YENİDEN SEVEBİLİR MİSİN

By kimbuyazarciniz

243K 10.3K 4.1K

Bade Sancak. Daha 23 yaşında bir genç kadın ve hayatında aldığı en yanlış karar, aşık olmak.. Yanlış kararla... More

1. Bölüm / Başlangıç
2. Bölüm / Hastane
3. Bölüm / Onun Karısı
4. Bölüm / Karmakarışık
5. Bölüm / Yeni İnsanlar
6. Bölüm / Yalan
7. Bölüm / Evlilik
8. Bölüm / Ateş
9. Bölüm / Kiss
10. Bölüm / Yara
11. Bölüm / Koku
12. Bölüm / Nişan
13. Bölüm / Tatil
14. Bölüm / Sevgili
15. Bölüm / Aile
16. Bölüm / Gerçekler
17. Bölüm / 1 Ağustos
18. Bölüm / Kardeş
19. Bölüm / Çaresiz
20. Bölüm / Yıkılış
21. Bölüm / Yorgun
22. Bölüm / Ortaya Karışık
23. Bölüm / Ayrılık
24. Bölüm / 5 Eylül
25. Bölüm / Ölüm
26. Bölüm / İngiltere
27. Bölüm / Kızıl Saçlı Kadın
28. Bölüm / Ömer Ve Su
29. Bölüm / Büyük Plan
30. Bölüm / Halüsinasyon
31. Bölüm / Ufak Yüzleşme
32. Bölüm / Tek Başına
34. Bölüm / Savaş
35. Bölüm / "Korkak"
36. Bölüm / Yılbaşı
37. Bölüm / Bebek
38. Bölüm / Abi Kardeş
39. Bölüm / Kanlı Bebek
40. Bölüm / Hamilelik Hormonları
41. Bölüm / Kaybediş
42. Bölüm / Ayazdan Kaybediş
43. Bölüm / Remzi Doğanlı
44. Bölüm / Câni
45. Bölüm / Şirket
46. Bölüm / Ayazın Geçmişi
47. Bölüm / Yüzük
48. Bölüm / Eski Aşklar
49. Bölüm / Evlilik Mevzusu
50. Bölüm / Küçüklük Tranvası
51. Bölüm / Sevgililer Günü
52. Bölüm / Sona Doğru
53. Bölüm / Final
Özel Bölüm

33. Bölüm / Operasyon

2.9K 160 33
By kimbuyazarciniz

Keyifli okumalar diliyorum

Bade'den Devam

Ayaz çıkmadan önce kapıya bir kadın gelmişti, uzun süre Ayazı takip ettiğim için kim olduğunu bilsemde bu kızla bu saate görüşmesinden hoşlanmış değildim

Saat gece yarısına gelirken bekar bir adamın odasına gelmek neydi ya?
Allah Allah

Bir dakika bir dakika, bu beni ilgilendirmiyordu sonuçta değil mi? Ben Batuyla ayrılırken onun başka ilişkilere de girmesine göz yummuştum

İçimdeki kıskanç Badeyi durduramıyordum. Hâlâ ona karşı hissetmiş olduklarım sinirimi daha çok bozuyordu

Ama Bade ölmüştü, ona karşı duygular beslememem gerekiyordu. Bade ölmüş yerine Isabella geleli uzunca zaman olmuştu

Sonunda odada yalnız kaldığımda yerimden sinirle doğruldum, burada kalmayacak yarım bırakmış olduğum işi bu gece bitirecektim

Hızlı kalkışımla birlikte karnıma bir anda saplanan bıçak yarasına benzer acıyla, yerimde sessizce inledim

Siktir, tamda zamanını bulmuştu

Ayakta durmam fazla sürmezken ayaklarım beni daha fazla taşımayarak tekrardan koltuğa düşmeme sebep olmuştu

Acı tüm karnıma yayılırken kendimde olmaya çalıştım. Onca işin arasında bu durumla zaman kaybedemezdim

