YENİDEN SEVEBİLİR MİSİN

By kimbuyazarciniz

243K 10.3K 4.1K

Bade Sancak. Daha 23 yaşında bir genç kadın ve hayatında aldığı en yanlış karar, aşık olmak.. Yanlış kararla... More

1. Bölüm / Başlangıç
2. Bölüm / Hastane
3. Bölüm / Onun Karısı
4. Bölüm / Karmakarışık
5. Bölüm / Yeni İnsanlar
6. Bölüm / Yalan
8. Bölüm / Ateş
9. Bölüm / Kiss
10. Bölüm / Yara
11. Bölüm / Koku
12. Bölüm / Nişan
13. Bölüm / Tatil
14. Bölüm / Sevgili
15. Bölüm / Aile
16. Bölüm / Gerçekler
17. Bölüm / 1 Ağustos
18. Bölüm / Kardeş
19. Bölüm / Çaresiz
20. Bölüm / Yıkılış
21. Bölüm / Yorgun
22. Bölüm / Ortaya Karışık
23. Bölüm / Ayrılık
24. Bölüm / 5 Eylül
25. Bölüm / Ölüm
26. Bölüm / İngiltere
27. Bölüm / Kızıl Saçlı Kadın
28. Bölüm / Ömer Ve Su
29. Bölüm / Büyük Plan
30. Bölüm / Halüsinasyon
31. Bölüm / Ufak Yüzleşme
32. Bölüm / Tek Başına
33. Bölüm / Operasyon
34. Bölüm / Savaş
35. Bölüm / "Korkak"
36. Bölüm / Yılbaşı
37. Bölüm / Bebek
38. Bölüm / Abi Kardeş
39. Bölüm / Kanlı Bebek
40. Bölüm / Hamilelik Hormonları
41. Bölüm / Kaybediş
42. Bölüm / Ayazdan Kaybediş
43. Bölüm / Remzi Doğanlı
44. Bölüm / Câni
45. Bölüm / Şirket
46. Bölüm / Ayazın Geçmişi
47. Bölüm / Yüzük
48. Bölüm / Eski Aşklar
49. Bölüm / Evlilik Mevzusu
50. Bölüm / Küçüklük Tranvası
51. Bölüm / Sevgililer Günü
52. Bölüm / Sona Doğru
53. Bölüm / Final
Özel Bölüm

7. Bölüm / Evlilik

8.1K 265 96
By kimbuyazarciniz

3 ay sonra

"Doğru duydun Batu evet. Seni sevmiyorum, hiçbir zaman da sevmedim. Sen benim için sadece Merti unutmak için vardın ve bitti. Merti unuttuğuma göre sana ihtiyacım kalmadı."

"Beni kandırdın, ben hayatımda uzun bir süre sonra bir kadına güvendim ve oda beni oyuncakmışım gibi kullandı" dedi, paramparçaydı. Onun parçalarını toparlayacak bir Bade yoktu artık. Benim parçalarımı toparlayacak bir Batu Ayaz olmadığı gibi.

3 ay önce günümüzden devam

Gözlerime vuran ışıkla uyandım. Nerede olduğumu bir süre kavramaya çalıştım. Şuanda tam olarak bahçedeki hamakta Batu'nun kollarındaydım. Boynum ne kadar ağrıyor olsada vücudum yorgun değildi

Doğrulmaya çalışsam bile belimde olan sıkı ellerle başaramamıştım.

