BeKaZoRa

By beyzanur_kocc

16.6K 1.6K 236

Kitabım kendi hikayesinin kahramanı olan bir genç kızı anlatmaktadır. Hayat'a karşı yenilgiyi kabullenmeyen h... More

Ön Söz
-Yeni Başlangıçlar-
- Benim Hayatım Benim Kararım -
- Zorluk Okulu -
- Kimler Gelmiş -
- Kim Bilir -
- Hadi Hayırlısı -
- İyi Gibiyim -
- Neler Oldu Neler -
- Büyük Karar -
- Yoğun Günler -
- Zor Rutin -
- Sevilmek -
- Sky -
- Tecrübe -
- World Famous Group -
iş Birliği

- Herkes -

430 64 8
By beyzanur_kocc


Sunucu: Hepinize merhaba! Bugün yanımızda Bluebird grubu var. Hoş geldiniz kızlar, nasılsınız?

Serra: İyiyiz sağ olun. Siz nasılsınız?

Sunucu: Bende iyiyim. Bizi kırmayıp geldiğiniz için teşekkür ederiz. Şimdi size hayranlarınızın merak ettiği ama cevabını bilmedikleri birkaç tane soru soracağım. Birkaç tane soru da biz ekledik. Sizin için sorun olmaz değil mi?

Serra: Hayır. Sorun değil.

Çiçek: Aksine mutlu oluruz.

Sunucu: Peki o zaman ilk soru ile başlıyorum. İkiniz çok yakınsınız aslında kardeş gibisiniz. Bu arkadaşlığınız ne zaman başladı. Yani ilk ne zaman birbirinizi fark ettiniz.

Serra: Çiçek'in doğum gününde yakınlaştık.

Sunucu: Nerede, nasıl birbirinizin farkına vardınız?

Serra: A şey aslında Çiçek o gün bir arkadaşıyla tartışmıştı. Belki tartışmasalardı bugün burada bile olmayabilirdik.

Sunucu: Öyle mi? Fazlasıyla garip bir tanışmanız olmuş. Çiçek peki sen bir şey söylemek ister misin? Neden tartıştınız? Nasıl bir arkadaştı bu?

Çiçek: Önemli biri değil.

Sunucu: Baya kırılmışız galiba? Yüzünden de belli olduğu kadarıyla konunun açılmasından da pek hoşnut değilsin. Acaba bu arkadaş kim öğrenebilir miyiz? Tabi senin için sorun yoksa.

Çiçek: Arkadaş rahatsız olabilir o yüzden ismini vermek istemiyorum ama o gece sadece yanlış bir şey yaptığını görmüştüm ve onu uyarmak istemiştim o kadar.

Sunucu: Peki o zaman seni de daha fazla sıkıştırmayalım diğer soruya geçelim. Hiç erkek arkadaşınız oldu mu?

Serra: Hayır.

Çiçek: Hayır.

Sunucu: Hadi ama kızlar biraz gerçekçi olun. Neden doğruyu söylemiyorsunuz?

Serra: Gerçekten! Daha önce hiç erkek arkadaşımız olmadı.

Sunucu: Peki şu an hoşlandığınız hiç kimse yok mu?

Serra: Yok.

Çiçek: Açıkçası vaktimizde yok.

Sunucu: Peki. Şu an sizi seven büyük bir kitle var. Kısa sürede büyük bir başarı elde ettiniz ve yabancı hayranlarınız da olmak üzere onlara bir isim vermenizi istiyor.

Çiçek: Bugün bunu çok kez duyduk. En kısa sürede bunun hakkında konuşacağız.

Serra: Onlara yakışır bir isim bulmak için çabalayacağız.

Sunucu: Artık bundan sonrası sizde o zaman. İlk şarkınızı çıkarttınız ve çok ilgi gördü. Şarkınız gerçekten çok güzel şahsen ben çok beğendim başarılarınızın devamını dilerim. Bir ilgi çeken diğer konu ise grup olarak çıkış yapmanız. Sizde biliyorsunuz ki Türkiye'de daha önce hiç grup olarak çıkış yapan olmadı. Grup olarak çıkış yapmak nasıl bir duygu? Avantaj ve dezavantajlarınız neler?