"Allah kahretmesin" diye sessizce mırıldandım. Şuan hiç zamanı değildi

Elimle hafifçe karnımı ovuşturarak acıyı azda olsa almaya çalışsam da bu durumun bir işe yaramayacağını anladığımda biraz dinlenme kararı aldım. Birkaç saat uyuyup kendime geldikten sonra gidebilirdim

Biraz zorlanarak ayağa kalkıp kendimi yatağa attım. Yumuşak yatakla buluşan bedenim hemen kıvrılırken cenin pozisyonuna geçerek gözlerimi kapattım
~

Gün ışığı gözüme vururken yüzümü buruşturarak gözlerimi aralamıştım. Çok garipti ama uzun zaman sonra rahat uyanmıştım

Elimle kafamı kaşıyarak bir süre kendime gelmeye çalıştım, en son birkaç saat yatmak için gözlerimi kapatmıştım, saat kaç olmuştu?

Gözlerim duvardaki saate kaydığında öğleni geçtiğini fark ettim, aylar sonra ilk defa bu kadar uzun uyumuştum

Karnımdaki büyük sancı gitmiş yerine dayanabilecek kadar olduğum daha hafif ağrıyı bırakmıştı. Gün içerisinde tekrardan kötü olabileceğim için acilen ilaç içmem gerekiyordu

Ama ilk işim buradan siktir olup gitmekti, gurursuz gibi birde gece burada kalmıştım. Aptal kafam

Ayağa kalktıktan sonra bakışlarım yatağa kaydığında beyaz çarşafta görmüş olduğum kırmızı lekeler sayesinde kendimi camdan aşağı atmak istemiştim. Şimdi temizlemekle kim uğraşacaktı bunu

Of of

Ağlayacak hale gelirken kendime gelmeye çalışarak götümü kaldırdım ve ilk başta koruyucuda dahil iki kat serilmiş çarşaf tarzı şeyleri çıkartıp çöp kutusuna attım. Beyaz çarşaftaki lekeler ne yapsam geçmezdi bu yüzden yıkamakla uğraşmayacaktım

Dolaplarda bulmuş olduğum yeni çarşafları da serdikten sonra yere çökerek soluklandım. Yorulmuştum

Banyoya girip siktirip gidebilirdim artık bu odadan
~

Üzerime dün gece yağmurda ıslanmış olan sabaha kadar kuruyan kıyafetlerimi giydim. Saçlarımı da kurutma makinesi ile üstün körü kuruttuktan sonra, saat 5'e gelirken odadan çıktım.

Koridorda bulunan korumaların bakışları bana bir süre çevrildiğinde fazla zaman geçmeden tekrardan önlerine dönmüştü. Kimseyle muhattap olmak istemeyerek ilerleyecekken yan tarafta bulunan odanın kapısı açılmış içinden Batu çıkmıştı

Gözleri şişti, yeni uyanmışa benziyordu

Bakışları beni baştan aşağı süzerken ben yüzümü ondan çevirerek tekrar yoluma bakıp ilerlemiştim.

"Beklesene" arkamdan gelmiş olan Ayazın sesini umursamak istemeyerek yoluma devam ederken tekrardan seslendi "Bade, bekle"

Şuanda konuşacak olmamız sadece saçmalıktan ibaret olacaktı, ve benim kaybedecek zamanım yoktu

Birkaç büyük adım bana doğru ilerlerken bende adımlarımı büyüterek asansöre yaklaştım

"İki dakika dur, birşey diyeceğim" bıkınca nefesimi vererek hızımı durdurup ona doğru döndüm. Hızlı dönüşüme karşı hafifçe afallamış olsa da kısa sürede sert ifadesine takınmıştı

O gözler neden çok farklı bakıyordu

İlk defa bana karşı bu kadar soğuk bakıyordu

"Konuşacak birşey yok. İşim gücüm var" diyerek tekrardan arkamı döndüm

Daha fazla birşey demesin diye yapmış olsamda vazgeçmiş değildi. "Bekle diyorum Bade"

Asansöre yaklaşıp gelmesi için düğmeye bastım.

Arkamdaki nefes sinirle nefesini verdikten sonra konuştu "Rızayı aldırttım. Depoda"

Ne dedi o az önce?