Benim kıpırdamamla olsa gerek Batu da gözlerini açmaya başlamıştı. Yavrucağın kesin kolu tutulmuştu

Oda saf saf bir süre etrafa bakındı sonrasında gözleri benimle buluştu. Ona alttan bakış atarken "Günaydın" dedim, belimdeki elleri gevşedi ve "Günaydın" dedi

Yerimden kalkarken oda doğrulmuştu. Kolunu tuttu acıyla uyuşturmuştum galiba

"Uyuya kalmışız ya" dedi, bir şey demeyerek başımı salladım. Gözlerim etrafı taradı, birsürü tanımadığım korumalar vardı

Ama tanıdık bir sima gördüğümde bakışlarımı uzun tuttum. Eren sırıtarak bize bakıyordu

Batu bileğindeki saate baktı "Saat 10'a geliyor" dedi, gerçekten de baya bir uyumuştuk

"Ben odaya geçeceğim üzerimi değiştireyim" dedim

"Tamam 15 dakikaya kahvaltıya inersin"

Odama çıkarak ilk başta lavaboya girmiş işlerimi hallettikten sonra odaya geçip kıyafet dolabımı açmıştım. Gözlerim ne giyebileceğim hakkında gezindi

Beyaz renginde ince askılı, göğüs kısmı biraz açık, bilek boyunda bir elbise aldım. Evde giymelik ve tam yaz ayına uygundu

Fıstık gibi olmuştum tü tü maşallah

Telefonumu alarak aşağı indim. Bahçeye çıktığımda Batu'nun yemek masasında beni beklediğini gördüm

Masaya geçip oturdum ve "Afiyet olsun" diyerek yemeğe başladık.

"Su gelecekmiş bugün müsait misin" diye sordu çayından bir yudum alırken

Başımı salladım "Gelsin tabi, insanın içine açıyor o kız ya" dedim gülümseyerek

"Öyle"

Yemek sonrası Batu gitmiş bende odaya çıkmıştım. Elime aldığım telefonla odadaki büyük aynaya geçerek fotoğraf çekmiştim.

Bu kadar şey öğrenip bu halde olan tek insan olabilirdim

Güzel çıkan bir fotoğrafı hikaye bölümünde paylaştım.

Gün içerisinde Su gelmiş birlikte vakit geçirmiştik. Akşama doğru da gitmişti.

Odamda boş boş telefonla oynarken kapının tıklanıp açılmasıyla bakışlarımı kapıya döndürdüm

Gelen Batuydu

"Akşam yemeğine çağırmaya geldim" dedi, başımı salladım. Telefonu kapatarak yan tarafıma koydum

Birlikte aşağı indik ve bahçede kurulan sofraya oturduk.

"Ankara da olan ailen mi dersin artık ne diyorsan o kişilerle konuşmak istersen buluşma ayarlayabilirim" dedi, ya ben bu kadar ilgiye alışık değilim

"Başına çok iş çıkardım zaten. Ben bi zaman konuşurum kendim" dedim

"Başıma iş falan çıkarmıyorsun lütfen bu şekilde düşünme. Sadece isteyip istemediğini sordum"

Başımı salladım "Eğer ki zahmet olmazsa konuşmak isterim" dedim.

Telefonunu çıkartarak birisine mesaj attı. "Yarın sabah gelmeleri uygun mu"

"Olur" dedim

"Bu işin arkasında kimlerin olduğunu biliyor musunuz, aşiret diyor Mert ama olamaz ya" dedim, kendimi kandırmak istiyordum

"Olayı çözmeye çalışırken heryerden patlaklar veriyor. Bunu yapan en baş kişi öyle bir plan yapmış ki bulmacayı çözmek imkansız gibi. Ve buradan da senin gerçek ailenin de güçlü olduğunu çıkartıyoruz. Senin doğduğun zamanlarda güçlü aşiretlerin evlerine doğan çocukları araştırdık. Ama o zamanlarda neredeyse hiç çocuk doğmamış. Bu da iki seçenek oluşturuyor. Birinci ihtimal doğum tarihlerin yanlış yazılmış kimliğinde, ikinci seçenek ise evde doğmamış ve kimsenin haberi olmadan kaçırılmış olma ihtimalin." Başını ovuşturdu "Bilmiyorum çok karışık" dedi

Benimde kafam çok karışmıştı.

