17

1.6K 134 134
                                    

*1 hafta sonra*

Dracoyla aramız gayet iyiydi. Sabah kalkıp rutin şeysileri yaptım. Kıyafetlerimi de giyip yemek için büyük salona gittim. Draco'nun yanına oturdum. Elini belime koydu. Yanağından öptüm.

Y/N: günaydınn

Draco: günaydın güzelim

Beraber kahvaltı yaptık. Tüm dersler geçti. Son dersteydik ve son ders iksir dersiydi. Dersin ortalarına yakın Mcgonagal içeri girdi.

MC: prf snape.. bayan lewisi alabilir miyim?

Snape: hayır bayan minevra dersteyiz-

MC: önemli bir konu

Snape: peki

Draco bana sorar gözlerle bakıyordu. Ses çıkarmadan ağzımı oynatarak 'bilmiyorum' dedim. Ayağa kalkıp Mcgonagall'ı takip ettim. Kapıdan çıkınca sordum;

Y/N: nereye gidiyoruz efendim

MC: birazdan göreceksiniz, beni takip edin..

Mcgonagall beni bir odaya getirdi. Kapıyı açtım. Mcgonagal içeri girmeden kapıyı kapattı. Karşımda.. annem?

Y/N: a-anne?

Sarah: y/n..

Sarılmak için bir kaç adım öne geldi. Geri çekildim. Yüzü düştü. Gözleri doldu. Ama toparladı kendini.

(Hatırlatayım annemizin adı sarah)

Y/N: neden geldin?

Sarah: seninle konusmak istiyorum lütfen dinle

Y/N: peki söyle

Sarah: babanın öldüğünü dün öğrendim. Sana yaptığım her seyi baban zorladı. Asla böyle biri olmak istemedim. Yapmak zorundaydım ölümle tehdit etti beni. Lütfen affet beni eskisi gibi olalı-

Y/N: hah birden karşıma çıkıp eskisi gibi olalım diyorsun? Hemen seni affedeceğimi ve eskisi olabileceğimizi düşünmemişsindir heralde. Birde gelmiş ölümle tehdit etti diyorsun. En azından korumak için bişeyler yapabilirdin! Canımı a-acıtmayabilirdin..

Gözlerim dolmuştu. Düşen 1 damla göz yaşımı anında sildim. Onunda gözleri dolmuştu.

Sarah: biliyorum biliyorum ama gerçekten elimden bişey gelmedi. Korktum.. hemen affetmedi beklemiyorum ama bi şans ver

Y/N: üzgünüm bi anda tamam diyemem hem de bunca zaman sonra. Düşünmem lazım

Diyip odadan çıktım. Direkt kızlar tuvaletine gittim. Yüzümü yıkadım.

Mızmız Myrtle: heyy iyi misin

Yere oturdum ve dizlerimi kendime çektim.

Y/N: hayır

Biraz orda kalıp sakinleştikten sonra yemek saatinin geldiğini fark edip büyük salona indim. Her zaman ki gibi Draco'nun yanına oturdum. Gülerek yanağından öptüm.

Draco: ne oldu? Neden çağırdı seni?

Y/N: hiç ya dersler hakkında falan bişeyler sordu..

Draco: anladım.

Kulağıma yaklaştı. Sadece benim duyabileceğim şekilde fısıldadı.

Draco: yalan söylüyorsun

Ona döndüm 'hayır' anlamında başımı salladım. Bişey demeden önüne döndü ve yemek yedik. Yemeklerimizi bitirdikten sonra Draco'ya uyuyacağımı, odaya gideceğimi söyledim. Tamam dedi. Ortak salondan çıkıp odama değil astronomi kulesine gittim. Yere oturup dizlerimi kendime çektim. Kafamı arkaya yaslandım. Dışarıyı izlemeye karar verdim. Annemin gelişini düşündüm. Ne yapacaktım? Yıllarca bana yaptıkları? Yaşadığım her şey? Kalbime bir ağırlık çökmüş gibiydi. Gözyaşlarım tek tek dökülüyordu. En son kendimi tutamayıp kendimi serbest bıraktım ve ağlamaya başladım. Kollarımı dizlerimin üstüne koydum. Kafamı da kollarımın üstüne koydum. Bikaç dakika sonra yanıma biri oturdu. Yüzümü ona çevirdim. Draco gelmişti. Hâlâ ağlıyordum. Draco beni kendine çekti. Kafamı göğsüne yasladı. Ona sarıldım. Ellerini saçlarıma götürdü. Okşamaya başladı. Ağlamak beni rahatlatmıştı. Biraz daha ağladıktan sonra sakinleşmiştim. Ama gözlerim hâlâ dolu, yüzüm gözyaşlarım yüzünden ıslaktı.

Draco Malfoy-Hayal et 2Where stories live. Discover now