50- Özlem

16.1K 1.2K 383
                                    

Nasılsınız canlarım?

Bu arada yav finale yaklaşıyoruz dedim diye anında ayılıp bayılmışsınız yine, hemen yapmıcam len kalkın yerden doyacaksınız Affan'a da Ziko'ya da hajsksahh

Keyifli okumalar.

"Ne dedin sen?"

Tam çorba dolu kaşığı ağzıma götürecekken duyduğum şeyle kaşık öylece havada kaldı.

"Abi valla biz dedik Ziko abi sinirlenir diye ama bir şey olmaz diyip geçiştirdi, zaten ben de hemen gelip sana söyledim işte."

Elimdeki kaşığı ağzına kadar dolu tabağa sinirle bıraktığımda çorba etrafa saçılmıştı. Beklemeden ayağa kalktım, önümdeki tekerlekli hasta masasını kenara orantısız bir güçle iterken düşüp düşmemesini umursamadım.

"Abi nereye ya?"

Özgür, bir kaç gündür kendi yatağı bellediği yerden hızlıca ayaklandı.

Bana yatmaktan bıkkınlık geldiği için ve ayakta dikilmeme de izin vermedikleri için 2 gündür çoğunlukla koltukta oturup yatıyorum. O yatakta yatmak bana kendimi fazla hasta hissettiriyordu. Özgür'de bu yüzden 2 gündür orayı kendi yatağı bellemişti.

Ama kendisi yatmak istemiyormuş.

Bebeği istiyormuş.

O öyle diyordu en azından, diğer istediği her şeyde dediği gibi.

"Kızım kalkmasana sen yerinden. Şu itin bi ifadesini alayım bakayım."

"Ya abi sen kendine bakar mısın önce, ayakta durduğunda başın dönüyor hala? Demedi mi doktor sana, vücudunuz çok yıpranmış dinlenmeniz gerekiyor demedi mi? Tuvalet dışında ayakta durmayın demedi mi ya?"

Önüme geçip sinirli sinirli konuşurken elleri hararetle hareket ediyor ve aynı benim gibi kaşları çatıktı.

Tam o sırada kapı açıldığında aynı anda içeri giren Güngör baktık. Bakışları ikimiz arasında hızlıca dolaştığında Özgür'ün sinirden iki yanında yumruk olmuş ellerini gördüğünde ayıplar gibi bakıp hızlıca yanına ilerledi.

"Gülüm demedim mi ben sana sinirlenmek yok diye? Bebek var karnında senin."

Nazik bir şekilde elleriyle Özgür'ün yumruk olan ellerini avuçlayıp, okşayarak gevşetmeye çalıştı.

"Zaten eve gitmeyeceğim diye tutturdun, kaç gündür burada kalmana zar zor dayanıyorum. Bir de üstüne sinirli görüyorum seni, kaç kere dikkat et dedim. Sinirlenince kasıldığın için karnına ağrı saplanıyor."

"Ama..." sesi anında ne diyeceğini bilemeyen suçlu bir çocuk gibi kısılırken gözlerini Güngör'den kaçırdı. "Ama..." bana değen gözleriyle anında işaret parmağını hızlıca üzerime doğrulttu. "Abim sinirlendiriyor."

Bana döndü. Güngör'ün bakışları bana bile suçlu hissetiyordu.

"Ne bakıyorsun oğlum öyle? Yapmıyorum bir şey, bi anda kalkıp çıldırmaya başladı."

"Hiçte bile! Hasta hasta kalkıp duruyor Güngör. Daha dün bizi dinlemeyip ayaklanıp odada tur attığında bayılmadı mı bu adam?"

Evet yaşanmıştı öyle bir şey.

"Ziko harbiden bir dur artık sende ya."

ZİKO (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin