Takımyıldızlarının Destekledi...

By AliYacolu

4.2K 733 697

Bu hikaye Omniscient Reader Viewpoint'teki sistemin sadece Izuku'ya verilmesini ve bu güçle nasıl geliştiğini... More

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34

Bölüm 13

119 22 22
By AliYacolu

Sonunda okul yeniden açıldı, cidden özlemişim galiba. Şu anda ders başlamadan önce Tokoyami ile takımyıldızları hakkında sohbet ediyorduk. Ona bakarken ''Takımyıldızları hakkında söyleyebileceğim en önemli şey, kendi savaş alanlarında destekledikleri kişinin kaybetmesine izin vermezler. En azından çoğu...'' dediğimde başını sallayarak onayladı.

Onun sponsoru kişilik olarak çok saygı duyduğum birisi olan ''Gölgelere Hükmetmiş Kral''dı yani ona bu tip şeyleri anlatmak sorun olmazdı.

Tokoyami tekrardan bana bakarken ''Cidden bizi her yerde izleyebiliyorlar mı?'' diye sordu.

Çaresizlikle başımı sallarken ''Sonradan gelen sizleri en azından sadece sponsorlarınız izliyor, beni ise bir çok takımyıldızı izleyebiliyor.'' dediğimde elini omzuma koyarak beni teselli etmeye çalıştı.

[Takımyıldızı Gölgelere Hükmetmiş Kral cisimleşeni ile arkadaş olmanızdan mutlu oldu.]

[Takımyıldızı Gizemli Entrikacı bir şeyler peşinde olduğunuzu düşünüyor.]

Hayır, bu sefer cidden yok. Sadece sohbet etmek istedim.

Biz sohbetimize devam ettiğimiz sırada son 24 saatimde en çok gördüğüm bildirim tekrardan geldi.

[Oluşmakta olan yetenek aktive oldu.]

Bihyung, nitelik pencerem dışındaki diğer bilgilerime de erişememeye başladığını fark edince bu şekilde sürekli denemeler yapıyordu.

Aizawa sınıfa girdiğinde hala mumya gibi gözüküyordu, bize bakarak ''Hepiniz yerlerinize geçin, önemli bir şey konuşacağız.'' dedi otoriter bir tavırla.

Hepimiz yerimize geçerken Kirishima ''Yoksa tekrardan kötü saldırısı mı oldu?'' diye sordu.

Hey kötü saldırısını normalleştirmesene, sağ kolumda berbat bir yanık izi duruyor hala.

Mina başta olmak üzere bir kaç kişi ise ''Bu şekilde okula gelmeniz doğru mu sensei?'' diye sordular.

Benim tahminimce değildir ama onun bunu umursamayacağına eminim.

Aizawa ''Yürüyebiliyor ve konuşabiliyorum yani gelmemde bir sorun yok.'' dedikten sonra Kirishima'ya dönerek ''Hayır kötü adam meselesi değil...'' dedi, daha cümlesini bitiremeden araya giren Mineta'ya bir yumruk atmak istemiştim.

Mineta ''O zaman haberiniz ne?'' diye bağırdı.

Aizawa ona öfkeli bir bakış atıp ''Sizin savaşınız daha bitmedi, U.A festivali iki hafta sonra.'' dedi, uyku tulumuna özlem dolu bir şekilde bakarken.

Kaminari ''Ama bu riskli değil mi? Kötüler bize tekrardan saldırabilir.'' dediğinde araya girdim.

[Yetenek Taktik aktive oldu.]

Gülümserken ''Bu bir güç gösterisi, tahminen U.A festivalinde önceki yıllara göre oldukça kısıtlama bulunacaktır ama kötülere 'Biz hala buradayız ve sizin aksinize sapasağlamız.' demenin bir yolu bu.'' diye açıkladım. Aizawa beni sadece başını sallayarak onaylamakla yetinirken çoktan uyku tulumuna girmişti, sevenler kavuşmuştu.

Tamamen gözlerini kapamadan önce ''Bu iki haftada intihar taktikleri dışında taktiklerde geliştirin.'' dedi bana bakarak. Sonrasında sınıf heyecanla konuşarak kendi hedeflerini açıkladılar.

Teneffüs zili çaldığında Iida, Uraraka ve ben kafeteryaya giderken Iida nedensizce ''Hey siz neden kahraman olmak istediniz?'' diye sordum.

Ona bakarken ''Galiba küçükken All Might'a hayranlığımdan ötürü istiyordum ama şimdi sadece insanlara yardım etme isteğimden yapıyorum.'' dedim, maalesef aklımdan geçen asıl cevabı sesli söyleyemezdim.

