BERZAN GÜMÜŞ

By yasemin_bella

6.2M 272K 45.8K

Kuma ve kadına şiddet aşağılama yoktur. "Sana bir seçenek sunmuyorum Gümüş sen benimsin bana aitsin ne kadar... More

1.bölüm
2.bölüm
3.bölüm
4.bölüm
5.bölüm
6.bölüm
7.bölüm
8.bölüm
9.bölüm
10.bölüm
11.bölüm
12.bölüm
13.bölüm
14.bölüm
15.bölüm
16.bölüm
17.bölüm
18.bölüm
19.bölüm
20.bölüm
22.bölüm
23.bölüm
24.bölüm
25.bölüm
26.bölüm
27.bölüm
28.bölüm
29.bölüm
30.bölüm
31.bölüm
32.bölüm
33.bölüm
34.bölüm
35.bölüm
36.bölüm
37.bölüm
38.bölüm
39.bölüm
40.bölüm
41.bölüm
42.bölüm
43.bölüm
44.bölüm
45.bölüm veda
Özel bölüm

21.bölüm

151K 6.5K 888
By yasemin_bella

Bölüm şarkısı
Yola düş - mavi türkü

Yazardan
__________________________________

Mavileri vardır insanların gökyüzü kadar özgür olan.

Pembeleri vardır pamuk şekerle bezeli.

Kırmızıları vardır derin ve tutkulu duyguları.

Sonra bütün renklerini siyaha boyayan biri dokunur o insanlara.

Onlar da onun kadar zifir karasıdır artık.

Gümüşün gögünde mavilerin renkleri solmuştu.

Pamuk şekerleri dağılmış kırmızı yanı yerle yeksan olmuştu.

Sonra bir gece yarısı çıktı bir adam elinde tutuyordu onun kaybettiği tüm renklerini.

Peki Berzan, o siyahın en kara haliydi.

Ama bir tek Gümüşe kıyamadı, onun renklerine.

Göğsünde yattığı adam saçlarını okşarken uyumamak için direniyordu Gümüş.

Berzan ise hep istediği gibi Gümüşün saçları ile oynuyor yüzünü seviyordu.

Dudaklarına küçük küçük öpücükler bırakıyordu.

" Nikahtan sonra bize ait çiftliğe gideceğiz bir süre orada kalacağız yavrum.

Düğün istersen yapalım sen neyi nasıl istersen öyle yapacağım ben."

" Düğün istemiyorum sadece küçük bir kutlama belki."

" Tamam benim can özüm." Başının üstüne bir öpücük kondurup sıkıca sarıldı.

Gümüş Berzanın bütün ısrarlarına rağmen eve gitmeyi başarmıştı en nihayetinde.

Gümüş kalktığı zaman kolundan tutup tekrar kendine çekiyordu.

Öperek gitmesini engellemeye çalışıyordu.

Gümüş birinden kurtulsa bu seferde beline sarılıp kendine çekiyordu.

Söylene söylene odasına çıkmıştı en sonunda.

Dolabını açıp akşam giyeceği elbiseye karar vermeye çalışıyordu.

Kapı pat diye açılınca Serra sırıtarak gelip yatağa bağdaş kurup oturdu.

" Hayırdır pişmiş kelle gibi sırıtıyorsun yine." Gümüş elini beline koydu.

" Ayy kelle mi kız olsa da yesek yanına da soğan salatası ağzım sulandı be." Serra bir yandan yutkunuyordu.

" Serra Türkiye'de kıtlık çıkarsa bilki sebebi sensin gülüm." Gümüşte yatağa bağdaş kurup oturdu.

" Sus kız Allah korusun kıtlık falan çıkmasın ben dayanamam valla." Serra Gümüşün koluna vurdu.

" Eee gülüm siz Berzan ağayla depiştiniz mi bari özlemiş misiniz birbirinizi."

Bu sefer de Gümüş Serranın ağzına bir tane vurdu.

" Terbiyesiz." Diyip ayağa kalktı Gümüş.

" Sen yap yap terbiyesiz olan ben olayım oh ne güzel iş ya.

Elini ensesine ataydın bundan sonra senin helalin benim aslan parçası deyip alnını öpeydin.

Siz iki odundan fazla romantiklik beklemiyorum ben zaten."

Serra çoktan yerlere yatarak gülmeye başladı.

Onun bu haline Gümüşte gülerek katıldı.

Böyleydi Serra Gümüşün çocukluğu arkadaşı sırdaşıydı.

Gözlerinin yaşı bir akmıştı çoğu zaman.

İlkokulda Gümüşün annesi yok diye dalga geçenlerin saçlarını ikisi bir olup yolardı.

Çocuklar bazen yetişkinlerden bile acımasız olurdu.

Böyle geçmişti seneleri Serrayla çoğu zaman birlikte kalırlardı.

Serranın dersleri iyi değildi zaten çokta okumada hevesi yoktu.

Ama Gümüş gittiğim okulda beni yanlız mı bırakacaksın dediğinde sabahlara kadar çalışmıştı.

Gümüş evlendikten bir ay sonra eve gelmişti mektup.

İkiside İstanbul'da hukuk fakültesini kazanmıştı.

Serra mektupları göğsüne bastırarak sabaha kadar ağlamıştı.

Hala mektuplar sandıkta bir yemeniye sarılı halde duruyordu.

Gümüş üzülmesin diye Serra ikisininde kazanamadığı söylemişti.

Gümüş inanmasa da daha çok üzülmesin diye inanmış gibi yapmıştı.

Serra Gümüşün yatağında kurdukları hayalleri hatırladı.

İkiside avukat olacak birlikte büro açacak yaralı kadınların yanında duracaklardı.

O hayalleri kurarken Gümüşte o kadınlardan biri olacağını bilemezdi.

