ZİKO (bxb)

By ekimdiyelim

1.3M 99.5K 51.2K

Her şey, sosyetenin ve iş dünyasının gözdesi Affan Saltan'ın kirli işler denildiği zaman ilk akla gelen çete... More

2- Rahatsız Hisler
3- Mekan
4- İstek
5- Gece Siniri
6- Ev
7- Bu Kadar Büyük
8- Kirpi
9- Sahip Olmak
10- Sıcaklık
11- Şaşkınlık
12- Bir Şey Vardır
13- Hatırlamanı Sağlıyorum
14- Öfke
15- Konuşamamak
16- Düğüm
17- İlk Temas
18- Bir Şey Yok!
19- Değişen Şeyler
20- Kırılan Duvarlar
21- Bana Mı Güldün?
22- Her Şey Normal?
23- Rüya
24- Kabulleniş
25- Affan'ın Sığnağı
26- Kahvaltı
27- Kravat
28- Randevu
29- Mesafe
30- Zor
31- Özür
32- Yangın Yeri
33- Gece
34- Görüşürüz
35- Affan'lar da Sinirlenir
36- Sarhoş Çakır
37- Artı Bir
38- Sönen Sigaralar
39- Ve...
40- Sönen...
41- Her şey
42- Hayal Kırıklığı Sessizlikle Taçlanır
43- Üzücü
44- Çiçekler
45- Savaş
46- Seks
47- Yaralar, İzleri ve Acıları
48- Kanlı Hesap
49- Biten Acılar
50- Özlem
51- Ev

1- İlk Tanışma

79.7K 2.7K 3.1K
By ekimdiyelim

Selam Canlarım

Son ve asıl önemli uyarım ise: iki karakter de gereğinden fazla olumsuz hareketler sergiliyor olacak.

"Ziko?"

Bilmem kaçıncı kez zikredilen ismimle artık uykum tamamen dağılmıştı.

"Ziko!" Gür ses artık daha yakından geliyordu. Çok geçmeden de olduğum odanın kapısı sert bir şekilde çalınmadan açılmıştı.

Kaşlarım çatılırken, rahatsız bir şekilde gözlerimi araladım ve oturduğum koltuğun başlığından kafamı kaldırıp gelen kişiye baktım.

"Ziko'nun amına koyım. Siktin tüm rahatımı."

"Birinin sikmesi gerekiyordu artık o rahatını." Cebinden çıkardığı Polo şekeri bana fırlattı. Tek elimle yakaladım. "Kalk lan gelecek adamlar birazdan."

"Napıyım Güngör?" Paketini açtığım şekerden bir tane ağzıma atarken, bacaklarımı daha fazla aralayıp koltukta iyice yayıldım.

"Götünü kaldır şu koltuktan ve depoya gidelim hadi." Benimle bu şekilde konuşabilecek tek insan Güngör, hala ayakta benim kalkmamı bekliyordu.

"Anlamıyorum ne işimiz var bizim elin con con yavşağıyla?"

"Elin con conu dediğin yavşak, bizi satın alabilecek güce sahip bir yavşak."

"Yarrağımı alır anca o yavşak."

Kollarını göğsünde bağlayıp tek kaşını kaldırdı. "Bencede."

Elimdeki şeker paketini ona fırlattım hızla ama yana çekilerek bundan kaçmıştı.

"Siktir göt."

Güngör kahkaha atarken ben istemeye istemeye ayaklanmıştım. Masamın olduğu tarafa gidip üstüne attığım siyah deri ceketi alıp omzuma attım.

"Gidelim bakalım elin yavşağının bizimle ne işi varmış."

Ofisten çıkarken Güngör'de arkamdan geliyordu.

"Ziko benim aklıma bir kaç bir şey geliyor aslında." Omzumun üstünden bakıp kafamı salladım devam etmesi için.

"Bizim Samet'e söyledim biraz araştırsın adamı diye, neden görüşmek isteyebilir bi fikir edinmek istedim. Adam ismi duyulmuş bi iş adamıymış zaten. O söyleyince ben de bi anımsadım televizyondan falan. Hiç bi skandalı yok, maddesi kumarı bile olmayabilir o derece temiz birisi. Ya da medyaya öyle lanse ediliyor."

"Ee Güngör?"

"Yani adam lanse ettiği bu karakterin öyle kalmasını istediği için, bizi bir şeylerde kullanıcak gibi hissediyorum."

Arabanın önüne geldiğimizde dediklerini kafamda tartıyordum. Direksiyon tarafına geçen Güngör kapıyı açıp koltuğa yerleşmeden arabanın üstünden bana baktı. Dudaklarımı büzüp, umursamazca omuzlarımı silktim.

