Vee yeni bölüm geldi umarım seversiniz hepinize iyi okumalar
Bu adamın söylediği sözler bu kadar canımı acıtamazdı. Her şeyi kafaya takan bir insan değildim. Ama bu sözler kafamda yankılanıyordu. Neden yapmıştı ki bunu bana en zor zamanlarımda karşıma çıkmıştı ve ben gerçekten onu tanıyamamış mıydım. Gözlerime bakarken nasıl da yalan söyleyebilmişti bana bu kadarı da fazlaydı karşısına çıkıp bana bunu neden yaptın diye bağırmak istiyordum. Ama Müge çıkmama izin vermedi daha fazla zarar görmeni istemiyorum falan diyordu sinirden onu duymuyordum bile en sonunda daha fazla dayanamayıp odama girdim.
Sinirden Şuan yerimde duramıyordum sanki. Ne kadar kabullenemesem de sonradan gelen bir babam ve iki tane de abim vardı. Bir de babamın düşmanı olan ve beni öldürmek isteyen bir adam ve oğlu vardı. Sürekli beni sevdiğini söyleyen oğlu o kadar inanmıştım ki onun o adama benzemediğine bir an telefonumu bulmaya çalışırken Neşe teyzenin verdiği defter yere düştü. İçine bakmadığımı fark edince hızlıca açıp baktım. Gözlerimden istemsizce düşen gözyaşlarımı yazılanları görebilmek için sildim
Bir sayfada yazı yazıyordu. İlk sayfayı açtım ve okumaya başladım.
Hayat 3 bölümdür:
Dünyayı değiştireceğini sandığın,
Değişmeyeceğini anladığın
ve dünyanın seni değiştirdiğine emin olduğun
Sayfaları çevirdim ve başka yazı bulamadım. Korkuyordum değişmekten başka biri olmaktan korkuyordum. Ama artık emin olduğum tek şey bu defterin bana öylesine gelmemiş olmasıydı çünkü beni takip eden başka birisi vardı.
...
Nasıl oldu bilmiyorum ama şuan havaalanındaydım. Gece uzun uzun düşündükten sonra Amerika'ya gitmeye karar vermiştim. Defterdeki cümleleri okuduktan sonra biraz endişeleniştim. Ve olanlara verebilecek hiç bir cevabım da yoktu. Kimseye haber vermemiştim. Müge'ye ne kadar söylemek istesem de söyleyememiştim. Burada kalırsam herkesi üzecektim bu yüzden en iyisi uzaklaşmaktı. Korktuğum tek şey gittikten sonra tekrar buraya gelemeyecek olma ihtimalimdi.
Uçağa bindikten sonra yanıma bir adamın oturduğunu fark ettim.
-Merhaba
-Tanışıyor muyuz?
Beyaz tenli benden belki bir kaç yaş büyük bir adam şuan karşımda benimle konuşuyordu. Artık olanlardan o kadar yorulmuştum ki sorgulamayacaktım zaten sorgulayacak halim de yoktu her şey bitmişti Efe'nin sözleri önce bana ilaç olmuştu sonra da zehir ve ben bu oyunda zehirlenen hayattan gerçekten kopan tek kişiydim. Belki gitmeme kimse üzülmeyecekti en azından böyle düşünmek bana iyi geliyordu belki Müge biraz fazla üzülmüş olabilirdi ama olanlardan sorumlu olan da ben değildim. Sonuçta herkesi kendi kararı ve ben gerçekten kendim için ilk defa bir karar alıp buradan gidiyordum. Benim için ne kadar iyi olmayacağını bilsem de buradan gitmeye çoktan karar vermiştim.
-Hayır yani siz beni tanımıyorsunuz ama ben sizi çok yakından tanıyorum.
Bir sen eksiktin zaten
Yeter ya içimden ne kadar sakinleşmeye çalışsam da olmuyordu. Tam olarak sorumun cevabını alamadığım için tekrar sormak zorunda kaldım.
-Kimsiniz?
-Nazlı bunu inince konuşsak olur mu?
Cevap vermedim. Adımı da biliyordu ama inince onunla karşılaşacağımı sanmıyordum. Yol boyu uyumamıştım ki zaten uyuyacağımı da sanmıyorum. Uzun bir yoldan sonra sonunda inebilmiştik. Adını bilmediğim adamı beklemeden uçaktan inmiş ve çoktan eşyalarımı alıp yola çıkmıştım. Tam izimi kaybettirdiğimi düşünüyordum ki bir taksiye binecekken uçakta benimle konuşan adamın yanıma geldiğini gördüm.