Rızayı mı yakalamıştı

Şaşkın yüzümü düzeltmeye çalıştıktan sonra vücudumu tekrardan ona doğru çevirdim

"Anlamadım" diye sordum

Bir anda nasıl yakalayabilirdi ki

Sinirimi bozucak bir şekilde yüzünde hafif bir alaycı gülüş olurken "Boşversene zamanın yoktu zaten"

Taşşak mı geçiyordu amına koyim

"Tamam söyleme ben kendi başıma da bulurum"

Hıhı diye alayca mırıldandı. Şeytan diyordu geçir bir tane yüzünün ortasına

Elimi hafifçe sıkarak sinirimi yatıştırmaya çalışırken boğazımı temizleyerek "Gözüme bir daha sakın gözükme" dedim

Asansörün kapısının açılma sesi ile birlikte arkamı dönerek birkaç adımda içine girdim. İçine girdiğimde ona tekrar döndüğümde hala aynı yerinde durmuş bana baktığını gördüm

El haraketi çeksem ne olurdu ki

Evet dayanamamıştım ve orta parmağımı göstererek samimisizce gülmüştüm. Kapı kapanmadan önce görmüş olduğum son şey Ayazın beni izleyerek güldüğüydü

"Aptal şey" diye sesimi yükselterek bağırdım.

Benim işime burnunu sokmasa olmazdı zaten amına koyim

Öfke ve sinir tüm vücudumu kaplarken sabırsızca alt kata inmeyi beklemiş, açılan kapı sonrası beklemeden kendimi direk dışarı atmıştım

Rıza iti şuanda gerçekten Ayazın elindeyse onu bulmam çok daha zor ve güvenlikten geçmem çok daha uzun olacaktı.

Sadece işimi uzatmış olması yanında içimde hissettiğim bir endişe Sofiaya başka birinin zarar verecek olmasıydı

İlk başta Sofiayı aldıktan sonra Rıza ile ilgilenmem çok daha iyi olacak gibiydi

Telefondan Ömerin numarasını tuşlayarak açılmasını bekledim, açılan  telefonla birlikte onun söze girmesine izin vermeden konuştum

"Ömer acilen buraya gelmen gerekiyor. Olaylar karıştı"

Uykulu bir sesle konuştu "Ne diyorsun kızım, daha geçen gün döndüm Türkiyeye. Ne bok oldu gene" umursamaz sesine karşı, Ömeri gördüğüm ilk zamanda ağzına bir tane yapıştırmak hakkında aklıma not etmiştim

"İlk uçağa atla gel işte, telefonda konuşamam. Eğer acele etmezsen hiçbir olayı senin haberin olmadan ilerleteceğime emin olabilirsin."

"Hay sikim, tamam akşam oradayım" diyerek telefonu pat diye yüzüme kapattı

Piç ya

Oyalanmamam gerekiyordu, hemen şuanda eve gidip plan yapmam gerekliydi.
~
Dumanı daha tepesinde olan kahveyi masaya bıraktığım sırada hiç oturmadan karşımda bulunan beyaz tahtaya yönelmiştim.

Genel olarak bütün sıkıntılı olayları çözdüğüm, planladığım odaya sahip olan eve gelmiştim.

Bir çok evde eşyalarım olsada bu evde son model bilgisayarlar ve özel sistemler bulunuyordu. Öldürmeyi planladığım çoğu kişinin açıklarını bu odada bulunan dosyalarda özel şifreli hanelerde saklıyordum

İplerle birçok işarette bulunduğum beyaz tahtanın yanına gittiğimde bakışlarımı orada taradım. Sofia'nın tutulduğu evin çevresindeki karoki bulunuyordu tahtanın üstünde

Oldukça güzel bir sistemle korunan güvenlik sistemi çözemeyeceğim kadar imkansız olmasada oldukça uğraştırıcıydı

Eğer ki evim önünde bekleyen iki tane adamı ve eve giderken ara sokaklarda bekleyen iki üç korumayı kendime çekersem iş hallolabilirdi, fakat onların da bana ihanet edip edemeyeceğini bilemezdim.

