Şirketten çıktığımda etrafıma baktım. Sessizdi. Peki şimdi ne yapacaktım? Kiminle kalacağım? Aslında hemen kendime bir yer ayarlayabiliim, ama "annem" satın aldığım evleri biliyor. Bir tanesi hariç. Ama şu an başka bir yerde kalmalıyım.
Gideceğim sırada, bir görevli:
-Efendim! Bekleyin!
Nefes nefese kalmıştı.
-Evet?
-Yarın eşyalarınızı toplamak için tekrar yurda gitmelisiniz. Bunu söylemem istendi.
-Tamam, teşekkürler.
Başını eğerek gitti. Çalışanları seviyorum, genellikle alımlarda dikkatli olunduğu için,işini hakkıyla yapanlar vardı. Ki bazıları hariç...
-Aish! Sıkıldım!
Somurtarak yürümeye başladım. Bir cafe ye girip bir içecek aldım ve sakin bir parkta oturdum. Arkamdan birinin seslenmesiyle olduğum yerde kalmıştım... B-bu?
-Mi-Min-Gyu?
-Selam. Uzun zaman oldu,değil mi?
Oydu... "Zorla evlendirileceğim kişi" yavaşca yanıma oturdu ve yüzümü incelemeye başladı.
-Hala çok güzelsin. Bu arada, sanırım öğrendin.
-Ne? Hey! Neler oluyor? Biri doğru dürüst anlatsa?!
-Uzun anlatmak istemiyorum,sana yardım etmemin sebebi, seni kurtarmaktı. Yoksa, evlilik bahanesiyle seni öldürüp,beni suçlayaklardı.
-B-bekle, ne? Kim?
-Sözde, annen ve o Minzy denen aptal.
-Peki,neden bunu bana şimdi anlatıyorsun?
Gülümsedi ve elini uzattı,
-Ne dersin? Yeniden başlamaya? Merak etme. Sadece iş birliği için
Bir süre hem eline hem de kendine baktım. Neden olmasın? Aslında... Çok önceden tanışıyorduk, ve... İlk hoşlandığım kişiydi,şimdi sadece sıradan bir his var içimde. Ama,bu aşk değildi... Ben başka birine aşığım, ne diyebilirim ki?
-Tamam! Kabul ediyorum.
Elini sıktım. Artık işbirliği yapıyorduk, tekrar! Ama bu konuda ne yalan söyleyim, çok iyi bir partner. Sonuçta o da hayatı boyunca kaçtı...
-Hadi gel. Eve gid-
-Bir dakika! Eğer anladığım kadarıyla ise, senin yanında kalmamı mı istiyorsun?
-Lafımı bitirseydim keşke, neyse. Zaten doğru bildin.
(Min-Gyu. Başka foto bulamadım dkfjks)
Göz devirdi, daha sonra arabasına bindik ve evine geldik. Zevki çok iyiymiş. Ev c- evi övmek yerine işimize bakalım.
-Gel,odanı göstereyim,
-Geliyorum!
Bir kapının önünde beni bekliyordu.
-Nasıl? Senin zevkine göre yapmaya çalıştım.
Çok düşünceliydi,her zamanki gibi.
(Sadece yatak kısmı var ama yine de çok hoş)
Oda böyleydi. Lüks bir apartmandı. Evi gezdirmeye devam etti.
Aşağı kat böyleydi. Dışarıyı izlemek çok rahatlatıcı,
Ben camın kenarındayken yanıma geldi,v e tam konuşacak iken, telefonum çaldı.
-Bir dakika,hemen dönerim
Kafasını salladı. Bende kenara geçip telefona baktım;
-Alo?
-Dae, yarın eşyalarını alman için haber verildi mi?
-Evet.
Tam kapatacaktım ki,
-İyi misin? Nerde kalıyorsun?
-Yoongi, beni rahat bırak lütfen.
Kapattım ve bir anda Min-Gyu'yu görmemle şaşırdım.
-Beni korkuttun.
-Özür dilerim. Şey, Yoongi seni rahatsız ediyor gibi.
-Hayır, sorun değil.
-Biraz dinlen. Şirkete gitmeliyim, görüşürüz.
-Görüşürüz.
O gitti, bende mutfakta biraz yemek yedim ve odama gidip uyudum...
Bölüm sonu, bölümü beğendiniz mi? Uzun süredir yb atmıyordum :D sizi seviyorum görüşmek üzere oy ve yorum atmayı unutmayın!💛💛
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS 8. ÜYE [2. SEZON] ✔️
FanfictionBu hikayede,açıklanmayan daha çok şey var... Smut veya aşırı derecede argo yoktur