DAĞ ÇİÇEĞİ✓

By derinmevzular77

670K 44.5K 9.9K

Tamamlandı 26 Yıldır kayıp olan Dağ çiçeği Asmin:Dağ çiçeği -24062021- More

1.Bölüm🌼
2.Bölüm🌼
3.Bölüm🌼
4.Bölüm🌼
5.Bölüm🌼
6.Bölüm🌼
7.Bölüm🌼
8.Bölüm🌼
9.Bölüm🌼
10.Bölüm🌼
11.Bölüm🌼
12. Bölüm🌼
13.Bölüm🌼
13.Bölüm Part-2🌼
14.Bölüm🌼
15.Bölüm🌼
16.Bölüm🌼
17.Bölüm🌼
18.Bölüm🌼
19.Bölüm🌼
20.Bölüm🌼
21.Bölüm🌼
22.Bölüm🌼
24.Bölüm🌼
25.Bölüm(Final part-1)🌼
Final part-son🌼
İnstagram🌼
Özel Bölüm 1🌼

23.Bölüm🌼

15.2K 1.2K 177
By derinmevzular77

İyi okumalar 💙

🌼

4 Ay Sonra

"Asmin ben gidiyorum güzelim."

Uykumun arasından gelen Sıraç'ın sesiyle onaylayan mırıltılar çıkardım.

"Ben ayılınca ararım seni."

Gülme sesi kulağıma geldi. "Tamam annem gelecek. Otur oturduğun yerde sakın cam silmeye falan kalkma"

Gözlerim kapalı göz devirdim. O kadar da değil artık.

"Git artık Sıraç saçmalama. Çocuklarımızın bir sürü eksiği var git para kazan"

Saçımda dudaklarını hissettim. "Demedim bir şey uyanınca ara."

Gözlerimi tekrar sessizliğe ve huzura kapatırken dış kapının sesi hayal meyal geldi.

Yeterince büyüyen bebeklerim yeterince yoruyordu.

🌼

"Yardım etseydim Zeynep teyze."

Zeynep teyze bıkkınca ofladı. "Asmin git içeriye otur Allah aşkına kızım ya.. karnın burnunda neyine yardım edeceksin."

Dudaklarımı büzüp mutfaktan çıkarken "Yemiyorum artık bu numaraları" deyince düzeltip salona girdim. Sol elimi iyice büyümüş karnıma yaslayıp koltuğa oturdum.

Nolursa olsun biri benim evimde bir şeyler yaparken rahat edemiyordum.

Sekizinci aya girmek üzereydik ve her an doğacaklar diye yüreğim ağzımdaydı.

Bu geçen dört ayda çok değişiklik olmamıştı. Yani ailemle ve abilerimle aram iyiydi. Hemde düşündüğümden çok daha iyiydi.

Sıraç da artık onlara alışmıştı ve eskisi kadar tepkili değildi.

Zerrin denen doktor ve Arda cezasını almış ve hapse girmişti.

Zümra ise hala dışardaydı çünkü kaçıyordu. Şikayetçi olmuştum ama henüz bulunamamıştı.

Tek temennim çocuklarım sağ salim doğana kadar ortaya çıkmamasıydı.

Onun dışında Dağhan abim ve Sıla konuşmaya başlamıştı. Ama ikisi de inkar ediyordu. Halbuki en çok biz isterdik olmalarını.

Rüzgar abi ve Yekta abim ise hâlâ gözde bekarlar olarak takılıyorlardı ve annemle Zeynep teyze çoktan kız aramaya başlamıştı.

Sıraçla bizse aynıydık. Aylardır tek odağımız doğacak çocuklarımızdı.

Sadece beşik ve birkaç doğum kıyafeti almıştık. Sıraç her ne kadar hevesli olsa da istese de izin vermemiştim.

Korkuyordum nolursa olsun. Onları sağ salim kucağıma alana kadar geçmeyecekti korkum.