"Mert aşiret olduğunu nereden öğrenmiş" diye sordum

"Bu zamana kadar yaşadığın ailenden, onlarla da konuşacağız ama sanmıyorum ki herşeyi detaylıca biliyorlar. Sadece ufak detaylarla biraz olsun kafa karışıklığımızı giderirler"
~

Sonraki gün erken saatlerde uyanmış hızlı bir şekilde hazırlamıştım.

Kapımın çalınmasıyla taradığım saçları bırakarak gelene baktım. Gelen Batuydu

"Uçaktan iniş yapılmış birazdan burada olurlar hazırsan inelim mi" başımı salladım. Birlikte aşağı inip bahçeye çıktık

Bacak bacak üstüne atarak pakette son kalan sigaramı yaktım. İçime çektiğim sigarayla bakışlarım bir kaç saniye Batu'ya çevrilmişti. Bana ters ters bakıyordu

Telefonuna gelen bildirimle gözlerini benden ayırıp telefona çevirdi.

"Misafirler gelmişler" dedi

Bir kaç dakika sonrasında kapıda bundan sonra ne diye hitap edeceğimi bilmediğim kadınla adam girdi. Fatma ile Cevdet

Bakışları elimdeki sigaraya kaydı, bir kere görmüşlerdi beni içerken ve o gece de bir güzel dayak yemiştim. Aklıma gelen anılar ile yüzümü buruşturdum

Onların da aklına gelmiş olmalı ki bana durgunca bakıyorlardı.

Duruşumu dikleştirdim ve masaya oturmalarını bekledim sessizce

"Merhaba" dedi eskiden öz bildiğim babam

Başımı salladım sadece

"Hoşgeldiniz" dedi Batu

"Hoşbulduk"

Sigarayı küllüğe bastırarak gözlerimi eskiden öz bildiğim annemin gözleriyle birleştirdim. En son ki düğün gününde telefonla konuştuğumuz an geldi aklıma

Düşünmemem lâzımdı, bu iki insanla güzel denilebilecek anılarım yok gibi birşeydi

Söze nasıl başlanırdı bilmiyordum. Nasıl konuşacaktım bilmiyordum. Nasıl hitap edecektim onu da bilmiyordum

Tek yapmak istediğim odama geçip ağlamaktı

Eski ailemin gözleri etrafı taradı, eve baktılar sonra benim giyimime baktılar. Akıllarında soru işareti vardı, nasıl olurda böyle bir hayata geçiş yapmıştım

Bu sessizlik fazla uzamıştı kahvemden bir yudum alarak konuşmaya başladım

"Gerçek ailem hakkında ne biliyorsunuz" tak diye sormamla affalamışlardı.

"Sen bize geldiğinde daha minnak bir bebektin. Bir akrabamız getirdi ve sus payı verdiler. Olurda bir gün birisine anlatırsak canımızla tehtit ettiler." Tabiki de o akraba yapmamıştır herşeyi, sadece o kişi de benim bu durumda olmama neden olan kişilerden birisi

"Akrabanızın ismi soyismi nerede yaşıyor" diye sordu Batu

"Bade bize geldikten 1 ay sonra vefat etti adamcağız. Sonrasında bir mektup geldi evimize, olurda birilerine çocuk hakkında bir şey söylersek sonunuz böyle olur diye" dedi, alayca güldüm

"Şuan neden anlatıyorsunuz peki" dedim

Yüzüme baktılar aval aval. Anlamıştım ama, eğer ki konuşmazlarsa Batu zaten öldürecekti.

