Fan art: Eden Daphne
Marinette, Alya'nın dediği şeyi düşünürken yatağında yatıyordu. Yapabilir miydi? Eğer bir daha onun yanındayken kekelemezse, onu sinemaya davet edebilir mi? Olabilecek en kötü şey ne olabilirdi? Adrien ile olan arkadaşlığı mahvolurdu, onunla bir daha konuşmak istemezdi ve Chloe ile çıkmaya başlardı. Homurdandı ve yüzünü yastığa bastırdı.
"Marinette, seni üzen şey nedir?" diye sordu Tikki.
"Adrien'ı sinemaya asla davet edemeyeceğim. O Chloe Bourgeois ile evlenecek ve benim hayatım sona erecek."
"Ah Marinette, bunun olacağından şüpheliyim."
"Seni bu kadar emin kılan şey ne?"
"Şöyle... öncelikle Adrien'ın Chloe'yi görüşü. Onu sadece arkadaş olarak görüyor. Ayrıca,onun yanında daha özgüvenli hale geldin. Sadece ona sormak için doğru zamanı bekle. Evet diyeceğinden eminim." Tikki cesaretlendirerek dedi.
"Doğru zamanın ne zaman olduğunu ne zaman bileceğim?" diye sordu Marinette.
"Kendine inan." dedi Tikki.
Sonraki gün okulda Alya, Uğur böceği ve Kara kedi hakkında Marinette ile konuşuyordu.
"Kızım elimde çılgınca bir haber var." dedi Alya.
"Nedir?" diye sordu Marinette.
"Her iki gecede bir, Uğur Böceği ve Kara Kedi birlikte eğlenceli bir şeyler yapıyorlar,neredeyse...bir randevu gibi!" dedi Alya.
Marinette kulaklarına inanamadı.
"Bir randevu?" diye sordu.
"Evet bu günlerden birinde yakalamam gerekiyor ve uğur bloguna koymam gerekiyor. Hayranlarım buna bayılacak!"
"Her iki gecede bir takıldıklarını nereden biliyorsun? Ne yapıyorlardı?" diye sordu Marinette.
"Sanki yarışıyorlarmış gibiydi. Çok eğleniyorlarmış gibi görünüyorlardı." dedi Alya.
"Eminim." dedi Marinette.
"Onları gördüm ama telefonumun sarjı bitmişti yani kayıt alamadım." diye cevapladı Alya.
"Selam millet." dedi bir ses. Kızlar döndüler ve Adrien ve Nino'nun onlara doğru yürüdüğünü gördüler.
"Çocuklar yakaladığım büyük habere inanamayacaksınız." dedi Alya ama o anda Bayan Bustier içeri girdi ve derse odaklanmak zorundaydılar.
"Evet sınıf, yeni projemizde size ilham veren birisi hakkında sunum yapacağız. Çiftler halinde çalışacaksınız. Grupları da seçtim. Chloe ve Sabrina, Juleka ve Rose, Alex ve Kim, Alya ve Nino, Marinette ve Adrien..."
Marinette ondan sonra dinlemeyi bıraktı. Projeyi Adrien ile birlikte yapacaktı. ADRIEN İLE. Adrien arkasına döndü ve ona baktı.
"Ee öğle yemeğinde kütüphanede buluşup proje hakkında konuşmak ister misin?" diye sordu Adrien.
"Evet,tabii ki seve seve."dedi Marinette ve dersin geri kalanının da konsantre olamadı.
Öğle yemeği zili çaldığında Marinette kütüphaneye gitti ama kapının tam önünde durdu.
"Bunu yapabilirsin..." mırıldandı kütüphaneye girmeden önce. Adrien kütüphanede oturmuş onu bekliyordu.
"Hey Marinette!" dedi onu gördüğünde.
"Hey Adrien!" dedi kız.
Kız oğlanın yanına oturdu.