Derin bir nefes verip televizyonu açacakken çalan zille ayağa kalktım. Az da olsa hareket etmem gerekiyordu yoksa her yerim ağrıyordu.

"Ben baktım!"

Zeynep teyzeden ses çıkmayınca kapıya ilerleyip açtım. Rüzgar abi ve Yekta abimdi.

Neşeyle "Hoşgeldiniz" diye cıvıldadım. İkiside gülüp "Hoşbulduk" derken Rüzgar abinin elindeki poşete baktım merakla.

"Ne aldın bize amcası?"

Poşeti kendine çekerken Yekta abim başıma bir öpücük bıraktı.

"Sana almadım" dedi poşeti benden korurken. Yüzüm düşerken "Kardeşime aldım" diye devam etti.

"Süzülmüş..fidan gibi kalmış kardeşim. Adama bir şey bırakmıyorsunuz ki yeğenlerimle."

Gözlerim dolup alt dudağım titrerken arkamı dönüp salona girdim.

"Ben senin yapacağın şakayı sikeyim."

Koltuğa oturup Sıraç'ı aradım. Burnumu çekip açılmasını beklerken "Asmin" dedi endişeyle. Ona bakmadım.

"Efendim bitanem"

"S-sıraç..."

"A-asmin... Noldu iyi misin? Doğuruyor musun yoksa?"

Yekta abim yanıma oturdu. Beni göğsüne çekerken "Sıraç ben çok mu yiyorum?" Dedim. "Çok mu zayıfladın sen?"

Kısa bir sessizlik olurken "O nereden çıktı güzeller güzelim? Hergün güzel güzel yemekler yapıyorsun. Bence kilo bile aldım."

Güldüm hafif. "Gerçekten mi?"

"Gerçekten"

Yumuşak sesiyle bende yumuşarken karşıma oturan Rüzgar abiyle tekrar dudağımı büzdüm.

"Nerden çıktı bakalım bu?"

"Rüzgar abi dedi.."

Rüzgar abinin gözleri irileşirken Yekta abim güldü.

"Öldüreceğim onu merak etme sen"

Karnıma giren sancıyla kısık sesle inlerken abimin göğsünden doğruldum.

Endişeyle kolumu tutarken Sıraç "Asmin?" Dedi. "Asmin noldu?"

Tekrarlayan sancıyla yine inlerken dişlerimi sıktım. "Sıraç geliyorlar galiba..Ahh!"

Yekta abim elimden telefonu çekerken Rüzgar abi yanıma geldi.

"Asmin sakin ol.. ıkın hadi.."

Zeynep teyze salona girerken Yekta abim telefonu kapatmıştı. Rüzgar abinin kafasına vurdu.

"Gerizekalı. O sonraki aşama.."

Yüzüme eğildi. "Güzelim derin derin nefesler al sen.."

Zeynep teyze "Kalkın.." dedi aceleyle. "Hastaneye gidelim."

İkiside koluma girip kaldırırken aceleyle evden çıktık. Arabaya bindiğimizde dişlerimi sıktım. Alnımdan terler boşalırken "Sıraç.." dedim. "Sıraç geliyor mu?"

Zeynep teyze yanımda oturup bana destek olurken onunda gözleri dolmuştu.

Rüzgar abi arabayı kullanırken Yekta abim yanındaydı.

"Zeynep teyze.." dedim ona bakarak. "Ah... Bir şey olmaz değil mi?"

Derin derin nefesler alırken ellerim karnımdaydı. Çok fazlaydı ağrısı..

"Kötü düşünme kızım. Olmayacak hiçbirinize bir şey.."

Bacaklarımın arasında hissettiğim suyla gözlerimden akan yaşlar hızlandı.

"Z-zeynep teyze.. Suyum geldi."

Zeynep teyzenin gözlerini irileşirken elimi tutmaya devam etti.

"Rüzgar hızlan.. Doğum başladı hızlan.."

Hep hayal etmiş, kafamda defalarca kez kurmuştum nasıl olacağını.. Ama yaşamak başkaydı.