'Bilmiyordum.'

Cidden neden kahraman olmaya çalışıyordum, kime kendimi kanıtlamaya çalışıyordum? Bu sorularla bir süre meşgul olacağım kesindi.

Bu soruyu daha fazla düşünmemeye çalışarak ''Beni boşverirsek siz neden istediniz?'' diye sordum.

Iida heyecanlı bir şekilde robotik hareket etmeye başlarken ''Ben bir kahraman ailesinden geliyorum, Ingenium belki duymuşsunuzdur. O benim abim onun adını taşımak için çok sıkı çalışacağım.'' dediğinde bunu çok mantıklı bulmuştum.

Uraraka ''Bu cidden çok asil bir sebep.'' dediğinde, onunda gerildiğini hissedebiliyordum. Sonrasında ''Lütfen beni yargılamayın, benim sebebim sizinki kadar harika değil.'' dedi.

İçten sırıtırken yüzümde ciddi bir ifadeyle ''Lütfen anlatır mısın?'' dedim.

Başını sallayarak ''Şey aslında para için.'' dediğimde şoktan az daha dilimi yutacaktım. Sonrasında devam etti ''Evet biliyorum, bu çok yanlış bir sebep ama benim ailem bir inşaat işi işletiyorlar ve son zamanlarda oldukça kötü durumdalar...'' diye uzun ve oldukça mantıklı bir açıklama yaptı ama benim için çok mantıklı değildi.

Bir cisimleşen olarak dünyadaki para birimlerinden çok jetonlara değer veriyordum ben.

Biz kafeteryaya ilerlemeye devam ederken All Might elinde bir yemek kutusu ile ''Genç Izuku, yemeğimde bana katılır mısın?'' diye sorduğunda bunu reddedemeyeceğimi biliyordu. Sonuçta bir numaralı kahramanı tersleyen birisi kesinlikle iyi bir şekilde anılmazdı.

İstemeye istemeye onun yanına gittim ve yanından ayrıldığım ikiliye el salladım.

...

Izumi ile yan yana otururken, onun All Might ile özgünlüğü hakkında konuştuğunu duyabiliyordum. Yemek kutumdaki sona bıraktığım pirinci yerken ''İyi güzel sohbet ediyorsunuz ama beni neden çağırdınız?'' diye sordum.

All Might bana dönerken ''Aslında buraya ikinize de bir şey söylemek için çağırdım.'' dedi.

''Hızlıca söyle işte.''

[Takımyıldızı Efsanevi Şanssız Demirci, All Might'ın fazla gereksiz konuşup zaman çaldığını söylüyor.]

[Takımyıldızı Alevin Şeytanvari Yargıcı daha kibar olabileceğinizi belirtiyor.]

All Might başını sallayarak ''İkinizin de dünyaya ben buradayım demenizi istiyorum.'' dedi.

Izumi şaşırmış gibi bakarak ''Neyi kastediyorsun baba?'' diye sordu.

All Might kaslı formuna bürünüp gülümserken ''İkinizden de spor festivalinde en iyinizi yapmanızı ve ilk üçe girmenizi bekliyorum.'' dedi.

Yemek kutumdaki son pirinci de ağzıma attıktan sonra ''Bunun için mi beni çağırdın. Baba kız kendi aranızda konuşsanız daha iyi olurdu.'' dedikten sonra odanın çıkışına doğru yöneldim, bu sohbettin benim için hazırlanmadığı oldukça belliydi..

All Might ''Hey evlat, aslında bir konuda senden yardım isteyecektim.'' dediğinde, bunu ilginç bularak geri yerime oturdum.

Sakin bir tavırla ''Dinliyorum öyleyse.'' dediğimde All Might'ın benden ne isteyebileceğini merak etmiştim.

All Might ''Evlat, bunu kendim için değil ama kız kardeşin için isteyeceğim.'' dediğinde Izumi'de şaşırmış gözüküyordu. Demek onunda haberi yoktu. Sonrasında All Might devam etti ''Izumi hala One for All'ın tamamını kontrol edemiyor ve bildiğim kadarıyla oyun gibi bir özgünlüğün olduğu için yetenekler elde edebiliyorsun. Rica ediyorum ona yardımcı olacak bir yetenek bulur musun?'' diye bitirdi.

Izumi ise şaşkınlıkla benim diyeceklerimi bekliyordu, derin bir nefes verirken ''Ona yardımcı olamam.'' dedim.

All Might ''Neden? Yoksa bize hala kızgın olduğun için mi?'' diye sorduğunda başımı olumsuz anlamda salladım.

