Adel(+18)

~14~

Lucas derin uyuyordu. Fırsat bulup hemen pantolonunun ceplerine baktım. Ama aradığımı bulamadım. Hemen odanın diğer ucundaki ceketine koştum. Ceplerini hızlıca karıştırdım. Ve işte bulmuştum.

Hemen telefonu alıp açmayı denedim. Rastgele şifreler denedim ama açamadım. Sonra Lucasın yanına gidip parmak iziyle açmayı denedim. Açılmıştı ve zaman kaybetmeden kişilere girdim.

Bu sırada kapının zorlandığını duydum. Aklıma odaya taktıkları şey geldi. Artık emindim bu odada kesinlikle kamera vardı.

Hemen yataktan kalkıp tuvalete girdim. Kapıyı kilitleyip anahtarı avucuma aldım. Sıkıca tuttum ve uzak bir köşeye geçip eğildim. Bu sırada rehberde tanıdık bir isim bulmak için hızlıca ekranı kaydırıyordum.

Hızlıca isimleri geçerken "Piç T" diye bişey gördüm. İçimden dualar ederek aradım. 3.çalışta telefon açıldı. Tanıdık ses "Konuş. Şerefsiz piç" dedi.

"Taylor?" diye atıldım. O da "Ne?! Bi dakika!! ADELİN?!?!" diye bağırdı. Ağlamaya karışık sesimle "Taylor yardım et kurtarın beni korkuyorum kurtarın beni!!!!" dedim. "Tamam A-adelin sakin ol tamam! Kurtarıcaz seni sakin ol korkma! Nerdesin??" dedi.

Ben konuşmaya başlamadan tuvaletin kapısı zorlandı. Korkudan hıçkırarak konuşmaya başlamıştım. "T-taylor bilmiyorum. Uçakla geldik. H-her yer kum ve palmiye ağacı dolu. A-ada gibi bir yer burası bilmiyorum!!!" dedim.

Bu sırada kapı daha çok zorlandı. Kapıya vuruyorlardı. Her an kırılacak gibi titriyordu. Zaman kaybetmeden "Taylor geldiler daha fazla zamanım yok beni öldürecekler kurtarın beni lütfen!!" diye yalvardım. "Sakin ol sana hiç bişey olmayacak tamam mı gelicez oraya sakin ol! Korkma yetişicez güzelim sakın korkma!" dedi.

"T-tamam" dedim ağlayarak. Daha fazla konuşamadan yüksek bir sesle kapı kırıldı. İçeri iki tane adam girdi. Biri kolumdan tutup hızla çekti. Diğeri de tüm gücümle sıktığım elimden telefonu aldı. Kolayca çekip almıştı.

"TAYLOR!!!" diye çığlık attım. Beni tutan adam ağzımı sıkıca kapattı. Ne kadar çırpınsam da çok sıkı tuttuğu için kaçamıyordum. Dışarı çıktığımızda kapıda bekleyen Antonu gördüm. Sinirli bir bakış attım.

Önce bana sonra beni tutan adama baktı. Sonra kafasını götür anlamında salladı. Adam beni hızla aşağı indirdi. 3 kat indikten sonra küçük ve soğuk bir odaya girdi. Odada sadece 2 tane sandalye vardı.

Birine beni oturttu. Arkamızdan bir kişi daha girdi. Biri beni tutarken diğeri ellerimi ve ayaklarımı bağladı. Sonra sandalyeye bağladı. Fazla sıktıkları için canım acımıştı.

Ağzımı da bantladıktan sonra çıktılar. Oda tamamen karanlık olmuştu ve en çok korktuğum şey karanlıktı. Soğuk ellerimi ve ayaklarımı üşütmüştü. Hâla ağlıyordum öylece bekliyordum.

———————

Yaklaşık 3 saat sonra odaya biri girdi. Boş odada yankılanan ayak seslerinden bile Anton olduğu anlaşılıyordu. Bilerek ona dönmedim. Öylece bekledim.

Bana daha çok yaklaşıp kafamı kaldırdı ve kendine çevirdi. Sinirli olduğu gözlerinden belliydi. Korkmaya başlamıştım.

Biraz öyle durduktan sonra öbür sandalyeyi çekip oturdu. Derin bir nefes alıp verdi ve cebinden sigara çıkartıp yaktı. Biraz sessizlikten sonra "Ne yaptın Adelin?" dedi.