"Bu kadarcık mı bilginiz" dedim

"Akrabamızın ağzını yoklamaya çalışmıştık. Aşiret çocuğu dedi çok önemli bir çocuk dedi. Sonrasında bu konuyu bir daha açmadı, kısa zamanda da rahmetli oldu" dedi, eskiden öz sandığım babam

Sessizlik oldu tekrardan. Sorulacak çok soru vardı aslında ama sormaya çekiniyor gibilerdi

Batu ayağa kalkarak "Ben sizi yalnız bırakayım" diyerek ortadan kaybolmuştu

Biten kahvemle yüzümü buruşturup etrafa bakındım. Aylin ortada gözükmüyordu

"Böyle bir güçe nasıl sahip oldun aklım almıyor" dedi, eskiden öz sandığım annem

Akıllarında binbir senaryo vardı

"Ben sizden arayıp özür diledim ve zor zamanımda yanımda olmadınız. Onun ilerisinde nasıl hayatta kaldığımla da ilgilenmeyin. Ağlayarak kaç kere aradığımda bu kızın başına bir şey gelir mi? Bu kıza gidip sahip çıkalım dediniz mi? Demediniz. O zaman ileriside sizi ilgilendirmez"

"Gerçi doğru, öz kızınız bile olmayan birine neden sahip çıkasınız ki" yüzleri pişmanlık doldu. Yalandan pişmanlık

"Biz sana onca yıl baktık öz üvey ayırt etmeden. Aldığımız karşılık bu mu" eskiden öz annem sandığım kadın sinirlenmişe benziyordu

"Evet baktınız, hakkınızı helal edin bu konuda da. İyi kötü getirmişsiniz bu yaşa. Ama söyleyin bakalım her gece evde edilen kavgalar bana atılan tokatlar, bu şekilde mi öz anne baba oldunuz siz" bir şey diyemediler

"Anca kendinizi bu kız nankör oldu diye avutun. Ama bu kıza 23 yılda neler çektirdiğinizi de bi Allah bide sizle ben bilirim"

Ayağa kalktım sinirle, konuşmak bile hataydı hiçbir açıklama duymak istemiyordum. "Hakkınızı helal edin, bundan sonrası hayatınızda mutluluklar"

Hızlı adımlar ile bahçeden çıktım. Mutfağa ilerleyecekken salonda oturan Batu'yla yerimde durdum

"Benim konuşacak daha fazla birşeyim kalmadı onlarla" dedim

"Merak etme birazdan dönerler. Bir daha görmek zorunda değilsin" dedi

"Sağolasın" dedim

"Kahve alıcağım ister misin"

"Sürekli sabahları kahve sigara ne kadar zararlı farkında mısın. Kahvaltı da yapmadın üstelik"

"Bir şey olmaz. Ayrıca sigara paketim bitti yeni bir tane alırsan sevinirim" dedim

Bir şey demeyerek başını salladı. Bende mutfağa girip kendime yeni bir kahve yaptım.

Kupayı alarak çıktım mutfaktan. Batu aynı yerinde değildi. Yukarı çıkarak telefonumu aldım elime ve oyalanmaya başladım.

2 Gün Sonra

Sabahın erken saatlerinde gözlerimi açmıştım. Kolum neredeyse tamamı ile iyileştiği için bugün spora başlayacaktım

Dün Batu ile bunu konuşmuş ve oda evdeki spor salonunu kullanabileceğimi söylemişti. Hatta ilk günki sporumu birlikte yapabileceğimizi söylemişti. evet evde spor salonu var

Giydiğim kısa tayt ve kısa sporcu atletiyle spora oldukça uygun gözüküyordum.

Spor havlusuna uzanmaya çalışırken kapı açıldı. Gelen Batuydu

Bakışlarımı üzerinde gezdirdim. Siyah kapri boyunda bir eşoftman üzerine de sıfır kollu siyah bir atlet vardı. Giydikleriyle ilk defa kaslarını bu kadar görebilmiştim. Onda varsa bende de karın kası var canım

"Hazırsan çıkalım mı" elimle yukarda olan havluyu gösterdim

"Spor havlularına boyum yetmiyor" dedim, ufacıcık bir gülümseme oldu yanaklarında.

