Takımyıldızlarının Destekledi...

By AliYacolu

4.3K 762 697

Bu hikaye Omniscient Reader Viewpoint'teki sistemin sadece Izuku'ya verilmesini ve bu güçle nasıl geliştiğini... More

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34

Bölüm 7

143 24 16
By AliYacolu

Evde her zamanki gibi kitabımı okurken bir bilgiyle şok olmuştum. Takımyıldızlarından adı ile davranışlarını uyuşturamadığım kişinin gerçek adını öğrenmiştim; hatta adı değil direk kimliğini. Ama böyle bir şeyi kesinlikle beklemiyordum.

[Takımyıldızları neden boş ekrana böyle bir tepki verdiğinizi merak ediyor.]

Öyleyse bir süre daha devam edebilirler.

[Takımyıldızı Epiloğu Bekleyen Okuyucu fazla abartılı tepki verdiğinizi düşünüyor.]

Bence en normal tepki buydu ama sen bilirsin, Alevin Şeytanvari Yargıcının kimliğini öğrenmiştim. O başmelek Uriel'di.

Aslında biraz düşününce mantıklıydı. Şenytanvari kelimesi onun bir şeytan olmadığını dile getirirken; alev ve yargıç kelimeleri onun nasıl bir yargılama yolu izlediğini gösteriyordu. Başından beri her şey o kadar açıktı ki. Aptallığıma lanet olsun.

[Takımyıldızı Gizemli Entrikacı aptal olduğunuzu onaylıyor.]

[100 jeton hibe edildi.]

Biraz kaba değil miydi bu? Derin bir nefes alıp ''Takımyıldızları sizler son zamanlarda zihnimi tamamen okuyamıyor musunuz?'' diye sordum, nedensizce böyle bir his içimi sarmıştı. Özellikle de Aizawa-sensei ile yaşadığım şeyden sonra.

[Takımyıldızı Altın Başlığın Esiri bunun üzüntüyle doğru olduğunu belirtiyor.]

[Takımyıldızı Alevin Şeytanvari Yargıcı artık mahreminizin daha da güvende olduğunu dile getiriyor.]

Beni her yerde izleyen kişilere karşı ne mahreminden bahsediyorsun... Neyse bu iyi oldu bence.

Yapacak çok bir şey bulamadığım için kitabımı okumaya karar verdim ama sonrasında evin zili çaldı.

Kimin geldiğine bakmak için odamdan çıktığımda buna pişman oldum. Sıska formuyla All Might elinde belirli aile oyunlarıyla gelmişti. Tekrar odama geri gireceğim esnada annem beni de ''Izuku gel sende bize katıl.'' diyerek çağırdı.

İlk açtıkları oyunun satranç olduğunu görünce sadece telefonumu açıp kitap okumaya karar verdim. All Might ilk Izumi ile oynarken sonra bana bakıp ''Evlat sonra sende oynamak ister misin?'' diye sordu. Gereksiz samimiyete hiç gerek yoktu.

''Daha iyi rakipleri tercih ederim.'' dedim ve kitabımı okumaya devam etti. Annem telefonumu elimden alırken ağlayacak gibi hissetmiştim. Beni ne hale getirdin be Okuyucu.

[Takımyıldızı Epiloğu Bekleyen Okuyucu bu halinizin normal olduğunu dile getiriyor.]

[Takımyıldızı Altın Başlığın Esiri annenizden güçlü olmanıza rağmen nasıl kaybettiğinizi merak ediyor.]

[Takımyıldızı Gizemli Entrikacı bu halinizin kesinlikle normal olmadığını dile getiriyor.]

[Takımyıldızı Okuyucu ve Entrikacı tartışmaya başladılar.]

[200 jeton hibe edildi.]

Sizinle olan konuşma şansımı da kaybettiğime göre şu oyunlarını izleyebilirim.

[Taktik Sv.5 aktive oldu.]

Bu kendi maçım olmasa bile aktive olması ilginç. ''Zafer yoluna giden hamleyi kaçırdın ama telafisi mümkün, All Might ise sanki rastgele oynuyor gibi gözükse bile tüm hareketleri bir düzen içerisinde. Ama bu düzen çok kırılgan, kolayca parçalanabilir ama fark edilmesi zor. Taktikleri de kendisi gibi. Ah be bu hamlen ile sonuç neredeyse kesinleşti Izumi, tahminen üç hamle sonra bu oyun bitecektir...'' diye mırıldanmaya devam ettim ve sonuç olarak All Might üç hamle sonrasında kazandı.

