Keyifli okumalar diliyorum
Boynu eğik bir şekilde yanıma yaklaşan Erenden hiç hoşlanmış değildim. Rüyanın üstünden bir gün geçmiş ve hala kadını bulamamıştık.
Nasıl olurda bu şekilde saklanabilirdi?
Yada neden, niye saklanıyordu?
"Abi" diye mahçupça konuştu Eren
"Bir işi de adam akıllı yapın amına koyim! Kaç gün oldu lan, kaç gündür arıyorsunuz siz? Bir kadını bulmak bu kadar mı zor" elimle sertçe masaya vurmuştum.
Elim değilde masa kırılmışa benziyordu
"Kamera kayıtlarının hepsi silinmiş. Geçtiğiniz her sokakağı gören kameralardaki o görüntüler silinmiş" bu kişi yada kişiler kimse bizden bile hızlıydılar.
Ve en önemlisi neden kendisiyle konuşmama izin vermiyordu?
"Meteyi ara ve buraya çağır. İstanbuldaki işi hemen bırakıp buraya gelsin" Eren itiraz edecekken sesimle susturdum. "Meteyi çağır Eren! Siz bir bok yapamıyorsunuz bari o yapsın"
Meteyi neredeyse 5 yıldır tanıyordum. Kendisi dünya üzerinde ki en iyi bilişimcilerden olup benimde koca şirket güvenliğimi kendi koruyordu. Bu zamana kadar ne bir siber saldırı ne de virüs bulaşıp işlerin tehlikeye girmesine imkan vermemişti.
Ereninde itiraz etmesinin sebebi Mete buraya gelirse Türkiyedeki şirketlere zarar gelebilir olma ihtimaliydi
Aptal değildim
Sadece bir kişiyi bulmak uğruna yıllardır emek verip oldukça yüksek düzeye getirdiğim şirkete birşey olmasına izin vermezdim.
Alp vardı birde
Metenin yıllardır geliştirdiği çocuk
Oda Mete kadar iyiydi ve o buradayken eminimki şirketin güvenliğini çekip çevirecekti.
"Yerine de bir süreliğine Alp geçsin" bir şey diyemedi Eren fakat hoşuna gitmişe benzemiyordu bu fikir.
"Tamam abi" diyerek çıktı odadan
Bakışlarım saate döndüğünde 6 olduğunu gördüm. Normalde otele geçmem gece yarısını bulurken bu gece Su ile son gecemiz olduğu için eve erken gitmek istiyordum.
Masadan sigara ve telefonu aldığımda telefonun titremesiyle bakışlarımı telefona doğru çevirdim, otelde bekleyen korumadan gelmişti mesaj
'Abi Ömer Bey geldi az önce, Su hanımla birlikte odadalar'
Ömer İngiltereye mi gelmişti?
Benim neden haberim yoktu? Ayrıca ne sikime Su ile aynı odada baş başa kalma gereği duyuyordu?
Hızla dövüş kursundan çıkarak arabama bindim. Buraya yakın olan otele 5 dakika içinde son süratle varmıştım.
Arabayı nereye koyduğumu dahi akıl etmezken hızla içeri girip asansöre yöneldim.
Bize özel ayırttığım katta korumalar dışında kimse yoktu. Kartla içeri girdiğimde göründüğüm görüntüyle kan beynime sıçramışdı
Ömer Su'nun dudaklarını sömürüyordu. İçimi kaplayan kıskançlık hissiyle içim öfkeyle dolmuştu
"Ne yapıyorsun lan sen" diye kükreyişim doldurdu odayı
Benim geldiğimi sesimle fark eden ikili hızla ayrıldı. Su gözlerini sonuna kadar açmış bir şekilde şaşkınca bana bakıyordu
Ömerse Su'nun tam aksine rahat rahat başını bana doğru çevirmişti.
"Abi açıklayabilirim" diye lafa giren Su'ya karşı "Benim sevdiğim ve bana ihanet eden kadının kardeşiyle dudak dudağa olmanın neyini açıklayacaksın Su?"
Su'nun her benden gizlediği ilişkine karşı verdiğim tepki bu şekilde öfkeli oluyordu. Hele ki şuanda benim tanıdığım ve evime sürekli giren adamla bu şekilde olması daha da beni öfkelendirmişti
"Bağırılacak bir olay yok. Birbirimizi sevmişiz ki bu haldeyiz, En iyi senin anlaman gerekiyor bunu Batu" Ömerin benim halimin aksine sakin oluşu beni dahada sinirlendiriyordu
"Aynı şey mi Ömer?"
Ömeri ne zamandır tanıyorduk? Ya oda kardeşi gibi biriyse, ya oda Su'yu üzerse
"Kardeşinin bana yaptıklarını birde sen benim kardeşime mi uygulayacaksın?" Aklıma Bade'nin bana karşı ihaneti gelince daha da öfkelenmiştim.
Her ne kadar özlesem de bu ayrılık olayı her aklıma geldiğinde öfkemi durduramıyordum
"Abi saçmalıyorsun" diye konuştu gözleri dolan Su
Canım yanarken başkalarının canının yanmasını düşünemiyordum.
"Badeyi bu olaya karıştırma sakın" diye dişlerini sıkarak konuştu Ömer. Beyefendi sonunda sinirlenmişti
"Siktir git odadan" diyerek elimle kapıyı işaret ettim. Badeyi ne diye karıştırdığımı bilmiyordum ama karıştırdığım için şuanda kendimden iğreniyordum
"Abi yapma" diye hıçkırarak konuştu Su
Ağlamasıyla Ömerin kolları Su'ya sarıldı. Bu hâlleri sinirimi bozuyordu
Onları odada bırakarak odadan çıktım.
