DEVRİN SULTANI

By Gulnar_Sultan

97.7K 4.6K 3K

Ben Günile Osmanlı İmparatorluğunun Kırımlı Prensesi. Zekasını,güzeliğini,asaletini annesinden. Cesaretini,s... More

☆ Tanıtım ☆
Karakterler
Başlangıç
1.Kaderin Değiştiği Gün
2.Şehzadenin Narçiçeği
3.Manisa Sancağı
4.Sürgün
5.Av Eğlencesi
6.Müjdeli Haber
7.Hasbahçe
8.Ziyaret
9.Veliaht Şehzadenin Gelişi
10.Aile
11.Düşmanın Hamlesi
12.Dengeler Değişiyor mu?
13.Kutlu Gün
14.Düşük
15.Beklenmedik Saldırı
16.Sarayda Mutluluk
17.Sefer Hazırlığı
18.Sefer Vakti
19.İstenmeyen Misafir
20.Hanedan İçin Sevinçli Haber
21.Bir Annenin Korkusu
22.Tehlike
23.Zafer
24.Strateji
25.Pusu
26.Üzüntü
27.Güneş Doğuyor
28.Savaşın İlk Kıvılcımları
29.Acımasız
30.Hanedanın Yeni Üyeleri
31.Yeni Bir Düşman mı ?
32.Yeni Gözde
34.Tahtın Yeni Sahibi
35.Karar Günü
36. Geri Dönüş
37. Kıskançlık
38. Rekabetin Artışı
39. Öfke
40. Başarı
41.Kayıp Olan Merhamet
42. Beklenen Misafir
43. Kim Haklı ?
44.Zeytin Dalı
45. Eski Müttefik
46.Soğuk Rüzgar
47.İlahi Adalet
48. Şehzadenin İlk Seferi
49.Sancağa Çıkış
50. Sultanın Düğünü
51.Eski Hatıralar
52.Kalbin Sızısı
53. Hasekinin Hayal Kırıklığı
54.Saraydaki Hayin
55. Yaralı Kuş
56. Yeni Devir
(57.) Son Sefer/ Özel Bölüm
(58.) Hırsın Hazin Sonu./Özel bölüm

33.Telaş

985 58 15
By Gulnar_Sultan

》Altı Ay Sonra《

Gülnar Sultan sedirinde oturmuş, düşünceli bir şekilde gökyüzün izliyordu. Ayşe içeri girdiğinde onu fark etmemişti. Ayşe ablasının yanına gelip, elini omzuna koymuştu.

"Geldiğini duymamışım Ayşe'm."

"Ablacım kendini üzme lütfen."

"Nasıl üzmeyeyim Ayşe'm ? Nurbahar denen o Hatun gebe.Üstelik o yetmez gibi bir de Hatice Hatun çıktı ortaya."

"Handan Sultan sırf Baharnaz Sultanın önün kesmek için böyle yaptı ablacım."

"Doğrusu artık Handan Sultana pekte güvenim kalmadı."

》İki Ay Önce《

Gülnar Sultan evlatlarıyla alakadar olurken odaya Baharnaz Sultan gelmişti. Gülnar Sultan ona saygıda kusur etmeden selam vermişti. Baharnaz Sultanın elinde lokma ve şerbet vardı. Baharnaz Sultan elindekileri masanın üzerine bırakmıştı.

"Sultanım bunlar niçin ?"

"Haberin yok mu ? Nurbahar Hatun gebedir."

Gülnar Sultan bu duydukları karşısında çok kızmıştı. Lakin onu en çok  kızdıran Baharnaz Sultanın alaycı bakışlarıydı. Gülnar Sultan saniyeler içerisinde kendini toparlamış ardından konuşmaya başlamıştı.

"Demek öyle ? Ne diyelim önemli olan gebe kalmak değil. Önemli olan doğurabilmek."