Acıyı iliklerime kadar hissederken araba hastanenin önünde durdu.

Sıraç'ı istiyordum. Onu görürsem her şey kolay olacak gibiydi.

İstemsiz dökülen gözyaşlarımla hızla sedyeye alındım. Etrafımda olan biteni çok algılayamazken  ameliyathaneye girdik.

Rüzgar abi girmeden önce "Sıraç geldi sayılır sakin ol" demişti.

Kolaydı sanki. İçeriye giren Umut Bey yeşil gömleği ve eldivenleri giyerken "Hazır mısın Asmin?" Diye sordu.

Hemşireler beni hazırlarken acıyla inledim. "Hazırım.. Ama erken daha.."

Sessiz kalmasıyla içimdeki korku büyürken "Şimdi derin bir nefes al ve ıkınabildiğin kadar ıkın."

YAZARDAN

Sıraç hızla klinikten çıkarken sekreterine aceleyle "Tüm randevuları iptal et" demeyi unutmamıştı.

İçindeki korku en az Asmin'in ki kadar büyüktü. Heyecanlıydı ama korkusuna da engel olamıyordu.

Arabasına binip hızla hastaneye doğru yol alırken karısının acıyla inleyişi aklından çıkmıyordu.

Hastaneye nasıl geldiğini bilmezken hızla Rüzgar'ın tarif ettiği ameliyathanenin önüne geldi.

Onu ilk fark eden Yekta olurken oturduğu yerden kalktı.

"Girdi mi? Noldu? Ne dediler?..."

Annesine döndü. "Anne erken değil mi daha?"

Zeynep Hanım oğlunun bu hâline tebessüm edip ayağa kalktı.

Oğlunun karşısına geçti. "Sende abin de sekiz aylık doğdunuz. Allah'ın izniyle hiçbir şey olmaz."

Sıraç yutkunup başını salladı. Olmazdı elbet. Ailesi sağ salim gelecekti ona.

Titrek bir nefes verirken koridorda onlara gelen Asmin'in ailesiyle kısa bir an onlara baktı.

Yalan yok ilk başta onlara pek sıcak bakmamış Asmin'i üzerler diye korkmuştu. Ama vakit geçtikçe Asmin'i gerçekten sevdiğine ve ona değer verdiğine emin olmuştu.

Hele çocukları günden güne büyüdükçe baba olduğunu daha çok hissetmiş ve onlara hak vermişti. Evlat acısı yaşamadığı hâlde yüreğini yakıyordu ihtimali..

Derin nefes alıp verirken bakışları ameliyathane kapısından ayrılmadı. Yanına babası ve Kenan Bey gelip konuşsa da pek fayda etmemişti.

Asmin çıkana kadar da etmeyecekti.

Hazar ise onu en iyi anlayanlardan biriydi ve sakince onu izliyordu.

Gün geçtikçe Asminle araları daha iyi oluyor ve Sıraç'a daha da alışıyorlardı. Başlarda biraz kıskanmışlardı ve ne olursa olsun tereddütleri vard. Ama bu tereddütler Sıraç'ı tanıdıkça kaybolmuştu.

Sıraç hem çok iyi bir eş hem de çok iyi bir adamdı.

Zelal artık on aylık olan ve git gide hareketlenen kızıyla kocasının yanında oturuyordu. O da Asmin'in de bebeklerinin de sağ salim çıkması için dua ediyordu.

Asmin bu kısa sürede onunla da iyi anlaşmış abla kardeş gibi olmuşlardı. İkisinin de çocukluğu aynı geçtiği için birbirlerini çok iyi anlıyorlardı

Dağhan ve Sıla yan yana otururken akıllarındaki tek şey yeğenleri ve kardeşleriydi.

Birbirlerinden hoşlanıyorlardı ve farkındaydılar ama bir şeyleri aceleye getirmeyi ikisi de istemediği için ağırdan alıyorlardı.

Rüzgar ve Yekta'nın aklında ise Asmin'in son hâli dönüp duruyordu. Kötüydü, acı çekiyordu.

