Telekinezi

By nilsuilgin

3.8M 196K 53.4K

UYARI: Hikayeyi okurken sakın henüz okumadığınız bölümlere bakmayın. Gizem/Gerilim olduğu için spoiler yiyebi... More

-1-
-2-
-3-
-4-
-5-
Tamam mı, Devam mı?
-6-
-7-
DUYURU
-8-
-9-
-10-
-11-
-12-
-13-
-14-
-15-
-16-
-17-
-18-
-19-
-20-
-21-
-22-
-23-
-24-
-25-
-26-
-27-
-28-
-29-
-30-
-31- Yılbaşı Özel
-32-
-33-
-34-
-35-
-36-
-37-
-38-
-39-
-40-
-42-
-43-
-44-
-45-
-46-
-47-
-48-
-49-
-50-
-51-
-52-
-53-
-54-
-55-
ÖNEMLİ NOT^^
-56-
-57-
-58-
-59-
-FİNAL-
Yazardan Müjdeler!
Yeni Bir Dönem
Siz Birer Mevsimsiniz

-41-

42K 2.5K 1.2K
By nilsuilgin

Multimedia alakasız.

Önceden hikayeyi hep Maya'nın agzından yazardım, son bolumlerde Eray ve Serenay'ın agzından yazmaya basladım ama bu durum uzun surmeyecek.

Arkadaslar hep birkac gun ileri alıyorum, kucuk detaylarla sıkılmanızı istemedim gecen seferde de boyle yapmıstım.

Yeni basladigim Kolej isimli hikayeme bu hikayeyle ilgili yorumlar yaptiginizda tuhaf hissediyorum.

Yeni bolumu sormak icin bana mesaj atabilirsiniz, cevap veriyorum zaten :D

İyi Okumalar^^

3 gün sonra Maya'nın Ağzından

Evde, üzerimde battaniyeyle dinlenirken bir yandan da kahvemi yudumluyordum. Bileğimde kesik izleri kalmayacak gibi görünüyordu.

Kahretsin ki bileğim kesilmeden önceki saniyeleri hatırlamıyordum, tek hatırladığım gözlerim kapalıyken elimde jiletle kapının açıldığını duymam ve korkuyla gözlerimi açmamdı.

Gerisi yok.

Kimi gördüm, bana saldıran kimdi hiç bilmiyordum ama deliler gibi korkuyordum. Anneme bunu söylediğimde korkuyla feryat etmiş ve Lale Teyze'ye anlatmıştı.

Eve alarm takıldı. Umarım daha güvende olurdum, aksi taktirde geberip gidecektim.

Kapı çalındı, annem açtığında elinde bir kutuyla Eray'ın geldiğini görmüştüm. Eray salona girdi, annem mutfağa gitmiş olmalıydı.

"Selam," diye fısıldayarak karşıma oturdu. Yeniden kalkıp elindeki kutuyu bana uzattı.

"Bu ne?" diye sordum şaşkınlıkla.

"Kutu."

"İçinde ne var?"

"Sanırım bunu açmadan öğrenemezsin Maya."

"Doğru," dedim dalgın bir şekilde ve kutunun üzerindeki fiyonku çözdüm. Fiyonk da, kutu da simsiyahtı. Kutuyu heyecanla açtım.

Simsiyah renkli, mükemmel derecede havalı bir kol saati duruyordu içinde. Ünlü bir markaydı ve harikaydı.

"Eray! Ben...bunu kabul edemem ki."

"Şu klasik sözü söyleme bence," dedi homurdanarak. "Şey, alırken Serenay'a danıştım. Zevkine hitap etmezse..."

"Bayıldım!" diye çığlık atmıştım. "Çok...teşekkürler."

"Saatte bir değişiklik farketmedin mi?" diye sorduğunda saati incelemeye başlamıştım. Yelkovan ilerlemiyordu, saat durmuştu.