Buruk bir gülümsemeyle ''Aldığım yetenekleri neredeyse hiçbirini ben seçmedim, seçebiliyor olsaydım zaten şu an tercüman gibi bir yetenek yerine kötü bile olsa bir iyileştirme yeteneğine sahip olurdum. Ayrıca birisine yetenek aktarmakta mümkün değil diye biliyorum, gerçi bazı istisnai durumlar var ama ben onları karşılamıyorum.'' dediğimde bu sefer Izumi konuştu. Bu arada istisnai durumlar kısmını sadece bir fısıltı gibi söylemiştim.

Izumi ''Ama jeton verebilirsin ve o jetonlarla bir iyileştirme yeteneği alabilirim.'' dediğinde başımı yine olumsuz anlamda salladım.

Bihyung'a bakarken ''Bize dokkaebi pazarını açar mısın?'' dediğimde ikimizin de önünde dokkaebi pazarı belirmişti, Izumi ne olduğunu soracağı esnada ''Sağ altta bir arama paneli var, orada yetenekleri aratabilirsin.'' dedikten sonra All Might'a baktım.

Anlaşılan benim önümde açılan paneli göremiyordu, bu yüzden Izumi'ninkine bakıyordu. Bir kaç dakika sonra nedenini anlamış şekilde ''Burada iyileştirme türüne dair herhangi bir yetenek yok yani bu yüzden yardım edemedin.'' dedi.

All Might'ta anlayışla karşılamıştı bu durumu. Gerçi iyileştirme yeteneği olsa kesinlikle sana bırakmazdım Izumi ama neyse bu kadarını bilmene gerek olduğunu sanmıyorum.

Onlara bakarken ''Ayrıca Nomu ile olan savaştan sonra çok jetonum da kalmadı.'' dedim. Bu bariz bir yalandı, elimde istediğim pahalı bir ürünü alabilecek kadar jeton bulunuyordu. Jeton konusunda sıkıntımın olmaması oldukça normaldi sonuçta on senedir her gün ortalama 500 ile 1000 arasında jeton alıyordum ve arada gelen ödüllü senaryo ve gizli senaryolarda iyi bir jeton kaynağı oluyordu.

[Takımyıldızı Gizemli Entrikacı yalanınıza sövüyor.]

[Takımyıldızı Abisal Kara Alev Ejderhası kaç jetona sahip olduğunuzu merak ediyor.]

[Takımyıldızı Epiloğu Bekleyen Okuyucu doğru kararı verdiğinizi düşünüyor.]

[Takımyıldızı Altın Başlığın Esiri onun kadar olmasa da zengin olduğunuzu düşünüyor.]

Izumi ''Bendekileri sana vermemi ister misin?'' diye sorduğunda onda kaç jeton olduğunu merak etmiştim. Bana bakarken ''Şu an elimde 1.200 jeton var, gerçi buradaki en ucuz şey bile 100 jeton değerinde olduğu için pek bir şey alamam.'' dediğinde sadece kahkaha atmamaya çalıştım.

''Bence biriktirmeye çalış, kim bilir belki işine yarayacak bir şey bulursun.'' dedikten sonra bu sefer cidden odadan çıktım.

Zilin çalmasıyla sınıfa döndüm ve günün kalanında sıkıcı dersleri dinlemeye devam ettim. Cidden artık derslere neredeyse ihtiyacım yok gibi hissediyordum. Tüm sayısal derslerde aktive olan 'Taktik' yeteneği ve japonca ile ingilizce gibi derslerde aktive olan 'Tercüman' yeteneği benim yerime her şeyi hallediyorlardı.

Okul çıkışına geldiğimizde ise Uraraka kapıyı açtığında beklentilerimizin ötesindeki bir kalabalık sınıfın dışında bekliyordu.

Kacchan beni itip ilerleyecek olduğunda, onu durdurmaya çalışsamda başarılı olamadım. Sınıfın kapısına geldiğinde ''Sadece rakibini gözlemeye gelen kişiler bunlar.'' dedi kalabalığa bakışlarını dikerken.

Katsumi'nin o sinir bozucu da arkamdan yükseldi ''Sadece bir kaç ekstra işte.'' dediğinde bu sözün sadece kapının dışındakilere olmadığına emindim.

Mor saçlara sahip, gözleri Aizawa'yı andıran bir öğrenci öne çıkarken ''Siz kahraman sınıfları cidden kibirlisiniz.'' diyerek hepimizi süzdükten sonra devam etti ''Ama şunu bilmeniz faydanıza olacaktır. Biz genel sınıftakiler için bu turnuva kahramanlık sınıfına yükselme şansı ama sizin için düşme ihtimali anlamına geliyor.'' dediğinde bu gerçeğin cidden korkutucu olduğunu hissederek titremiştim.

