BeKaZoRa

By beyzanur_kocc

16.6K 1.6K 236

Kitabım kendi hikayesinin kahramanı olan bir genç kızı anlatmaktadır. Hayat'a karşı yenilgiyi kabullenmeyen h... More

Ön Söz
-Yeni Başlangıçlar-
- Benim Hayatım Benim Kararım -
- Zorluk Okulu -
- Kimler Gelmiş -
- Kim Bilir -
- Hadi Hayırlısı -
- İyi Gibiyim -
- Neler Oldu Neler -
- Büyük Karar -
- Yoğun Günler -
- Zor Rutin -
- Sevilmek -
- Herkes -
- Tecrübe -
- World Famous Group -
iş Birliği

- Sky -

440 64 5
By beyzanur_kocc

Odamıza gitmek istemedim dışarı çıktım. Bir şeyler içmek hem de şirketten uzaklaşmak istiyorum. Şirketten yeterince uzaklaşınca Bir markete girdim. Biraz bakındıktan sonra vişne suyu aldım. Açım ama bir şey yiyecek gücüm yok o yüzden vişne suyu ile idare edeceğim. Biraz marketin önünde oturdum. Sonra nereye gitmem gerektiğini bilemedim şirkete geri döndüm. Sessizce, kimseye çaktırmadan dans stüdyosuna girdim. Dans etmeye karar verdim. Onlar öyle diyor diye en iyisi için çabalamaktan vaz mı geçeceğiz? Onlar yazmaya devam etsin bende üzüntümü daha iyisi için çabalayarak atlatacağım. Şarkımızın koreografisini yapmaya karar verdim. Bir kez yapınca bir kere daha, bir kere daha... Tekrar tekrar yapmaya başladım. Yorgunum ama en azından dans ederken kötü yorumları, kötü anıları, kötü olayları düşünemiyorum. Yaklaşık bir saat kadar dans ettikten sonra yine başım dönünce dengemi kaybedip düştüm. Düştüğüm yerden kalkmaya çalıştım ama tekrar düştüm. Duvara yaslanıp ağlamaya başladım. Ne çok ihtiyacım varmış buna. Kendimi bunca zaman boşuna tutmuşum. Ben ağlarken kapı çaldı. Hemen topladım kendimi. Emir Abi kapıda öylece durdu.

Emir Abi: Çiçekçim sana yemek getirdim. Birlikte yiyelim mi?

Çiçek: Olur Emir Abi nasıl istersen.

Emir Abi: Al bakalım.

Çiçek: Teşekkürler.

Yere oturduk yemekleri yemeye başladık. Kimse konuşmuyordu ama ben kendimi suçlu hissediyorum. Bugün Emir Abi'ye karşı pekte hoş davranmadım.

Çiçek: Şey Emir Abi Ben bugün için çok özür dilerim. Yani şey aslında seni üzmek istememiştim. Öyle bir anda çıktı ağzımdan gerçekten çok özür dilerim.

Emir Abi: Önemli değil.

Çiçek: Emir Abi sen iyi misin?

Emir Abi: Evet.

Çiçek: Emir Abi neden böyle davranıyorsun. Gerçekten çok özür dilerim. Seni kırmak istememiştim.

Emir Abi: Çiçek aslında ben senin stüdyoya geldiğini kameradan gördüm. Ağladığını görünce belki benimle paylaşmak istersin diye geldim.

Çiçek: Anladım Emir Abi ama anlatacak bir şey yok.

Emir Abi: Peki neden hala gülümsüyorsun? Sizinle yakın olduğumuzu sanmıştım ama neden hala üzgünken bile o yalancı gülümseme var yüzünde?

Çiçek: Yok Emir Abi seninle ilgisi yok. Sadece... Aslında bende bilmiyorum.

Emir Abi: Çiçek yapmacık olmaktansa doğal olmanı tercih ederim çünkü sen kendin olunca çok tatlısın. Siz çıkış yaptıktan sonra başka şirketlerde stajyer almaya başladı. Aslında normalde de stajyer alıyorlardı ama bu sefer grup olarak çıkış yapacaklarmış. Siz bir ay çalıştınız fakat normalde stajyerlik süresi daha uzundur ama biz size bir ayın yeteceğini düşündük. Bu demek oluyor ki iyi örnek oldunuz ki diğer şirketlerde grup olarak çıkış yapmak istiyor. Bizde şirkette bir erkek grubu oluşturacağız. Stajyer seçmeleri yaptık ve seçilenlerle iletişime geçtik şu an çalışıyorlar.

Çiçek: Gerçekten mi? Onlar adına çok sevindim umarım çok başarılı olurlar.

Emir Abi: Stajyerlerin hepsi sizin hayranınız.