"Kimi yapmak istersin? Sana ilham veren birisi var mı?" diye sordu Adrien.
"Şey, bir sürü insan bana ilham veriyor, hangi birini seçebileceğimden emin değilim. Peki sen?"
"Sanırım bana da bir sürü insan ilham veriyor." dedi oğlan. O sırada Marinette'nin telefonu çaldı. Bu uğurblogu bildirimiydi. Alya, Kara Kedi ve Uğur Böceği'nin geceleri gizli randevulara çıkmasıyla ilgili teorisini yayınlamıştı. Marinette kahkaha attı.
"Komik olan şey ne ?" diye sordu Adrien.
"Ah, özel bir şey değil. Sadece Alya uğurblog'u güncelleme yaptı. Uğur Böceği ve Kara Kedi'nin geceleri gizli randevulara çıktığına dair bir teorisi var." dedi Marinette.
Adrien şaşırmış gibi duruyordu.
"Dedikoduların gerçek olduğunu düşünüyor musun?" diye sordu Adrien.
"Muhtemelen sadece arkadaş olarak takılıyorlardır, ancak gerçeği bilen tek bilen kişiler Uğur Böceği ve Kara Kedi'dir." dedi Marinette.
Tabii ki o Uğur Böceğiydi ve sorunun cevabını biliyordu ama bunu Adrien'a açıklayamazdı.
"Hey neden projemizi Uğur Böceği ve Kara Kedi hakkında yapmıyoruz?" diye öneri yaptı Adrien.
"İyi fikir. Belki süper kahramanlardan bizimle röportaj yapmalarını sağlayabiliriz." dedi Marinette.
"Hımm güzel fikir. İkimiz de biriyle röportaj yapabiliriz. Ben Uğur Böceği ile yapabilirim." dedi Adrien.
"O zaman ben de Kara Kedi ile yapacağım. Tek zorluk onları yakalamak olacak." Marinette kıkırdadı aslında o kadar zor olmayacağını bilerek.
"Pekala yarın burada buluşalım bakalım yeni bir şey var mı diye." dedi Adrien.
"Tamamdır, yarın görüşürüz." dedi Marinette ve bir şeyi fark ettiğinde ikisi de oradan ayrılmak üzereydi. Bu doğru zamandı. Aynı Tikki'nin dediği gibi.
"Adrien bekle."
Adrien arkasını döndü.
"Eğer müsaitsen bir filme gitmek ister misin?" gergin bir şekilde sordu ama kekelememişti.
"Babama sormak zorundayım." dedi Adrien.
Zil çaldı ve ikisi de sınıfa doğru ilerlediler.
Günün sonunda Adrien Marinette'nin yanına gitti.
"Onunla daha konuşmadım ama belki ben ona sorarken benimle birlikte gelebilirsin."
"Tamam." dedi Marinette.
"İkisi de dışarıya çıkıp Adrien'ın arabasına bindiler.
Adrien'ın evine vardıklarında içeriye girdiklerinde Natalie tarafından karşılanmışlardı.
"Merhaba Adrien. Bu da kim?" diye sordu Natalie.
"Natali bu benim arkadaşım Marinette, biz beraber okulun projesinde çalışıyoruz ama sinemaya gidebilir miyiz diye merak ediyorduk."
"Babana sormalısın. Bir dakika." dedi ve Adrien'ın babasının ofisine doğru yürüdü ve kapıyı tıklattı. İçeri girdi, bir süre konuştuktan sonra geri çıktı.
"İkiniz de içeri girebilirsiniz." dedi.
İkisi de içeri girdi.
"Bayan Dupain-Cheng değil mi doğru biliyorum?" diye sordu adam.
"Evet efendim." dedi Marinette.
"Pekala, sizin bir okul projesinde çalıştığınızı duydum. Bir proje için çalışmakta sorun yok ama Adrien'ın sinemaya gitmek için zamanı yok." dedi Gabriel.
