Sensiz Asla (Tamamlandı)

By FeyzaTurak

244K 12.4K 862

Mary Merriville amcasının yaptığı bir hata yüzünden Haversham Dükü Jordan Cameron'un öfkesine maruz kalır. Bi... More

Sensiz Asla
1. Bölüm
2.Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. bölüm
9. bölüm
10. Bölüm
11. bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. bölüm
15 Bölüm
16. bölüm
17. bölüm
19. Bölüm
21. Bölüm Final
Duyuru
Duyuru!!

18. bölüm

7.7K 503 17
By FeyzaTurak

****Arkadaşlar öncelikle uzun bir ara olduğu için çok özür dilerim fakat iyi bir mazeretim vardı.. Umarm bu bölümü beğenirsiniz.. Son üç bölüm.. Yorumlarınızı bekliyorum :) İyi okumalar...

Mary Jordan’ın yüzündeki şaşkınlığı görünce kadının haklı olabileceğini fark etti.  Birden dizlerinin bağı çözüldü, daha fazla ayakta duramayacağını anlayınca hemen yanındaki koltuğa çöktü. Jordan hala duyduğu şeyin şokunu yaşıyordu. Elyssa’ın gözlerinden yaşlar dökülmeye başladı. Konuşurken neredeyse nefes alamıyordu.

“Ben- Ben böyle olmasını istemezdim fakat..” Kadının sözleri hıçkırıklarıyla kesildi. Jordan hala aynı sertlikle konuşmaya başladı.

“Sana inanmıyorum… Herhangi birinden hamile olabilirsin..” Elyssa sert bir şekilde gözyaşlarını eliyle silip konuşmaya başladı.

“Sen de aynısın. Tıpkı baban gibisin Jordan.. Yıllarca kaçtığın, nefret ettiğin şeyi şimdi sende kendi çocuğuna yapıyorsun!” Elyssa hızla dönüp odadan çıktı. Jordan hala taş kesmiş bir şekilde Elyssa’nın söylediklerini beyninde tekrarlıyordu. Gözünün önüne gelen görüntülerle kafası iyice karışmıştı. Babasıyla ilk karşılaştığı gün gözlerinin önüne geldi. Sıktığı yumrukları yavaşça açılmaya başlamıştı. Olamazdı.. O babası değildi. Hayatı boyunca o olmamak için elinden gelen her şeyi yapmıştı.

“Jordan..” Mary sakince yerinde doğrulup Jordan’a baktı. Genç adam hala boşluğa bakıyordu. Mary Jordan’ın önüne geçip konuştu. “Doğru olmadığını söyle..”

“Bilmiyorum..” Mary sinirle bir adım ilerleyip sesini yükseltti.

“Benden önce bitti-” Jordan hala aynı ses tonuyla konuşmaya devam ediyordu.

“Haversham’dan gittiğin gün..” Mary suratına bir yumruk yemiş gibi geri çekildi. Jordan Mary’e doğru gitmeye yeltendi fakat genç kadının yüzündeki ifadeye karşılık cesaret edemedi. “Çok sarhoştum Mary.. Ne yaptığımı bilmiyordum. Senin gidişinden sonra-”

“Ben asla sana ihanet etmedim!” Mary vücudunu saran hıçkırıklar eşliğinde odada bağırırken ayakta durmakta zorlanıyordu. İhanet ona her şeyden ağır gelmişti. 

“Yemin ederim bilmiyordum Mary..” Mary yanındaki koltuğa çöküp konuşmaya devam etti.

“Sana inanamıyorum. Bu olanlara inanamıyorum-”

“Çocuğumu yalnız bırakamam..” Mary Jordan’ın kendi kendine söylendiği şeyi duyunca oturdu yerden hızla fırladı.

“Şimdi de metresine ve çocuğuna sahip mi çıkmak istiyorsun?” Jordan düşüncelerinden sıyrılmak ister gibi başını iki tarafa sallayıp Mary’e döndü.

“Ben babam değilim..”

“Jordan o kadın senin zayıf yanını biliyor..”

“Babamın yaptığı hataları yapamam Mary..”

“Sana ne yaptığını görmüyor musun Jordan?” Mary Jordan’ın boşluğa bakan gözlerine baktı. O kadın istediğini almıştı. Jordan’ı ondan almıştı. Mary sakinleşip geri çekildi. Gözüne dolan yaşlar yavaşça akmaya devam ederken son kez konuştu.