Bir kaç koca adımda yanıma yanaştı, nefesinin bana çarpmasıyla dolabın izin verdiği kadar geri geri gitmeye çalıştım.

Nefesimi tutmuş havluyu almasını bekledim.

İşkence gibi geçen saniyeler bitince biraz geri çekilerek havluyu uzattı

"Teşekkürler" dedim ardından ondan önce odadan çıktım.

Yolu bilmediğim için önden o indi ve en alt kattaki en köşede bulunan odaya girdik.

Oda normal spor salonlarını aratmayacak şekilde büyüktü. Duvarlar tamamıyla pencereyle kaplı ve bu sayede spor yaparken ormanı izleyebiliyorduk

"Burası harika" dedim etrafı süzerek.

"Bir süre koluna ağır gelecek haraketlerden uzak duracaksın. Isınmak için ilk başta koşu yapalım" dedi, ona ayak uydurup yan yana olan koşu bantlarını çalıştırdık.

Ben hafif tempo ile yürürken Batu benim aksime koşuyordu.

Yürüyüş bandı sonrası ısrarlarımla mekik çekmeye kalkışmıştık. Batu ayaklarımı tutarken bende koluma dikkat ederek havaya kalkmaya çalıştım.

İyice paslanmıştı vücudum.

Yirminci çekişimde daha fazla dayanamamıştım ve nefesimi vermiştim

"Yeterli bu kadar" dedim

Sonrasında bir saat kadar daha nefesim kesilinceye dek spor yapmış ardından odaya çıkmıştım.

Yaptığım banyo ile rahatlarken yorgunlukla kendimi yatağa atmıştım. İlk gün sporu olduğu için her tarafım çürük gibi acıyordu

Gözlerim kapanırken kapının açılmasıyla yerimden sıçradım. Bakışlarımı Batu'ya çevirdim

"Kahvaltıya hadi" dedi

"Ya çok yorgunum ben uyusam" dedim mızmızlanarak

Yanıma gelerek ellerimden tuttu. "Sporunun fayda etmesini istiyorsan sağlıklı bir öğün de yemen gerekli. Hadi kalk" ellerimden tutup kaldırdı. Hayıflanarak yerimden kalktım

Ayağa kalktım ve isteksiz adımlarla aşağı indim.

Sofra önceki günlere göre farklı sadece sağlığa yönelik yiyecekler vardı.

"Akşam da spor yapacağız kendini hazırla" şu adama spor yapıcam dediğim dilimi kessinler

Oflayarak başımı salladım.

Tüm gün boyunca yatmış akşam vakti gelince ilk başta Batuyla akşam yemeği yiyip sonrasında spor yapmak için aşağı kata inmiştik.

Kaslarım zarar görmesin diye bu sefer bana acımış daha küçük haraketler ile kısa süreli yaptırmıştı

Spor sonrası banyoyu zar zor yapıp kendimi yatağa nasıl attığımı bilememiştim.

~
Gözlerimi yeni bir güne açtım. Ama bu sefer alarm ile. Ah şu aptal spor

Bir kaç haftayı sıkı tutup sonrasında ara ara yapmaya devam etmeyi düşünüyordum.

Vücudumdaki ağrı ile kalkmış ve yataktan tam inecekken ayaklarımdaki ağrı yüzünden bir anda yere yapışmıştım.

Sızlana sızlana ayağa kalkmaya çalıştım. Yürürken bile canım acıyordu

Üzerime spor kıyafetlerimi giyip spor salonuna indim. Batu bugün yoktu bu yüzden kendim yapabildiğim kadar pestilimi çıkartmış sonrasında odama çıkıp banyo yapmıştım.

3 Gün Sonra

Geçen üç günde Batu eve hiç gelmemiş bütün günler tek başıma takılmıştım.

Gene akşam sporu için üzerimi değiştirmiş aşağı inecekken merdivenlerden çıkan Batu'yla karşılaştım.