Bu sıralar çok fazla oransız saçma tepkiler veriyordum. Bu Bade'nin benden ayrılışından beri böyleydi
Otelden çıkarak sahil kenarına oturdum. Sigaramı yakarak kafamı kendime getirmeye çalıştım. Kendimde değildim, kendime gelemiyordum
Yanımda olan hareketlenmeyle bakışlarımı sağ tarafa çevirdim.
Çevirmemle şaşkınlıkla gözlerim açılmıştı
Rıza Doğanlı şuanda canlı bir şekilde karşımdaydı
"Hortladın mı amına koyim" diye konuştum. Daha büyük tepki verecek halim yoktu
"Sensiz yapamadım oralarda, senide sokup peşinden gelirim artık" diye konuştu alay edercesine. Elinde bana doğrultuğu bir silah vardı
Öldüğüne emindim, acaba şuanda halüsinasyon görebiliyor olabilir miydim?
Lütfen olmasın çünkü şuanda kafama sıkıp beni gebertirse bana çok büyük bir iyiliği dokunacaktı.
Sanki başıma hiç silah dayanmamış gibi yerimde daha çok yayıldım. Sigaramı söndürüp yeni bir tane yaktım
"Nasıl da kandırmışsın beni ama" diye konuştum alayla, aslında cümlemdeki alayda kendime olan büyük bir kızgınlık vardı.
"Eğer seni kandırmazsam planım gercekleşemezdi, karını öldüremezdim" bakışlarımı hızlıca Rıza Doğanlıya çevirdim.
Badeyi o mu öldürmüştü?
Aniden ayağa kalkıp boğazına yöneldim. Onun elindeki silahta başıma dayanmıştı
"Sen mi öldürdün lan orospu çocuğu" diyerek tüm gücümle sıktım boğazını. Nefesi kesik kesik alsada biryandan kahkaha atıyordu
"Nasıl kandırdım ama seni" diye konuştu, öfkeyle elimi daha çok sıktım. "Bırak yoksa sıkarım kafana" diye konuştu, sence şuanda bu ne kadar umrumdaydı?
"Sık lan sık. Seni öldürene kadar gitmiyorum ben biryere" emniyet kemeri açık olan silahı ani bir haraketle sol elimle tutup çevirmiştim. Silah ikimiz arasında giderken Rıza Doğanlının eli düğmeye basarak silahı ateşe vermişti
Bende bir acı hissi yokken Rıza acıyla inlemişti "Ahh ayağım" enayi kendini vurmuştu beni vuracağına
Boğazındaki elimi çekerek yere düşmesini izledim. "Kimsin lan sen!" Yere düşen silahı alıp yerde yatan Rızaya doğrulttum.
Ateş edecekken başka biryerden gelen kurşun sesiyle acıyla bağırmıştım. Arkadan doğru sağ omzumdan vurulmuştum "Hassiktir" diyerek kendimi kurşun gelmeyecek bir tarafa doğru attım.
Elimi omzuma götürdüğümde gelen kanla çok fazla dayanamayacağımı anladım. Rızaya doğrulttuğum silah sağ elimde olduğu için vurulmamla yere düşmüştü
Acıyla nefes alamaya çalışırken birkaç tane daha kurşun seslerini duymuştum.
Elimle yaraya baskı yapmaya çalışarak kanamayı azda olsa dindirmeye çalıştım.
"Ulan ben sizin belanızı sikmez miyim" kendi kendime mırıldandığım sırada sol elimle cebimden telefonu alarak Ereni aradım
"Alo buyur abi"
"Siz nerdesiniz amına koyim" acıyla sessizce inledim
"Abi sen peşime gelmeyin deyince biz de şey yaptık. Bir sorun mu var" yok canım ne sorunu vardı
"Sahil tarafına gelin hemen yaralıyım."
Oturduğu yerden hızlıca kalkış sesi geldi Erenin "Tamam abi hemen geliyoruz" telefon yüzüme kapatılmıştı ama şuan bu durumu anlayabilecek halde değildim
Az önce kim kime ateş etmişti hiçbir fikrim yoktu. Şuanda tek istediğim ayağa kalkıp Rıza orospusunu gebertmekti.
Gözlerim istemsizce git gide daha fazla kapanıyordu. Dayanamayarak yumuldu gözlerim, bilincim kapanmadan önce son gördüğüm şey kızıl saçlara sahip karşımda bana bakan Badeydi.
-Bölüm Sonu-
Evet sizi 5 gündür beklettiğimin farkındayım, bu yüzden bu kadar kısa bir bölüm yayınladim zaten..
Sınavlarım daha dün bitti ve daha yeni nefes almaya başlıyorum, gerçi her sınav notumu öğrenmemle emeklerimin boşa gittiğini öğrenince daha da moralim bozuluyor, bu yüzden günlerdir yazamıyorum.
Bölüm hakkındaki düşünceleriniz?
Hepiniz kızıl saçlı kadının Bade olduğunu anladığı için sürpriz olmadı :((
Kafanızı karıştırmaya çalıştım ama karışmış gibi de değildi qosvifowbql
Diğer bölümde büyük ihtimalle çoğu gerçeği öğreneceğiz, çok mu hızlı ilerliyoruz bilmiyorum ama aklımdaki senaryolar tükendi gibi yada hem unutuyorum not almadıklarımı 😫
Cümleleri de toparlayamıyorum böyle devam ederse malesef ki kitabı bitirmek zorunda kalacağım, belki daha güzel hikayelerde tekrardan bir arada oluruz o zaman 🙈
Kendinize cici bakın öpüyorum