DAĞ ÇİÇEĞİ✓

By derinmevzular77

673K 44.7K 9.9K

Tamamlandı 26 Yıldır kayıp olan Dağ çiçeği Asmin:Dağ çiçeği -24062021- More

1.Bölüm🌼
2.Bölüm🌼
3.Bölüm🌼
4.Bölüm🌼
5.Bölüm🌼
6.Bölüm🌼
7.Bölüm🌼
8.Bölüm🌼
9.Bölüm🌼
10.Bölüm🌼
11.Bölüm🌼
12. Bölüm🌼
13.Bölüm Part-2🌼
14.Bölüm🌼
15.Bölüm🌼
16.Bölüm🌼
17.Bölüm🌼
18.Bölüm🌼
19.Bölüm🌼
20.Bölüm🌼
21.Bölüm🌼
22.Bölüm🌼
23.Bölüm🌼
24.Bölüm🌼
25.Bölüm(Final part-1)🌼
Final part-son🌼
İnstagram🌼
Özel Bölüm 1🌼

13.Bölüm🌼

21.2K 1.6K 234
By derinmevzular77

İyi okumalar 💙

🌼

Gömleğimin son düğmesini de ilikleyip Sıraç'a döndüm.

Aynanın karşısında saçlarını düzeltiyordu. Titrek bir nefes alıp ona doğru ilerledim.

O kadar çok seviyordum ki onu,bu sevginin bize zarar vermesinden deli gibi korkuyordum. Birine bu denli bağlı olmak korkutuyordu beni.

Aynayla arasına girmeye çalışırken bakışları beni buldu. Gözleri altı yıl önceki gibi aşkla parlarken geriye doğru ufak bir adım atıp bana müsaade etti.

Sırtımı aynaya yaslayıp ellerimi yakalarına götürdüm. Olmayan tozları silkeleyip yine olmayan potluğu düzeltirken benim aksime bakışları yüzümden ayrılmadı.

Parmak uçlarımda yükselirken elleri belimi buldu. Başını hafif eğerken gözleri merakla kısıldı.

Sıraç bana beklentiyle bakarken "Sen.." diye fısıldadım dudaklarına doğru. "Dün bana dokundun sanki "

Bakışları dudaklarıma kayarken söylediklerimi anladığından emin değildim. Başını dalgınca aşağı yukarı sallayıp "Hı-hı.." derken gülümsedim.

Sıraç gözlerime bakıp tekrar yutkundu. Belinin iki yanında sabitlediğim ellerimi göğüslerine çıkardım. Yakalarını düzeltirken "O zaman.." diye mırıldandım.

"istediğim bir şeyi yapacaksın değil mi?"Dalgınca yine "Hı-hı.." derken parmak uçlarımda yükselip çenesini öptüm. Bence kıvama gelmişti. Söylemenin tam sırasıydı.

Verdiği titrek nefes dudaklarıma çarparken "Ben.." diye söze girdim. "Dövme yaptıracağım ve sen itiraz etmeyeceksin."

Tedirgin bakışlarım yüzünü tararken gözlerindeki afallamaya ve değişime anbean şahit oldum.

Birkaç saniye önce tutkuyla parlayan bal rengi gözlerini yavaş yavaş kızgınlık bürürken belimdeki elinin birini çekti.

Kulağını kaşıdıktan sonra zoraki bir tebessümle "Duyamadım birtanem." Dedi. "Tekrar söyler misin?"

Alt dudağımı ısırdım. Üniversiteden beri aramızda tartışma konusuydu. Onun sol göğsünde adım adım yazıyordu ve bende yaptırmak istiyordum. Ama Sıraç bir türlü izin vermiyordu.

Yok canım acırmış da yok başkası benim göğsümü göremezmiş de. Seninkini gördüler ama. Hem sanki erkeğe yaptıracağım.

"Sıraç.." dedim yumuşak bir sesle. Benim aksime çatılan kaşları ve sertleşen sesiyle otoriter bir tonda "Hayır!" Dedi.

Başını iki yana sallarken boştaki elini kafamın yanından aynaya yasladı. Bana biraz daha yaklaşıp iyice yüzüme eğildi. 

"Yaptirmayacaksın dövme falan."

Benim de kaşlarım çatıldı. Bir şey diyecekken lafı ağzıma tıktı.

"Sakın itiraz etme. Öyle kaşlarını çatıp üste çıkmaya da çalışma. Bile isteye canının yanmasına izin vermem!"