Adrien iç çekti. Babasının hayır diyeceğini bilmeliydi.
"Ama efendim size tüm saygımla, Adrien yaptığı her şeyde mükemmel. Yaptığı her şeyde odaklanma düzeyini sürdürmek için ona rahatlaması için zaman tanınmalıdır." dedi Marinette çok dikkatli şekilde kelimelerini seçerken.
Bay Agreste tekrar konuşmaya başlamadan önce bir süre sessiz kaldı.
"Pekala. İkiniz sinemaya gidebilirsiniz. Adrien, senin tüm aktiviteleri devam ettirmeni bekliyorum." dedi.
"Teşekkür ederim baba." dedi Adrien ve sonra Marinette ile odadan ayrıldılar.
"Teşekkürler Marinette." dedi
"Sorun değil Adrien." dedi. Ona yardım ettiği için mutluydu.
Sinemaya gittiler ve bir film izlediler. Film bittiğinde dışarı çıktılar.
"Eve gitsem iyi olur. Eğlenceli vakit geçirdim Adrien. Yarın görüşürüz!" dedi.
"Görüşürüz Marinette!" dedi oğlan.
Kız gittiğinde Plagg yerinden çıktı.
"Randevun nasıldı?" dedi Plagg.
"Plagg o sadece bir arkadaş." dedi ama bu sefer Plagg'i ikna etmekten çok kendini ikna etmek için söyledi.
"Bunu kendine demeye devam et." diye homurdandı Plagg. Eve gittiler ve oğlan odasına gitti.
"Sence Uğur Böceği dışarıda mıdır?" diye sordu Adrien.
"Bunu öğrenmenin tek yolu var." dedi Plagg.
"Plagg pençeler!" dedi oğlan.
Kara Kedi dönüştü ve dışarı çıktı. Uğur Böceği bulabileceği yerdeydi. Onu Eyfel Kulesinde, klasik yerlerinde, otururken buldu.
" Güzel bir kız tek başına oturarak ne yapıyor?" diye sordu Kara Kedi, onun yanına oturarak.
"Selam Kedicik. Manzaranın tadını çıkarıyordum. Çok güzel değil mi?" dedi kız.
"Evet, güzelsin." dedi oğlan.
"Ben değil, şehir." dedi kız.
"Öyle ama senin kadar güzel değil." diye cevapladı oğlan.
Uğur Böceği birazcık yanaklarının ısındığını hissedebiliyordu. Kız kızarıyordu. Kara Kedi'nin, yüzünün kızardığını görmemesi için çabucak dikkatini dağıtmanın bir yolunu bulmalıydı. Aşağıya baktı ve André'nin dondurmasını gördü.
"Biraz dondurma yemek sana uyar mı?" diye sordu Uğur Böceği dondurma standına atıfta bulunarak.
"Kulağa patizif bir şekilde mırrkemmel geliyor." dedi oğlan. İkisi de André'nin dondurma standına gitmek için indiler.
"İki tane dondurma lütfen" dedi Uğur Böceği.
"Ah tanrım! Uğur Böceği ve Kara Kedi!" dedi adam.
Adam hızlı bir şekilde hazırladı ve onlara iki tane dondurma verdi.
"Lütfen bana bir dakika verin, dönüşümümden çıkacağım ve para ile geri döneceğim." dedi Uğur Böceği.
"Saçmalamayın Uğur Böceği! Paris'in süper kahramanları için müessesemizden ikram." dedi.
"Teşekkür ederim." dedi Uğur Böceği,sonra ikili Eyfel kulesine dondurmanın tadını çıkarmak için geri döndüler.
"Biliyorsun ki Leydim, André'nin dondurması sevgililerin dondurması olarak biliniyor, yani ikimizin de birlikte onun dondurmasını yediğimizi düşünürsek..." dedi oğlan ve kıza doğru yaklaşarak.
