DAĞ ÇİÇEĞİ✓

By derinmevzular77

673K 44.8K 9.9K

Tamamlandı 26 Yıldır kayıp olan Dağ çiçeği Asmin:Dağ çiçeği -24062021- More

1.Bölüm🌼
2.Bölüm🌼
3.Bölüm🌼
4.Bölüm🌼
5.Bölüm🌼
6.Bölüm🌼
7.Bölüm🌼
8.Bölüm🌼
9.Bölüm🌼
10.Bölüm🌼
11.Bölüm🌼
12. Bölüm🌼
13.Bölüm🌼
13.Bölüm Part-2🌼
14.Bölüm🌼
15.Bölüm🌼
16.Bölüm🌼
17.Bölüm🌼
19.Bölüm🌼
20.Bölüm🌼
21.Bölüm🌼
22.Bölüm🌼
23.Bölüm🌼
24.Bölüm🌼
25.Bölüm(Final part-1)🌼
Final part-son🌼
İnstagram🌼
Özel Bölüm 1🌼

18.Bölüm🌼

15K 1K 135
By derinmevzular77

İyi okumalar 💙

🌼

"Abim kız kaçırmış."

Gülsem mi ağlasam mı bilemezken Sıraç ofladı..

"Ben mi abiyim o mu abi çoğu zaman ayırt edemiyorum. Kız kaçırmak ne Allah aşkına.."

"Sen baya ciddisin?"

Arabayı çalıştırırken "Evet" dedi sinirle. "Seni eve bırakayım. Yanına giderim"

Başımı salladım. "Tamam"

Kısa sürede evin önüne geldiğimizde bana döndü. "Bir şey olursa ara tamam mı?"

Kemerimi çıkarıp ona doğru uzandım. Yanağını öptüm. "Bana da haber ver mutlaka olur mu?"

Başını salladı. Bir eli direksiyonun üzerinde dururken diğeriyle ensemden tutup kendine çekti. Alnımı öptü.

Arabadan inip eve ilerledim. Sıraç da çok beklemeden giderken eve girdim. Çantamı vestiyere bırakıp salona girdim.

Televizyonu açıp koltuğa oturdum. Arkama yaslanıp rahat bir konuma geldim.

Güzel bir film bulup izlemeye başlarken aklım Rüzgar abi de kalmıştı. Beklemezdim ondan. Çünkü sevdiği ya da görüştüğü biri olduğunu bile bilmiyordum.

Kendi kendime güldüm. Beklemiyordum falan ama şaşırmamıştım da çok. Yani potansiyel vardı onda.

Ağrıyan ayaklarımı sehpaya uzattım..

🌼

Çalan zille filmi durdurup ayaklandım. Sıraç yarım saat kadar önce aramış önemli bir şey olmadığını söyleyip kapatmıştı.

Bende hâlâ öylece oturuyordum. Üzerimi bile değiştirmemiştim.

Kapıya ilerleyip açtım. Karşımda gördüğüm Hazarla kaşlarım havalansa da gülümsedim.

Hafif kenara çekildim. "Gel hoşgeldin"

"Hoşbuldum"

Ayakkabılarını çıkarıp içeri girerken bende peşinden ilerledim. Tekli koltuğa oturunca bende karşısındaki ikiliye oturdum.

"İzinli misin?"

Başımı salladım. "Evet evdeyim bugün."

Gülümsedi. "Bende bir şansımı deneyeyim diye geldim. Evdeymişsin.

"Bir sorun yok değil mi?"

Başını hızla iki yana salladı. "Yok yok merak etme. Sadece biraz seninle vakit geçirmek istedim.."

Kıskanç bir ses tonuyla devam etti. "En büyük benim ama Dağhan ve Yekta benden daha yakın sana."

Hafif güldüm. "Öyle denk geldi yani yoksa.."

Ilımlı bir şekilde gülümsedi. "Biliyorum güzelim. En çok beni seviyorsun."

Son dediğini duymazdan gelen kalbim güzelim lafına takılı kaldı. Sıraç'tan binlerce kez duymama rağmen başkaydı..

Kalbim pıt pıt ederken boğazını temizledi. "Sıraç işte mi?"

Kendime gelip başımı iki yana salladım. "Yok..Abisiyle bir işleri var oraya gitti. O da evdeydi bugün. Hastaneye gittik de kontrole."