Rıza salak bir adam değildi, evin önündeki güvenlikleri oldukça güvendiği adamları koyacağına emindim

Fakat bir durum daha vardı, bu karoki ve adamların görev yerlerinin tablosu geçen haftaya aitti. Rızanın kaçırılma olayı yayıldıysa bir çok adamı o evdeki güvenliği azaltıp Rızanın peşine koşacaktı

Telefondan Ömere yazarak acil olarak Sofianın kaldığı evin yeni bir güvenlik tablosunu çıkarmasını istemiştim

Hacker arkadaşları sayesinde onların sistemlerine çökerek elime ulaşacak en kısa sürede bana yollayacağını biliyordum

Yarım saat geçmeden elime ulaşan güvenlik tablosuyla yeni bir plan yapmış, hangi dakikada nerede olacağımı hesaplamıştım.

İki saatimi kadar almış olsada oldukça kusursuz bir plan ayarlamıştım.

Sokağın ilk başında bekleyen güvenliğin yanına bir çocuk yollayarak onu oyalamasını isteyecek ve bende farkedilmeden arkadan dolanıp sokağa girecektim.

Geçen haftalara göre oldukça seyrek olan güvenliklerden bir çoğunu sesini çıkartmadan bayıltacak, onları biri bulmadan da işimi halledip oradan ayrılacaktım. Sofia ile birlikte ayrılacaktık

Herşeyi ayarladıktan sonra odama geçerek üzerimi rahat olacağım bir şekilde giyinmiştim. Her duruma karşı dizlerimin kenarlarına kesici aletler koymuştum. Sıkıntılı bir durumda direk çıkartıp karşımdaki kişiye saplayabilirdim

Montumu giyeceğim sırada zilin çalması ile adımlarımı kapıya yönlendirdim. Ömer gelecekti

Kapıya açtığımda bana merakla bakan Ömeri umursamadan gerisin geriye içeri girip spor ayakkabılarımı giymeye başlamıştım

"Bade anlatacak mısın artık neler olduğunu? Acil olarak beni buraya çağırıyorsun, yolda Rızanın güvenlik listesini istiyorsun, ve şuanda giyinmiş biryerlere gidiyorsun. Neler oluyor?

Açıklama yapmaya bile zamanım yokken çok değerli zamanımdan bir iki dakika da olsa Ömere ayırmaya karar vermiştim.

"Sofiayı almaya gidiyorum. Rıza Ayazın elinde" söylediğim cümleyle gözleri şaşkınca açılırken "Ne dedin, ne dedin" diye konuştu

Ben zamanım yok diyordum bu uzatıyordu amına koyim

"Duydun işte Ömer. Ayaz Rızayı bana vermiyor, bende bu sırada boş durmak istemeyerek Sofiayı almaya karar verdim."

"Bakkaldan ekmek almaya mı gidiyorsun amına koyim, saçmalama"

"Çok geç, hazırım, planda hazır. Ve şimdi çıkıp gidiyorum" ilerleyecekken kolumu yavaşça tuttu, istediğim için durdum.

Ters bir bakış atarken, Ömer bıkkınca ofladı

"Tamam Bella tamam. Git al Sofiayı, ama bende seninle geleceğim. Tek başına o eve yem niyetine gitmene izin veremem"

"Eğer ki ayağıma kuyruk olmayacaksan gel."

Başını salladı hızla, kolumu kurtararak tekrardan önüme dönüp ilerlemeye devam ettim.

Evden çıktıktan sonra evin önünde beni bekleyen arabama bindim, peşimde olan Ömerde hızla yan koltuğa oturmuştu

Bundan sonrası Allahu Teâlâya emanetti.
~

"Sen arabada etrafı kolaçan edeceksin, eğer ki bir tehlike olduğunu görürsen mikrofondan konuşman yeterli." Önceden hazır etmiş olduğum mikrofon ve kulaklığı Ömere doğru uzatırken o bu durumdan pek memnun olmuşa benzemiyordu

"Bella çok tehlikeli. Adam gibi oturup daha güvenilir bir plan yapsak olmaz mı" kaybedecek vaktim yoktu

"Hayır Ömer olmaz. Hadi gidiyorum ben konuştuğumuz gibi" birşey demesine izin vermeden arabadan hızla inmiştim.

