3

92 8 2
                                    

Hendery'nin kendini çatıdan atıp intihar etmesenin üzerinden 1 hafta geçmişti bütün programlarımı , çıkacak albümlerimi konserlerimi hepsini iptal etmiş eve kapanmıştım. Hiç kimsenin eve girmesini izin vermiyor kimseyle konuşmuyordum, bir zamanlar yanımda yattığı yataktan çıkmıyor gün boyu tavanla bakışıyordum. Telefonum bir kez daha çaldıığında kimin ardığına bakmak için telefonumu aldım, arayan Ten hyung'du açmayacaktım , açamıyordum aklıma gelen ve ruh halimi yansıtan şarkılar söylüyordum

I knew I loved you then (O zaman seni sevdiğimi biliyordum)

But you'd never know(ama sen asla bilemezdin)

'Cause I played it cool when I was scared of letting go(Çünkü bırakmaktan korkup havalı çocuğu oynadım)

I know I needed you( Sana ihtiyacım olduğunu biliyorum)

But I never showed( hiç bir zaman belli etmedim)

But I wanna stay with you until we're grey and old(ama saçlarımız ağırana kadar seninle kalmak istiyorum)

Just say you won't let go (Sadece bırakmayacağını söyle)

 Just say you won't let go( Sadece bırakmayacağını söyle)

Hendery çok çekmişti benden çıkmaya başlamamızdan nişanlanmamıza kadar , onu sevdiğimi biliyordu ama bunu çok nadir gösteriyordum piçliğine değil yakalanmamızdan korkuyordum alacağı nefretten korkuyordum daha da önemlisi beni bırakmasından korkuyordum. Bilmiyordum ki o çoktan bana bağlanmıştı istesede bırakamazdı.

Dispatch yılbaşı çifti olarak bizi açıklamıştı. 'Ünlü şirket YG'nin ilk gay çifti Xiaojun ve adını bilmediğimiz sevgilisi' haber hemen red edildi ama peşimiz bırakılmadı ve doğrulamak zorunda kaldık fakat işler hiç umduğumuz gibi gitmedi "Xiaojun kalk hadi kahvaltı hazır" karşımda gördüğüm Hendery'le olduğum yerde zıpladım harika şimdide kafayı yemiştim "Hadi ama uykucu " dedi yanıma sokularak etrafımı saran vanilya kokusunu içime çektim sadece 1 haftada bağımlısı olduğum bu kokuya hasret kalmıştım "Bugün ayın kaçı?" diye sordum ona "3 Ocak 2021" Birkaç ay vardı çatıdan atladığı güne "Kalkıp kahvaltını yapmazsan geç kalacağını biliyorsun " kafamı salladım "Bugün işe gitmeyeceğim beraber vakit geçirelim olur mu" gözlerinin parladığını gördüm ve örtünün içine iyice girerek bana sarıldı

"Xiaojun , Xiaojun uyan hadi tatlım"  gördüğüm rüyadan beni uyandıran Kun hyung olmuştu "Hyung bırak uyuyayım onu görüyordum lütfen" dolu gözlerimle Kun hyung'a baktım bana kıyamayacağını biliyordum "Oh bebeğim benim biliyorum senin için çok zor ama daha ne kadar eve kapatacaksın kendini" bir yandan konuşurken bir yandan saçımı okşuyordu "Dışarda hayat devam ediyor hem Hendery seni böyle perişan görse nasıl hissederdi" aklıma gelenle gülümsedim "Kızardı bana söylenir dayanabildiği kadar da konuşmazdı" "Hadi o zaman kalk yataktan ve çalışmaya başla" Kun hyung'dan ayrılıp örtüyü tekrardan başıma çektim "Yapamam ,yapamıyorum hyung lütfen beni yalnız bırak" "Kun hadi biz gidelim" dedi Ten hyung Kun hyung'u kaldırarak "Onu en iyi Sicheng anlar" KunTen ikilisi odadan çıkınca tekrardan yatakta bir baskı hissettim bu Sicheng hyung olmalıydı. Örtüyü yavaşça kaldırdım ve doğruldum

"Sicheng hyung" gözlerimden yaşlar süzülürken sıkıca sarıldım ona biliyordum o da ağlıyordu uzun süre boyunca ağladım o da beni rahatlatmaya çalıştı hiç konuşmadı tek bir kelime bile sadece orda oturdu ve sarılışıma karşılık vererek sırtımı okşadı

"İntihar etmek acıya son vermiyor Xiaojun sadece bir başkasına yükleniyor değil mi"


*Bölüm Sonu*

Sizce niye Winwin böyle dedi 


Pain/ Xiaodery ✓Where stories live. Discover now