6. Bölüm

10K 605 40
                                    


İngiltere'de yağmur alışıldık bir şeydi. Güneşli havalar genelde nadir olurdu. O yüzden Mary, yüzüne çarpan yağmura aldırmıyordu. Hızlıca at sürerken düşündüğü şeyler bunlar değildi. Burnunun kızarıklığı, gözlerinin her an akacak olması ondan değildi. Düşes'in evinden ayrılalı tam bir hafta olmuştu. Mary o gece hiçbir şey söylemeden gitmişti. Lord Richard karısının ricası üzerine Mary'nin kıyafetlerini alması için uşağını yollamıştı. Birkaç saat sonra Mary'nin eşyaları düzgün bir şekilde sandıklara konmuş halde gelmişti. Hatta Jordan'ın Mary'e verdiği nişan yüzüğü bile... Mary atın mahmuzlarına daha sıkı sarıldı. Jordan'a karşı ne zaman bir şeyler hissetmeye başlamıştı? İlk dans ettiklerinde mi?  Dedikodular ne zaman bu kadar can yakar olmuştu. Amcasının ve kuzenlerinin artık toplumda istenmediğini duymuştu. Onlar da Londra'daki evlerini satıp Kilmartin'e yerleşmişlerdi. Daha sonrasında Mary ve Jordan'ın nişanı attıkları konuşulur olmuştu. Sonrasındaysa Jordan'ın tiyatroya Leydi Cecilia ile gittiği söylenmişti.  İşte o an duvarlar Mary'nin üstüne gelmeye başlamıştı. Evden çıkıp ahırların olduğu yere gitti. Seyise onun için bir at hazırlamasını söyledi. Ne kadar zamandır at sürüyordu bilmiyordu, arkasından gelen bir sesle yavaşladı.

"Leydi Mary.." Stephen kahverengi binici kıyafetleri ve koyu kahve çizmeleriyle atının üzerinde Mary'e yaklaştı. Mary Stephen'e dönüp sordu..

"Lord Stephen, siz demi at sürmeye geldiniz?"

"Hayır leydim sizi arıyordum.."

"Lord Stephen ben-"

"Biliyorum siz ve Jordan ayrıldınız.."

"Evet.." 

"Ama bu bizim arkadaşlığımızı etkilemeyecek değil mi Leydim?"

"Şey, Lord Jordan'ın bu konuya sıcak bakacağını düşünmüyorum Lordum. Aranızı bozmak istemem.."

"İzin verirseniz bu konuya ben karar vermek istiyorum ve benim kararım kesin.. Şimdi beraber at sürebilir miyiz?"  Mary gülümsedi ve yavaşça atını sürmeye başladı. Ağır ağır at sürerken bir yandan da Stephen'le sohbet ediyorlardı.

"Amcanızın Kilmartin'e taşındığını ve bir daha dönmeyeceğini duydum.."

"Evet Lordum"

"Bu durumda sizi bir daha rahatsız edemeyecek"

"Umarım.."

"Peki Leydim birazda siz anlatın, görüşmeyeli hayatınız nasıl gidiyor?"

"Lord Stephen sadece bir hafta oldu.."

"Leydim Londra'da bir haftada çok şey değişir.."

"Haklısınız... Şimdilik arkadaşım Emily ve Lord Richard'ın evinde kalıyorum"

"Peki buna daha ne kadar devam edeceksiniz?"

"Bilmiyorum... Yakın zamanda taşraya gitmeyi düşünüyorum.." Stephen birden atını durdurdu.

"Pes edemezsin Mary..."

"Lord Stephen..."

"İkimizin de bu konularda iyi olmadığımızı biliyorum. Ama bu şans bir daha eline geçmeye bilir"

"Neden bahsettiğinizi anlamıyorum.." Stephen tekrar atını sürüp Mary'nin yanına geldi.

"Bu akşam benimle operaya gelmek ister misiniz Leydim?" Mary  Stephen'in konuyu değiştirmesine şaşırıp cevapladı.

"Operaya gidecek havada olduğumu sanmıyorum Lordum.."

"Görünen o ki Leydi Cecilia öyle düşünmüyor.." Mary şaşkınlıkla Stephen'e döndü. Stephen yakışıklı yüzünde bir sırıtışla bakıyordu.

Sensiz Asla (Tamamlandı) Where stories live. Discover now