Telekinezi

By nilsuilgin

3.8M 196K 53.4K

UYARI: Hikayeyi okurken sakın henüz okumadığınız bölümlere bakmayın. Gizem/Gerilim olduğu için spoiler yiyebi... More

-1-
-2-
-3-
-4-
-5-
Tamam mı, Devam mı?
-6-
-7-
DUYURU
-8-
-9-
-10-
-11-
-12-
-13-
-14-
-15-
-16-
-17-
-18-
-19-
-20-
-21-
-22-
-23-
-24-
-25-
-26-
-27-
-28-
-29-
-30-
-31- Yılbaşı Özel
-32-
-33-
-34-
-35-
-36-
-37-
-39-
-40-
-41-
-42-
-43-
-44-
-45-
-46-
-47-
-48-
-49-
-50-
-51-
-52-
-53-
-54-
-55-
ÖNEMLİ NOT^^
-56-
-57-
-58-
-59-
-FİNAL-
Yazardan Müjdeler!
Yeni Bir Dönem
Siz Birer Mevsimsiniz

-38-

38.7K 2.4K 360
By nilsuilgin

LUTFEN SERENAY'İN AGZINDAN YAZILAN YERLERİ DE DİKKATLE OKUYUN ARKADASLAR.

Bolumu nerede bitirsem 'burada biter mi?!' diyorsunuz heyecanli bitirmedigimde de hic heyecanli olmamis diyorsunuz nerede bitirecegimi sasirmis durumdayim :D:Dd

Bu arada, Özgecan Aslan'ı unutmuyoruz, ona dokunan eller kırılsın. İçim acıyor. Bu sabah gazetede gördüm ve ilk tepkim "Ah, kahretsin." oldu.

Biz kızlarız ve yaşamaktan korkar olduk. Sokakta arkama bakmadan yürüyebilmek istiyorum, otobüste sona kalmamak için erkenden inmek zorunda olmamak istiyorum.

#ÖzgeCanAslan ölümsüzdür.

İyi Okumalar^^

Yeni bir gün, yeni bir macera.

Babamla konuşmam gerekiyordu. Ama öncesinde Eray'la konuşmam gerekiyordu. Hızlı davranarak giyindim, üzerime gri sade bir tişört ve deri ceket geçirip siyah dar paçalı pantolonumu giydim.

Eray'lara ulaştığımda ona ne diyeceğimi düşünüyordum.

Babama öpüştüğümüz fotoğrafı yollamışlar.

Bunu duyunca ne tepki vereceğini merak ediyordum. Eve doğru ilerleyip kapıyı çaldım.

Eray'ın kapıyı açıp sinirle tıslaması bir olmuştu.

"Ne işin var burada?"

Şaşkınlıkla ona baktım. "Ne?"

"Benimle görüşmek istemediğini söyleyen sendin. Git buradan. Sayende gece boyunca oturdum, uyku tutmadı. Git."

Hayır, hayır, hayır. Birisi benim gibi davranıyordu ve Serenay onu kabusunda görmüştü. "Eray, o kişi b..."

"Maya git buradan! Tekrar etmek istemiyorum. Kaybol." Ses tonu öyle sinirliydi ki kemiklerim titremişti.

"Eray yemin ederim bana plan..."

"Defol!" diye kükredi üzerime gelerek. "Benimle WhatsApp'ta ayrılacak kadar düştün mü?! Git buradan. Hemen."

Gözlerimin dolduğunu hissettim. Ona açıklamam gerekiyordu. "Ya sana onları ben..."

"Maya. Defol buradan. Benim için hiçbir şey ifade etmiyorsun," dedi  gözlerimin içine nefretle bakarak. İnanamıyordum, inanmak istemiyordum. Gözlerim dolu doluydu. Devam etti.

"Beni yeterince meşgul ettin. Hiçbir şey ifade etmiyorsun, kahretsin. Sakın dokunma bana. Sakın bir daha buraya gelme."

Kapıyı pat diye yüzüme kapatmasıyla kalakalmıştım. Yanaklarımdan boncuk boncuk yaşlar süzülüyordu.