Izumi bana dönerken ''Izzy ne demek istiyorsun? Nasıl önceden yenilgimi bilebilirsin?'' diye sordu.

''İlk olarak bana Izzy deme, senle o kadar yakın değiliz. İkincisi anlık kararlar verdiğin için kaybettin bence.'' dediğimde anlamış gibi kafasını salladı, ayrıca üzgün görünüyordu. Ona bakarken ''Çok üzülmene gerek yok, sonuçta o ne kadar kötü bir baba olsa da bir numaralı kahraman stratejisini anlamak kolay olmamalı.'' dediğimde bana sadece tek bir kelime söyledi.

''Aptal.''

Annem ''Nasıl bu kadar zeki olduğu halde bu kadar aptal bir oğlum olabilir?'' dediğinde cidden olaya fransız kalmıştım.

[Takımyıldızları bu kadar zeki ve aptal olmanıza ilgiyle bakıyorlar.]

[Takımyıldızı Talimin Yenilmez Avatarı sizin gibi anlamadığını dile getiriyor.]

[100 jeton hibe edildi.]

Has... cidden çok kötü ama neyi anlamadığımı bile anlamadım ben.

All Might taşları yeniden dizdikten sonra ''Evlat gel seninle de bir tur oynayalım.'' dedi.

Izumi'nin kalktığı koltuğa otururken ''İlk başlayabilirsin.'' dedim, kafamda ise tek düşündüğüm onu bu maç içinde ezmekti ama o ilk maçına göre farklıydı. Birden fazla strateji ve yol izliyordu.

Yarım saatin sonunda ikimizde de eşit miktarda aynı taşlardan kalmıştı. Bu yorucuydu, başım ağrıyor ama yeteneğin şimdi kapanmasına da izin veremem. All Might bana bakıp ''Bu kadar dayanabilmen bile ilginç evlat, sen söylemedin mi zaten? Ben bir numaralı kahramanın stratejilerine sahibim.'' dedi.

Bu cümlelerle birlikte gördüğüm bazı olasılıklar kaybolurken zafere giden yolumda daralmıştı. Başımı tutarken ''Bana evlat demen cidden sinirimi bozuyor All Might.'' diyerek gördüğüm en iyi hamleyi yaptım.

''Bende senin bana baba demeni isterdim, All Might demen fazla resmi duruyor.'' dedi ve hamlesini yaptı.

Epiloğu Bekleyen Okuyucu: Niye bu kadar kendini zorluyorsun? Bu sadece bir oyun değil mi?

Gördüğüm mesaja gülümserken sadece mırıldandım ''Değil.'' ve sonrasında hamlemi yaptım. Tüm yollar kaybolmuştu.

[Yetenek Taktik Sv.5 deaktive oldu.]

Hayır, şimdi olamaz. Böyle kritik bir anda beni yüzüstü bırakamazsın. All Might bu anı bekliyormuş gibi bir hamle yaparken çaresizliğe düşmüştüm. Belki de yeteneklere bu kadar güvenmemem gerekirdi.

Epiloğu Bekleyen Okuyucu: Belki de dinlemeyi denemelisin, cidden aptal değilsen anlarsın bu dediğimi. Ayrıntılı açıklamayacağım.

Evet o kadar da aptal değilim ve anlıyorum ama o yetenek sadece birinci seviye de. Neyse denemekten zarar gelmez.

[Odaklanan Dinleyici Sv.1 aktive oldu.]

Odaklanmalıyım, sese olmasa bile odaklanırsam bir şeyler yapabilirim. Benim zekamın tek kaynağı bu yetenekler değil sonuçta, kendi zihnimin sesine odaklanmalıyım.

'O zorbalardan nefret ediyorum...'

'Neden bu dünya adaletsiz...'

'Acaba onlar olmasa nasıl bir yaşam sürerdim?'

'Dokkaebi kim?'

'Kim Dokja da neyin nesi?'

'Arkadaş edinebilecek miyim?'

'All Might'ı yenmek için daha ne kadar güçlenmeliyim?'

'Diğer takımyıldızlarının kimliği ne?'

'Kimi sponsor olarak seçmeliyim..?'

...

[Oluşmakta olan yetenek durumunuza müdahale de bulunuyor.]

[Transtan çıktınız.]

[Yetenek Odaklanan Dinleyici, Odak Noktası haline geldi.]

Şu anda yeni bir yeteneğin bir önemi yok.

Satranç tahtasına geri baktığımda çoktan kazanma yollarımın tamamının kapandığını fark etmiştim, en azından berabere bitirebileceğim bir yol biliyordum. Son hamlemi yaparken All Might ellerini havaya kaldırarak ''Cidden berabere mi bitirmeye karar verdin?'' dedi gülümseyerek.

''Düşüyorsam eğer yanımda birilerini de götürmeliydim.'' dedim ve sonrasını hatırlamıyorum açıkçası. Yorgunluktan bayıldım veya uyuyakaldım.

Gece 3 gibi üzerime örtülmüş All Might'ın ceketi ile uyanırken ceketi düşünmeden salonun öbür ucuna tekmeledim. Gözlerimi ovuştururken ''Bu kadar savunmasız kalmaya nasıl cüret edebilirim?'' diye mırıldandım ve yüzümü yıkamak için lavaboya doğru ilerledim.

[Takımyıldızı Gizemli Entrikacı esnerken neden bu kadar erken kalktığınızı soruyor.]

''Belli bir sebebi yok ama ben kalktım diye sen niye uyandın ki?'' diye mırıldandım yüzümü yıkarken.

[Takımyıldızı Gizemli Entrikacı sizin gördüğünüz her şeyi görmek istediğini belirtiyor.]

''Ama neden?'' sadece heyecanlı anları izlemek neyine yetmiyor, çok düşünmeyeceğim.

[Takımyıldızı Gizemli Entrikacı bunun da gizemlerinin bir parçası olduğunu söylüyor.]

Google'da seni aratsam kesin bir sonuç bulamazdım, sinir bozucu. Kendi odama çıkmak için merdivenlere gittiğimde bugün okula erken gitmenin bir zararı olmayacağını düşündüm. Boyut çantasına okul kıyafetleri ile kitapları fırlatırken üzerime de siyah bir eşofman takımı giyerek evden çıktım.

Saatlerce koştum, yorgunluk hissetmedim. Normal bir insan kesinlikle yorulurdu ama ben normalin dışına çıkmıştım artık. Koştukça dün akşam zihnimin derinliklerindeki soruları da düşündüm ve hepsi cevapsız kaldı.

[Takımyıldızı Talimin Yenilmez Avatarı arkanızdan tezahürat yapıyor.]

[Takımyıldızı Abisal Kara Alev Ejderhası bir insana göre iyi dayandığınızı belirtiyor.]

[100 jeton hibe edildi.]

Gelen bildirimler ile kendime gelirken telefonumun saatine baktım. Çoktan 6:50 olmuştu. Okula doğru koşarken hala bir saatten fazla zamanım olduğunu biliyordum ama yine de koştum.

Yolda ilerlerken okula doğru birlikte yürüyen Mina ile Kirishima'yı görünce onlara katılmayı düşündüm ama sonrasında onları iyi tanımadığımı fark ederek yanlarından hızlıca geçmeye karar verdim.

Yanlarından geçerken Kirishima ''Hey Midoriya sen misin?'' diye bağırdı.

Duraksarken ''E-evet benim.'' dedim, neden kekelemiştim acaba?

Mina neşeli bir ses tonuyla ''Sana Izzy diyebilir miyim?'' diye sordu.

Elimle saçlarımı karıştırırken ''Midoriya demediğiniz sürece cidden umursamıyorum.'' dedim.

Mina ''Neden sana öyle dememizi istemiyorsun, yoksa kardeşinle karışıyor diye mi?'' diye sordu.

Soğuk bir ifadeyle ''Çünkü o soyadı sevmiyorum.'' dedim. Anlayışla başını salladı ve yolun kalanında özgünlükler, kahramanlar, okul gibi konular hakkında sohbet ettik.

Okula vardığımızda ise hızlıca lavaboya gidip okul kıyafetlerimi giydim ve eşofmanları ise boyut çantasına fırlattım. Oldukça elverişli bir yetenekti aslında, ena zından açık arttırmadan daha kullanışlı olduğu kesindi.