"Aa.. öyle mi? İyisiniz değil mi ikinizde."

Başımla onayladım. Tek elim karnıma giderken derin bir nefes aldım.

"Kızımız olacak dayısı.."

Hazar öylece kalakalırken gözleri parladı. "Dayı mı? Ben mi?"

Güldüm. "Evet sen. Abim değil misin?"

Göz bebekleri titredi. Yutkundu. Gözlerini kapatıp açtı. Elini kaldırdı.

"Bir dakika bir dakika.." dedi zorlanarak.

"Şimdi.."

Oflayarak derin bir nefes alıp verdi. "A-abi dedin değil mi sen bana. Kabul ettin mi yani?"

Gözlerim boşluğa dalar gibi oldu. Sakince başımı sallayıp çaresizce omuz silktim.

"Kabul ettim. Yani sizin bir suçunuz yok sonuçta. Bana değer verdiğinizi görebiliyorum."

Hızla ayağa kalktı. Heyecanla sağa sola giderken birden bana döndü.

"O zaman kardeşime sarılabilir miyim?"

Gülümseyip ayağa kalktım. Beklemeden çokta düşünmeden hızla beline sarıldım. Başım göğsüne düşerken elleri belime dolandı.

Kalbim heyecanla çarparken onunki de aynı şekilde çarpıyordu.

Saçımı koklayıp öperken "Güzel kardeşim.." diye mırıldandı. "Pişman olmayacaksın."

Gözlerimi huzurla kapattım. Abi huzuru başkaydı.

Karnıma saplanan ağrıyla dişlerimi sıksam da kısık sesle inledim.

Hazar abim hızla benden ayrılıp kollarımı tuttu.

"Asmin noldu,iyi misin!?"

Çok uzun sürmeyen ağrı geçerken başımı salladım. "İyiyim arada kramp giriyor."

Derin bir nefes verdi. "İlk zamanlar Zelal'in de çok oluyordu."

Bu sefer hissettiğim kıpırtılarla gülümsedim. "Çok hareketli"

Gülümsedi. Eliyle yanağımı okşarken "Keşke.." dedi. "Keşke daha önce bulsaydık seni."

Burukca gülümsedim. "Olsun.." dedim. "geç olsun da güç olmasın."

Tekrar bana sarılıp saçımı öptü. "Bundan sonra hiç ayrılmayacağız. Her zaman yanındayız."

Birbirimizden ayrılıp karşılıklı koltuklara yerleştik. "Bunu kutlamalıyız."

"Sıraç düşündü bir şeyler ama bakalım."

"Tamam.." dedi başını sallarken. "Ben konuşurum onunla."

Bir şey diyecekken kapıdan gelen anahtar sesiyle durdum. "Geldi galiba."

Ayağa kalkıp salondan çıkarken Sıraçla göz göze geldik..

Kısık sesle "Kim var?" Deyince "Hazar abim" diye cevapladım. Anahtarını vestiyere bırakıp yanıma gelirken tek kaşı havalandı.

"Abin?"

Bakışlarımı kaçırıp "hmm" dedim. "Abim."

Eğilip alnımı öptü. "Kurban olurum ben sana.."

"Girelim yanına."

Başımı sallayıp kolunu tuttum. "Siz naptınız?"

Derin bir nefes verirken güldü. "Konuşuruz sonra. Her zamanki abim işte. Seviyor ortalığı karıştırmayı."

Kaşlarım havalandı. "Kız kaçırmamış mı yani?"

"Kaçırmış kaçırmış da..bizim düşündüğümüz şekilde değil."

İyice meraklansam da "Neyse konuşuruz.." dedim. "Sen geç kahve yapayım ben."

Mutfağa girecekken bu sefer o kolumu tuttu. "Sen içmiyorsun."

Gözlerimi devirdim. "Size yapacaktım zaten."

Gülüp bir şey demeden salona girdi. Bende mutfağa girip hızlıca onlara kahve yaptım. Kendime de dün canım çektiği için sıktığım portakal suyundan koydum.

Hazar abim ve Sıraç sohbet ediyordu. Kahveleri verip Sıraç'ın yanına oturdum.

Sıraç kahvesinden bir yudum alıp bana döndü.

"Akşam yemeğe gidelim diyoruz hep beraber."

"Oluurr" dedim uzatarak. Hazar abim heyecanla konuştu.

"Yeğenimin kız oluşunu kutlayalım."