Bu imalı kelimeler karşısında Baharnaz Sultan çok sinirlenmiş odadan gitmişti. Bu haber Handan Sultana ulaştığında hiç de memnun kalmamıştı. Handan Sultan, Baş Kalfa Kadını yanına çağırmıştı.

"Kalfa Kadın Hatun hazır mı ?"

"Evet Sultanım."

"Âlâ.Manisa Sarayına gönderilsin.Şehzade Selimin haremine alınsın."

"Emriniz olur Sultanım."

》Şimdiki Vakit《

Yarın olduğunda Baharnaz Sultan taşlıkta eğlence tertip ettirmişti. Gülnar Sultan eğlenceye en güzel kaftanın giymiş ardından en güzel takıların takmıştı. Eğlenceye ulaştığında Baharnaz Sultanın ve Nurbahar Hatunun yan yana oturduğun görmüştü. Zaten Hatunun gebe olduğunu duyduktan sonra daha da korumacı davranır olmuştu Baharnaz Sultan. Baharnaz Sultan, Gülnar Sultanı sinir etmek için yine iğneleyici konuşmasına başlamıştı.

"Nurbahar sen de kendine ve Şehzademize dikkat et. Sonuçta kem gözlüler var."

"Şehzade doğuracağın nereden biliyorsunuz Sultanım ?"

"İçime öyle doldu Gülnar."

"Belki de yanlış his ediyorsunuzdur."

Gülnar Sultanın bu sözleri üzerine Baharnaz Sultan çok bozulmuştu. Gözdelerden Kayra ve Hatice Hatun, Nurbaharın gebe olduğun duyduktan sonra çok kıskanmıştılar. Rukiye Hatun ise  Gülnar Sultana karşı yaptığı terbiyesizlik yüzünden Şehzade Selim tarafından Eski Saraya sürülmüştü.

》Bir Hafta Önce《

Gülnar Sultan Hasbahçe'de çardakta oturmuş mis gibi havanın tadın çıkarıyordu. Lakin istemediği ot gözünün dibinde bitmişti. Rukiye Hatun yanına gelip selam verdikten sonra konuşmaya başlamıştı.

"Sultanım gördüğüm kadarıyla artık Saraydan kaçar oldunuz."

"Ne saçmalıyorsun Hatun sen ?"

"Nurabahar Hatun gebe.Benim ve diğer Gözdelerin gebe kalması an meselesi.Tahtın sallanıyor artık."

"Gebe kalmak yetmiyor Hatun.Önemli olan doğurabilmek."

"Şehzadelerimiz olduğunda ne yapacaksın acaba ?"

"Sizin gibi kölerin tek umudu Şehzade doğurmak.Lakin değil bir, on bir tanede Şehzade doğursanız benim yerimi alamazsınız."

"Kendini bir şey sanıyorsun.Kırım yılanı."

Bir anda diğer köşeden yüksek bir erkek sesi duyulmuştu.

"Bu ne cüret ?"

Şehzade Selim sinirli bir şekilde onların yanına gelmişti. Rukiye Hatun derhal boynun eğip selam vermişti.

"Sen kendini ne sanıyorsun Hatun ?"

"Şehzadem bana neler dediğin bilmiyorsunuz."

"Sen sadece bir kölesin Hatun.Karşında Şehzadenin  nikahlı eşi.Baş Hasekisi var. Derhal özür dile."

"Özür dilerim Sultanım."

"Şimdi derhal yıkıl karşımdan."

Rukiye Hatun derhal oradan uzaklaşmıştı. Şehzade Selim, Gülnar Sultanı yanına alarak Hasbahçe'de dolaşmaya devam etmişti. Şehzade Selim bu terbiyesizliğin cezası olarak Baş Kalfa Kadına Rukiye Hatunu Eski Saraya sürgün etmesini emir etmişti.

Bu sırada İstanbul Sarayında Sultan Mustafa Han bir mektup yazmakla meşguldü. Sultan Mustafa Han son vakitler kendini hiç de iyi his etmiyordu. Yanına Veziri Hasanı çağırmıştı. Vezir Hasan Padişahın iyi olmadığın bilen iki insandan biriydi.