Çiçek: Öyle mi? Şey aslında ne söylemem gerektiğini bilmiyorum hala alışamadım bu duruma.

Emir Abi: Bir şey söylemene gerek yok sadece sevenleriniz olduğunu unutmayın.

Çiçek: Tabi. Birde Emir Abi hayranlar için ismi bizim seçmemizi istemiştiniz ya biz seçtik.

Emir Abi: Ne seçtiniz?

Çiçek: Aslında grup adımızla uyumlu olmasını istedik ve Sky ismini tercih ettik. Aslında gökyüzü olmasaydı ne mavi rengi bu kadar dikkat çekerdi ne de kuşlar uçabilirdi. Yani burada söylemek istediğimiz Sky olmasaydı Bluebird olmazdı.

Emir Abi: Çok güzel düşünmüşsünüz. Ben bunun duyurusunu yaparım merak etmeyin. Bu arada Serra seni her yerde aradı ama bulamadı. Çok endişelendi istersen daha fazla bekletme onu.

Hemen ayağa kalktım. Neden böyle bir şey yaptım ki? Serra kim bilir ne kadar korkmuştur. Of ne yapacağım ben. Odadan tam çıkacakken arkamı döndüm.

Çiçek: Emir Abi!

Emir Abi: Efendim?

Çiçek: Teşekkür ederim. Her şey için...

Kapıyı açıp odadan çıktım. Şirketin hemen yanındaki kafeden kahve almak istemiştim ama kapanmıştı. Açık bir yer bulup Serra'nın sevdiği içecekten aldım. Koşarak şirkete beş dakikada vardım. Manyak mıyım neyim şirkete girince de koşmaya devam ettim. Merdivenlerden çıkarken duvara çarptım başım çok acıdı. Aslında hayır, çarptığım duvar değilmiş ve ağrıyan tek başım değilmiş. Gerçi kime çarptığımı da bilmiyorum. Ben daha başımı kaldırmadan çarptığım kişi konuşmaya başladı.

- Hey! Ne yaptığını sanıyorsun. Burada neden koşuyorsun? Canına mı susadın! Nerede koşulup koşulmayacağını bilmiyor musun? Eğer çok koşmak istiyorsan bir maratona kaydolabilirsin.

Çiçek: Çok özür dilerim.

- Hem sen kimsin? Ne yapıyorsun burada?

Çiçek: Şey ben mi? Ben Bluebird'ten Çiçek...

İlk başta inanmıyormuş gibi baktı. Şirket maskesiz dışarı çıkmamızı yasaklamıştı. Belki de o yüzden inanmadı belki de beni hiç tanımıyor. Şirketin içinde olduğumuzdan maskemi çıkarttım.

- Ah! Çok özür dilerim. Ben sizin olduğunuzu fark etmedim. Gerçekten çok özür dilerim. Ben sizin hayranınızım ve sizi seven çok fazla insan var. Of ne yaptım ben gerçekten çok özür dilerim. Kendimi nasıl affettirebilirim.

Çiçek: Hayır. Sorun değil. Eğer yanlış anlamazsanız size bir şey sorabilir miyim?

- Tabi.

Çiçek: Acaba siz kimsiniz? Yani kimsiniz derken şirkette ne yapıyorsunuz? Gerçekten amacım kaba olmak veya sizi kırmak değil. Bu şirkete görevli olanlar ve burada çalışanlardan başka kimse giremez.

- Gizli tutmamız istendi ama herhalde size söylemem sorun olmaz. Ben artık bu şirkette stajyerim.

Çiçek: Emir Abi'nin bahsettiği stajyerlerden biri sizsiniz demek. Erkek grubu değil mi?

- Evet.

Çiçek: Tanıştığıma çok memnun oldum. Bu arada eğer çıkış yapmak istiyorsanız kim olursa olsun insanlara karşı nazik olmanız yararınıza olacaktır.

- Tabi, artık davranışlarıma dikkat edeceğim. Bilgilendirme için çok teşekkür ederim. Sizinle karşılaşmayı bile hayal edemezken şimdi sohbet ediyoruz. Eğer sizin içinde sorun olmazsa başka bir zaman bana ipuçları verir misiniz? Gerçekten sesinizi ve şarkı söyleme tarzınızı çok seviyorum.

Çiçek: Neden olmasın? Sıkıştığın bir konu veya anlatmak istediğin bir şey olursa her zaman benimle konuşabilirsin.

- Teşekkür ederim.

Çiçek: Ne demek. İyi geceler.

- Size de.

Bir kazayı daha atlattıktan sonra odamıza ulaşmayı başardım. Serra odada öylece oturmuş duruyordu. Kapıyı açtığımda hiç karşılık vermedi belli ki çok merak etmişti.