Sıraç keyifle güldü. "Ee ben dedim ama kız olacak diye. İçime doğmuş demekki"

Güldüm bu hâline. "Sağlıklı olsun yeter" dedim sakince. "orası öyle tabi" dedi Sıraç beni onaylayarak.

"Kız da olsa erkek de olsa değerlim olacak."

Aşkla ona bakarken Hazar abimin öksürüğüyle kendime geldim.

"Ulan keşke şununla evlenmeden tanışsaydık."

Sıraç burun kıvırdı. "Her türlü evlenirdim Asminle"

Hazar abim bir şey diyecek gibi olsa da sessiz kaldı.

"Yeğenimin hatrına susuyorum."

Kahveler içildikten sonra Hazar abim ayaklandı. "Gideyim artık ben. Akşama görüşürüz. Dağhan ve Yekta'ya hava atmam lazım bana abi dedin.."

Bu hâline güldüm. Dış kapıya ilerlerken "Hiç gülme Asmin ya.." dedi. "İkisi de nasıl hava attı bana biliyor musun?"

Sıraç güldü hafif. "Kıskançlık iyidir. Diri tutar."

Koluna vurdum. "İyi falan değildir kıskançlık."

Tek kaşını kaldırdı. "Sen mi diyorsun bunu?"

Bakışlarımı kaçırırken sessiz kaldım. Ben başka canım..

Hazar abim bize gülüp ayakkabılarını giyerek dışarıya çıktı.

"Görüşürüz akşam."

Vedalaştıktan sonra arabasına binip uzaklaşırken bizde içeriye girdik. Salona girip üçlü koltuğa yan yana oturunca Sıraç'a sarıldım..

Ayaklarını önümüzdeki sehpaya uzatırken bir şey demedim.

Kolunu omzuma sarıp başımı öptü.

"Kızımız olacak" dedi hülyalı bir sesle. "Sana benzeyecek."

Derin bir iç çekti. "Bir an önce kucağıma alacağım gün gelsin istiyorum."

"Bende.."

Elinin birini karnıma yasladı. Hafif hafif okşarken hissettiği kıpırtılarla durdu. Gülümsediğini hissettim.

"Çok güzel bir his bu.. Elimin altında bir can kıpırdanıyor."

Başımla onayladım. Öyleydi gerçekten.

"Bir şey istiyor mu canın? Ya da acıktın mı?"

Eh işte der gibi kafamı salladım. "Biraz.."

Aklıma gelenle yerimde doğrulup Sıraç'a döndüm.

"Tavuk şiş ve pilav. Bir de ayranla salata.. Ay hadi kalk yapalım."

Ayaklarını indirirken elimi tutup öptü. "Üzerimi değiştireyim."

Bende ayaklanıp peşinden odaya ilerledim. Benimde değiştirmem gerekiyordu.

Dolaptan siyah tayt ve uzun tişört çıkarıp giydim.

Odadan çıkacakken Sıraç "Tavuk var mı ama?" Deyince başımı salladım. "Var var. Almışsın ya geçen."

Beklemeden odadan çıktım. Aşermekle alakası yoktu bence. Normal zamanda da böyle canım istiyordu zaten.

Dolaptan tavuk göğsünü çıkardım.

(Yine bir tarif geliyor kağıt kalemi hazırlayın jskzksksk)

Mutfağa giren Sıraç'a baktım. "Sen salatayı yap diğerlerini ben hallederim."

Başını sallayıp malzemeleri yıkamaya başlarken bende bir tane de patates çıkardım.

Tavuk göğsünü küçük küçük doğrayıp yıkadıktan sonra geniş bir kaba koydum. Üzerine de küp küp doğradığım patatesleri attım.

Biraz yağ baharat ekledikten sonra yoğurt ve azıcık da salça ekledikten sonra iyice karıştırdım.

Tek tek çöp şişe dizip yağlı kağıt serdiğim fırın tepsisine sıraladım. Onu fırına attıktan sonra pilava geçmiştim ki Sıraç bana döndü.

"Salata tamam da ayran alıp geleyim ben."

"Evde yapa-"

"Yoğurt da yok" diyerek sözümü kesince başımı salladım. "Tamam o zaman"

Pilav'ın kapağını kapatırken arkamdan sarılıp boynumu öptü. Sakalları batarken "Başka bir şey istiyor musun?" Diye mırıldandı.