Onu duyabilmek için kulağıma ufak bir cihaz takmış, swetimin yan tarafınada gözükmeyecek şekilde her duruma karşı mikrofon koymuştum.

Önceden ayarlamış olduğum bir çocuk güveliğe doğru yaklaşırken, güvenliğin dikkati onun üzerindeyken arkadan doğru hızlı ve dikkatli adımlarla içeri girmiştim.

Sokağı dönmeden önce evin arkasına girip ilk başta başımı hafifçe çıkartarak olan bitene bakmıştım. 2 adam sokağın orada bekliyorlardı. Yüzümü göstermeden hızlıca yanlarına gidersem, bana birşey yapmalarına fırsat vermeden ses çıkartmadan ikisini de yere serebilirdim. 

Rahat haraket etmek için giymiş  olduğum siyah spor ayakkabılarımla koşarcasına ilerledim. Önü bana dönük olan adam ne olduğunu idrak edemeden elimde bulunan susturucu silahla alnının ortasında güzelce vuruşumu gerçekleştirmiştim. Sessiz inleyişine karşı sesini duymuş olan arkası dönük diğer adam yüzünü bana çevirmesi ile birlikte kalbinin ortasına isabetlice bir vuruşumu gerçekleştirmiştim

Kolayları bitmişti, çok daha zorları kalmıştı

Adamların ikiside yeri boylarken vakit kaybetmek istemeyerek adamları biri geldiğinde direk göremeyeceği bir yere taşıdıktan sonra yoluma devam ettim

Sağ taraftaki sokağa girdiğim sırada görmüş olduğum 4 kişiyle derince nefes aldım.

Kendimi göstermeden dikkatlerini çekersem bana yaklaştıkları an kellelerini alabilirdim.

Yüzümü beni ilk gördükleri an tanıyamacakları halde hafifçe çıkartıp, etrafı sessiz sokağın içinde çalan ıslık sesimle doldurdum.

Hepsinin bakışları bana döndüğünde ben kafamı duvarın arkasına geri sokmuştum. 

Bir elimde silah bulunurken diğer elimle de çakıyı alacağım şekilde ayarlamıştım. Adım sesleri bana yaklaşırken gölgesinden dibime gelmiş olduğunu anladığım adamın sokağı dönmeden ayağımı koyarak, ona çelme takmış olmuştum. Adam yerle buluşurken elimde hazır tutmuş olduğum çakıylada sertçe karnını deşmiştim.

Adamın acı dolu inleyişi sokağı inletirken buraya yaklaşan diğer arkadaşlarından ikisine de karşılık veremeyecekleri şekilde elimde bulunan iki susturucu silahla ateş etmiştim.

Dördüncüleri yerinden kıpırdamasada eline almış olduğu telefonla birilerine haber vermek istediğini anladım.

Ama çok geçti beybi

Tam olarak telefonu tuttuğu eline susturuculu silahla ateş etmiştim. Adam acıyla fazla bağırmaması için diğer elimde bulunan silahla da beyninin tam ortasına ateş ederek yere serilmesine izin vermiştim

Derince soluklandım

Zorlanmasam da paslanmış gibiydim

Yürüyecekken kulağımda dolan Ömerin sesiyle durakladım

"Bella, herşeyden yolunda mı?" Biraz oyalandığım için merak etmişti

Mikrofonun düğmesine bastıktan sonra "Sorun yok" diyerek tekrardan kapatmıştım.

Oyalanmamam gerekiyordu

Hızlı adımlarla evin önüne geldiğimde bir tık geride durmuştum. Gözlerim etrafta oluşabilecek tehlikleri ararken gördüğüm güvenlik sayısı ile biraz şaşırmıştım. Planda bulunan koruma sayısından biraz daha az koruma bulunuyordu

Giriş kapısında 6 kişi bulunuyordu, arka taraflarında da boylu boyunca uzanmış sayamayacağım kadar koruma.

Bu girişten girersem buradan cenazemin çıkacağını bildiğim için evin normal girişini es geçip sol tarafta bulunan demir parmaklıklı koca kapıya geldim.