Bakışlarımı üzerinde gezdirdim. Takım elbisesi vardı ama düğmeleri açık ve gömlekle pantolonu kırışıktı, dağılmış gibiydi.

"İyi misin sen" diye sordum. Yüzü de bitkin ve hüzünlüydü

"Spora mı iniyorsun" sorumu cevaplamayarak kendi sorusunu sormuştu. 

"Ben dinleneceğim yarın sabah kahvaltıda görüşürüz" dedi ardından benim birşey dememe izin vermeden odasına gitmişti

1 Gün Sonra

Dolabımda gezdirdim gözlerimi. Kısa bir şort ve üzerine de bol bir oversize tişörtte karar kıldım. 

Sabah sporumu yapmış banyomu yapmış kahvaltıya hazırdım.

Saçlarımı tepeden bir topuz yaparken kapı açıldı.

"Kahvaltıya inebiliriz hazırsan" başımı salladım. Birlikte aşağı indik

Sofraya oturduğumuzda bakışlarımı Batu'ya doğru çevirdim. Dün geceki kadar olmasada yüzünde ki gerginlik duruyordu

"Bir sorun mu var" diye sordum dayanamayıp

"İşlerle alakalı" bu sırada yanımıza Eren gelmişti

"Afiyet olsun abi, iki dakika acilen bakmalısın"

"İki dakka huzur verin amına koyim" ağzında gevelemişti ama duymuştum

Sinirle ayağa kalkarak biraz ileriye geçtiler. Duyamazdım ama merakımı biraz dudak okuyarak giderebilirdim

"Kaç ölü var" diye sormuştu Batu

Erenin sırtı bana dönük olduğu için dediğini anlayamamıştım. Verdiği cevap güzel olmuyor olsun ki Batu ellerini sinirle sıkmış küfür etmişti

"O piçi geberteceğim" adımları bana dönmesiyle bakışlarımı hiç dikizlemiyormuş gibi hızlıca çevirdim.

Sandalyesini sertçe çekip oturdu. Kahvaltıyı bırakarak kendine bir sigara yaktı.

Meraklı bakışlarıma dayanamıyor olacakki konuşmaya başladı.

"Polat işlerle alakalı sorunlar çıkartmış bu yüzden böyleyim merak edilecek bir şey yok" dedi, ölüler ne alakaydı o zaman

"İnsanların ölmesi mi merak edilmeyecek bir şey" dayanamamış söylemiştim. Söylediğim şeyle şaşırmıştı

Kaşlarını çatarak "Sen nerden biliyorsun" diye sordu

"Dediklerini duydum az önce Erenle konuşurken. Benim soruma geçebilir miyiz? Polat insanları neden öldürdü" benim yüzümden daha fazla insanın ölmesini istemiyordum

"Sadece Polat değil yanına çektiği insanlarla böyle güçlü bu şerefsiz. Her geçen gün daha da artıyor"

"Belli ki sonu olmayan bir yol ve bu yol da benim için bu kadar savaşmak yeterli. Daha fazla birilerinin ölüp zarar görmesini istemiyorum, ben gidebilirim" söylediklerimle bıkkınca nefesini verdi

"Hayır hiç bir yere gitmeyeceksin. Başka çözüm yolları bulacağız"

"Nasıl bir çözüm olabilir ki ben gitmedikçe daha da zarar verecekler"

"Var başka yollar" merakla bakışlarımı çevirdim. Ne olursa yapmaya hazırdım şuanda

"Sevgilim olman" dediği şeyle şaşkınca baktım. Oda yanlış anlatmış olmalı ki hızlıca devam etti cümlesine

"Yani yalandan bir nişan. En azından Polatın dışarıda senin için dedikodular yapmaması hakkında. Bu şekilde seninle uzun süredir gizli bir birlikteliğim olduğunu fakat Polat da öğrenince seni kaçırdığını söyleyeceğim. Yanındaki çoğu kandırdığı insan ayrılacak." sessizce düşündüm bir süre

Yalan bir sevgililik olacaktı.