Çiçek: Serra gerçekten çok özür dilerim. Belli ki çok merak etmişsin. Bir daha asla böyle bir şey yapmayacağım. Seni korkuttuğum için çok özür dilerim.

Serra: Önemli değil.

Çiçek: Ya Serra yapma böyle gerçekten çok özür dilerim. Hem bak sana ne aldım.

Serra: Teşekkürler.

Çiçek: Serra neden böyle yapıyorsun?

Serra: Çiçek deli misin sen? Ne kadar merak edeceğimi düşünemedin mi? Emir Abi'nin odasında neredeyse bayılıyordun sonra ortadan kayboldun. Sana bir şey oldu diye öldüm meraktan! Neredeydin? Bunca saat ne yaptın? Hiç benim ne halde olduğumu merak etmedin mi?

Çiçek: Haklısın. Özür dilerim.

Serra: Seni aptal! Sakın bir daha böyle bir şey yapma!

Oturduğu yerden kalktı ve bana sarıldı.

Serra: Bu arada yeni stajyerler gelmiş senin haberin var mıydı?

Çiçek: Evet! Yani bugün haberim oldu ve daha demin onlardan bir tanesi ile çarpıştım.

Serra: Ciddi misin? Nasıl oldu?

Çiçek: Hani dizilerde romantik çarpışma sahneleri olur ya işte bizimkinin pek öyle olduğu söylenemez. Baya ayak üstü azarladı beni ama haklıydı ona çarpan bendim ve şirketin içerisinde koşuyordum. Tabi sonra benim olduğumu fark edince özür diledi ama kim olursa olsun o kadar kaba davranmamalıydı. Neyse işte olan oldu.

Serra: E tipi nasıldı?

Çiçek: Artık bence bu soruyu sormaktan vazgeçmelisin. Bu şirkette dış görünüşü kötü olan kimse yok.

Serra: Şey Çiçek birde sana bir şey söylemek istiyorum.

Çiçek: Ne oldu? Kötü bir şey oldu değil mi?

Serra: Yok öyle bir şey değil. Dorukla ilgili...

Çiçek: Ne olmuş Doruk'a?

Serra: Bana sorarsan Doruk'a bir şans daha verebilirsin. Zaten yeterince tersledin bence artık terslemen saçma olur.

Çiçek: Ben çıktıktan sonra bir şey mi oldu?

Serra: Aslında sen çıktıktan sonra Doruk kapıya yaslanıp ağlamaya başladı. Belli ki sana çok değer veriyor. Gerçekten artık bence kaçmamalı ve doğru düzgün konuşmalısın. Davranışların Doruk'u düşündüğünden daha fazla incitiyor olabilir.

Çiçek: Şimdi nerede peki?

Serra: Bilmiyorum ama eminim bir daha gelecektir. Sen nasılsın?

Çiçek: İyiyim.

Serra: Çiçek yemek yemeyi unutmamalı sağlığına dikkat etmelisin. Artık bundan sonra ben ne dersem onu yiyeceksin yoksa hastalanacaksın.

Çiçek: Peki. Yeter ki sen benim için üzülme.

Serra: Tamam. Saat çok geç olmuş hadi yatalım.

Yatağa uzandığımız gibi uyuyakalmışız. Sabah saat yedi gibi uyandık. Uyandığımızda spor salonuna indik. Sporumuzun sonuna doğru Emir Abi yanımıza geldi.

Emir Abi: Günaydın kızlar.

Çiçek: Günaydın.

Serra: Günaydın.

Emir Abi: Bugün programınız baya dolu. Eğer sizin içinde sorun olmazsa bugün fazlasıyla röportaj ve program tarafından davet edildiniz.

Çiçek: Yok sorun olmaz.

Emir Abi: Son zamanlarda çok fazla popülerleştiniz. Aklınıza gelebilecek bütün programlara davet edildiniz. Eğer böyle devam ederse birkaç tane şarkı çıkarınca turneye çıkma olasılığınız çok yüksek. Kızlar sizi kötüleyen kişiler zaten sizi kötülemek için yaşıyorlar ama unutmayın ki sevenlerinizin sayısı çok fazla. Çiçek sen dün öyle söyleyince biraz sosyal medyada gezdim. Evet kötü yorumlar var ama onlara cevap olarak verilen iyi yorumlarda var. Yani herkes sizi sevecek iyi yorum yapacak diye bir şey yok. Zaman ilerledikçe bu duruma alışacaksınız. Ben zaten dün gördüğüm kötü yorumları dava ettim. Sizde yazılanlara kulak asmayın ve sağlığınıza dikkat edin.

Serra: Peki Emir Abi.

Çiçek: Teşekkür ederiz.

Emir Abi: Ne için?