Omuz silktim. "Belki çikolata."

Yanağımı öptü. "Tamam hemen gider gelirim"

Sıraç önce mutfaktan sonra evden çıkarken pilavın altını kısıp çalan telefonuma ilerledim.

Zümra arıyordu. Derin bir nefes alırken sessize aldım.

Açmayacaktım. Her şey güzel giderken kocamla aramı bozmaya niyetim yoktu.

Mutfağa girip masaya oturdum. Zümrayı hızla aklımdan uzaklaştırdım. Baya baya kızım olacaktı.

Çok şanslı bir kız çocuğu olacaktı. Her şeyden önce onu çok seven bir annesi ve babası olacaktı yanında.

Aklıma gelen anılarla gözlerim doldu. Hiç kolay bir çocukluk geçirmemiştim.

Hamileliğim nedeniyle daha da duygulanırken burnumu çektim. Her şeye dayanmış ve sineye çekmiştim.

18 yaşına girdikten sonra yetimhanede daha fazla kalmama izin verilmemişti.
Bir miktar para biriktirmiş olsam da bazı şeylere yetmiyordu işte.

Henüz üniversite sınavına girmediğim için başka bir yurt da ayarlayamamıştım. Sanırım en zor gecem o gündü. Yalnız oluşuma ailemin beni bırakışına en çok kızdığım gündü.

Yetimhaneden elimde bir bavulla çıkmıştım ve gidebileceğim hiçbir yer yoktu.

Günlerce parklarda yatmış, sarhoşlardan kaçmıştım.

O kadar zordu ki.. Şimdi iyiydim her şey güzeldi ama öyle değildi işte.

Gözümden akan yaşları sildim. Sıraç böyle görmemeliydi.

Sonra üniversiteyi kazandıktan sonra hem devlet yurduna yerleşmiş hemde burs almıştım.

Sonra düzenimi oturtunca zaten çalışmaya başlamıştım.

Sıraçla tanışmış okul bitince de evlenmiştik..

Pilavın altını kapattım. Kapıdan gelen sesle gözlerimi iyice silip yüzüme bir gülümseme yerleştirdim.

Artık geçmişi düşünmek yoktu. Bundan sonra her şey güzel olacaktı.

Sıraç içeriye girince ayağa kalktım. Poşetten yoğurdu çıkarıp ayran yapmaya başlarken bir şey anlamasın diye "Ee.." dedim.

"Şu Rüzgar abinin işi anlatsana?"

Güldü hafif. "önemli bir şey değil ya..Bir tane kızla tanışmış bu küçük ama. 7-8 yaşında falan. Çocuk trafikte mendil satıyormuş."

Bakışlarım ona dönerken kaşlarım havalandı. Merakla dinlerken devam etti.

"Neyse işte tanışmışlar abim arada çocuğu görmeye gidiyormuş falan. Ama.."

Sıkıntılı bir nefes aldı. "Babası kıza şiddet uyguluyormuş. Abim de bunu öğrenince almış çocuğu ordan."

Bakışlarım yumuşarken "İyi yapmış" diye mırıldandım.

"Aramış bana diyor ki Sıraç ben kız kaçırdım. Baya görüştüğü var da onu kaçırdı sandım."

Güldüm. Valla bende öyle sanmıştım. Rüzgar abiydi bu. Her şey beklenirdi.

🌼

B

ölümle ilgili düşünceleriniz

Hazara abi demesi..

Continue Reading

You'll Also Like

5.1K 384 19
Babasının izinden gitmeye çalışırken tahmin ettiğinden de yalnız olmuştu Leyla. Kafası iyi çalışırdı ancak genellikle kullanmayı tercih etmezdi. DEHB...
377K 24.4K 24
17 Yıl sonra gerçekleri öğrenen Bade, yıllardır onu arayan abilerine giderse. Azıcık dram. Bolca eğlence. Bolca aksiyon. Bir tutam da kaos. Daha...
24.4K 1.2K 61
Kumpasa gelmiş bir başkomserin hikayesi. Uyuşturucu satışı iddialarıyla bir gece vakti evine baskın yapılır Polis Özel Harekat tarafından ve sorguya...
242K 15.1K 28
17 yıl sonra doğumda karıştığını öğrenen Peri... Abilerine ve üçüzlerine alışabilecek mi ? Babam gülümseyip "Aksine iyi bir şey oldu. Peri doğumda k...