"Bakalım ne bok yemeğe görüşmek istiyormuş bizimle."

Arabaya bindikten sonra hızlıca caddeye çıktı Güngör. Depoya varmamıza daha 15 dakika varken, çocukalardan biri aramış ve adamların geldiğini söylemişti.

Çokta sikimdeydi.

"Oha amına koyım ne bu?" Güngör'ün sesiyle kafamı telefonumdan kaldırdım ve depoya geldiğimizi gördüm. Deponun önünde sırayla park edilmiş neredeyse 10 araba vardı.

"Şov yapmaya gelmiş belli ki yavşak."

Biraz daha ilerleyip tam deponun kapısında durdurdu arabayı. Telefonun ekranını kapatıp indim aşağıya. Ve etrafa baktım öylece.

Depo bizim toplantıları yaptığımız yerdi. Daha doğrusu illegal yaptığımız işlerin toplantısını yaptığımız mekandı. Ve bu benimle görüşmek isteyen yavşakta muhtemelen Güngörün dediği gibi öylesine basit bir yatırım için görüşmek istemiyordu.

"Hoşgeldin Ziko abi. Geldi adamlar içeride bekliyorlar." Ellerinin saygıdan önünde birleştiren Sarp hem hayranlıkla hem çekingenlikle bana bakıyordu.

"Tamamdır koçum." Güngör'e bir baş hareketiyle anahtarı işaret ettim. Demek istediğim şeyi anlayıp fırlattı anahtarı. Havada yakalayıp Sarp'a uzattım. "Sen şu arabayı al düzgün bir yere çek."

Gözlerindeki parlamayı görünce dudağım bir tarafı yukarı kıvrıldı. Arabaları çok seviyordu. Henüz 20 yaşında olduğu için diğerlerine kıyasla daha yumuşak davranıyordum Sarp'a.

Kafasını salladı ve hızlıca anahtarı elimden alıp arabaya koştu.

"Şu heyecana bak salaktaki." Güngör'ün dediğine gülüp deponun girişine doğru ilerledim ve içeri girdim.

Koskoca deponun içinde neredeyse hiçbir şey yoktu. Ben öyle istemiştim çünkü. Oyalanacak ya da herhangi bir basılma olasılığına karşılık bizi oyalayacak bir şeyin olmaması gerekiyordu. O yüzden sadece sandalyeler ve ateş yakmak için bir kaç tane varil vardı.

Gelen misafirlerimiz çoktan o sandalyeye kurulmuştu bile. Daha doğrusu aralarından sadece birisi sandalyeye oturmuş, kalanlar ise elleri önlerinde ayakta dikleniyorlardı.

"Yuh amına koyım adama bak. 30 korumayla mı gelmiş."

Yanlarına giderken cebimden bir tane polo şeker çıkartıp ağzıma attım.

Tam önlerine geldiğimizde sandalyede oturan adam hafif bir gülümsemeyle ayağa kalktı.

Benden uzundu ki, bakacak olursak ben 1,85'den uzundum. Fazla kalıplıydı. Kasları giydiği takımdan bile belli oluyordu. Tipine gelirsek...

Zengin bir piç gibi yakışıklıydı işte.

"Ziko bey?" Emin olmak ister gibi soru niteliğinde söylemişti ismimi.

"Ben oluyorum." Kafamı salladım. "Siz kim oluyorsunuz tam olarak?" Diye sorarken gözlerimi arkasında duran adamlarda gezdirdim.

Elini uzattı gülümseyerek.

"Affan Saltan."

Gülümseyen yüzüne bir de uzattığı eline baktım. Bu gülümseme kesinlikle masum değil aksine insanı sinir eden bir şeye sahipti.

Tek elimi cebimden çıkarıp uzattığı elini tuttum.

Fazla soğuk olan eli irkilmemi sağlamıştı.

Yüzüne baktığımda hala aynı gülümsemeyle bana bakıyordu.

"Memnun oldum Ziko bey." Elimi çektim soğuk olan elinden.

Soğuk olan hiçbir şeyi sevmezdim.

"Beye gerek yok." Dedim geri çekilirken umursamazca.

Güngör'ün oturmam için arkama çektiği sandalyeye yerleştim ve tek ayağımı bilek kısmından diğerinin üzerine koydum. Affan denilen adam da karşıma geçip kibarca bacak bacak üstüne atmıştı.

"Ee gelelim sebebi ziyaretinize?"

Uzatmayı sevmezdim.