"Saat durmuş," diye mırıldandım.

"Evet," dedi Eray gülerek. "Saati takmanı istiyorum Maya. Çalışmamasını bilerek rica ettim görevliden. Senin yanındayken benim için zaman duruyor, bunu bilmeni istedim. Ona her baktığında aklına bu gelsin, olur mu? Seni seviyorum."

Yaşlı gözlerle ona baktım. Ellerim titriyordu. "Ben de seni," diye fısıldadım minik bir tebessümle. Hayatımda aldığım en güzel hediyeydi, en mükemmel. Ve bana ilk kez 'Seni seviyorum,' demişti. Ben de ona ilk defa söylemiştim.

"Her neyse," diyerek karşıma oturdu. "Benim romantikliğim bu kadar. İdare edeceksin artık."

Gülümsedim. Devam etti. "Maya, ben bir şey öğrendim."

"Benim," dedi tereddütle. "Bak, annem ve babam annem bana hamileyken bir kez daha boşanmış. Bir kadın babamdan hamile kalmış. Annem babamla barıştıktan sonra babam anneme, kadının bebeği aldırdığını söylemiş. Ama aldırmamış. Ve hiç bilmediğim bir kardeşim var, Maya."

İnanamayarak ona baktım. Bir de kardeşi babaları aynı olduğu için öz sayılıyordu. Ve Eray ondan hiç haberdar olmamıştı. Hiç.

"Ben...inanamıyorum. Bunu nasıl öğrendin?"

"Annem söyledi. O da yeni öğrenmiş. Babamdan hamile kalan o kadınla konuşmuş ve kadın ona söylemiş. Annem kadını görünce de şok olmuş, çünkü annem, kardeşimin annesini tanıyormuş Maya."

"Oha," diye fısıldadım. Normalde bu nidaları pek kullanmazdım ama kendimi tutamamıştım. "Ee, şimdi ne olacak?" diye sordum.

"Bilmiyorum. Babamdan zorla bir şeyler öğrenip kardeşimle tanışmak zorundayım. Allah'ım, inanamıyorum. Annem söylediğinde şok oldum resmen."

Serenay'ın Ağzından

En sevdiğim programın finali olmuştu ve Azerbaycan'dan gelen bir yarışmacı kazanmıştı!

İnternette yarışmayla ilgili son haberleri okurken annem içeri girdi.

"Serenay, sana kaç kez söyledim? Evde gofret kalmadı kızım, kardeşlerine de ayır biraz."

Beni teyzemden taşındığıma pişman ediyordu. Ben bir insandım ve istediğim kadar yiyebilirdim.

İnsanlar yemek yerdi.

Bir haftada iki buçuk kilo almıştım ancak umurumda mıydı? Hayır.

"Bir dahaki sefere hepsini yemem," diye geçiştirdim. "Hem sen niye günlerdir bu kadar sinirlisin? Özel günlerinde hep atar yapıyorsun."

Annem dediğimi önemsemeyerek yeniden konuştu. "Bak, sana anlatmam gerekenler var....."

Eray'ın Ağzından

Eve gittiğimde ilk işim telefona sarılmak olmuştu. Birkaç çalıştan sonra babam telefonu açtı. "Alo Eroş?"

Baba, Eroş ne baba? İkimiz de erkeğiz, Eroş nedir baba?

"Baba sana bir şey sormam gerekiyor, yüz yüze konuşmalıyız."

"Ondan önce sana haberlerim var oğlum. Annen bana her şeyi söyledi. Bunun için senden özür dileme fırsatını bulacağım, lütfen sinirlenme bana. Kardeşinle buluşmak...istiyor musun?"

"İnsanlığımı yapmak için, evet, istiyorum. Sonuçta suçu olan o bebek değildi. Sendin." Elimde olmadan öfkeleniyordum.