Serenay'ın Ağzından

Allah'a defalarca dua etmiştim, kabusum gerçekleşmemeliydi.

Arabanın direksiyonunu iyice sıktım. Tırnaklarım deri direksiyonda iz bırakıyordu, dikiz aynamdan baktığımda beni takip eden birisi yok gibiydi.

Bu ziyaretimden ne Eray, ne de Maya kesinlikle haberdar olmamalıydı.

Eve ulaştığımda annem bahçedeki puf koltuklara oturmuş beni bekliyordu. Arabadan inerek atkımı boynuma doladım ve ilerlemeye başladım.

Bahçeye girip annemin karşısına oturdum. "Hoşgeldin, Serenay."

"Hoşbuldum," dedim ters bir tavırla. "Seninle konuşmam gerekiyor."

"Tabi, kızım?"

"Bir kabus gördüm." Gördüğüm kabusu ona baştan sona kadar anlatmıştım. Korkudan ve soğuktan ellerim titriyordu.

"Emin misin canım?" diye sordu annem.

"Ne o? Yine bir psikoloğa mı sürükleneceğim yoksa?"

"Anlattığın şey gerçekleşirse neler olacağını tahmin edebiliyorsun, değil mi?"

Rahat ve cesur gibi davranarak omuzlarımı düşürdüm. "Buraya senden yardım istemeye gelmedim, biliyorsun değil mi? Kabusumda olanları yapabilecek tek kişi sensin. Düşmanın sen olduğunu düşünmemem için hiçbir neden yok."

Annem buz mavisi gözlerini çaresizce yere indirirken bir sigara yakmıştı.

"Miniğim, sana asla zarar vermem."

"Daha önce yeterince verdin çünkü."

"Serenay bak, düşman ben değilim anneciğim. Bunu bil yeter, olur mu?"

"Eray'la Maya'nın uygunsuz fotoğrafını babasına postalayan senden başka kim olabilir? Dolunay son günlerde çok fazla kriz geçiriyordu ve Eray'la Maya'nın ayrılmaları için bunu yaptın. Her zaman Dolunay'ın arkasını topladın."

"O fotoğrafları Maya'nın babasına Dolunay'ın göndermediğini nereden biliyorsun?" dedi annem bu kez.

"Çünkü bunu göze alamaz," dedim kesin bir tavırla. Öne eğilerek bakışlarımı meydan okurcasına anneme çevirdim. "Benden korkuyor. Onu durdurmak için neler yapabileceğimi biliyor."

"Bunu Pars'a yaptırmış olabilir."

"Bakıyorum da suçu çocuklarının üzerine atmaktan çekinmiyorsun. Her neyse, senden bir isteğim olacak. Benimle hesaplaş. Arkadaşlarımla değil, anne. Maya ve Eray'ı rahat bırak. Sadece bunu istiyorum."

Ayağa kalktım. Direkt arkamı dönüp gitmeye başlamışken annem seslendi. "Düşman değilim, Serenay. Buna neden inanmıyorsun? Size bunu niye yapayım?"

Olduğum yerde durdum. Arkamı dönmeden konuştum. "Kabusumun birkaç gün içinde gerçekleşmesi muhtemel. Bu süre içinde düşman olmadığını kanıtlaman gerekiyor."

"Bunu nasıl yapacağım?" diye sordu annem.

