

"2 saattir"

Kafamın arkasındaki eli hissedince oraya döndüm.Bora elini kafamın arkasına tutmuş ve aynı yerinde oturuyordu.

Kaşlarımı çatarak"ne yapıyorsun?"diye sordum.

Elini kafamın arkasından çektiğinde "şey...boynun tutulmasın diye tutuyordum."dedi.

2 saattir eli kafamın arkasında mıydı?

Boynum tutulmasın diye.

Bakışlarımı eline çevirdiğimde kızardığını gördüm.

Çoğu yeri kızarmış ve izi çıkmıştı.

Gözlerimi kaçırarak"teşekkür ederim"diye mırıldandım.

İçeriye sinirli polis amca geldiğinde kilidi açtı ve "serbestsin bulut,çıkabilirsin"dedi.

Dışarı çıkarken beni durdurdu.

"ve artık birşey olduğunda kendin halletmeye çalışma.Boşuna komiser olmadım"dedi.

Omuz silkerek"çalışırım"dedim.

Dışarı çıktığımızda Kandemirleri gördüm.

Ve arkasında diğerleri vardı.

Boraya dönmeden"arkalarındaki kişiler kim?"diye sordum.

"Akrabalar"

Adımlarım yavaşlarken şaşkınlıkla ona baktım.

"Şaka?"

Gülerek kafasını iki yana salladı.

Gerginlikle yanlarına gittim.

Ala hanım kollarını bana sardı.Ardından Bedir bey,Artaç,Ege,Alar,Bora,Kaya sarıldı.

Dışarıdan sevgi yumağı gibi gözüktüğümüzü düşünüyordum.

Artaç oflayarak"abi,kollarını fazla sıkıyorsun"dedi.

Kaya geri çekilerek"sen bulut değil miydin?"diye sordu.

Artaç kollarını birbirine bağlayarak küskünlükle ona baktı.

"Aşk olsun abi.Beni nasıl buluta benzetebilirsin?"diye sordu.

Sırıtarak Kaya'ya yaklaştım ve "sen ben sanarak mı Artaç'a sarıldın?"diye sordum.

Gözlerini kaçırarak elini ensesine götürerek kaşıdı.

"Gidelim mi?"diye yabancı bir ses duydum.

Sesin geldiği yere döndüğümde elindeki siyah bastonla sert bakışlarla bana bakan birini gördüm.

Üstünde siyah paltaylo mafya babalarına benziyordu.

Civciv sürüsü gibi peşinden gittiklerinde,onun yanına doğru gitmeye başladım.

Yanına yetiştiğimde alttan ona bakarak merakla sordum.

"Amca mafya babası mısınız?"diye sordum.

Arkalardan biri"o dedeme amca mı dedi?"diyerek güldü.

Üstten bana bakarak "öyle mi gözüküyor velet?"diyerek minik bir tebessüm etti.

Velet?

Kaşlarımı çatarak"ben velet değilim.17 yaşındayım ve öyle gözüküyorsunuz."dedim.

Burun kıvırarak"eyvallah velet"dedi.

Gözlerimi devirerek önünden yürümeye başladım.

Arabaya ulaştığımda kapıyı açarak içeri girdim.Köşeye geçerek kafamı cama yasladım.

Araba çalıştığında gitmeye başladık.Yoldaki tümseklerden dolayı kafam cama çarpıp duruyordu.

Kafamı tutan el,omzuna yasladı.Alttan ona baktığımda Kaya olduğunu gördüm.

Düz bakışlarla karşısına dik dik bakıyordu.

Fısıldayarak"içerideki davranışını unutmadım.Sorguya çekeceğim seni."dedim.

Minik bir tebessüm etti,ardından hemen sildi.

"Ne sorgusu?"diyerek bilmemezlikten geldi.

"Buluta sarılma davası.Lütfen bunu adliyede konuşalım."diyerek koluna girdim.

Dudaklarından kıkırtıyı kaçırırken,kafasını kafamın üstüne yatırdı.

Gözlerimi kapatırken gülümsedim.

Sanırım bu aile olayı o kadar kötü değildi.


Sonunda sınavlarım bitti ama notlardan dolayı bende bittim.

Ve bitmeyen ödevler...

Neyse.

Allah rızası için şuraya birkaç isim bırakın.

Kuzen isimleri için.

Diğer bölüme kadar bayyss.

Continue Reading

You'll Also Like

335K 5.2K 8
****** Güçlü, cesur bir kadının hikayesi. Çektiği acılar ile daha da güçlenen " Yüzbaşı Alya Şimşek " ****** Selam, ilk hikayem yazım ve mantık hat...
850K 42.4K 39
[TAMAMLANDI] Ailesi ile arası iyi olmayan, kendi parasını kazanan dövmeci bir kız... Nare ATAY --------- Ailesinin göz bebeği olan, her konuda şıma...
14.1K 872 33
"Ben hep burada olacağım, seni bekleyeceğim." #1 memories
597K 22.5K 99
.Her şey o kadar hızlı olmuştu ki kendimi bir anda hatane odasında kan alırken buldum hayat ne garip değil mi şu an karşımdaki aile onların kızı oldu...