Kenan Bey ve Serpil Hanım sessizce bekliyor içinden dua ediyordu yalnızca.

Saatler geçerken nihayet ameliyhanenin büyük kapısı açıldı.

Umut Bey dışarıya çıkarken maskesini indirdi. Sıraç hepsinden önce doktorun önüne gelince Umut Bey bu hâline tebessüm etti.

Geçen aylarda Asmin'in bütün kontrollerini kendisi yapmıştı ve Sıraç kesinlikle göründüğü gibi bir adam değildi. Asmin'in daha panikti.

"Karım nasıl? Çocuklarım? Bir sorun yok değil mi?"

Umut Bey merakla kendisinden cevap bekleyen aileyi bekletmedi.

"Asmin Hanım da bebekler de iyi. Asmin Hanım'ı normal odaya alacağız. Bu gece burda kalır. Yarın bebeklerin de testleri bitince çıkarsınız. Bebeklerinizi de yarım saate getirirler yanınıza. Tebrik ederim ve geçmiş olsun."

Sıraç rahat bir nefes olurken kısık sesle teşekkür etti. Umut Bey odasına doğru ilerlerken ameliyathanenin kapısı ikinci kez açıldı.

Yarı baygın gözlerle bakan Asmin çıkarken Sıraç hızla yanına gitti.

"Asmin?"

Asmin yorgunluğuna rağmen gülümsedi. "Sıraç.."

Sesi titredi. "Sıraç çok güzeller. İkisi de.."

Sıraç da tekrar derin bir nefes verip karısının alnını öptü.

"Çünkü bizim yavrularımız."

Asmin yavaşça başını salladı. Hemşirelerin müdahalesiyle ayrıldılar. Asmin odaya götürülürken aile de peşinden ilerledi. Sıraç bir süre çocuklarını görme umuduyla beklese de 'zaten getirecekler' deyip karısının yanına gitti.

Asmin yüzündeki huzurla gülümsemeyle ailesine bakarken hepsine ithafen "İyiyim" dedi.

Abileri sırayla saçını öperken hepsi rahat bir nefes almıştı.

Sıraç içeriye girince Serpil Hanım boğazını temizledi.

"Hadi çıkalım biz. Kalabalık yapmayalım."

Hazar huysuzlansa da Zelal'in müdahalesiyle susmuştu.

Hepsi dışarıya çıkıp odayı boşaltırken sadece Sıraç ve Asmin kalmıştı.

Asmin yerinde doğrulurken Sıraç'a yer açtı yanında.

Sıraç da beklemeden karısının yanına oturup sarılırken Asmin de rahat bir nefes aldı.

Sıraç yanındaysa her şey iyiydi.

Kocasına iyice sığınıp başını boynuna gömdü. "İyiler Sıraç.. İkiside iyi."

Sıraç karısının saçını öptü. "İyiler. Sende iyisin."

"Gördün mü sen?"

Asmin başını salladı heyecanla. Kafasını kaldırıp ona baktı.

"Gördüm. Çok küçükler. Minicik ikiside.. Getirecekler değil mi? Öyle dedi Umut Bey."

Sıraç "Evet" derken karısının alnını öptü bu sefer de. "Bize de öyle dedi. Birazdan getireceklermiş."

Asmin heyecanla yerinde kıpırdandı. Sıraç "Çok acı çektin mi? Nasıl oldu?" Derken Asmin titrek bir nefes bıraktı.

"Hepsine değdi. Onları gördüm ya.. Hepsine değdi."

Sıraç da nefesini bıraktı. "İsimleri ne olacak?"

Hiç konuşmamışlardı isim konusunu. Asmin omuz silkerek ona baktı.

"Bulmuştuk ya..yani sen bulmuştun. Anlamları gizledi. Onlar olsun bence."

Sıraç 'emin misin?' dercesine ona bakarken Asmin içten bir şekilde gülümsedi..

"Eminim.. ikisine de çok yakışacak. Yani uyumlu değil ama olsun."