"Saat 15.30 gibi _____'daki kafeye gelecek. Şu boğaz manzaralı olan. Baştan aşağı kırmızı giyinecek ve ortada durup elini kaldıracak."

"Kardeşimin adı ne?" diye sordum, heyecan yapmıştım.

"Alo? Alo, baba?"

Kahretsin, şarjım bitmişti. Telefonum kapanmıştı.

Sinirle telefonu yatağa fırlatıp kapımın arkasındaki askıdan ceketimi aldım. Koridorda ilerlerken bir yandan onu üzerime giyiyordum. Kahve içerek televizyon izleyen annem salonun açık kapısından bana baktı. "Nereye gidiyorsun tatlım?"

"Babam...Çocuğuyla buluşmamı istedi. Eğer senin için sakıncas-"

"Hayır," diye iç çekti annem. "O çocuğa karşı hiçbir nefretim yok. Bunu o istemedi. Gerçi daha kız mı erkek mi onu bile bilmiyorum ama, ben de tanışmak isterim oğlum. Ama henüz değil."

"Anlıyorum," diye mırıldandım. Ona veda ederek evden çıktım.

Buluşma yerine geldiğimde saate baktım, yarım saat erken gelmiştim. Acaba kardeşim annesiyle mi gelecekti? Yoksa tek mi gelecekti?

O da benim varlığımdan habersiz miydi? Bana benziyor muydu?

Birdenbire kardeşim olduğunu öğrenmiştim ve onunla birdenbire buluşacaktım. Çok hızlı olmuştu.

Oturarak dizlerimi titretmeye başladım, garson geldiğinde sadece su sipariş etmiştim.

Kardeşim her an gelebileceği için kafeye göz gezdirip duruyordum. Açık havaydı ve zaten her yer kalabalıktı.

Baştan aşağı kırmızı giyinmiş, elli yaşlarında bir teyze görmemle bir an yüreğim hoplasa da sonradan kendime gelmiştim.

Beklemeye devam ettim. Hadi ama, neredeydi bu? Ya conoysa, ya apaçi kılıklı biriyse? Ya dinazor gibi saçları ve sesli bir şekilde çiğnediği sakızı varsa?

Saate yeniden baktım. Neredeyse buluşma saatiydi, o hala ortalıkta yoktu. On dakika daha bekleyip ortadan tüymeye karar vermiştim.

Böylece insanlar ortada kırmızı kıyafetiyle dikilip el kaldıran birini görünce yeterince gülebilirdi. Sonradan bunun çok zalimce olduğuna karar verdim ve sabırlı bir şekilde beklemeye devam ettim.

Önce kırmızı palto, kırmızı bere,kırmızı pantolon, siyah ojeler ve kırmızı çizmeler gözüme çarptı.

Tam ortaya geldi ve elini kaldırarak etrafa bakındı.

Ayağa kalktım. Zaman durmuş gibiydi. Şaşkınlıktan kulaklarım uğulduyordu.

"Serenay?!"

Continue Reading

You'll Also Like

8.5K 623 27
•• "Neden Arya?" Buz gibi olan vücudum sıcak nefesiyle buluşunca titrememe neden olmuştu. Yaşlı gözlerimi söylediği sözlerle Kuzey'e çevirmiş ve hayr...
1.3M 12.2K 198
Francisco ve Vini 'den sıkıldıysanız ve hiç kullanılmamış erkek karakterler arıyorsanız tam yerindesiniz! Burada isteğinize göre karakterler bulacağ...
143K 8.9K 41
Bir Cin Prensi ve fani bir kadının kaderleri birbirine bağlandı. Arkadaşlar arası eğlencesine yapılan bir ayin ne kadar kötü sonuçlanabilir ki? Bir...
98.2K 8.5K 93
Beş farklı kişi...beş farklı hayat... Birbirinden farklı beş kişi. Onları bir araya getiren kimliği belirsiz bir ceset. Cansu, Arda, Arya , Barış...