“Bu günü unutma Jordan.. O kadını bana tercih ettiğin günü..”

“Mary-” Jordan’ın Mary’e uzanan eli kapının yüzüne çarpılmasıyla havada kalmıştı. Aniden göğsüne yayılan ızdırapla boyun bağını gevşetti. Şimdi beceriksiz bir cambaz gibi ince ipin üzerinde durmaya çalışıyordu. Mary’i kaybedemezdi. Düşüncesi bile nefesinin kesilmesine neden oluyordu.. Fakat yıllarca nefret ettiği adamın gölgesi olmayacaktı.. Olamazdı! Hızla çalışma odasından çıkıp nefret ettiği kadını bulmaya gitti.

*****

“Evet?” Jordan merakla Lord Winstled’e bakıyordu. Genç adam kırlaşmış kaşlarını çatarak konuşmaya başladı.

“Çok üzülerek söylemek zorundayım Lordum.. Bayan Elyssa doğru söylüyor..” Jordan çaresizce başını eğip gözlerini kapattı. Elyssa’nın yalan söyleyebileceğini düşünüp Lord Winstled’i çağırmıştı. Şimdi çaresizce ne yapacağını düşünürken omzunda hissettiği elle başını yerden kaldırdı.

“Yanlış anlamayın lordum fakat. Bu tip kadınların pek masum olduğu görülmez..”

“Teşekkür ederim doktor.. Uşak size yolu göstersin..”

“Peki, iyi günler Lordum..” Lord Winstled çıkarken Jordan Elyssa’nın bulunduğu ve bir zamanlar çokça uğradığı yatak odasına girdi. Genç kadın makyaj masasının önünde durmuş saçlarını tarıyordu. Jordan’ı görünce hızla doğrulup ona döndü. Sarı saçlarını omuzlarından aşağı sarkıtıp geceliğinin kuşağının istemsizce açılmasına sebep oldu. Yüzünde kırgın bir ifade vardı fakat konuşmaya başlamada önce gülümsedi. 

“Ne düşündüğünü biliyorum. Bu bebeğin senden olmadığını düşünüyorsun..” Jordan ifadesiz bir yüzle hala onu izliyordu. Genç kadın Jordan’a yaklaşıp konuşmaya devam etti. “Senden başka kimse yatağıma girmedi Jordan. Yemin ederim..” Elyssa elini Jordan’ın yanağına koyar koymaz Jordan genç kadının bileğini yakalayıp sertçe kavradı. Elyssa acıyla çığlık atınca Jordan konuşmaya başladı.

“Kulaklarını iyi aç ve dinle Elyssa.. Bu olayı araştıracağım. Eğer yalan söylediğini öğrenirsem…” Elyssa acı içinde konuştu..

“Yemi-.. Yemin ederim doğru.. Bu dünya da sana yalan söyleyebilecek kadar aptal olabilecek sadece birkaç insan var Jordan..” Jordan sertçe Elyssa’nın bileğini bırakıp konuşmaya devam etti.

“Ben gerçeği araştırana kadar evden dışarı çıkmayacaksın.. Gereken her şeyi sana sağlayacağım..” Jordan arkasını dönüp çıkarken Elyssa seslendi.

“Çocuğun doğunca ne olacak? O zamanda bizi bu eve mi tıkacaksın?” Jordan doğruca kapıya yöneldi. Elyssa’nın sorusunu duymuştu fakat kendisi bile sorusunun cevabını bilmezken cevap veremezdi. Hızla at arabasına binip eski bir dostunu ziyaret etmeye gitti. O sırada Elyssa bir yandan bileğini ovuşturuyor bir yandan da gülümsüyordu. Her şey istediği gibi olmuştu. Sonun da Jordan tekrar onun odasına girmişti. Yatağına girmesi de çok zaman almayacaktı. İşte o zaman o Düşes bozuntusu istediği kadar çocuk doğurabilirdi. Jordan onun olacaktı..

“Sana yalan söyleyebilecek çok az insan var Jordan.. Bunlardan biri de benim..” Genç kadın arkasından gelen ayak sesiyle arkasına döndü. Kendisine gülümseyen yüzü tiksintiyle izliyordu.