Son cümlesiyle kaşlarım düzelirken kızgın kalmaya zorladım kendimi.

"Ama hayatım-"

"Hayır dedim Asmin. Uzatma. Çocuğun yanında tartışmayalım."

Gözlerimi devirip göğsündeki ellerimi çektim. Bakışları ellerime kayarken bakışlarımı odanın içinde gezdirmeye başladım. Burnundan sert bir nefes verip belimdeki elini yanağıma çıkardı.

Yüzümü kendine çevirirken bakışlarım inatla gözlerine değmiyor, gömleğinin diğerlerinde geziniyordu.

Israrımı anlamış olmalı ki elinin tersini boynuma sürttü. Nefesim sıkılaşırken eli biraz daha aşağılara inip göğsümde durdu.

Burnunu yanağımda gezdirip küçük bir öpücük bırakarak kulağıma yöneldi.

"Benden başkası dokunamaz ve göremez bu göğüsleri.."

Başını geriye çekerken eli de karnıma indi. Yüzünde içten bir gülümseme oluşurken "Bebeğimiz hariç" diye mırıldandı.

Dudağımın içini ısırdım. Boğazımı sessizce temizledim.

Ellerimle göğsünden itmeye çalıştım. "Çekil önümden."

Kısık sesle güldü. "Küstün mü?"

Omuz silktim. "İstediğim bir şeyi yapacaktın."

Oflayıp ellerini çekerek bir adım geriledi. "Başka bir şey iste yapacağım ama bu olmaz. Hatta şu saçma sapan hamilelik kursu mu ne vardı iste oraya gidelim."

Bir şey demeden önünden çekilip çantama yöneldim. "Sen benden habersiz yaptırdın. Bende habersiz yaptırayım da gör."

Sessiz söylediklerimi aslında sessiz söylemediğimi Sıraç'ın "Asmin!" Diye bağırmasından anlamıştım.

iste ısırıp ona döndüm şirince sırıtarak. "Şaka.."

Tereddütle bana bakmaya devam etmesiyle "Valla şaka" diye devam ettim.

Başını ağır ağır salladı. "Umarım şakadır. Çünkü seninle aram bozulsun istemiyorum."

Demek istediğini net bir şekilde anlarken bir şey demeden odadan çıktım.

Mutfağa girip çantamı boş bir sandalyeye bıraktım. Kahvaltıyı hazırlamaya başlarken Sıraç da arkamdan girmiş ve sandalyeye oturmuştu.

Dolaptan kahvaltılıkları çıkarırken "Geliyorlar mı akşam annenler konuştun mu?" Diye mırıldandım.

Peynir tabağını masaya bırakırken Sıraç'a da bir bakış attım.

"Abimle konuştum." Dedi. "Gelecekler."

"İyi.." dedim heyecanla. Akşama Serpil Hanımlar da gelecekti.

Çayları koyup masaya oturduğumda "İyi hoş da.." diye söze girdi Sıraç.

"İşe gideceksin. Ne zaman gelip yemek yapacaksın?"

Ağzımı açmışken susturdu. "Hamilesin kızım sen. Ne yoruyorsun kendini. Dışarda buluşsaydık."

Gözlerimi devirdim. "Bir şey olmaz Sıraç ya. Hem sende yardım edersin." Dedim kabul etmesini umarak.

"Yavrum ben ne anlarım yemek yapmaktan. Çağır Sıla'yı yardım etsin."

Sıla Sıraç'ın teyzesinin 24 yaşındaki kızıydı. ikimizin de kardeşi gibiydi ki Zümra gittikten sonra Sıraç daha çok bağlanmıştı ona.

Dudağımı büktüm. "Olur mu ki. Ay yok olmaz Sıraç ya. Ne diyeyim kıza.. Ayıp olur. Yaparım ben gelince."

Gözlerini devirip çayını içerken arkasına yaslandı. Çay bardağını bırakmadan boştaki eliyle telefonunu çıkardı.

Birkaç şey yapıp kulağına götürürken alttan ayağına vurdum. "Arama"

Omuz silkti. Birkaç dakika geçmeden açılan telefonla gülümsedi.

"Nasılsın abisinin gülü?"

"......."

"Bende iyiyim güzelim. Akşam üstü bize uğrar mısın? Yengenin yardıma ihtiyacı var ama çekindi arayamadı seni"

Cümlesi biter bitmez hoparlöre almasıyla küçük mutfağımızı Sıla'nın sesi doldurdu.

