Feltcliffe One Shots [Çeviri]

Sana İhtiyacım Var

  ᭝  Medyadaki şarkı ile okumanızı tavsiye etmekteyim.  ރ

Daniel'dan;

Çantalarımı öfkeli bir şekilde hazırlıyordum. Aslında yaptığım her şeyin temelinde öfke vardı. Hepsi de Tom'un hatası. İki ay önce ayrıldık. Hep kavga etmeye devam ediyorduk, sürekli ama sürekli.

"Dan!" Kuzenim Willow'un sesini duydum. "Cumartesi günü mü ayrılıyorsun?" Kapının eşiğine yaslanmış bir şekilde bana bu soruyu yöneltti. Bugün günlerden perşembe idi. Ona doğru bakmadan sadece "Evet" dedim. 'Snowbaz' dizesinde olan bir şeyleri mırıldanarak koşarak uzaklaştı.

Eşyalarımı toplamaya devam ettim. Bu sırada da Tom'un bana verdiği gömleğime ve pantolonuma rastladım. Gözlerimin yandığını hissettim. Onları kaldırdım ve kenara koydum.

"Dan!" Yine bana seslendi. "Bunları al." dedi ve elime bir sürü polaroid veriyordu.

"Bunları nasıl aldın?" diye sordum.

"Annen bunları bana gönderdi. Al, bak." dedi.

Harry Potter'ı hâlâ çekiyorken çekindiğimiz fotoğraflarımızdı. Bir tanesini elime aldım ve gülümsedim. Kirpi saçlı küçük Tom'du. Diğer fotoğrafta ise benim Tom'a karşı flört etmeye çabalarken ki halim vardı. O zamanlar pek iyi değildim. Willow tekrardan odama dalana kadar fotoğraflara bakmaya devam ettim.

Yanıma otururken "Onu ara." dedi. İç çekerek "Yapamam." dedim. "Neden?" diye sordu.

"Çünkü onu çok seviyorum ve ararsam da biliyorum ki daha çok kırılırım. O günkü kavgamızın sebebi, Tom'un New York'a gitmek için ayrılmasıydı. Onunla gelmek istediğimi söylediğimde beni reddetti. Söylediğimizde pişman olacağımız şeyleri birbirimize bağırarak söylemeye başladık ta ki o gidene kadar. Ve o asla geri dönmedi.'' son cümlelerimi fısıldayarak söyledim.

''Onu hâlâ evindeyken yakalayabiliriz!'' diyerek bağırdı. 

''O, çoktan gitti. Bir hafta önce... Orada ne kadar kalacağını kim bilebilir ki?..'' derken yavaştan ağlamaya başlamıştım. 

''Burada bekle.'' dedi.

Bir kaç dakika sonra elinde telefonuyla geri geldi. 

''Birlikte olduğunuz şu fotoğraflara bak.'' Willow, telefonundan galeriyi açtı ve Tom ile Daniel'ın birlikte olduğu yüzlerce fotoğrafı gösterdi. Birinde komik yüz ifadeleri yaparken çekindikleri fotoğraf vardı. Bir başkasında ise Tom ve Dan kızlarla dolu bir kafeden kaçıyorlardı. 

''Bunları nasıl buldun?'' diye sordum.

Diğer fotoğrafa geçerken ''Sizi takip ediyorduk, duh!'' dedi. Bu seferkinde ise Ed Sheeran konserindeyiz. İlkinde benim ve Tom'un öpüşmesi vardı. Gülümsedim. Willow'un aklına akşam yemeği yemek gelene kadar bu fotoğraflara baktık. Pizza sipariş etmek için Taylor'u aradı. Taylor da dakikalar sonra geldi.

''Çocuklar, hangisini istediğinizi bilmediğim için-'' derken kutuyu açtı. ''Genelde kendim için aldığım peynirliden getirdim.'' Bir parça pizza alırken söyledi. Willow, resmen pizzanın üzerine atlayacakmış gibi bakıyordu. O da bir dilim aldı ve yemeye koyuldu. Ağzındaki yemekle ''Evet!'' diye bağırdı. Taylor ile beşlik çakarken her tarafa pizza sosundan bulaştı. Ben de bir ısırık alırken ''Siz çocuklar, hayvan gibi yiyorsunuz.'' diyerek mırıldandım.

-Ertesi gün-

Dükkandan bir kaç şey satın aldıktan sonra eve doğru gitmeye başladım. Eve girdiğimde Willow yerde bongo çalıyordu. 

''Kendine bir bak.'' dedim.

''Tesadüfen yerde bongo çalarken-'' Ona garip bir şekilde baktım. Ayağa kalkarken ''Seni Taylor sandım. O her zaman bongo seansıma katılır.'' dedi. Hâlâ bongo çalmaya çalışırken ''Tay geliyor.'' dedi. Gözlerimi devirdim ve odama gittim. Yarın için geriye kalan eşyalarımı da topladım. Yatağıma uzandım. Fakat bir süre sonra kapı çaldı. Büyük bir ihtimalle Taylor buraya gelmişti. 

Kapıyı açmak için ön kapıya doğru koşarken ''Geliyorum, Taylor!'' diye bağırdım. ''Will-'' diye sözüme başladım fakat gördüğüm kişiyle donakalmıştım. Şuan tam bir şoktaydım. 

Tom yüzündeki bir gülümsemeyle ''Hey. Potter.'' dedi. 

''M-malfoy?'' Göz yaşlarımı tutmaya çalışarak ona doğru fısıldadım fakat anlaşılan o ki başarısız olmuştum. Resmen Tom'un üzerine atladım ve elbette ki o da beni tutuverdi. 

Göz yaşlarımla birlikte ''Tommy'' diye fısıldadım. O da göz yaşlarıyla birlikte ''Danny'' dedi. Biraz daha sarıldıktan sonra geri çekildim ve onu öptüm. Üzerimde bir sıcaklık ve adrenalin hissediyordum. Zaten onu her öptüğümde böyle olmuyor muydu? Dudaklarımız çok senkronize olmuş bir şekilde hareket ediyordu. Kusursuz bir şekilde... Nefeslenmek için ayrıldığımızda gözlerimin içine doğru bakıyordu. 

Alnıma onunkine yaslarken ''Neden geri döndün?'' diye sordum. 

''Senin için. Ayrıldığım gece söylediğim her şeyden pişman oldum. Sana ihtiyacım var, Dan. ne kadar hatalı olduğumu fark eder etmez de geri döndüm. Mecburdum.'' Ona tekrar sarılırken ''Benim de sana ihtiyacım vardı...'' diye fısıldadım.

Story Credit ᭝
⌈ Wattpad - ? ⌋

* * *

Ehm, bu da böyle bitti. Bongo bir çalgı aleti böyle davulumsu ama elle çalınıyor, diye biliyorum.

Neyse... herkese mükşemel günler dilerim <3