Sınıfa dönerken sarı saçlı bir çocuğa çarptığımda bedenimde yine aynı elektrik arkı yayıldı, eskisi kadar acıtmıyordu gerçi.

[Oluşmakta olan yetenek aktive oldu.]

Çok sinir bozucu, umarım yakında oluşur da, ne olduğunu öğrenebilirim.

[Takımyıldızı Abisal Kara Alev Ejderhası bu yeteneğin ne olduğunu öğrenmeyi sabırsızlıkla bekliyor.]

[Takımyıldızı Alevin Şeytanvari Yargıcı adil bir yetenek olmasını umuyor.]

[Takımyıldızı Epiloğu Bekleyen Okuyucu p-up yolda herhalde diyor.]

[Takımyıldızı Gizemli Entrikacı yeteneğin türü üzerine bir bahis başlattı.]

Son bölümü gördüğümde düşünmeden ''Kazancından bana da pay ver.'' diye söylendim.

Çarptığım çocuk ''Garip bir ucube, sadece 1-A sınıfında diye kendini en iyi falan sanıyor herhalde. Bir özür bile dilemiyor.'' diye atar yaptı. Ben ise sadece görmezden gelip sınıfıma ilerledim.

[Takımyıldızı Adaletin Kel Generali sarışın çocuğu sevmediğini dile getiriyor.]

[Takımyıldızı Deniz Savaşı Tanrısı bu çocuğu sevmedi.]

[Takımyıldızlarının çoğu bu çocuğu sevmedi.]

[200 jeton hibe edildi.]

''Bende sevmedim, çok takılmayın. Şimdi entrikacı bana kazancın yüzde kaçını vereceksin?'' diye sorduğumda bir hapşırık geldi, kesin arkamdan kötü konuşuyordu.

[Takımyıldızı Gizemli Entrikacı 50-50 bölüşmeyi öneriyor.]

''Kabul edildi.'' dedikten sonra sınıfa girdim ve sıkıcı dersleri gördüm. Cidden bir kahraman okulunda eğlenceli dersler bekleyebilirsiniz ama bilmeniz gerekir ki dersinize Present Mic gelse bile ingilizce dersi her zaman sıkıcıdır.

Öğle yemekleri, aşçı kahraman tarafından yapılıyordu ve kesinlikle standartın üzerindeydi. Biraz daha fazlasına sahip olsaydım takımyıldızları ile paylaşırdım yalan söylemeyeceğim.

Son dersimizde aşırı tuhaf bir şekilde All Might ''Normal bir insan gibi kapıdan giriyorum!'' diyerek sınıfa girdiğinde onun yerine utanmıştım.

''Normal bir insan böyle girmezdi...''

''Gümüş çağ kostümü çok iyi!''

''Cidden All Might öğretmeniz mi?'' gibi bir sürü ses yükseliyordu.

All Might kaslarıyla poz vermesini bitirdiğinde bazı kişilerin kahkahalarını kulağımda duyabildiğime yemin edebilirdim.

[Takımyıldızlarının bazıları babanızın hareketlerine kahkahalar atıyor.]

[İyilik takımyıldızları sizin için dua edeceklerini dile getiriyorlar.]

[600 jeton hibe edildi.]

All Might neresinden çıkardığını anlayamadığım bir tablet çıkarırken ''Bugün savaş eğitimi yapacağız.''

''Savaş mı?'' bunu Kacchan ile aynı anda farklı tonlarda söyledik.

''Evet savaş genç nesil. Şimdi kostümlerinizi giyin ve arena alfaya gelin.'' dedikten sonra normal olduğunu iddia ettiği ama kesinlikle tuhaf olan bir şekilde sınıftan çıktı.

Hepimiz kostümlerimizi giyip alfa bölgesine girdiğimizde Mina'nın hepimizin kostümleri hakkında yorumlar yapması oldukça hoştu. Bana bakarken ''Paraşüt aramadan edemiyor insan.'' dediğinde bu kostüme cidden bir paraşüt eklemeyi düşündüm.

All Might bize açıklamalar yapmaya başladığında önüme gelen görev penceresiyle iç çektim. Keşke açıklamayı dinleyene kadar bekleseydin Bihyung. Bu arada Bihyung bir süredir çok sessiz ve ona 3. ana senaryoyu her sorduğumda ''Çok eğlenceli olacak ve yakında gerçekleşecek.'' diyor galiba bu senaryo için elinden gelenin en iyisini yapıyor.