Çiçek: Ne olursa olsun bizim yanımızda olduğun için ve bizim için yaptığın her şey için teşekkür ederiz.

Emir Abi: Ne demek. Her zaman ne olursa olsun bana güvenebilirsiniz. Kızlar bu arada dergi çekimlerin de yer almayı düşünür müsünüz? Global markalar dergi kapaklarında yer almanızı istiyor.

Çiçek: Olur.

Serra: Sen neyi uygun görürsen bizim içinde sorun olmaz.

Emir Abi: Peki o zaman spordan sonra maraton başlıyor. Zaten röportajlar en fazla yarım saat sürüyor. Bugün beş tane röportajınız, iki tane dergi çekiminiz var ve bir programa davet edildiniz. Aslında kişisel tekliflerde aldık ama grup olarak çıkış yaptığınızdan onları kabul etmedik.

Serra: Tamamdır.

Çiçek: Spordan sonra duş alıp yanına geliriz.

Emir Abi: Tamam. Size kolay gelsin o zaman.

Serra: Sağ ol.

Sporumuz bittikten sonra odamıza çıkıp duş aldık. Hazır olunca Emir Abi'ye haber verdik.

Çiçek: Emir Abi senden bir şey isteyebilir miyiz?

Emir Abi: Tabi ki.

Serra: Bugün bizimle gelir misin?

Emir Abi: Kızlar ama şey...

Çiçek: Lütfen.

Emir Abi: Şey peki ama sadece bu seferlik.

Serra: Teşekkür ederiz.

Emir Abi: Kızlar aşağısı yine kalabalık gazeteciler falan var. Fazla takılmayın olur mu?

Çiçek: Tabi.

Araba hazır olunca Emir Abi ile birlikte indik. Bu sefer daha da kalabalık olmuşlardı. Korumalar tutabildikleri kadar tutuyorlardı. Fazla takılmadan herkesle olmasa da ilgilenebildiğimiz kadar ilgilenip arabaya yöneldik. Arabaya doğru yürürken arkadan bir ses geldi.

- Sizi pislikler!

Sonra su şişesiydi galiba biri bana doğru fırlattı ama Emir Abi bana gelmesini engelleyerek önüne atladı. Ben çok korktum. Oradakiler de benim gibi birkaç saniye ne olduğunu anlamadılar ama bir süre sonra o kişiye saldırmaya başladılar. Korumalar onları ayırırken Emir Abi bizi arabaya bindirdi. Biz arabaya bindikten sonra o tekrar dışarı çıkıp hayranlara iyi olduğumuzun haberini verdi. Korumalar onları ayırınca Emir Abi arabaya bindi. Araba hareket edince konuşmaya başladı.

Emir Abi: Kızlar iyi misiniz? Bir yerinize bir şey oldu mu?

İkimizde cevap veremedik. Gerçekten çok korkmuştuk.

Emir Abi: Kızlar iyi misiniz? Bir yeriniz mi acıyor?

Çiçek: Emir Abi teşekkür ederim.

Emir Abi: Çiçek merak etme onu yapan kişiye gereken yapılacak. Serra sen nasılsın? Sana bir şey oldu mu?

Serra: Hayır sadece korktum.

Emir Abi: Merak etmeyin bundan sonra korumalar daha dikkatli olacak.

Serra: Gerek yok.

Çiçek: Önemli değil.

Emir Abi: Eğer iyi hissetmiyorsanız çekimi iptal edebilirim.

Çiçek: Hayır Emir Abi gerek yok.

Serra: Biz iyiyiz. Sen iyi misin? Sende Çiçek'in önüne atladın şişe canını acıttı mı?

Emir Abi: Sorun yok. İyiyim ben.

Hiçbirimiz yol boyunca konuşmadı. Günümüz çok dolu olduğundan epey yorulduk. Emir Abi artık bundan sonra günlerin zaman geçtikçe daha da dolu olacağını söyledi. Odamıza girdiğimizde duş alıp uyuduk.



İnsanlar İntihar edenlere korkak dedi. Oysa ki onlar kendi canlarını acıtabilecek kadar cesaretliydi.

Continue Reading

You'll Also Like

592K 26.2K 17
Son yirmi yedi saniye. Zaman gelmişti, kulaklıktaki ses son kez konuşacaktı. "Sonuna geldik, küçük hanım," Alacağı canları düşündükce duyduğu memnuni...
721K 22.7K 54
alev:OĞUZ BEN ASIK OLDUM!!! oğuz:YİNE KİME AMK????!! alev:acar'a oğuz: siktir!
934K 61.4K 50
Çilek Alança Yıldırım mı yoksa Çilek Alança Saruhan mı demeliyiz? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek, ailesinin gerçek olmadığını ve küçük...
109K 3.2K 38
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz nie peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öde...