-Bekle lütfen
-Benden ne istiyorsun?
-Adım Kuzey sadece seninle konuşmak istiyorum.
Onunla birlikte siyah bir minibüse bindik ve konuşmaya başladı.
-Nazlı istihbaratla işbirliği yapıyorum ve seninle de iletişim içinde olmak istiyorlar. Bu yüzden sana bir teklifimiz var.
-Bakın benim artık bu işlerle uğraşacak halim kalmadı anladınız mı lütfen benden uzak durun
-Savcı olduğunu biliyoruz istifanın sebebini de
-Bilmediğim bir şey söyleyecek misiniz artık?
-Bizimle çalışmanı istiyoruz.
-Siz derken?
-İstihbarata bağlı bir kaç kişi daha var Rıza Koçyiğit'in davasına baktığını biliyorum ama sandığımızdan daha güçlü ve adam kendine bir örgüt kurmuş ve biz o örgütün yıkılmasını sağlayacağız bak onunla aranda olanları biliyorum amacımız sadece örgütü yok etmek.
-Ben nasıl yardım edebilirim yani kendisi beni öldürmeyi düşünüyor da
-Bak Nazlı seni en iyi şekilde koruyacağıma emin olabilirsin benim yanımdayken sana kimse zarar veremez.
-Benim nerede olduğumu bilmiyorlar aramaya başlamışlardır bile
-Bunu daha sonra konuşacağız öncelikle senin kimliğini gizleyeceğiz ve ailenin seni bulmasını engelleyeceğiz. Daha sonra da eğitilmeni sağlayacağım.
-Pardon anlamadım ne eğitilmesi?
-Silahlardan hoşlanmadığını biliyorum.
-Hakkımda bildikleriniz sizce de fazla değil mi
-İşimi yapmaya çalışıyorum artık gidelim daha sonra zaten tekrar konuşacağız önce seni güvenli bir yere yerleştireceğim.
Hiç bir şey demedim ve yaklaşık yarım saat sonra büyük bir evin önüne geldik. Bahçesi de fazlasıyla büyüktü. En sonunda arabadan indiğimde o da inmişti.
-Güvenliğin için ben de seninle kalacağım sorun olur mu ?
-Hayır sadece artık içeri girebilir miyiz
Eve girdiğimde iki gündür uyumadığımı fark etmiştim. Ama bir türlü uykum gelmiyordu. Tam uyuyacakken olanlar aklıma geliyordu ve uyuyamıyordum.
-Ben sana odanı göstereyim
-Olur
Yukarı çıkacakken saate baktım 12'yi çoktan geçmişti.
-Burası senin odan bende yan odada kalıyorum. Bizden sonraki uçakla Gökhan ve Pınar gelecek onlar da burada kalacak
-Onlar kim?
-Pınar kardeşim Gökhan sağ kolum kardeşim gibidir
-Anladım
Tanımadığım Bir adamla aynı evde kalmak ne kadar kafamı kurcalasa da sonradan gelen abilerim ve babamın beni bulması şuan için daha kötüydü. Efe'yi düşünemiyorum bile eminim beni öldüremediği için çok üzülmüştür.
...
Yaklaşık 1 saat boyunca yatakta dönüp durduktan sonra en sonunda dayanamayıp yataktan kalktım ve aşağı indim. Mutfağı bulduktan sonra kendime papatya çayı hazırladım ve uyku ilaçlarımı da yanıma alıp bahçeye çıktım.
Uyku ilaçlarımı içtikten sonra gelirken bahçede gördüğüm salıncağa oturdum. Amerika'ya daha önce defalarca gelmiştim ama burada yaşamayı hiç düşünmemiştim.
Şöyle bir sorun vardı ki uyku ilaçları bir türlü etki etmiyordu. Ne kadar uyumak istesem de olmuyordu.
Ben nasıl uyuyabileceğimi düşünürken birinin üzerime battaniye örttüğünü fark ettim. Bir an panik olup çığlık attım.
-Hey sessiz ol
-Niye sessiz sessiz geliyorsun?
-Ne yapsaydım gelmeden önce haber mi vereyim.