Kafam karışmıştı, bir tarafım doğru olanın böyle bir oyun oynamak olduğunu söylüyordu. Ama bir tarafım da böyle bir yükü Batu'ya yüklemek istemiyordu.

"Sen niye yapasın ki böyle bir şey tanımadığın bir kadın için" sessiz kaldı, sigarasını söndürüp yeni bir tane daha yaktı

"Öyle istiyorum çünkü. Bir kaybım olmayacak bu şekilde." bu çocuğun hiç ailesi yokmuydu sormayacaklar mıydı bu kız kim diye

"Ailen, varsa eğer ki sevdiğin bir kadın. Hayatını değiştirmekten bahsediyoruz şuanda"

"Bunları sorun etme. Ben etseydim eğer sana bunu teklif etmezdim. Evet değişecek ama büyük bir değişiklik olmayacak bu, sen sadece kendi kararını söyle" dedi

En mantıklısı şuanda evet demekti kafamı salladım

"Hiç bir şekilde kimseye söylemeyeceğiz bunun oyun olduğunu. Sadece en yakın adamım Eren bilecek.  Su, Ateş, Berke ve Emre de dahil bilmeyecek kişiler arasında. Onların hayatlarını riske atamam böyle bir oyundan haberdar ederek" dedi

"Ama onların bilgileri daha farklı olacak" diyerek ekledi

"Malum ki senin hayatıma nasıl girdiğini biliyorlar. Bu yüzden önceden sevgiliyiz diye yutturamayız onlara. Yeni bir ilişki olup basına dedikodular kapansın diye uzun zamandır var diyoruz diyeceğiz."

Valla herşeyi planlamıştı Batu, sadece benim onaylayıp onaylamayacağımı bilmiyordu

"Tamam merak etme belli etmem" dedim

"Bugün gazetelerde çıkmaya hazır ol." Dedi, gündem olmayı severdim kanks

Fazla bir şey yemesem bile oldukça tok hissediyordum kendimi

"Su gelecek bugün Ateşlerle, gazeteden önce konuşacağım onlarla. Yarım saat bir saate gelirler sende aşağıda ol" dedi

Birlikte bahçedeki büyük oturma gruplarına geçtik.

Telefonla uğraşırken ikimizde sessizdik bir süre sonra gelen üçlüyle telefonu kapattım.

Gülümseyerek hızlı adımlarla gelen Su'ya bende tebbesüm ettim.

"Ay abi kırk yılda bir gelin önemli bir şey konuşacağız diyince nasıl geleceğimi bilemedim" diyerek nefes nefese konuştu

Onlar da rahatça otursun diye yana kayacakken Batu'nun bir anda beni kollarının arasına almasıyla gözlerim açıldı

Hızlıca ona dönerken o bana bakmıyor Su ve Berkenin şaşkın suratına bakıyordu

"Uzatmayı sevmiyorum. Biz Badeyle birlikteyiz" çat diye söylemesiyle ben bile şok olmuşken onların halini düşünemiyordum

"Ay gerçekten mi gerçekten mi" diye heyecanla sordu Su

"Ben zaten sizi yakışıyordum allahım bir şhipim gerçek oldu hemde en best şhipim" diyerek zıplamaya başlamıştı

Berke de sırıtırken "Hayırlı olsun kardeşim kaptın gül gibi kızı" demişti göz kırparak

Ateşse lağbalilik yapmadan "Hayırlı olsun kardeşim" demişti

"Fakat gazete de çıkacak olumsuz haberler için uzun bir süredir birlikte olduğumuzu yazacağız. Dışarıda bu durumu çaktırmayın" dedi

Hep birlikte oturup bir kaç saat muhabbet etmiş bu sırada da sevgili olduğumuzun haberi gündemde çalkalanmaya başlamıştı. Koskoca Batu Ayaz Kandemir ilk defa sevgilisi olduğunu resmî bir şekilde açıklıyordu

Gazetede gördüğüm fotoğraflar hastane günü Batu beni kucağında taşırkendi.

