Arkadaşlar öncelikle herkese merhaba. Bu duyuruyu bu hikayemde açma sebebim genel olarak bütün okurlarımın bu hikayeyi okuyor olmasıdır. Üstelik tekrar tekrar aynı konuyu diğer hikayelerimde tartışmak istemedim.
Şimdi sözlerim biraz ağır kaçabilir, affınıza sığınıyorum. Öncelikle yorumlarıyla, beğenileriyle beni destekleyen sevgili okurlarım kesinlikle üzerine alınmasınlar.
Hep dedim yine diyorum. Hiçbir zaman hayatımda okur kaybıyla hareket etmeyen bir insan oldum. Bir inat uğruna beğenileri facebook sayfamda binlere yaklaşan bir hikayemi sildiğimi de biliyorum. Çok eskiden beri beni okuyan arkadaşlar da bilir. Hatta o hikayeyi yeniden yazmam konusunda da baya mesaj alıyorum. Konumuz bu değil dağıtmayalım :)
Sizleri anlıyorum. Bölüm beklemek çok zor. Bende hikaye okurken bölüm beklemekten nefret ediyorum ve yazar hep uzun bölüm yazsın istiyordum. Sonra birgün oturdum düşündüm ciddi ciddi. Bu yazarın okulu, evi, ailesi yok mu? Hadi hepsini geç bunların sen bu yazara ne kadarlık yorum yapıyorsunda ondan uzun bölüm bekliyorsun? Ben kendime bu eleştiriyi yapabiliyorken bazı okurların da bunu yapmasını rica ediyorum.
Bakın şunu anlarım. A şahıslı okuyucum güzel bir şekilde hikaye hakkında benim yazım şeklim hakkında yapmıştır yorumunu sonra da yazar yeni bölüm ne zaman demiştir. Buna lafım yok. Ama bazıları var ki toplasan hikaye boyunca iki mesaj yazmamıştır hoş o yazdığı mesajlarda yb gelsin, yb nerede? Hadi ama... Bu tarz yorumlardır ama üzerine hala yb nerede diyebilir, bölüm çok kısa diyebilir. Yahu sen ne verdinde bana ben sana ne vereyim?
Bölümler kısa değil arkadaşlar. 1000 kelime en azı bile. 1000 kelimeyi bir araya getirmek kolay değil. Ya hadi bunu da geçtim. Ben haftada iki ya da bazen üç, dört bölüm bile yayınlıyorum. El insaf. O kadar hikayem var hepsine elimden geldiğince bölüm eklemeye de çalışıyorum. Sanal Aşkım ve İnci Taneleri hikayelerim dışında hangisine bir haftadan daha fazla beklediniz? O hikayelerinde askıda olduğunu söylemiştim. Askı nedenleri ise Sanal aşkım benim üç yıl önce yazdığım bir hikaye ve dili fazlasıyla basit geldiğin için düzenlemem gerek. Bu aralar zaman bulamıyorum. İnci Taneleri ise konusu babında beni çok zorluyor. Çünkü orada ölümle yüzleşecek olan bir kızın hikayesi var. Duygusal yönden etkiliyor. Biraz daha zamanım olduğunu düşünüyorum ama bu hafta yazmaya başlama gibi bir karar aldım. Sonuç ne olur bilemiyorum.
Şimdi şunu da diyebilirsiniz atarlandı vs :) Ama gerçekten bu atar değil. Ben hepinize değer veriyorum, elimden geldiğince bölüm yazıp gönderiyorum hemen, yorumlarınıza, mesajlarınıza cevap veriyorum.
Arkadaşlar ben 5 - 10 kişiyle başladığım bu yolda şuan 2300 kişiyle devam edebiliyorsam bu okurlarımın başarısıdır. Sizler olmasaydınız ben zaten şuan yüzlerce kez yazmayı bırakırdım. Sizin cesaretlendirmeniz, yorumlarınız, eleştirileriniz ile ben bu duruma gelebildim. Önümde daha da çok uzun bir yol var. Yine sizlerin destekleri ile devam edeceğim.
Mesela Kır Papatyası adlı hikayem kitap oluyor. Nisan ayı gibi çıkacak. Onda da desteklerinizi esirgemeyeceğinize eminim. O kitap benim değil bizim ktiabımız.
Üstelik bu aralar çok hoş mesajlar alıyorum. Bazen duygulanıp, saatler okuyorum. Arkadaşlarıma okutuyorum :) Fazlasıyla onurlanıyorum.
Çok konuştum farkındayım. İnşallah anlatmak istediğimi doğru telefuz edebilmişimdir. Kırdıysam affınıza sığınıyorum, sizleri seviyorum...
Bölümün de yarısını yazdım bitirirsem gece yayınlarım :)
Ve son olarak ben okurlarımı bir çiçeğe benzetiyorum. Nasıl bir çiceğe bakmazsak solup gider bir süre sonra, okurlarda öyledir. Ben sizlerle ilgilenmezsem bir süre sonra sizi kaybederim. Aksine ben kaybetmek değil kazanmak istiyorum :)
Hoş kalın.