Sıraç hissettiği heyecanla "O zaman.." dedi. "O zaman oğlumuz Beha.. kızımız Aden."

Asmin başını salladı. "Evet."

Sıraç tekrar Asmin'in alnını öperken Asmin gözlerini kapattı. Kapı tıklatılıp içeriye iki tane hemşire girerken Sıraç ayağa kalktı.

Gözleri küçük tekerlekleri bebek yataklarında gezindi. Biri pembe biri mavi battaniyeye sarılmış iki küçük beden onlara aitti.

Hemşire önce kız olanı kucağına alıp Asmin'e ilerledi.

"Acıktılar annesi.."

Asmin heyecanla bebeğinin kendisine gelmesini bekledi. Hemşire küçük bebeği annesinin kollarının arasına bıraktı.

Nasıl karnını doyuracağını detaylıca anlatırken Asmin bilmiyormuş gibi dinledi. Her bir detayı ilk defa duyuyor gibi aklına kazıdı.

Hemşirenin anlatacakları bittiğinde diğer hemşire de birkaç şey ekledi. En sonunda Sıraç'ın sorduklarını da sabırla cevaplayıp çıktılar odadan.

Asmin yavaşça göğsünü açıp kızını kendine yaklaştırdı. Küçük bebek annesinin göğüs ucunu bulup ağzına alırken Sıraç bu tabloyu gözlerini kızararak izledi.

Asmin'in gözleri dolarken bir eliyle kızının yanağını okşadı. Çok güzel bir histi bu.

Sıraç odanın ortasında ayakta bu manzarayı izlerken ağlamaya başlayan oğluyla ona doğru ilerledi. Kucağına almaya korkarken işaret parmağının tersiyle yanağına dokundu.

"Hemen dışladılar mı bizi oğlum hı? Anne kız birlik mi oldular hemen?"

Asmin sadece gülümsedi. "Alsana kucağına.."

Sıraç hızla karısına döndü. "Yok ben alamam Asmin.. Çok küçük. Bir şey olursa.."

"Olmaz.. Hadi al oğlumuzu ve yanımıza gel lütfen"

Sıraç derin bir nefes alarak ellerini oğluna uzattı. Yavaşça kucağına alıp sıkıca tutarken ağlayan küçük bebek susmuş ve minik gözlerini hafifçe açmıştı.

Kalbi tekledi genç adamın. "A-asmin gözleri.."

Yavaşça karısının yanına gidip oturdu. Asmin oğlunun kısık gözlerine baktı. Tıpkı Sıraç'ın gözleri gibiydi. Bal rengi..

Hep istiyordu bunu. Babasına benzeyen bir erkek çocuğu hep istiyordu ve olmuştu.

Kim istemezdi ki gözleri sevdiği adama benzeyen bir oğlu olmasını..

"Aynı seninki gibi."

Sıraç sessizce onu onaylarken gözlerini oğlundan çekmedi.

Çok güzeldi.. İkiside.

Gülümsedi Asmin oğlunun gözlerine son kez bakıp kızına döndü.

İşte şimdi tam anlamıyla aile olmuşlardı.

🌼

Bölüm?

Bebişlerin ismi?

Sormak söylemek istedikleriniz..

Continue Reading

You'll Also Like

625K 40.5K 25
Hicran, ayrılık demekti. Mehir yıllarca ayrı kaldığı ailesini bulduktan sonra mutlu olabilecek mi? Bu hikaye bir aile kurgusudur. Ama klasik aile ku...
24K 1.2K 61
Kumpasa gelmiş bir başkomserin hikayesi. Uyuşturucu satışı iddialarıyla bir gece vakti evine baskın yapılır Polis Özel Harekat tarafından ve sorguya...
398K 15K 48
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öd...
76.8K 3.5K 39
Bunu nasıl yapabildin Melis niye yaptın ne zorun vardı lan senin onunla Ben bir şey yapmadım ki abi sen yaptın onu sen yanlız bıraktın annem ile bab...