Beginning of the end

333 18 13
                                    

Bütün hoparlörlerin çalıştığından emin olduktan sonra hazırladığım mikrofona doğru yürüdüm "Ses deneme 1 2 3 " sesimin gayet net çıktığını duyunca konuşmaya devam ettim "Beyler Bayanlar ve çocuklar hepiniz umarım mutlu bir festival geçiriyorsunuzdur , eğer iki gökdelen arasında ki 10 katlı binanın tepesine bakarsanız beni görebilirsiniz tabi bu sadece bina içindekiler için geçerli" güldüm "Aşağıda olanlar için hoparlörüm var etrafınıza bakınırsanız görebilirsiniz öncelikle şunu söylemeliyim ki lütfen 19 yaşından küçükler gözlerini kapatıp dinlesin" 

Aşağıya birkaç büyük ekran yerleştirmiştim ki insanlar söylediğim şarkıyı anlayabilsin "Ben Huang Guanheng çoğunuzun bidiği ismimle Huang Hendery ya da çoğunuzun beni tanıdığı şekil ünlü solo idol Xiao dejun'un nişanlısı" sindirebilmeleri için birkaç dakika bekledim "Ama ne yazıkki bugün nişanlım burada değil hatta böyle bir şey yapacağımdan haberi bile yok" tekrar güldüm 

"Bu gün sizin için çok sevdiğim bir şarkıcının şarkısını söyleyeceğim ah iyi insan lafın üstüne ararmış nişanlım arıyor ama açmamalıyım değil mi ne kadar endişeli de olsa ne kadar korkmuş olsa da açmamalıyım  sonuçta ben burda şarkı söyleyeceğim" aramayı reddettim ve telefonumu sandalyenin üzerine koydum "Ay ne çok konuştum umarım hepiniz beğenirsiniz " yerime geçtim ve kaydettiğim arka vokalleri açtım

*Yazarın anlatımı*

I can hold my breath (Nefesimi tutabilirim)

I can bite my tongue (Dilimi ısırabilirim)

I can stay awake for days (Günlerce uyanık kalabilirim)

If thats what you want (Eğer istediğin buysa)

Be your number one (Bir numaran olurum)

Hendery şarkıya başladığında herkes sessizleşmişti

I can fake a smile (Sahte bir gülüş sunabilirim)

I can force a laugh (Zorla gülebilirim)

I can dance and play the part (Dans edebilir ve bir şeyler çalabilirim)

If thats what you want (Eğer bunu soruyorsan)

Give you all I am ( Tüm benliğimi verebilirim)

Her bir cümleyle milim milim çatının kenarına yaklaşıyordu. İnsanların onu çektiğini canlı yayınlar yaptığını biliyordu milyonlarca kişi onu izliyordu tam istediği gibi

I can do it (Yapabilirim)

I can do it (Yapabilirim)

I can do it (Yapabilirim)

Aklına gelen mutlu anılar onu güldürüyor ama göz yaşları durmadan akıyordu

But I'm only human ( ama ben sadece insanım)

And I bleed when I fall down (ve düştüğümde kanarım)

I'm only human (Sadece insanım)

And I crash and I break down ( ve kırılabilirim)

Your words in my head , knives in my heart (Kafamdaki sözlerin kalbimi bıçaklar)

You build me up and then I fall apart (Beni öyle yapıyorsun ki parçalanıyorum)

Cause I'm only human (Çünkü sadece insanım)

Pain/ Xiaodery ✓Where stories live. Discover now