“Lütfen hayatım.. Benim payımı unutuyorsun”

*******

“Ben kazandım!” Stephen elindeki kağıtları masaya bırakırken suratında yakışıklı bir gülümsemeyle William’a bakıyordu. Genç adam memnuniyetsizlikle elindeki kağıtları bırakıp içkisini yudumladı. O sırada Stephen’in kolundan görünen kupa papazını gördü. Hızla atılıp Stephen’in kolundan kağıdı çekti.

“Hilekar!” William şaşkınlıkla Stephen’e bakarken genç adamın şaşırmadığını gördü.

“Saçmalama William.. O iki el önceki hileydi.. Bu gün sende bir şey mi var dostum?” William elindeki kağıdı masaya bırakıp sıkıntıyla iç çekti.

“Bu gün birkaç dedikodu  duydum..”

“Ah! Kadınlar konuşur William!”

“Jordan’ın metresinden bir çocuğu olduğu konuşuluyor…” Stephen yerinde doğrulup konuştu.

“Bu doğru mu?”

“Evet..” Jordan masaya oturduğunda ikisi de ona doğru döndü. Jordan gözlerini kapatmış eliyle başını ovuşturuyordu. William atılıp sordu.

“Sen iyi misin Jordan?” Jordan derin bir nefes alıp konuştu.

“Mary beni asla affetmeyecek..” Stephen içkisinden bir yudum alıp konuştu.

“ Mary nasıl peki?”

“Çok üzgün ve kırgın..” William aynı sakinlikle konuşmaya devam etti.

“Şimdi ne olacak peki Jordan?” Jordan gözlerini açıp yerinde doğruldu.

“Bu olayı araştırması için birilerini tuttum. O zamana kadar Elyssa’nın tüm ihtiyaçları karşılanacak..”

“Mary’e söyledin mi?” Stephen endişeli bir şekilde soruyordu.

“Hayır…” Üç adam aynı sessizlikle geceyi kulüpte geçirdiler. O sırada Londra’nın her sokağına, eve her köşeye sessizce dedikodular yayılıyordu. Daha bir gece bile olmadan tüm Londra bu skandalı konuşuyordu. Fakat Haversham Dük ve Düşes’inin evinde korkunç bir sessizlik hakimdi. Tüm uşaklar seyisler hatta aşçı bile Mary’nin üzüntüsüne ortak oluyordu. Mary sabahtan beri ne bir lokma bir şey yemiş ne de bir şey içmişti. Odasına Martha’nın dahi girmesini istememişti. Yanan şöminenin karşısında otururken gözlerinde son kalan yaşları akıtıyordu. Kadife koltuğun yastıklarına yaslanmış ayaklarını kendine çekmişti. Son üç aydır olan mutluluğu bir anda silinip gitmişti. Jordan sabah çıkmış ve gün boyunca görünmemişti. Kapı açıldığında Mary hafifçe yerinde doğrulup eliyle gözlerini kuruladı. Jordan önce ceketini çıkardı sonra sakince gelip Mary’nin yanına oturdu. Eliyle Mary’nin göz yaşlarının bıraktığı izleri okşadı.

“Özür dilerim..”

“Dileme..”

“Mary..”

“Yapma Jordan..” Mary’nin gözleri hala şöminede dans edercesine yanan alevlerdeydi. Jordan konuşmadan önce derin bir nefes aldı.

“Sana bir şey söylemeliyim..” Mary’den cevap gelmeyince Jordan aynı sakin ses tonuyla devam etti.

“Bu olayı araştırması için birilerini görevlendirdim fakat.. Fakat o zamana kadar Elyssa ve bebek korumam altında olacak..” Mary gözlerini kapatıp gözlerinde beklettiği gözyaşlarını serbest bıraktı. Jordan Mary’i kollarının arasına alıp göğsüne bastırdı..

“Ağlama Mary.. Yalvarırım ağlama, bu olayı çözmek için elimden gelen her şeyi yapacağım inan bana…” Mary Jordan’ın kollarından çekilip konuşmaya başladı.

“Bir daha asla mutlu olamayacağız..”

“Mary ne senin ne de çocuğumun-” Mary aniden dönüp Jordan’a baktı.

“Peki ‘çocuğun’ doğunca ne olacak Jordan? Metresin? Bir daha asla aile olamayacağız..”

“Mary.. Lütfen seni üzecek bir şey yapmayacağım..”

“Çoktan yaptın Jordan..”