[Takımyıldızı Gizemli Entrikacı bu çocuğun tavırlarını sevdi.]

''Hey ona sponsor olmaya kalkışmayacaksın değil mi?'' diye fısıldadım, bu gibi durumlarda zihnimi okuyabildikleri zamanları özlüyordum.

[Takımyıldızı Gizemli Entrikacı onun o kadar da iyi olmadığını söylüyor.]

''Çok şükür.'' ben bunu dediğim esnada kül rengi saçlara sahip, tuhaf kirpik veya kaşları olan bir çocuk bağırdı. Cidden lan, onlar kirpik mi kaç mı yoksa ikisi de mi?

''Hey 1-A ben 1-B'den geliyorum. Kötülerle kapıştığınızı duydum ve sizi merak ettim...'' bu çocuk gereksiz bilgiler veriyor ve gereksiz uzatıyordu. Sonrasında Kacchan ve Katsumi hepsini iterek sınıftan çıktılar.

Izumi bana bakıp ''Hey Izuku ben eve döneceğim, müsaitsen birlikte gidelim.'' dediğinde başımı olumsuz anlamda salladım ve okulun kütüphanesine gittim.

Kütüphanede bir kitap okuyor gibi yaparak konuşabildiğim takımyıldızları ile konuşmaya çalışıyordum, gerçi sponsorum tamamen sessiz kalıp sadece izliyordu.

Ücretlendirilmiş İlk Kişi: Hey üçünüz müsait misiniz?

Deniz Savaşı Tanrısı: Maalesef müsait değilim, Jirou'yla onun için dövüş taktikleri hakkında konuşuyoruz şu anda.

Epiloğu Bekleyen Okuyucu: Bende müsait değilim, şu anda ilgimi çeken birisi var ve onu inceliyorum.

Abisal Kara Alev Ejderhası: Belirli birisi çok ilgimi çekiyor, şu iki hafta onun antrenmanını izlemeyi planlıyorum.

Hepsi de meşguldü, bu arada bu kertenkele Katsumi'ye sponsor olmamış mıydı zaten? Eğer bu kertenkele sponsor olmadıysa ona sponsor olan kişi kimdi?

Bu kısa ve tatsız konuşmamın sonunda takımyıldızlarından destek alamayacağımı anlayınca en azından elimdeki kitabı okumaya karar verdim.

[Yetenek Tercüman aktive oldu.]

Elimdeki kitabın fransızca olduğunu fark edince, bu yeteneğin belki de işe yarar yanları olabileceğini düşünmüştüm ama sadece biraz. Orada akşama kadar tarih kitapları okuduktan sonra okuldan ayrılmam gerektiği için çıktım.

...

Sonraki iki hafta boyunca sadece yeteneklerimi yükseltmek üzerine antrenmanlar yaptım ve cidden işe yarar bir şeyler etmiş olabilirdim.

İlk hafta tamamen Rito ve Shoji ile yaptığımız dövüş antrenmanları sayesinde bazı yeteneklerimi yükseltebilmiştim.

İkinci haftaya geçtiğimizde ise Talimin Yenilmez Avatar'ından bir hediye almıştım, tahminimce cisimleşeni ile özel olarak çalışmak istediği için beni başından savmak amacıyla bu adi antrenman androidini göndermişti.

Bu android, dış görünüş olarak tamamen bir insanı andıran bembeyaz bir robottu sadece göz kısımlarında kamera olduğunu düşündüğüm iki kırmızı lens vardı.

Sadece benimle antrenman yapması için ayarlanmıştı ve ben güçlendikçe o da güçleniyordu. Onun yüzünden kaç kere şifacı kızı ziyaret etmem gerektiğini hatırlayamıyorum bile. Ben taktik değiştirdikçe o da daha üstün bir taktikle karşıma çıkıyordu.

Tekrardan yere yıkılırken ''Talimci benden nefret ediyorsan söylemen yeterliydi...'' diye bağırdım. Dagobah sahilinde yalnız olduğum için oldukça rahat bir şekilde bağırabiliyordum.

[Takımyıldızı Talimin Yenilmez Avatarı bunu sizin de kas kütlesi olarak gelişmenizi istediği için verdiğini belirtiyor.]

Sokayım kas kütlesine, kasımı arttırmak için kemiklerimi feda ediyorum burada. Üçüncü regrerasyonumun bu robot yüzünden olacağını düşünmekten de kendimi alıkoyamıyorum.