"Söyle o karına saçını başını yoldurmasın. Çekinmek ne ya. Lafa gelince kardeşim kardeşim demesini biliyor."

Hırçın sesiyle gülümsedim. Sıraç da bu durumdan keyif aldığını belli edercesine gülümserken "Geliyorsun o zaman?" Diye sorarcasına konuştu.

Sıla'nın sakinleşmiş sesi geldi bu sefer. "Sırf yeğenimin hatrı için."

Sıraç seslice güldü. "öyle olsun."

Birkaç şey daha konuşup kapattılar. Telefonu kenara koyup gözlerini bana dikti.

"Kendini yorma.. Bebeğimiz için."

Başımla onaylayıp derin bir nefes aldım. Cinsiyeti ne olacaktı acaba. Çok merak ediyordum. Sağlıklı olduktan sonra bir önemi yoktu tabi ama insan merak etmeden de duramıyordu.

Küçük bana benzeyen bir kız çocuğu geldi gözlerimin önüne. Bıcır bıcır bize bir şeyler anlatıp gülümsüyordu. Saçlarını tarardım. Güzel güzel elbisler giydirirdim.

Sonra Sıraç'ın kopyası bir erkek çocuğu düşündüm. Babasını taklit eden, onun yaptıklarını örnek alan küçük Sıraç.

"Kalkalım mı?"

Düşüncelerimi Sıraç'ın sesi bölerken hafifçe başımı salladım. Beraber ayaklandık. Evden çıkıp arabaya binerken ikimizde sessizdik.

Yüzümde biraz önce düşündüklerimin silik tebessümü yerini korurken Sıraç bana bir bakış atıp yola odaklandı.

"Neye gülüyorsun?"

Neşeyle "Hiççç.." diye uzatarak ona döndüm. Kafamı koltuğa yaslarken bakışlarım yan profilinde geziniyordu.

"Nasıl hiç?"

Daha da gülümseyip "Bebeğimizi düşünüyordum" diye mırıldandım.

"Sence cinsiyeti ne olur? Ya da kime benzer?"

Heyecanlı sesimle gülümserken o cevap vermeden isyankar bir sesle devam ettim.

"Sıraç ya..."

Bir anda hüzne bulanan sesimle anlamazca bana baktı. Aklıma gelenlerle yüzüm düşerken kucağımdaki elime uzanıp sıktı.

"Noldu?"

Titrek bir nefes verip boştaki elimle karnımı sardım.

"Sıraç..ben giderek daha çok bağlanıyorum ona. Eğer onu kaybeder-"

"Sus!" Diyerek sözümü kesti. Sert sesiyle istemsiz irkilerken aynaları kontrol edip sağa çekti.

Kaşları çatık bakışları sertti. "Kaybetmeyeceğiz onu. Aklına saçma sapan şeyler getirme."

Yutkundum. "Korkuyorum"

Kısık sesimle derin bir nefes verdi. Bakışları yumuşarken öne kayıp beni kendine çekti.

"Olmayacak. Sana da ona da bir şey olmayacak."

Başımı hissettiğim güvenle omzuna yasladım. Korkuyordum işte. Evliyim mutluyum. Bebeğimiz olacak. Ailemi buldum. Sandığımın aksine beni seviyorlar. Ve her şeyin bu kadar güzel oluşu korkutuyordu beni.

Benden ayrılıp nemlenen gözlerime baktı. "kötü düşünmek yok. Tamam mı? Sağ salim alacağız kucağımıza"

Hafifçe başımı salladım. "Tamam hadi gidelim. Geç kalacağız."

Önüne dönüp arabayı çalıştırdı. Kısa sürede hastaneye gelmiştik.

"Görüşürüz akşam. Dikkat et kendinize"

Ona yaklaşıp yanağını öptüm. "Sende bitanem"

Arabadan inip biraz olsun rahatlayan içimle hastaneye girdim.

🌼

"Ay yenge çok güzel oldun ya. Yemekler de çok güzel oldu."

Heyecanla aynadan kendimi süzüp Sıla'ya döndüm.

"Oldu dimi ya?"

Başını hızla sallayıp yandan kollarını boynuma doladı.

"Sıraç abi hariç bir konuda ilk defa bu kadar heyecanlı görüyorum seni."

Susmasıyla ona baktım aynadan 'devam et' dercesine.

"İlk zamanlardaki gibi değilsin. Onları kabul etmek istiyorsun değil mi?"

Derin bir nefes verip başımla onayladım. Benden ayrılıp elimden tutarak yatağa ilerletti. Yan yana oturduk. Bakışlarım odada gezinirken "Ben.." diye mırıldandım.

"Kızgınım kırgınım hâlâ ama çabalıyorum Sıla."

Ona doğru dönüp inandırmak istercesine gözlerine baktım.

"Bunca yıl hep bi ailenin hayalini kurdum. Bi annem babam olsun istedim. Zeynep teyze ve Serdar amca var evet ama anladın işte sen benim demek istediğimi. Şimdiyse a-annem var b-babam var."

Sesimin titremesine engel olamazken Sıla dolu gözlerle bana bakıyordu. Eli destek olmak istercesine omzuma çıktı. Bulunduğu yeri hafif hafif okşadı. Yutkunup devam ettim.

"Hayallerimde bile imkansız olan abilerim var. Hemde üç tane. Bir de yeğenim var. Küçücük.."

Buruk tebessümle hafifçe güldü. "Ne güzel işte. Yeğenim büyük bir ailede büyüyecek."

Bende gülüp başımla onayladım. Ayağa kalkıp üzerimi düzelttim.

"Çok gerginim ben ya. Napacağım?"

Gelen anahtar sesiyle Sıla imayla gülüp ayaklandı. Yandan yandan kapıya giderken "Bak.." diyerek kaşlarıyla dışarıyı işaret etti.

"Abim geldi. Alır o senin gerginliğini."

Elimdeki tel tokayı ona fırlatırken gülüp dışarı çıktı.

"Sus kız. Terbiyesiz"

Beni takmadan kapıyı kapattı. Son kez kendime bakıp bende dışarı çıktım. Sıla ve Sıraç'ın sesleri salondan gelirken oraya ilerledim.

Ortaya çekip hazırladığımız büyük masada gözlerimi gezdirip Sıraç'a baktım. Üzerimi süzerken heyecanla tepkisini bekledim.

Birkaç dakika geçmesine rağmen sesi çıkmayınca Sıla'ya döndüm.

"Uuu" dedi kısık sesle. "Alev aldı buralar."

Sıraç ona bakmadan "Sıla.." dedi. "Sen biraz çık abim."

Birkaç adımda yanıma yaklaştı. Önümde dururken Sıla sessizce çıkmıştı salondan. "Sıraç ayıp oldu."

Omuz silkti. Ellerini belime sarıp beni kendine çekti. Benim ellerim omuzlarına tutundu.

"Ne güzel olmuşsun sen."

Dudaklarını saçlarıma bastırıp çekti. "Ohh. Çok seviyorum kızım seni. Valla bak öyle böyle değil "

Gülüp başımı göğsüne yaslamak isterken bir eliyle çenemden tutup engelledi.

Yavaş yavaş dudaklarıma yaklaşırken bende ona doğru yöneldim. Kalbim göğüs kafesimi heyecanla döverken çalan zili duydum zor bela.

Dudaklarımızın arasında santimler bile yokken duyduğumuz sesle Sıraç sinirle dişlerini sıktı. Belimdeki elini aynı sinirle indirip kapıya döndü.

"Biz geldik!"

Dudağımı ısırıp bi Rüzgar abiye bi Sıraç'a baktım. Sıraç bu sefer kesin döverdi.

🌼

Continue Reading

You'll Also Like

5.8K 524 35
Bataklıkta açmaya zorlanan bir orkide kadar masumdu aslında, Nilende. Tek suçu, aşık olmaktı. Hayır, suç muydu bu? Değildi. Nilende'nin bir suçu yok...
57.4K 545 2
Geçmişin yanlışı geleceğin doğrusunu etkiliyordu. Saklanan bir gerçek ve arkasında işlenen suçlar. Plân değişmişti Esat bey için ama istediği asla...
77.2K 3.6K 39
Bunu nasıl yapabildin Melis niye yaptın ne zorun vardı lan senin onunla Ben bir şey yapmadım ki abi sen yaptın onu sen yanlız bıraktın annem ile bab...
850K 37.3K 20
Son yirmi yedi saniye. Zaman gelmişti, kulaklıktaki ses son kez konuşacaktı. "Sonuna geldik, küçük hanım," Alacağı canları düşündükce duyduğu memnuni...