"Düşmanı bulup etkisiz hale getirerek elbette."

~~~~~

Eray'ların evine geldiğimde Maya'nın da orada olup olmadığını merak ediyordum. Kapıyı çalmamla Eray'ın sinirle açması bir olmuştu.

"Ne var?! Ah, Serenay pardon. Sen miydin?" dedi nefesini vererek. İyi görünmüyordu.

"Eray, neyin var?" diye sordum kuşkuyla.

"İçeri gel." diyerek geri çekildi. Salonlarına geçerek kendimi koltuğa bıraktım. "Maya yok mu?"

"Bana Maya deme Serenay, bana Maya deme."

"Neden ki?" diye sordum kirpiklerimi kırpıştırarak.

"Dün benimle Whatsapp'ta ayrıldı, düşünebiliyor musun?! Pars'tan hoşlanıyormuş. Pars'tan!!"

"Ya hayır," dedim gözlerimi devirerek. "Onları Maya yazmadı. Ona oyun oynuyorlar, ben bir kabus gördüm. Gerçekleşmesine izin verme Eray. Lütfen, hiç de iyi bir kabus değildi çünkü."

"Seni de Maya yolladı buraya, değil mi?" dedi sinirle.

"Ne saçmalıyorsun birader? Maya'dan haberim falan yok. Bir sakin ol, bir gel bir otur."

"Serenay cidden iyi değilim. Bir saniye, rüya mı? Birisi mi ölecek?" diye sordu.

"Sen böyle davranmaya devam edersen, korkarım ki evet, Eray."

"Ne?" diye sordu.

"Düşman Maya'nın ölmesini istiyor ve bunu onu kendisi öldürerek yapmayacak. Az önce anneme gittim. Kabusumu engellemeye çalışıyorum. Düşman ikinizin öpüşürken fotoğrafını çekip Maya'nın babasına yollamış. Bu onu kahredecek. Öte yandan birisi Maya gibi davranıp sana bir şekilde mesajlar yolluyor. Aranızı bozacak ve bu da Maya'yı kahredecek. Böylece...intihar edecek."

"Maya az önce buradaydı," dedi Eray uyuşuk bir halde. "Ona berbat davrandım. Defolmasını söyledim. Allah kahretsin! Nasıl yaptım bunu?!"

"Ne!" diye çığlık attım. "Eray, dua et kız şu anda intihar etmiyor olsun!" Dehşeye kapılmıştım.

Maya'nın Ağzından

Küvete sıcak su doldururken gözyaşlarım suyla beraber akıp gidiyordu. Bacaklarımı toplayıp titreyen ellerimi bacaklarıma sardım ve başımı eğip hıçkırmaya başladım.

Onu kaybetmiştim.

Onu kaybetmiştim.

Ağlamam yerini hıçkırıklara bırakırken kulaklarım uğulduyordu. Islak vücudum bitkindi.

Eray... Başıma gelen en güzel şeydi ve şimdi nefret ediyordu benden. Bir ahmak yüzünden olmuştu bunlar. Düşman'ın oyunuydu.

Beni bir daha asla sevmeyecekti.

Halbuki ben kirpik uçlarına kadar sevmiştim onu.

Zayıf bedenime acılar sığdırmıştım. Hayatımda rahat bırakmamıştı korku beni. Telekinezi yapabiliyordum, Allah kahretsin ki yapabiliyordum.

Yorulmuştum. Beni yormuştu bu yetenek.

Benden utanan bir babam, ölmemi isteyen bir düşman ve benden nefret eden bir sevdiğim vardı.

Bu yetenekten kurtulmanın bir yolunu bulmuştum şimdi.

Yavaşça başımı çevirdim. Banyonun çekmecesinde bir jilet olacaktı.

Ama kolumu çizmem için değil, bileklerimi kesmem için.

Continue Reading

You'll Also Like

2.1K 1.2K 10
Aşkı bir kelime ile tanımlamak istersek o ne olurdu? -Küllerinden doğup, aynı ateşte tekrardan kavrulmak. -Her geçen gün daha da bağlanmak. -Tutkuyla...
98.1K 8.5K 93
Beş farklı kişi...beş farklı hayat... Birbirinden farklı beş kişi. Onları bir araya getiren kimliği belirsiz bir ceset. Cansu, Arda, Arya , Barış...
180K 13.5K 42
''İkinci seçenek.'' Φ Artık 18 yaşına basmış ve kanatlarını almış olan Muna Doherty, yavaş yavaş bazı gerçeklerin farkına varır fakat hala çözemediği...
767 67 11
_Burası serbest ruhlar şehri. Burada herkesin ruhu hiç olmayacak kadar serbest ve bir o kadar da tutsak içinde yaşar. ...