DERİN

346 35 10
                                    

-Şşştt uyanıyor sanırım.

-Ne yapacağız ?

-Kerem'i çağır.

Şiddetli bir baş ağrısı ile gözümü açtım. Başta görüntü bulanıktı fakat daha sonra netleşmeye başladı. Elimi başıma götürecekken kollarımın bağlı olduğunu fark ettim. Etrafa anlamsız bakışlar attım.

Ayda  yanımda sandalyeye bağlı bir şekilde oturuyordu.

Kollarımı zorladım fakat hiç bir şekilde kurtarmanın imkanı yoktu. O sırada kapı sert bir şekilde açıldı. Kerem sinirli surat ifadesiyle bana bakarak Güneye seslendi.

-Güney şu kızıda uyandır.

Güney Aydaya doğru yaklaşıp kolundan dürterek uyandırdı. Ayda önce Güneye sonra bana baktı. Suratında yorgun ve umutsuz bir ifade hakimdi.

Kerem bir sandalye cekip karşıma oturdu. Bacak bacak üstüne atıp birkaç saniye baktı. Daha sonra sessizliğini bozdu.

-Buraya ilk geldiğin günden beri senden nefret ediyorum. O zaman gitmen gerekiyordu şimdi hiç bir yere gidemezsin. Söyle bana seni hemen burada öldürmemem için bir sebep söyle.

-Şuan hiç bir sebep seni durduramaz.

-Haklısın ama bu iş bu kadar kolay olamaz.

-Bugünün işini yarına bırakma.

-Atasözlerini kendine sakla. Sadece kıza yemek ve su verin. Bununda karşısına bir bardak su koyun baksın ama içemesin.

-Bu işkenceler eskimedimi ?

-Yenisini bulana kadar sadece bu.

Kapıyı hızlıca çekip çıktı. Ayda gözlerimin içine kenetlendi. Ağlamamak için kendini zor tuttuğunu parlayan göz bebeği ele veriyordu.

-Merak etme her şey yoluna girecek.

-Doğa ailemle birlikte benimde ölmem gerekiyordu.

-Ayda umudunu kaybetme her şeyin bir sebebi var.

-Ne sebebi olabilir ?

-Bilmiyorum ama ikimizde yaşıyorsak kaderin bizim için planları var demektir.

-Çok umut dolusun Doğa fakat ben kendimi kandıramayacağım.

-Merak etme bana güven.

-Sana hep güvendim ama

-Ama ?

O esnada Derin içeri girdi. Elinde bir tepsiyle yaklaştı. Bize yiyecek bir şeyler getirmişti. Yüzünde endişe yoğun bir şekilde gözüküyordu. Muhtemelen yiyecekleri gizlice getirdi.

Eliyle bir parça ekmek bölüp arasına peynir koydu. Ellerimiz bağlı olduğu için bize kendisi yedirdi. Ona çaresizce bakıyordum.

-Bize neden yardım ediyorsun ?

-Keremden nefret ediyorum. Ve sizin suçsuz olduğunuzu biliyorum.

-Nasıl ?

-Babanın öldüğü gece bir takım gürültüler duydum.Bunun üzerine sese doğru gittim. Kerem babasına bıçak çekmişti. "Senin liderliğinde biz ölürüz o yüzden sen öl daha iyi " deyip boğazını kesti. O anda çığlık atmamak için kendimi zor tuttum. Hemen yatağıma geri döndüm çok korkuyordum.

-Bu kadarını tahmin edemezdim.

-Keremi siz tanımıyorsunuz o herşeyi yapabilir. Sizi buradan kurtarabilirim. Ama sizin bana bir konuda yardımcı olmanız gerekiyor.

SIFIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin