155 POLİSİYE

By Asli_Han1453

8.8M 585K 198K

Kalbim avuçlarımın arasında ezilirken yanaklarıma ardı ardına sıralanan yaşların arasından kısık sesimle konu... More

Birinci Bölüm
İkinci Bölüm
Üçüncü Bölüm
Dördüncü Bölüm
Beşinci Bölüm
Altıncı Bölüm
Yedinci Bölüm
Sekizinci Bölüm
Onuncu Bölüm
On Birinci Bölüm
On İkinci Bölüm
On Üçüncü Bölüm
On Dördüncü Bölüm
On Beşinci Bölüm
On Altıncı Bölüm
On Yedinci Bölüm
On Sekizinci Bölüm
On Dokuzuncu Bölüm
Yirminci Bölüm
Yirmi Birinci Bölüm
Yirmi İkinci Bölüm
Yirmi Üçüncü Bölüm
Yirmi Dördüncü Bölüm
Yirmi Beşinci Bölüm
Yirmi Altıncı Bölüm
Yirmi Yedinci Bölüm
Yirmi Sekizinci Bölüm
Yirmi Dokuzuncu Bölüm
Otuzuncu Bölüm
Otuz Birinci Bölüm
Otuz İkinci Bölüm
Otuz Üçüncü Bölüm
Otuz Dördüncü Bölüm
Otuz Beşinci Bölüm
Otuz Altıncı Bölüm
Otuz Yedinci Bölüm
Otuz Sekizinci Bölüm
Otuz Dokuzuncu Bölüm
Kırkıncı Bölüm
Kırk Birinci Bölüm
Kırk İkinci Bölüm
Kırk Üçüncü Bölüm
Kırk Dördüncü Bölüm
Kırk Beşinci Bölüm
Kırk Altıncı Bölüm
Kırk Yedinci Bölüm
Kırk Sekizinci Bölüm
Kırk Dokuzuncu Bölüm
Ellinci Bölüm
Elli Birinci Bölüm
Elli İkinci Bölüm
Elli Üçüncü Bölüm
Elli Dördüncü Bölüm
Elli Beşinci Bölüm
Elli Altıncı Bölüm
Elli Yedinci Bölüm
Elli Sekizinci Bölüm
Elli Dokuzuncu Bölüm
Altmışıncı Bölüm
Altmış Birinci Bölüm
Altmış İkinci Bölüm
Altmış Üçüncü Bölüm
Altmış Dördüncü Bölüm
Altmış Beşinci Bölüm
FİNAL

Dokuzuncu Bölüm

150K 9.2K 3.1K
By Asli_Han1453

Selamlar,

Bugün biraz geciktik. Son yaşanan olayı bir de Savaş'ın gözünden okuyacaksınız.

Keyifli okumalar diliyorum.

Canan: Asu'nun Annesi

💫

Yazar Anlatımı... Bir Saat Önce...

Canan: Nagihan, Can'ın numarasını verir misin canım?

Nagihan aldığı mesajla kaşlarını çattı. Canan neden hâlâ numara istiyordu ki.

Nagihan: Can'ın numarasını ne yapacaksın Canan?

Canan: Asu'yla görüşmeleri için. Geçen gün verdiğin büyük oğlanınkiymiş. Bir yanlışlık olmuş herhalde. Asu, öğretmen oğlanla görüşecek.

Nagihan Hanım hâlâ şaşkındı. Savaş, Asu'yla ilgili meseleyi annesine anlatmıştı ve Nagihan Hanım bu yüzden yeniden numara istemesini yadırgamıştı.

Nagihan: Numarayı Asu kızım mı istedi?

Canan: Evet.

Nagihan Hanım kaşlarını çatıp uygulamadan çıktı. Savaş'ın izin günüydü. Bu yüzden ailesinin evine gelmişti. Annesiyle balkonda oturmuş, Savaş kitap okuyor, Nagihan Hanım ise örgü örüyordu. Babası da içeride maç seyrediyordu.

"Savaş," dedi Nagihan Hanım biraz tedirgin bir ses tonuyla. Savaş okuduğu romanı yarıda keserek başını kaldırıp annesine baktı. "Buyur validem,"

Nagihan Hanım oğlunun yanına oturup söyleyeceklerini toparlamaya çalıştı. Çünkü biraz önce büyük bir hayal kırıklığına uğramıştı. "Az önce Asu'nun annesi mesaj attı," deyip duraksadı.

Savaş duyduğu isimle sırtını koltuktan ayırıp dikleşti. "Ters bir durum mu var?" dedi kaşları kavislenirken.

Nagihan Hanım konuya direkt giriş yaptı. "Asu, Can'ın numarasını istemiş,"

Savaş duyduklarını anlamlandırmak için bir süre sessiz kaldı. Kafası saniyeler içinde allak bullak olmuştu.

Boğazını temizledi gergince. "Asu numaranın sahibiyle görüşmek istemediğini söylemişti anne, bir yanlışın var,"

Nagihan Hanım telefonunu açıp mesajları gösterdi oğluna. "Annesi yazdı oğlum, ben de şaşkınım."

Savaş dikkatlice mesajları okuyunca kaşlarını çattı. "Anne bu mümkün değil. Asu o gün çok net bir şekilde görüşmeyeceğini söyledi. Görüşecek olsa Alican'ın numarasını benden isterdi herhalde,"

"Ben de anlamadım ki oğlum," dedi Nagihan Hanım üzgünce. Allah biliyor ya, Asu ve Savaş'ın olmasını çok istemişti. Canan'ın yanlış anlaması sonucunda olay bambaşka raddeye gelsede Nagihan Hanım, Asu'nun Savaş'la yanlışlıkla da olsa görüşmesinden çok memnundu. Belki gönülleri birbirine ısınırdı. Olmazsa da nasip değilmiş diye düşünecekti artık. Zorlamanın bir manası yoktu.

Savaş zihninde dönüp duran hengameden bir çıkış yolu bulamazken, "Sen şu kadını arasana. Belki küçük kızının yine canı sıkılmıştır, işletecek birilerini arıyordur," dedi buna inanmak isteyerek.

Nagihan Hanım'ın aramasına gerek kalmadan Canan Hanım aramıştı bile. Mesajına olumlu bir yanıt alamayınca aramaya karar vermişti. Zira kendisi Can'a kafayı takmış durumdaydı.

Nagihan Hanım, "İyi akşamlar komşum," dedi sakince.

Canan Hanım, "İyi akşamlar canım. Nasılsın?" diyerek şen bir sesle konuştu.

"İyiyim şükür de komşum ben senin attığın mesajdan pek bir şey anlamadım," dedi açıkça.

Canan Hanım küçük bir kahkaha attı. "Kız nesini anlamadın. Senin küçük oğlanın numarasını vereceksin. Geçen gün bir karışıklık olmuş,"

Nagihan Hanım herhangi bir yanlış anlamaya mahal vermemek için sordu. "Hayatım, numarayı gerçekten Asu mu istiyor? Savaş'a görüşmek istemediğini söylemiş o gün kız. İstemiyorsa baskı uygulama kızcağıza,"

"Ay yok ayol. Ne baskısı," dedi Canan Hanım. "Asu'nun kendisi istiyor numarayı. O gün büyük oğlunla mecburen görüşmüş. Numara mı yanlışmış neymiş. Anlaşamazlar zaten onunla. Öğretmen istiyor benim kız, polis, asker zor anam. Asu hiç sevmez zaten. Bir de sinirli oluyor onlar. Mazallah kavga etseler şiddet uygulama ihtimali var. Neyse işte Can'la bir yemek yiyelim, tanışalım dedi. Biraz baş başa vakit geçirirsek anlaşırız diyor kızım,"

Tamamı kendi uydurmasıydı ancak bunu kendisinden başka kimse bilmiyordu!

Savaş işittikleriyle kanın beynine sıçradığını hissetti. Ne saçmalıyordu bu kadın böyle! Uzun parmakları avuçlarına doğru katlanıp yumrukları sıkıldı.

Asu görüşmek istemediğini söylemişti. Kararından vaz mı geçmişti!?

Nagihan Hanım oğlunun sert soluklarını işitince tedirgin oldu. Savaş'ın öfkesi oldukça yıkıcı olabiliyordu.

"Can'ın sevgilisi var Canan. Sana söylemiştim ama unutmuşsun galiba,"

"Ben ayrıldı sanmıştım,"

Kadın konuştukça Savaş deliriyordu.

"Hayır güzel bir ilişkileri var. Ben Asu'yla Savaş'ı düşünüyorsun sanmıştım. O yüzden onun numarasını vermiştim. Güzel olmazlar mı?"

Savaş annesinin konuşmalarını duymuyordu bile. Keskin gözlerini kısmış, kadının konuşmasına odaklanmıştı.

"Canım kusura bakma ama benim polise verecek kızım yok. Eve mi gelir onlar. Hem senin oğlan biraz sinirli. Şiddet eğilimi de var gibi duruyor,"

Savaş öfkeden titreyen dizine elini bastırdı. Mesleği onun kırmızı çizgisiydi. Hiç kimseye bu konuda yorum yapmak düşmezdi!

"Anne kapat şu telefonu! Yoksa elimden bir kaza çıkacak!" diye kükredi. Sesini Canan'da duymuştu.

"Ne biçim konuşuyorsun sen Canan!" dedi Nagihan Hanım öfkeyle. "Ağzından çıkanı kulağın duysun! Polisimiz, askerimiz olmazsa rahatça yaşayabilir miyiz! Onlar bizim baş tacımız."

"Nagihan sana bir şey demiyorum ki ben. Can'ın maşallahı var, efendi, mis gibi mesleği var çocuğun. Ama Savaş biraz ters biri, sadece onu söylemek istemiştim. Baksana yine delirmiş gibi bağırıyor,"

"Ben anlayacağımı anladım Canan!" deyip telefonu yüzüne kapattı. Oğluna resmen hakaret ediyordu kadın. Buna müsade etmezdi.

Savaş oturduğu yerden kalkıp önündeki sehpaya sert bir tekme savurdu. Üzerindeki kahve fincanları yeri boylarken çıkan gürültüyle Nagihan Hanım küçük bir çığlık attı.

"Savaş sakin ol oğlum," deyip ayağa kalktı.

"Sikerim sakinliğini!" diye gürledi. "O kadın benim hakkımda ne biliyor da öyle sikik sikik konuşuyor!"

Annesinin yanında belki de ilk kez bu kadar küfrediyordu.

Bekir Bey telaşla balkona çıktı. "Ne oluyor hanım? Sesiniz evi inletiyor," öfkeden yüzü kapkara kesilmiş olan oğluna döndü. "Savaş ne oldu oğlum?"

"Canan'la konuşuyorduk, saçmaladı. Savaş da ona sinirlendi," diye açıkladı eşine.

"Ulan benim mesleğim namusum!" dedi sinirinden titreyen sesiyle. "Kadına el kaldıracak kadar alçak bir adam mıyım ben?" kendini kasmaktan alnındaki ve boynundaki damarlar belirginleşmiş, gözlerinin içi kızarmıştı.

"O kadın öyle söyledi diye sen öyle mi olacaksın annem! Sen görevini aslanlar gibi yerine getiriyorsun. Nankörlük ediyorsa bu onun ayıbı,"

Savaş soluk soluğa annesine döndü. "O kadınla bir daha konuştuğunu duymayacağım anne! Ne o kadın ne de kızının adı bu evde anılmayacak!"

💫

Ah be Canan, ortalığı ateşe verdin.

Biri ateş biri barut 🔥🔥🔥

Savaş'ı haklı da bulabilirsiniz haksızda... Yalnızca empati yapmanızı öneririm.

Sinirini Asu'dan çıkarmaması gerekiyordu ama ikisi de birbirini ne kadar tanıyor ki 🤷🏻‍♀️

Bakalım yeniden yan yana gelmeleri nasıl mümkün olacak?

Canan hakkında ne düşünüyorsunuz? Böyle insanlar tanıyorum ve onlarla aynı havayı solumak işkence gibi geliyor... o kadar sığ düşüncelere sahipler ki...

Canan'ın yalanları daha başımıza çok iş açar gibi duruyor..

Hamza ve Sezen'e mi düştü iş ne😉😉

Continue Reading

You'll Also Like

ŞİLAN By mrklikllncj

General Fiction

379K 14.6K 23
"Sevdiğin var mıydı?" elindeki duvağı kenara bırakıp genç kızın gözlerine baktı. Kafasını hayır anlamında salladı, titremesine engel olamıyordu. Genç...
165K 17.7K 28
İki ülke arasında aranan terörist yüzünden Azerbaycanlı özel kuvvetler askerlerinin ve genç doktorumuzun görev için köye gelmesiyle başlar kurgumuz..
642K 37.5K 62
"Hiç bir aile karesinde yerim yokmuş ki benim" Ben Buse. Buse Yalın olarak doğmuştum ve şimdi Buse Gamzeli olarak ölecektim. Bu ruhu ölmüş, bedeni ya...
88K 7.4K 61
İdil, çok küçük yaşta ailesi tarafından terk edilmiş bir kızdı. Verildiği yurtta da, yurttan ayrıldıktan sonraki hayatında da bu terk edilmişlik onun...