<Yan Senaryo İkiye İki Savaşlar>
Kategori:
Yan
Zorluk: D-A
Tamamlama Koşulları:
1-Yapacağın müsabakalarda kazandığın sürece ödül alacaksın.
Kalan Süre: ???
Ödüller: 1000 jeton /// Rasaka'nın Dişi
Ceza: 1000 jeton

Yine tuhaf bir görev ve müsabakalar da ne demek oluyor, All Might sadece bir tane yapacağımızı söylemişti. Ayrıca bir dişle ne yapabilirim?

All Might ''Şimdi 11 grup olduğu için bir kura daha çekeceğiz ve o kurada ki kişiler geriye kalan son takımla savaşacak. İki kere kapışacak takım dezavantajlı olabilir ama kahraman veya kötü olmayı seçebilirler.'' dediğinde lanet ettim, oradan kesinlikle benim adım çıkacaktı.

Sonuç olarak Kyoka Jiro ile eşleştim son maçta, Todoroki ile Shoji'ye karşı kapışacaktım. Burada sponsor edinme şansı olmayan sadece bir kişi var ama...

Ben şansıma ilk maçta çıkarken kahraman takımındaydım, Uraraka'ya planımı açıklamak istedim. Sonuçta karşımızda Iida ile Katsumi vardı, cidden şanssızdım. Umutsuzca iç çekerken ''Uraraka, tahminen Katsumi direk bana saldıracaktır. Onu bana bırakabilirsin ama Iida ise  anladığım kadarıyla oldukça zeki ve roketi koruyacaktır. Iida tüm odayı senin özgünlüğüne karşı boşalabilecek birisi bu yüzden önceki katlarda bulabildiğin her eşyayı toplayarak en üst kata çık.'' dediğimde beni başıyla onayladı.

Ama içinde bir şüphe kalmış olacak ki ''Peki cidden Katsumi-chan'ı yenebileceğine emin misin?'' diye sordu.

Yüzüme sahte bir gülümseme kondururken ''Kostümüm ısı ve ateş direncine sahip. Ayrıca dumandan da etkilenmeyeceğim, maskem var.'' dedim ama içten içe bu maç için sabırsızlanıyordum.

'Bende bıraktıkları yanık izlerinden en azından onda da bir tane bırakmalıyım...' asıl düşüncelerim bunlardı.

[Takımyıldızı Abisal Kara Alev Ejderhası Sabırsızlanıyor. Alevlerini en iyi şekilde kullanmanızı umuyor.]

All Might ''Başlayabilirsiniz.'' dediğinde hemen boyutsal çantamdan ''Baruka'nın Hançeri''ni çıkarıp Uraraka'ya verdim ''O eline soğuk bir hava verse de Iida ile kapışırsan işine yarayacaktır. Az da olsa dondurma ihtimali var.'' dedim ve direk içeriye girdim.

Yüzüme doğru gelen patlamanın sahibinin kolundan yakalayıp merdivenlerden uzağa fırlatırken ''Meraklanma o bende.'' dedim.

Katsumi öfkeli bir ifadeye ''Benimi tutacaksın Deku!'' diye bağırarak başka bir patlamayla üzerime atıldı.

Elimi kara alevlerle kaplarken düşünmeden onun kolunu tuttum ve ısıyı arttırmaya başladım. Acıyla koluma bir patlama vurup beni uzaklaştırırken All Might mikrofonlar yardımıyla ''Genç Izuku lütfen böyle bir saldırıyı tekrar yapma.'' dedi.

Elimdeki kara alevi söndürürken ''Sadece eşit takas prensiplerine uyuyordum, bu müsabaka başından beri benim intikamım içindi.'' diyerek ileri atıldım. Katsumi'de ileri atılırken ikimizde birbirimizin yüzüne birer yumruk atarak geriye çekildik.

''Neden kendini tuttun Katsumi!? Sana olan intikam arzumu azaltmasana!'' diye bağırdığımda şaşırmış bir ifadeyle bana bakıyordu.