"Sultanım beni emir etmişsiniz."

"Gel Hasan."

Sultan Mustafa elindeki mektubu Veziri Hasana verdikten sonra derin bir nefes alarak konuşmaya başlamıştı.

"Hasan bu mektubu ben öldükten sonra Şehzade Selim tahta cülus ettiğinde ona vereceksin."

"Allah size uzun ömürler versin Hünkarım. Daha fetih edeceğiniz o kadar yerler var."

"Hasan neyin ne olduğun bilecek yaştayım. Şehzadelik döneminden tanırım seni. Gözlerindeki hüznü göre biliyorum."

Vezir Hasan kafasını kaldırdığında gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Onca senedir arkadaştan öte ağabeyi gibi gördüğü insan ölüme yürüyordu. Ancak onun elinden bir şey gelmiyordu.

"Hatırlıyor musun Hasan Şehzadelik yıllarımı ?"

"Hiç unutur muyum Hünkarım."

"İlk Şehzade Selim, Şehzade Orhan, Şehzade Kasım, Şehzade İbrahim, Hafsam ve Esmam. Onların doğduğu gün ilk günkü gibi aklımda. İlk Şehzade Orhan'ı mı kayıp ettim.Ardından Şehzade İbrahim.En son Hafsam."

"Siz her daim iyi bir baba ve iyi bir Padişah oldunuz."

"Hakkını helal et Hasan. Az eziyetimi çekmedin."

"Öyle şey mi olur Hünkarım.Benim sizin üzerinizde ne hakkım var ki.Asıl siz hakkınızı helal edin."

"Kavga çımasına engel ol Hasan.Şivekarı tanırım.Hırsları yüzünden Şehzade Kasımın başını yakmasın."

Sultan Mustafa terasa çıkmış güneşin batışını izlemeye başlamıştı. Aklından çocukluğu, gençliği geçmişti. Hayat su gibi akıp gitmişti. Akşam olduğunda Sultan Mustafa Han, Handan Sultanı yanına çağırmıştı.

"Handanım sana bir gerçeği söylemem lazım."

"Hayır olsun Hünkarım."

"Handan artık benim gitme vaktim."

"Sefer mi yapacaksınız Sultanım ? Allah'ın izniyle bu seferde zaferle geri döneceksiniz."

"Hayır Handan.Geri dönüşüm olmayacak."

Handan Sultan bir anlık donup kalmıştı. Birkaç dakika sonra anca kendine gelmişti.

"Anlamadım Hünkarım. Bizi bırakıp nereye gidiyorsunuz ?"

"Hastayım Handan.Hem de çok ağır hastayım.Dakikalarım sayılı."

"Hayır.Hekimler seni iyileşdirecek. Çerkesyadan da doktorlar çağıracağım."

"Handanım.Çerkesyanın güzel Prensesi Mahzibam."

Handan Sultan bir anda  ağlamaya başlamıştı. Yıllar sonra ilk kez ismin duymuştu Sultan Mustafa Handan.

"Bana söz vermiştin. Beni bırakmayacaktın."
"Artık gitme vaktim Mahzibam. Elbet yine kavuşacağız."

Sultan Mustafa Han Handan Sultana sıkıca sarılmıştı. Bu onların son gecesiydi. İkisi de çok iyi biliyordu. Yarın olduğunda Handan Sultan, Sultan Mustafa Hanın nefes almadığın fark etmişti. Derhal ayağa kalkmış Hekimlere haber vermişti.

"Mustafa'm aç gözlerini ne olur.Bak Hekimler geliyor."

Hekimler geldikten kısa bir müddet sonra Sultan Mustafa Hanın öldüğün açıklamıştılar. Handan Sultan öyle bir feryat figan etmişti ki, Esma Sultan Validesinin sesine gelmişti. Esma Sultan bu haberi duyduğunda dizlerinin üzerine yığılı vermişti. İstanbul Sarayı kedere bürünmüştü. Handan Sultan ve Esma Sultan simsiyah kaftanlarının içerisinde Hafız Kadının Kuran okumasın dinliyordular. Koca Sarayda Hafız Kadının Kuran okuması sesi dışında başka bir ses çıkmıyordu. Baş Kalfa Kadın Vezir Hasanın Hadan Sultanı görmek istediğini söylemişti.