-Ne oldu neden geldin?
-Sen neden geldin?
-Uyuyamıyorum
-Kaç gündür
-3 gün oldu ondan önce de zaten doğru düzgün uyuyamıyordum.
-Bu ilaçların ne kadar ağır olduğunu biliyor musun sen?
-O yüzden aldım zaten bir de fayda etse keşke
-Kaç tane içtin?
-5
-Sen manyak mısın bu kadar ağır bir ilaçtan nasıl bu kadar fazla içebiliyorsun?
-İşe yaramadığı için sorun yok merak etme
-Gerçekten fayda etmiyor mu
-Hayır genelde uyku ilaçları ve ağrı kesiciler bende işe yaramıyor.
-Anladım.
Bir süre yanımda oturduktan sonra içeri girdi ve birkaç dakika sonra elinde iki bardakla yanıma geldi.
-Sıcak çikolata sever misin?
-Evet teşekkür ederim.
Bana uzattığı bardağı alıp konuşmaya başladım
-Sen nerede oturuyorsun? Yani sanki burada kurulu bir düzenin varmış gibi
-Aslında Türkiye'de ama şuan buradayım yani şimdilik diyelim
-Gidecek misin?
-Bilmiyorum şuan için hiçbir şey belli değil
Bir süre gözleri bileklerime kaydı ben de baktığımda dikişlerimin açıldığını gördüm. Sargı bezini eve gelince çıkarmıştım.
-Bileklerine pansuman yapılması gerekiyor. Nasıl oldu?
-Korkma bileklerimi kesip intihar falan etmedim sadece 2 gün önce kaçırıldım.
-Rıza Koçyiğit değil mi?
Kafamı olumlu anlamda salladım.
İçeri girdi ve dakikalar sonra elinde sargı bezi ve birkaç kremle geldi.
Bileklerimi özenle pansuman yaptıktan sonra konuşmaya başladı.
-Sen kimsin peki kendini anlatmayacak mısın benim hakkımda her şeyi biliyorsun ama ben bilmiyorum.
-Şuan bilmen gerekmiyor
Niye bu kadar net cevaplar veriyordu bu ya ayrıca çok sertti sürekli kızgın bakıyordu. Sanki kötü bir şey söyledim.
-İşleri senle gizli bir şekilde buradan yürüteceğiz. Kapının önünde gizli korumalar var. Eğer bir ihtiyacın olursa onlara söyleyebilirsin. Şuan sadece pusuya yatıp bekleyeceğiz zamanı geldiğinde de seni ortaya çıkarınca Rıza Koçyiğit de babandan intikamını almak için kozasından çıkacak biz de bu arada onun yaptığı operasyonları patlatacağız. Adamlarını kendi yanımıza çekmeye çalışacağız ne kadar güçlü olursak olalım o adamın kurduğu örgütü bitirmemiz gerekiyor.
-Ben burada bir piyon mu oluyorum yani
-Hayır sadece oyunun bir parçasısın senin gibi birçok kişi de istihbaratta çalışıyor. Onlar da bu oyunun içinde
-Peki istihbaratın başında kim var yani operasyonu yöneten kim?
-Bu şuan gizli bir bilgi zaten operasyon bittiğinde öğreneceksin.
Biraz daha bahçede oturduktan sonra odama çıktım eşyalarımı yerleştirip balkona çıktım ve güneşin doğuşunu izledim.
...
Sabah olmuştu aşağı inip kendime kahve yaptım. Salona geçtiğimde bizim olmadığına emin olduğum iki tane bavul vardı. Sanırım Kuzey'in dün bahsettiği Pınar ve Gökhan gelmişti.
Arkadaşlar sınavlarımdan dolayı bölüm yazamadı o yüzden biraz geç oldu biliyorum bölüm bence diğerlerine göre uzun oldu sayılır?
Yeni karakterle hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kuzey?
Bu arada size bomba bir haberim var bir sonraki bölümde karakterlerimizin bazılarının fotoğraflarını yükleyeceğim ve diğer bölümde de biraz zaman atlaması yapacağım umarım seversiniz.
Kitap karakterlerini kime benzettiğinizi söylerseniz karakterleri de ona göre karar veririm yardımcı olursanız sevinirim.
Sınav haftasında olduğumuz için hepinize sınavlarda başarılar diliyorum umarım çok yüksek notlar alırsınız...