Genellikle Uğur Böceği bir laf sokar ya da onu uzaklaştırırdı. Ama bugün onun için güzel bir gündü. Sinemaya gitmişti. Kafasını Kara Kedi'nin omzuna koydu.
"Sadece bu gecelik kedicik senin sevgilin olacağım." dedi kız.
Kara Kedi şaşırmıştı ama şikayet etmemişti. Bu gece rüyaları gerçek olmuştu ama uyanmak zorunda olduğunu biliyordu. Bu yüzden sürdüğü sürece tadını çıkaracaktı. Dondurmasını bitirdi sonra da kolunu Uğur Böceğine doladı. (Cat Blanc in son sahnesi gibi)
Bir süre sonra Uğur Böceği kalktı.
"Güzel vakit geçirdim ama gitmek zorundayım, ebeveynlerim bir şeylerden şüphelenebilir. İyi geceler Kedicik." dedi.
"İyi Geceler Uğur Böceği."
Oğlan eve gitmeye daha hazır değildi bu yüzden düşünebildiği tek yere gitti.
Marinette'nin evi.
Marinette eve geldi ve dönüşümünden çıktı. Tikki uçtu.
"Pekala Kara Kedi'ye hislerin olmadığından emin misin?" diye sordu Tikki.
"Tikki, Adrien için hislerim var Kara Kedi için değil." dedi ama sözleri kendi kulaklarına da doğru gelmedi.
"Sen öyle diyorsan"
Birden penceresinden tıkırtı sesi geldi.
"Tikki çabuk saklan." dedi kız.
Penceresini açtı Kara Kedi oradaydı.
"Hey, Kara Kedi. Buraya seni ne getirdi?" diye sordu kız.
"Sadece eve gitmeye hazır değildim. Şimdiye kadar ki en iyi geceyi geçirdim." dedi oğlan.
"Ha?"
"Şöyle, Uğur Böceği ile André'nin dondurmasını yiyordum ve ben sevgili olmakla ilgili bir şaka yaptım çünkü André'nin dondurması sevgililerin dondurması olarak biliniyor. Ve o bana bu gecelik benim sevgilim olacağını söyledi. Bu mükemmeldi." dedi oğlan.
"Wow senin adına sevindim Kara Kedi." dedi Marinette.
"Teşekkürler, Mari. Sadece birine söylemem gerekiyordu. Maskem takılıyken konuşacak birinin olması güzel bir şey."
"Sorun değil Kara Kedi."
Aniden kız hatırladı.
"Ah Kara Kedi. Arkadaşım Adrien ve ben, sen ve Uğur Böceği hakkında okul projesi yapıyoruz ve sizinle röportaj yapmaya çalışıyorduk. Merak ediyordum da senle röportaj yapsam ve sen Uğur Böceğini Adrien ile röportaj yapmaya ikna edebilir misin?" diye sordu.
"Tabii ki prenses."
"Teşekkürler Kedicik."
"Gitsem iyi olur. Ailemin benim için endişelenmesine ihtiyacım yok." dedi oğlan.
"İyi geceler Kara Kedi." dedi kız.
"İyi geceler Mari." dedi oğlan sonra gitti.
Oğlan gittikten sonra Marinette gülümsedi ama sonra başını salladı. O, Adrien'ı seviyordu. Adrien Adrien Adrien. Bunu kendine tekrarlamaya devam etti.
---
Adrien eve vardığında dönüşümünden çıktı ve kendi kendine gülümsüyordu.
"Seni mutlu eden şey de ne? Tahmin edeyim. Senin leydin mi? Yoksa prensesine yaptığın ziyaret mi?"
"Hadi ama Plagg, ben Uğur Böceğini seviyorum. Marinette sadece bir arkadaş." dedi ve ona peynir uzattı. Oğlan yatağına uzandı. O Uğur Böceğini seviyordu. Marinette sadece bir arkadaş,sadece bir arkadaş, sadece bir arkadaş,sadece bir arkadaş.