Bana bakarken ''Izuku sen neyden bahsediyorsun? Biz sadece senin iyiliğin için kahraman olmaktan vazgeçirmeye çalışıyorduk ama diğerlerinin aksine ben dozajı kaçırdım. Fakat bir kahraman intikam peşinde koşmamalı değil mi?'' diye sorduğunda sinrim bozulmuştu.

''Dalga geçme lan benimle, bedenimdeki yanıkları nasıl açıklayacaksın? Sadece acı hissetmiyorum diye bana bunları yapma hakkınız yoktu.'' diye bağırdım, burada şu anda onunla değil kendimle kapıştığımı hissedebiliyordum.

Katsumi'ye bakarken bana doğru tekrardan saldırıya geçmek yerine bu sefer beni görmezden gelip merdivenlerden çıktığını görünce tüm o öfkemin kaybolduğunu hissettim.

''Doğru ya ben onlar için daima görünmezdim.''

[Yetenek Saklanma aktive oldu.]

[Yetenek Taktik aktive oldu.]

[Yetenek Acı Direnci deaktive oldu.]

[Yetenek Odak Noktası aktive oldu.]

[Yetenek Boyut Çantası aktive oldu.]

[Stigma Kara Alevler aktive oldu.]

[Tüm istatistikler 1 seviye atladı.]

[Oluşmakta olan yetenek aktivitesi zayıfladı.]

Kara alevler, bedenime zarar vermeden tüm vücudumu kaplarken sessiz bir suikastçı edasıyla merdivenlerden tırmandım. Roketin bulunduğu kata geldiğimde hiç kimsenin beni fark etmediğini görünce dümdüz bir şekilde odanın kenarlarından ilerledim ve rokete dokunmaya çalıştım. Roketle aramda bir saniye kaldığında Katsui patlamasını kullanarak beni yere düşürmüştü. Bana bakarken ''Deku cidden varlığını çok iyi gizliyorsun değil mi?'' diye sordu.

Ona dönerken, ekranıma gelen bildirimleri umursamadım, duygusuz bir biçimde ''Beni görebiliyor muydunuz?'' diye sordum.

[Takımyıldızı Epiloğu Bekleyen Okuyucu şu anda çok endişeli.]

[Takımyıldızı Gizemli Entrikacı tedirgin olmuş durumda.]

[Takımyıldızı Alevin Şeytanvari Yargıcı tekrar o eğlenceli kişiliğnize bürünmenizi diliyor.]

[300 jeton hibe edildi.]

Katsumi bir anlık şokla afalladığında düşünmeden rokete dokudum. All Might ''Maçı kahramanlar takımı kazandı.'' duyurusunu yaptığında Uraraka'nın yanına ilerledim.

[Saklanma Sv.7 -> Sv.8]

Uraraka'ya bakarken ''Hançeri alabilir miyim?'' dedim, sessizce bana hançeri uzatırken bedenimi kaplayan alevlerin kaybolduğunu hissettim. Soğuk hissettirmişti o alevin yokluğu. Hançeri tekrardan boyut çantama koyarken sessizliğimi sürdürerek izleme odasına geçtim.

All Might maçın en iyisini Iida olarak açıklarken odanın bir köşesinde oturarak kendi düşüncelerime odaklanmaya çalıştım.

Epiloğu Bekleyen Okuyucu: Hey hey hey, kendine gel. Çok sinirimi bozan birisi gibi davranıyorsun.

Abisal Kara Alev Ejderhası: Hey insan kendine gel, bu halin çok sıkıcı.

[Takımyıldızları eski tavrınıza dönmenizi diliyorlar.]

Sadece susun lütfen, sonuçta ben görünmüyorum.

Continue Reading

You'll Also Like

63.9K 4.8K 28
İlkin geçmişte yaşanan tatsız durumları bir daha yaşamayacaktı. Gelecek sefer Barış Alper'in yanından dahi geçmeyecekti.
25.5K 2.8K 14
ve zamanı gelince herkes çabasından vazgeçer.
37.6K 1.5K 17
Alaz'la Asi yer değiştirmiş olsa nasıl bir dinamikleri olurdu çok merak ettim. Yaman, Alaz ve Cesur'un birlikte büyüdüğü; Asi'nin Soysalanlar'ın kız...
9.9K 699 14
"Çocuklar ikinizi de üzmek istemem ama ev sahibi sadece evli çift arıyor üzgünüm."