Serra: Öncelikle ben ikimizle de gurur duyuyorum. Çiçek ile çıkış yaptığım için çok mutluyum. Aslında doğruyu söylemek gerekirse ben ona hayranım. Grup olarak çıkış yapmak için çalışırken çok yakınlaştık. Gerçekten ben grup olarak çıkış yaptığım için çok mutluyum. Belki tek başıma olsaydım bunları başaramazdım ama Çiçek'in yanımda olması bana güç veriyor. Onun yanındayken kendimi güvende hissediyorum. Ağladığında canım acıyor. Çiçek benim kız kardeşim gibi oldu. Her an onu koruma duygusu içerisindeyim. Bazen o kadar tatlı ağlıyor ki dayanamıyorum. Aslında onunla aramızda yaş farkı yok ama ben ondan birkaç ay daha erken doğdum fakat ablalık duygum için o bile yetiyor. Çiçek hem zeki hem de güzel, bir o kadar da duygusal biri. Aslında biliyor musunuz grup olarak çıkış yapmanın pekte bir dezavantajı yok.

Çiçek: Şey bende Serra gibi düşünüyorum. Sadece grup olarak çıkış yaptığınızda sizi diğer üyelerle kıyaslayabiliyorlar. O yüzden kötü yorumlar için kendinizden ödün vermenize gerek yok. Bazı insanlar çok zayıf olduğum için beni linçlemeye başlamışlardı. Ben onlar öyle söyleyince beslenmeme dikkat etmeye başladım. Şimdide kilo aldığım için linçliyorlar. Yani demek istediğim kötü yorumlara takılmayın. Zaten ne yaparsanız yapın onlar kötüleyecek bir şey buluyor. Kendinizi nasıl seviyorsanız öyle kalın çünkü kendiniz hakkındaki kararlarda son sözü siz söylersiniz. Başkaları istiyor diye değişmeyin kendinizi nasıl seviyorsanız öyle kalın. Açıkçası Serra her koşulda benden daha olgun biridir. Şu anki rol modelim Serra diyebilirim. Normalde çıkış yapmak için verilen eğitimin süresi daha fazla olabiliyormuş ama biz sıfırdan başlamadığımız için bir ay yeterli oldu. Açıkçası o bir ay zorluklarla doluydu. Birde sınav haftamıza denk gelmişti ikisini birden yürütmek gerçekten çok zordu. Bu bir ayda ailemizi bile göremedik ama Serra o kadar dik duruyordu ki ona hayran kalmamak elimde değildi. Yani ben ikimizle de gurur duyuyorum zor ama güzel şeyler başardık.

Sunucu: Kızlar zaten hayranlarınızın çoğu sizi çok tatlı buluyor ve bu kadar yakın olmanız onları mutlu ediyor. Son sorumuz ise duyduğuma göre zengin ailelerin kızlarısınız ve okulda çok başarılısınız. Bu başarının ailenizle bir ilgisi var mı?

Serra: Bizim ailemiz zengin biz değiliz. Eğer sizin demek istediğiniz gibi bir şey olsaydı özel okula giderdik. Açıkçası yanlış anlaşılmak istemem ama sorduğunuz soru pekte hoş bir soru değil.

Çiçek: Bizim ailelerimizin ne okulumuzda ne de şu an bulunduğumuz yerde manevi desteği dışında hiçbir desteği bulunmadı. Yani demek istediğim zengin olan biz değiliz ailemiz.

Sunucu: Buraya kadar bizi kırmayıp geldiniz, sorduğumuz sorulara dürüstçe cevaplar verdiniz. Her şey için çok teşekkür ederiz.

Çiçek: Biz teşekkür ederiz.

Çekim bittiğinde görevli yanımıza geldi.

- Tebrikler kızlar iyi iş çıkardınız.

Serra: Sağ olun.

- Hadi çıkalım o zaman, burada işimiz bitti.

Çiçek: Olur.

Serra: Tamam.

Dışarıda yine bir kalabalık vardı. Program benim için o kadar kötü geçti ki kendimi çok halsiz hissediyorum. Belki de Doruk'u gördüğüm için böyle hissediyorum. Doruk demişken ben kolyeyi çıkarmayı unutmuşum. Neyse şu an bunu umursayacak halim bile yok bir an önce şirkete gitmek istiyorum. Çok açım büyük ihtimalle Serra da aç olmalı ama ne ona aç olup olmadığını soracak ne de yemek yiyecek gücüm yok. Arabaya bindiğimizde elimdeki kâğıdı fark ettim. Röportaj boyunca elimde miydi? Bunu bile düşünecek gücüm yok. Yol boyunca hiç konuşmadık. Şirkete varınca Emir Abi bizi çağırdı konuşacakları varmış. Hiç odamıza gitmeden Emir Abi'nin odasına çıktık. Bize gelen hediyeleri de zaten Emir Abinin odasına koymuşlar çıkarken onları da alır odamıza götürürüz. Emir Abinin odasına vardık kapıyı çalıp içeri girdik.