Yerde fazla uzanmama izin vermeyerek bir tekme atarak beni metrelerce fırlatırken bu robotun zayıflığı olup olmadığını merak ettim. Sonrasında telefonumum alarmının çalmasıyla antrenmanımız bitti ve kendisini kapattı. Onu boyut çantama yerleştirirken, Şifacı Kız'a ısmarlayabileceğim bir şey olup olmadığını merak ettim.

Çoğunluğunun gelişimini bu robota borçlu olduğum değerli grubunda yer alan dört yeteneğim seviye atlamıştı.

[Şok Emilimi Sv.2 -> Sv.4]

[Hasar Yumuşatma Sv.2 -> Sv.4]

[Acı Direnci Sv.6 -> Sv.7]

[Odak Noktası Sv.1 -> Sv.2]

İlk üçü çok doğal gelse bile, dördüncü de oldukça doğaldı aslında. Sonuçta sürekli bu saldırılardan kaçınmak için odaklanmak zorunda kalmıştım. Hatta 1 seviye yükselmesi diğerlerine haksızlıktı.

Fakat bu iki hafta içinde en büyük gelişimi kat eden yetenek bunlardan biri değildi kesinlikle. Okuduğum kitap miktarı sayesinde gereksiz bulduğum o yetenek en çok yükselendi.

[Tercüman Sv.1 -> Sv.4]

Ne yazık ki kılıç ustalığım tüm o antrenmanlara rağmen hiç yükseltmemişti ama eskisine nazaran daha belirgin bir auranın toplandığını hissediyordum.

...

Şu anda ise sınıfça kendi dinlenme odamızda bulunuyor ve yarışma için çağrılmayı bekliyorduk. Bu esnada Todoroki beklenmedik şekilde ayağa kalkıp Izumi'nin yanına gidip konuşmaya başladı.

''Hey Izumi sen ve All Might çok yakınsınız değil mi? İnsan neredeyse baba kız olduğunuzu düşünecek.'' dediğinde Izumi sahte bir kahkahayla inkar etti ama sonrasında benimle hiç alakası olmamasına rağmen, benim sinrime dokunan o sözleri söyledi ''Zaten olmadığınız biliyorum, olsaydınız Izuku kesinlikle daha yetenekli olabilirdi...'' devamını dinlemeye bile uğraşmadan kılıcımı çekip onun boynuna dayadım.

[Takımyıldızı Abisal Kara Alev Ejderhası heyecanlandı.]

[Takımyıldızı Alevin Şeytanvari Yargıcı sakinleşmeniz gerektiğini belirtiyor.]

''Hey çakma Endeavor, Izumi ile ne konuştuğun cidden umrumda değil ama beni küçük görmeyi aklından bile geçirme.'' dedim soğuk ve öfkeli bir ses tonuyla.

Kılıcı sağ eliyle iterken ''Bana o şekilde seslenme Izuku!'' dediğinde ikimizin de gözlerinde ortak olan tek duygunun öfke olduğuna emindim. Kılıcımdan mavi aura parıltıları yayılmaya başlarken o devam etti ''Sonuçta kendisine ait olmayan bir gücü kullanan ve bu güç olmasa hiçbir şey yapamayacak birisisin.'' dediğinde ona sadece iki kelime söylemeye karar verdim.

[Oluşmakta olan yetenek duygusal karmaşadan ötürü zayıflıyor.]

''Siktir git!'' dedim ve kılıcımı envanterime koyarak onu yumruklamak için hareketlendim, o da aynı şekilde karşılık vereceği esnada beni Iida ile Kirishima tutarken o şerefsizi de Shoji ile Ojiro tutmuştu.

Mina ve bir kaç kız daha aramıza girerken bize ''Siz ikiniz kendinize gelin, sınıf arkadaşısınız siz.'' dediğinde onu duymazdan gelmek istedim ama önümüzde uzun bir turnuva olacaktı. 

Continue Reading

You'll Also Like

224K 22.1K 32
Ülkesine dönen delta ve kendi halinde takılan sessiz bir omega bir gece birlikte olur.
43.8K 2.1K 33
Kızın sesini duyunca Alaz'ın omuzları gevşedi. "Öldüm, Asi." Gözlerini kızın yüzünde dolaştırdı. "Sensiz geçirdiğim her gün biraz daha öldüm." Asi al...
52.7K 2.5K 15
"kurtarıcısına aşık kız... klişe hikaye." "komşu kızına platonik aşık çocuk mu söylüyor bunu?" ya da asi'nin şebnem'in kızı olarak doğup büyüdüğü ve...
2.5M 215K 33
okumayın for vanilla baby