"İlk önce birbirimizi daha yakından tanımak isterdim." Ellerini bacak bacak üstüne attığı dizinin üstünde tutuyordu.

Kibarcık.

"Gerek görmüyorum. Zaten çıkar ilişkisinde olacağımızın belli olduğu insanlarla gereksiz samimiyete karşıyım da birazcık." Yapmacık bir şekilde gülerken üçe vurulu saçlarımı kaşıdım hafifçe. "Aslında birazcıkta değil baya baya karşıyım."

"Açık sözlüsün." Hala o sinir bozucu gülümsemesi dudaklarındaydı.

"Evet." Dudaklarımda olan gülümsemeyi yok edip başımı sağa doğru yatırdım. "Neden geldiniz?"

"Hmm o zaman konuya hemen girmeliyim galiba." Bacağını indirip öne doğru eğildi hafif bir şekilde. "Birlikte olmak istiyorum sizinle."

"Yani?"

"Birlikte iş yapmak, çalışmak. Nasıl bir isim koymak isterseniz."

"Saltan, biz zaten herkesle iş yapıyoruz." Ben de onun gibi eğildim öne doğru. "Daha açıklayıcı ve net olman gerek."

"Medya ve insanlar tarafından gözüken Affan Saltan'ın imajını korumasını istiyorum ve bunu isterken aynı zamanda yapmam gereken bazı işlerden geri durmam gerekiyor." Gülümsemesi büyüdü ve düzgün dişleri gözler önüne serildi. "Ama ben geri durmak istemiyorum."

"Bu biraz hem ayranım dökülmesin hem götüm sikilmesin oluyor."

Güngör, uyarı vermek ister gibi kısaca öksürdü. Aynı zamanda Affan'ın yüzünde gördüğüm şaşkınlık ifadesi keyfimi yerine getirdi. Gülümsedim.

Ağzımın ayarı yoktu ve bu kesinlikle karşı tarafın sorunuydu.

"Öyle tabir ediliyorsa... Evet biraz öyle." İfadesini toparlayıp tekrar güldü. Psikopat mıydı bu adam? Gülmeden duramıyor muydu?

"Yani sen diyorsun ki şimdi, ben işlerimi üsten hallederken, siz merdiven altından halletmek istediklerimi halledeceksiniz."

Parmağını şıklattı. "Aynen öyle diyebiliriz."

Adama aşırı kıl olmuştum.

"Çıkar ilişkisi olması için karşılığında ne alacağımı görmem gerek." Oturduğum sandalyeye iyice yayıldım.

Affan elini kaldırdı lanet gülümsemesi hala yüzündeyken. Arkadan ona en yakın olan korumalarından birisi geldi  ve önümdeki küçük masaya bir dosya koydu.

"Karşılığında ne almak istediğinizi siz yazacaksınız ve ben de imzalayacağım."

Tek kaşımı kaldırdım. "İddalı bir hareket olduğunun farkındasındır diye düşünüyorum Saltan?"

Başını sadece bir kere onaylarcasına eğdi. "Öyle diyorsan."

Ben bu enayiyi ham yapardım.

Keyiflenmiştim.

Aklımdan geçen düşüncelerle ayağa kalkıp ona doğru adımladım ve tam önünde durdum. Karşılık olarak o da kaktı.

Ve ben her ne kadar soğuktan nefret etsemde elini sıkmak için, elimi ona uzattım.

Ziko hakkında?

Affan hakkında?

Aklınızda bir şeyler oturdu mu?

Henüz çok erken ama neler geçti o aklınızdan merak ediyorum kkk

İnstagram: ekimdiyelim

Continue Reading

You'll Also Like

Haz By 🍀

Romance

338K 4.9K 19
Çocukluktan beri Karan Avcıoğlu'na karşı hisleri olan Efsun Alakurt'un hikayesidir. Sevdiği adamla birlikte olduklarından sonra her şeyin farklı ola...
89.4K 4.7K 19
❝ Konserdeki Sevgilim: Mine, üç ay. Konserdeki Sevgilim: Sadece üç ay çıkıyormuş gibi davranacağız. Konserdeki Sevgilim: O kadar. Siz: Üç ayın sonun...
631K 24K 86
Genç kızın arkadaşının verdiği yeni numarayı yanlış yazan kızın gelecekteki kocasına tesadüfen yazması. İlk başta kız engel yesede engel bir şekilde...
225K 10.2K 34
Geçmişi yüzünden güven problemi olan Kadın, Kadını gördüğü anda Aşık olan adam. _________ "Sınırları aşma Yüzbaşı." dedim ciddiyetle. Aramızdaki boş...