Ertesi gün günaydın mesajından başka bir şey yazmamıştı. Tekrar telefonumu elime aldım. Acaba ne yazsam diye düşünürken ondan mesaj geldi.
-napıyorsun güzelim:)
Bana sesleniş biçimleri içimi bir tuhaf ediyordu. Yerli yersiz bir enerji kaplıyordu içimi.
+Hiiçç.
-arkadaşın vardı sanki?
Mayısı kastettiğini biliyordum. Ama o da bu aralar sürekli birini bulduğundan söz ediyordu. Yüzünü gören cennetlikti yani.
+şu an meşgul kendisi
-başka arkadaşın yok mu?
Kendimi yalnızmışım gibi göstermek istemiyordum.
+var ama yakın değilim kimseyle.
Bir süre cevap gelmedi. Tekrar yazmalı mıydım?
Ayağa kalkıp telefonu yatağa fırlattım ve dolaptan dünki pizzamı çıkarıp fırına attım. Ailemden ayrıydım. Grafik tasarım mezunu bir öğrenci olarak sanal işlerle geçimimi sürdürüyordum ve bu bana yetiyordu. Onlardan uzak olmak daha iyiydi.
Fırından çıkan pizzamı gömerken telefonumdan mesaj sesi geldi. Odama geçip elime aldım. Mesaj Ekim'dendi.
+sana bir sürprizim var:)
-yaa,ne sürprizi
+kapıya bak
Hızla inip kalkan göğsümle ayağa fırladım. Son pizza dilimini de ağzıma atıp koştum ve girişteki aynadan tipimi düzeltip hemen kapımı açtım.
Kapının önündeki hediye kutusundan başka kimse yoktu.
Kutuyu alıp içeri geçtim ve açtım.
Kırmızı ipek kumaşa sahip kısacık bir elbise ve ufak bir de kutu vardı içinde.
"Ek Tasarım" yazıyordu siyah kadife kutunun üstünde.
Titreyerek açtığım kutuda inci bir kolyenin zarifliği beni büyüledi. Hemen takıp aynadan baktım ve bir fotoğraf çektim. Tanrımm, harikaydı. Süper bir zarifti.
Hemen fotoğrafını çekip Mayıs'a attım.
-ohaaa, harikaaaa
+:)
-çok şanslısın kanka,benim yeni bulduğum işsiz güçsüz serserinin teki.
+serseriler zengin olur genelde xnxmsbsmdg
-sanırım bu değil :/
Onunla konuşurken Ekim'i unutmuştum.
-beğendin mi:)
Mesajı düşerken ben de hemen yanıtladım.
+bayıldımmm :) teşekkür ederim
-kırmızı elbiseyle daha hoş duracaktır bu gece:)
+peki nereye götürüyorsun beni bu gece?
-orası da sürpriz olsun güzelim