"Sultanım."

"Seni dinliyorum Vezir Hasan."

"Sultanım Şehzade Selime haber göndermek için güvendiğim askerlerle bir mektup gönderdim."

"Aklımdan tamamen çıkmıştı.Sağ olasın."

"Elimden geldiğince bu haberin Şehzade Kasıma geç ulaşmasın sağlayacağım. Şehzade Selim gelene kadar bir aksilik çıkmamalı."

"Haklısın Hasan."

Handan Sultan dairesine çekilmişti. Esma Sultan Validesini yalnız bırakmamak için yanına gelmişti.

"Validem.Şimdi ne olacak ?"

"Arslanımın gelmesin bekleyeceğiz.Dua edelimde Şehzade Kasıma bir bilgi ulaşmasın."

"Korkmayın Validem.Allah'ın izniyle ağabeyim sağ salim gelecek."

Akşama doğru Manisa Sarayına askerler ulaşmıştı. Askerler bu mektubun Şehzade Selime ondan başka kimsenin bilmemesi gerektiğin bildirmiştiler. Şehzade Selim onları kimsenin bilmemesi için çok dikkat etmişti. Mektubu okudukta Şehzade Selimin nefesi kesilecek gibi olmuştu. Lakin kendisini toparlamak zorundaydı. Gülnar Sultanı yanına çağırmıştı.

"Gülnar'ım."

"Şehzadem."

"Ben şimdi Saraydan ayrılacağım."

"Neden Şehzadem."

"Hünkarımız hakkın rahmetine kavuşmuş. Şehzade Kasımın isyan etmemesi için gizlice İstanbul'a ulaşmam gerek."

Gülnar Sultan bir anda gözleri dolmuş, sıkıca Şehzade Selime sarılmıştı.

"Selim dikkat et lütfen."

"Dikkatli olurum Gülnar'ım."

"Sen de kendine ve evlatlarımıza dikkat et."

Kısa süre içerisinde Şehzade Selim askerler eşliğinde Manisa Sarayından ayrılmıştı. Yarın olduğunda Baharnaz Sultan, Şehzade Selimi bulamadığı için Gülnar Sultanın yanına gelmişti.

"Selim nerede ?"

"Ava çıktı."

"Seni almadan gittiğine göre aranız bozuk anlaşılan."

Gülnar Sultan, Baharnaz Sultana aslında gerçekte olanı söyleyip onu hayal kırıklığına uğratmak istiyordu. Lakin Şehzade Selimin güvenliği onun için daha önemliydi.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Medya ; Handan Sultan
Merhaba arkadaşlar.Yeni bölümle karşınızdayım. Umarım yeni bölümü beğenirsiniz. Vote ve yorum yapmayı lütfen unutmayın.Hoşçakalın.

Continue Reading

You'll Also Like

222K 12.6K 27
Ben Asenath. Prens Seth'in biricik hizmetkarı. Bir Firavun olduğunda, uğruma kendi kız kardeşini öldürdü. Ben Asenath. Canı beş para etmez bir köley...
6.4K 207 3
Türk İzmir'di. Yunan ise Atina. Kadın Ege Denizi'nin Tanrıçası'ydı. Adam ise bu denizde boğulan bir gemici. Kadın cesurdu. Adam ise gözüpek. İkisi d...
5.3K 370 6
Ölmüş olduğu sanılan Azer Kurtuluş, tedavisi bittikten sonra kardeşlerinin intikamı için Çukur'a geri döner. Bir yanda sevdiği kadın olan Karaca'ya d...
16.8K 945 51
Efsane Düşmanlıkla başlayan bir Aşk hikayesi.....