O zamanlar kolayca engellemişlerdi fotoğrafların yayılmasını fakat duyurmak için kendisi yayınlatmıştı bu sefer. 

Akşam üzeri Berkeler gitmiş Batuyla baş başa kalmıştık.

Bahçede karşılıklı oturmuş sigaralarımızı içerken ikimiz de sessizdik.

Telefonu elime alırken birsürü mesajlar yağdığını gördüm. Hepsi çıkarcı insanlardı

Orayı es geçerek twittera girmiş ve gündemde olan bizle alakalı ilk hashtage girdim

Yüzlerce twitte bazıları bana söverken bazıları mutluluklarını dile getiriyordu.

Kızların kıskançlıklarını büyük bir zevkle okurken keyifim yerine gelmişti

İnstegrama girdiğimde takipçi sayımın fazlasıyla yükseldiğini görünce oha demiştim. Nasıl da hemen bulabilmişlerdi hesabımı

Bir çok 'yalan, bu kızı kullanıyor' yorumlarına ithafen Batuyla bir fotoğraf koymaya karar verdim

"Batu" dedim sessizliği bölerek

"He" dedi bakışlarını tabletten ayırarak

"Bu 'yalan, kızı kullanıyor' haberlerine karşı diyorum ki bir tane fotoğraf çekilip atsak" yüzünde bir gülümseme oldu

Koca birkaç adımda yanıma gelip dibime sokuldu "Olur çekilelim" dedi

Telefonu ona uzatarak hafif bir efekt açtım. Çektiği bir kaç fotoğrafın hepsi birbirinden güzeldi

En son karar kıldığım fotoğrafda ben fotoğrafa bakarak gülümserken Batu'nun bakışları bendeydi ve içten bir şekilde gülümsüyordu çok güzel gülüyor zağlımın oğlu

Siyah bir kalp koydum kenara. Ardından gözükmeyecek şekilde de Batu'yu etiketledim.

Batu'nun eline aldığı telefonla bana bir bildirim geldi

Batu Ayaz Kandemir sizi takip etmeye başladı.

13. Olucam demiştim:))

Geri takip yaparken oda hikayesine eklemişti fotoğrafı.

Mesajlar yağdı, bazı kıskançlık mesajları bazı mutluluklar mesajları

Fotoğraf gündem olurken gelen takipçilerle telefon kasmaya başladı. Kenara bıraktım

"Ben spora iniyorum" dedim, ayaklanmamla oda ayaklanmıştı. 

"Birlikte yapalım sporu" dedi
~
Birlikte yaptığımız spor sonrası yorgunlukla odama geçmiş, banyomu yaparak kendimi direk yatağa attım. Günün ekşınlı yoğunluğuyla yorgunlukla gözlerimi kapattım.

Heelloo

Nasılsınız iyi misiniz?

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz? Neler olacak sizce

Arada bir 3 ay sonraya gidip geleceğiz, kesitler koyacağım.

Beğendiğiniz yerler, beğenmediğiniz yerler?

Kendinize dikkat edin

Continue Reading

You'll Also Like

1.1M 41.5K 48
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Defne çocuk ruhlu biridir. Bir akşam canının sıkıntısı ile anonim bir uygul...
25.2M 900K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
1.6M 94.3K 59
Ulaş: Ev alma, komşu al demişler. Işık: Öyle mi demişler. Ulaş: Öyle demişler. Alacağım seni kendime. Mecburuz.
40.1K 1.9K 9
Halbuki konuşmaya ne kadar muhtacım. Her şeyi içinde boğmaya mecbur olmak, diri diri mezara kapanmaktan başka nedir? | Sabahattin Ali. ~~ Dayanamıyor...