Burada güvenlik sayısı yok denecek kadar az, bazı zamanlarda da hiç bulunmuyordu

Çıkmadan önce silahlarımın mermilerini yenileyip, çıkarmış olduğum çakıları da geri bacağıma koymuştum

Kafamı tepeye kaldırdığımda oldukça uzun olduğunu gördüğüm demir parmaklarla sinirle soluklandım.

Zor değildi ama uğraştıracaktı

Ayağımı kenarda ki çıkıntıya basarak elimle destek alarak kendimi kaldırdım. Sol bacağımı da bulmuş olduğum bir çıkıntıya basarken sağ bacağım ile sol bacağım oldukça birbirinden ayrılmıştı

Derince nefes verip sağ elimi parmaklıklardan tuttuktan sonra sağ bacağımı da tepelerde biryerlere atmıştım.

En sonunda en tepeye çıkmayı başardığımda kapıdan atlayarak ters şekilde dönüp evin içine girebilmiştim

Aslında pat diye atlayabilirdim fakat ayağımın burkulması şuan istediğim son şeydi

Parmaklıklara tutunarak ve ayağımı hafif çıkıntılara koyarak biraz indikten sonra kendimi hafif bir yükseklikten yere bırakmıştım

Nefesimi seslice verdim, yorulmuştum fakat sonucunda eve girebilmiştim

Gözlerimle etrafı kolaçan ettiğimde kimseyi görmememle hafifçe sırıttım

Adımalarımı ilerleterek arka bahçedeki girişten doğru girmiştim.

Ve evet, evin salonundaydım şuanda

Gözlerim etrafı izlesede kimseyi görmeyişimle bu durumu anlamlandıramamıştım

Neden bu kadar boştu evin içi?

Zaman kaybetmek istemeyerek Sofianın olduğunu ögrendiğim odaya çıkmak için merdivenlere yönelerek fazla ses çıkarmadan yukarı doğru adımladım

Bir çok kapıya çıkan koridorda, edinmiş olduğum bilgiye göre Sofianın odasının soldan ikinci oda olduğuydu

Soldan ikinci odanın önüne geldiğimde nefesimi kontrol etmeye çalıştım ilk başta. İçimi kaplayan heyecanı durduramıyordum

Kapıyı yavaş yavaş açtığım sırada odanın içinde koltukta oturmuş beni izleyen birini asla bekliyor değildim

Hele ki o koltukta oturup beni izleyen kişinin Ayaz olmasını hiç beklemiyordum.

-Bölüm Sonu-

Evet arkadaşlar yaşıyorum, merak etmeyin.. 8 Gün oldu galiba bölüm gelmeyeli

1 haftadır bölüm bekleyen ve benim sürekli oyaladığım herkesten özür diliyorum, gerçekten yazacak kafa ve pskolojim olsaydı yazacaktım fakat olmuyordu, ne senaryoyu kafamda kurabiliyordum ne de cümle kurabiliyordum adam akıllı

İnşallah bir diğer bölüm gelecek en kısa sürede yayında olacak, bu kadar bekletmemek dileği ile :)

Siz nasılsınız, nasıl gidiyor?

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz

Eklemek istediğiniz bir şey varsa

Kendinize cici bakın öptüm

Continue Reading

You'll Also Like

661K 44.5K 43
Çilek Alança Yıldırım mı yoksa Çilek Alança Saruhan mı demeliyiz? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek, ailesinin gerçek olmadığını ve küçük...
133K 12.7K 66
Romantik/Komedi Eski Aşklar Serisi - 1 -Tamamlandı- Bu bir evlilik hikayesidir... Her şeye sahip olabileceği halde, hiçbir şeyi istemeyen, ailesinde...
742K 41.3K 23
Bir ameliyat sonucu son beş yılıyla beraber karısını ve değişen hayatını tamamen unutan bir Tarık.. Hafızası gidince bambaşka bir adama dönüşen kocas...
1.6M 94.3K 59
Ulaş: Ev alma, komşu al demişler. Işık: Öyle mi demişler. Ulaş: Öyle demişler. Alacağım seni kendime. Mecburuz.