“Sen beni bırakmıştın.. O gece ve ondan önceki gecelerde olduğu gibi sızıp kaldığımı sandım..” Mary sesini yükseltip konuşmaya devam etti.

“Aynı acıyı bende çektim Jordan! Ama kendimi başkalarının kollarına atıp-.. Ah!” Mary aniden karnına giren acıyla iki büklüm oldu. Nefesini kesen bir ikinci krampla ise bacaklarının arasında hissettiği ıslaklıkla bağırdı…

“HAYIR!” Jordan ne olduğunu anlamadığı halde koşup uşaklara Lord Winstled’i çağırmalarını istedi. Mary eline bulaşan kanı görünce tekrar çığlık attı.

“Hayır! Hayır! Lütfen..” 

“Mary..” Jordan Mary’nin elindeki kanı görünce yüzü bembeyaz olmuş bir şekilde ona bakıyordu… Biraz sonra Lord Winstled gelmiş ve Mary’i muayene etmişti. Mary yatakta bembeyaz olmuş bir şekilde yatıyordu. Jordan endişeli bir şekilde kapının önünde beklerken Lord Winstled’in çıkmasıyla hemen durdu. Jordan cevap bekler gibi Lord Winstled’e bakıyordu. Lord Winstled ona doğru bakıp konuşmaya başladı.

“Düşük tehlikesi var Lordum.. Leydi Mary’nin daha sakin bir ortamda olmasını ve dinlenmesini öneriyorum..”

“Peki, şimdi onu görebilir miyim?”

“Lordum tavsiyemi isterseniz, biraz yalnız kalmaya ihtiyacı var..”

“Peki..”

*****

Jordan sabah kahvaltısını yalnız yapmıştı. Daha sonra birkaç iş için evden ayrılmak zorunda kalmıştı. Gün boyunca aklını işlere verememiş ve kendisine çevrilen gözleri görmezden gelmişti. Sabırsızlıkla eve gidip canlı gözlerle Mary’nin iyi olduğunu görmeliydi.

“Lordum?” Jordan Lord Gilbert’in sorusuyla kendine geldi.

“Efendim?”

“Lord Richard’ı onaylıyor musunuz?”

“Evet.. Elbette.. Bu konuyu hallettiğimize göre ben artık gitsem iyi olacak..” Lord Gilbert tam atılıp konuşacakken Richard Jordan’ı kurtardı.

“Geri kalan kısmını biz hallederiz Jordan, sen gidebilirsin..”

“Teşekkür ederim iyi günler..” Jordan hızla çıkıp kendisini kapıda bekleyen at arabasına bindi. Yol boyunca içinde oluşan huzursuzlukla yumruklarını sıktı. Ceketinin düğmelerini ve boyun bağını gevşetti. Nihayet evin önüne geldiğinde hızla merdivenleri tırmandı. Kapıyı Milard açtı. 

“Düşes nerede Milard?”

“Şey efendim..”

“Ne Milard?” 

“Leydi Mary sabah siz gittikten sonra toplanıp çıktı.. Size bunu bıraktı Lordum..” Jordan Milard’ın elinden alıp okumaya başladı ve her kelimede geri gelen karanlığı hissetti. 

Sevgilim,

Şu an bana ne kadar kızdığını biliyorum.. Fakat bu şartlar altında daha fazla bir arada kalamayız. Beni bulabileceğin tek yerde olacağım.. Seni seviyorum.. 

                                                                                                               Mary

Continue Reading

You'll Also Like

4M 128K 37
Kızgındı. Öfke tüm bedenini sarmıştı. Kırmızı dudaklarını büzmüş, sarı saçları kuş yuvasına dönmüştü. İnce parmaklarını hışımla çantanın olduğu masay...
434K 25.6K 49
"Seni istemiyorum, hiçbir zerreni istemiyorum !" Genç kadının ağzından çıkan her kelime bir iğne edasıyla bedenine saplanıyordu genç adamın, ancak he...
198K 2K 154
Arkadaşlar burada size yardımcı olmak bana mutluluk verecektir. İstediğiniz karakterleri bulabilirsiniz. Ayrıca herkes çok bilindik karakterler koyuy...
18.9K 1.3K 15
Hırslı ,gözü pek bir kadın ... Keira McLeod . Tüm hayatını değiştiren kararı aldığında artık her şeyin eskisi gibi olmayacağını bilmiyordu. Nefret...