Emir Abi: Hoş geldiniz kızlar.

Çiçek: Doruk?

Emir Abi: Doruk'u ben çağırdım.

Çiçek: Neden?

Emir Abi: Kızlar ilk önce gelin oturun.

Çiçek: Emir Abi bak seni kırmak istemiyorum ama bugün pek iyi değilim.

Emir Abi: Tamam Çiçekçim ama artık bu konuyu çözmemiz gerek.

Çiçek: Emir Abi tamam çözeriz ama bugün değil. Lütfen!

Emir Abi: Çiçekçim neden böyle yapıyorsun? Zaten çok kısa sürecek.

Çiçek: Emir Abi rica ettim değil mi? Bugün yapmayalım iyi değilim dedim değil mi? Şu an bu kadar işim varken Doruk'u hatırlamak bana iyi gelmiyor. Biz kamera önünde olduğumuz için hep gülümsüyoruz ama sizce biz çok mu mutluyuz? Ben sosyal medyaya girdiğim de kötü yorumlardan dolayı kendimden iğreniyorum. Son zamanlarda çok daha fazlalaştı. O kadar çoklar ki artık sosyal medyaya girmiyorum. Okuduğum o yorumlar aklımdan çıkmıyor. "Acaba, acaba gerçekten böyle biri miyim?" diye düşünmeden edemiyorum. Bugün gittiğimiz programda sunucu ağzımızı aradı. Çok garip sorularla çok garip hitaplarda bulundu. Gerçekten artık çok yoruldum. Bazen tek başıma oturup saatlerce düşünüyorum neden biliyor musunuz? Çünkü gerçekten biriyle konuşup üzüntümü anlatacak gücüm bile kalmadı. Gerçekten çok özür dilerim Emir Abi ama bugün yalnız kalmaya ihtiyacım var.

Arkamı döndüm kapıya yönelirken Doruk elimi tuttu.

Doruk: Çiçek...

Çiçek: Bırak elimi! Nasıl oluyor da o gün sınıfın içinde kavga ettikten sonra yanıma gelip tekrar yüzüme bakabiliyorsun. Günlerce herkes o günü konuşup durdu. Ben artık öğrencilerin dalga konusu olmuştum. Birde hocalarım var... Ben günlerce öğrencilerin pisliklerini topladım. Her ders hocaların bana laf çarpıtması ile uyandım. Bak kolyeyi takıyorum ve takmaya devam edeceğim çünkü bana bunu küçük Doruk verdi. Aslında arkadaşta olabiliriz arkadaşken her şey çok güzeldi. Bu güzelliği sen batırdın. Hatta tamam yeniden başlayalım ilk defa tanışıyormuş gibi. Ben seninle arkadaş olmaktan mutluluk duyarım çünkü ben sana gerçekten değer veriyorum. Doruk ama şu an seni daha fazla kırmak istemiyorum. Lütfen ben istemeden bir daha bana dokunma.

Ellerinden ellerimi çekip tekrar arkamı döndüm. Kapıya doğru yürürken bir anda bayılacakmış gibi hissettim. O an bütün gücüm bitti. Ben yere düşmeden Doruk beni tuttu.

Doruk: Çiçek iyi misin?

Çiçek: İyiyim.

Doruk: Emin misin?

Çiçek: Evet.

Doruk: Yardım etmemi ister misin?

Çiçek: Hayır! İzin verirsen sadece şu an buradan çıkmak istiyorum.

Doruk'tan kurtulup odadan hemen çıktım.



Yorulduğumu fark ettiğimde tek çağrem daha fazla yorulmak oldu.

Continue Reading

You'll Also Like

25.4M 904K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
350K 29.6K 17
Sertçe yutkundum ve kısık çıkan sesimle "Çok acıyor mu?" diye sordum. "Evet ama senin ölmüş olman daha çok acıtıyordu." dedi. Gözlerimin dolmasına en...
240K 15.7K 21
17 Yıl sonra gerçekleri öğrenen Bade, yıllardır onu arayan abilerine giderse. Azıcık dram. Bolca eğlence. Bolca aksiyon. Bir tutam da kaos. Daha...
YUVA By _twclr

Teen Fiction

639K 32K 49
Amelya 20 yıl sonra aslında ailesinin gerçek olmadığını intikam için bebeklerin karıştırılmasına nasıl bir tepki verecek gelin hep birlikte okuyup öğ...