Ortamın ağırlaştığını gören Serra hemen lafı değiştirdi.

" Ee ne giyeceksin gülüm yeni aldığımız elbiselerden birini giy yakışır sana."  Serra ellerini yüzüne koymuştu.

Gümüş dolabı açıp ilk zamandan beri beğendiği elbiseyi gösterdi.

" Çok abartı olmaz dimi." Gümüş elbiseye bakıyordu.

" Olmaz kızım niye olsun ben senin yerinde olsam şöyle afilli bir şey giyer resmini Berzan ağaya atardım.

Ama bu değil böyle daha ateşli bir elbise falan eee ne diyordun sen şeytan azapta gerek.

Azıcık kudursun adam değil mi gülüm."

" He az kuduruktu biraz daha kudursun oldu." Gümüş elinde ki elbiseyi dolaba astı.

" Valla orasını bilemem sen bileceksin onu da hadi ben kaçtım gülüm eve gidip kendi elbisemi seçeyim belki bir kısmetim çıkar."

Serranın yüzünde çiller vardı ve beyaz tenliydi Gümüş gibi.

Onu gören hep hasta sanıyordu ten renginden dolayı.

Oraların gelin standartlarına pek uymuyordu bu yüzden.

" Gel gel Berzanın bir adamı var Bekir onu da sana alalım."

Serra koşarak kaçmıştı odadan ama Gümüşün aklını da karıştırmıştı.

Önce dolabı açıp bir şeyler aradı, biraz uğraş sonucu istediğinden de fazla bir şey bulmuştu.

Üstünü giyinip bir iki fotoğraf çekti.

Elinde telefon odanın içinde dönmeye başladı.

Yapsa mı yapmasa mı kararsız kalmıştı.

En sonunda mesaj atıp müsait mi değil mi onu sormaya karar verdi.

Giden - Berzan
Müsait misin sana bir şey sormam lazım.

Gelen - Berzan
Müsaitim yavrum sana her zaman.

Giden - Berzan
Akşam için giyeceğim kıyafetin resmini atsam senin için uygun mu.

Gelen - Berzan
Olur güzelim bekliyorum.

" He bu yaştan sonra sana soracaktım giyeceğim kıyafeti." Diye söylendi Gümüş.

Gümüş fotoğraf gönderip telefonu komidine bıraktı sonra da banyoya girdi.

*

Berzan Gümüşün kendisini öpmesiyle daha istekli bir şekilde onu öpmeye başlamıştı.

Belinden kavrayıp iyice kendine çekmişti.

Geri çekilince kucağına alıp yatağa yatmıştı.

Gümüşü de göğsüne yatırmış kollarını sarmıştı.

Ne yaparsa yapsın Gümüşün gitmesine engel olamamıştı.

Ne güzel yatıyordu koynunda hiç uzak kalmak istemiyordu.

Somurtarak şirkette ki odasına geçti.

Gümüşten gelen mesajlar sonrası fotoğrafı beklemeye başladı.

Fotoğraf gelince içtiği kahveyi dışarıya püskürttü.


Üst üste arasada küçük cadısı yapmıştı yapacağını.

*

Bütün hazırlıklar tamamdı sadece damat beyin gelmesi kalmıştı.

Üvey annesi her şeye bir kusur bulmuştu.

Ona göre gereksizdi bunca şey sürekli söyleniyordu.

Hamit ağa bunları duyunca onu ve kızlarını evden göndermişti.

Sedef hanım kocasına baksada su nokta da o bile bir şey yapamazdı.

Ağa Hamitti o ne derse o olacaktı lafının üstüne laf söyleyemezdi kimse babası bile olsa.

Çalan kapıyla Gümüşün yüreğinde kuşlar uçuştu.

Herkes gitmişti en sonda ise bütün heybetiyle Berzan ağa duruyordu.


Gümüşü baştan aşağıya süzdü aklı hala o fotoğraftaydı.

Kafasını ben sana sorarım diyerek salladı.

Gümüş gülerek içeriye buyur etti herkesi.

Onlarla birlikte kocaman bir buket kırmızı gül gelmişti.

Kahveler içilmiş sohbetler edilmişti.

İki ailede bu evlilikten mutluydu iki ailede birbirini tanırdı.

Bu ortamdan mutsuz olan bir Berzan ağaydı.

Biran önce Gümüşle yalnız kalmak istiyordu.

Ama pek mümkün görünmüyordu.

Gümüşün dikkatini ise yanında oturan adam çekmişti.

Geldiğinden beri çok az konuşuyordu.

" Eğer herhangi bir sorun yoksa Mehmet hoca nikâhımızı kıysın."







Helllooooooo

Yorumlar buraya

Instagram hesabı
Yasemin_bellaa
Beni takip edin canlar

Öptüm bebekler by

Continue Reading

You'll Also Like

4.8M 228K 52
"Ulan bari Polat de." dedi. Sesi yalvarır gibi çıkmış gözleri beklentiyle doluydu. "Mirza demiyorsan deme ama en azından Polat de." "Sen yengeye Eli...
6.3M 268K 46
Kuma ve kadına şiddet aşağılama yoktur Dudaklarına kapanmadan hemen önce fısıldadı Mardin'in sahibi Yıldırım Aladağ. " Sen benimsin Cana sen bana ai...
1.4M 55.2K 67
Onunla olamazdım. Buna benden 9 yaş büyük olması, abimin en yakın arkadaşlarından biri olması engeldi. Onu sevemezdim. Ama sevmiştim. Onu, kendimi ka...
148K 8K 27
"Anlaşmayı kabul ettim diye her istediğini yaptırabileceğini sanıyorsan, bil diye söylüyorum. Öyle bir şey olmayacak." dedim meydan okuyan bir sesle...