03 | Tepe

104 12 1
                                    

Duydukları çığlık, herkesin kendini koridora atmasına neden oldu. Tüm sığınağı, attığı çığlıklar ile kendi başına yıkmaya çabalıyormuş gibi çığlık atıyordu. Yükseldikçe incelen ses sivrileşmişti de bir kılıç gibi herkesin kulaklarını çizerek geçiyordu koridorlardan.

Steve de Sky'ı yatırmak üzereyken kendini koridora atmış ve kızın odasını dışarıdan kitlemişti. Çünkü sığınakta yaşayan diğer insanların aksine Steve, o çığlığın kime ait olabileceğine ait güçlü bir tahmine sahipti.

Tahmini de ona doğru koşmaktaydı.

Wanda yalın ayakları ile dış kapıya doğru koşarken Bucky ve Scott da peşinden kovalıyordu kadını. Bucky, kadının elini tutacak gibi olduğunda Wanda onları gücüyle geriye doğru uçurdu. Wanda da kendi gücünden nasibini aldı ve dengesini kaybederek yere düştü. Yere düşünce çığlığı kesildi ve sayıklamalar başladı.

"Vision, vision..." diyerek ölü sevdiğinin adını nefes almaya tercih ederek söylüyordu.

Steve'in tam karşısına düşmüştü Wanda. Kadının elleri yeniden parıldayınca Steve, Wanda'nın ona zarar vereceğinden korktu. Lakin çok daha korktuğu bir şey oluyordu.

Wanda'nın sağ elinde zihin taşı vardı. Sol eli de kırmızı ışıklarla parlıyordu. Sayıklamalar bitti ve kadın yeniden çığlık atmaya başladı. Bu sefer ne korku ne çaresizliğin çığlıydı. Bu sefer saf, pirüpak bir acı çığlığıydı.

Wanda, kendi gücüyle, kendi sol göğsünü ikiye ayırarak, tüm liflerini, kaslarını bıçakla keser gibi iki yana açıyordu ve duyduğu acıyı çığlıklarıyla etrafa anlatıyordu. Steve durdurmak istedi onu ama Wanda'nın çığlıkları adamın aklına girdi. Kendi zihninin içerisindeki hayaletler adama diz çöktürdü. İki elini de şakaklarına dayamış halde izledi...

Kadının, zihin taşını kendi kalbinin içine batırmasını, göğsünden dökülen oluk oluk kanın, vücudunu bir elbise gibi sarmasını, gözlerindeki o mum alevinin kayboluşunu...

Steve Rogers ve de diğerleri için Wanda o gün ölmüştü.

***

Sky çok heyecanlıydı tünellerde yürüdükleri sırada. Scott, karanlıkta yürümekten hoşnut olmasa da Sky'ın mutluluğuna bakarak kendini rahatlatmaya çalışıyordu. İlk defa dışarıya çıkacak olan çocuk şimdilik yürüyor olsa da, dışarıda Steve onu kucağına almayı planlıyordu.

Saklandıkları yer bir Shield sığınağı idi. Dünyanın birçok farklı yerinde, en çok da Amerika'da bulunuyordu bu sığınaklar. Eski kahramanlar, tüm sığınaklarla haberleşemese de birçoğunu keşfetmişti ve hepsiyle de haberleşip, sığınmakta olan insanlara olabildiğince yardım etmeye çalışıyordu. En çok insanın kaldığı sığınak, onların olduğuydu çünkü en büyüğüydü ve en çok imkanı olan sığınaktı.

"Dışarısı tamamen kar mı?" dedi Sky.

Kızı elinden tutan Bucky, "Evet," dedi.

"Kar topu oynayabilir miyiz?"

"Rüzgarlar size izin vermez," dedi Clint.

Sky, arkasından gelmekte olan adama çevirdi başını.

Clint de açıkladı. "O kadar kuvvetli rüzgarlar var ki, attığın top gittiğin yere ulaşmıyor. Iskalıyorsun..."

"Şuradan çıkalım da olabilecek tüm rüzgarlara hazırım," dedi Scott.

Yolculuğa; Steve, Bucky, Sam, Scott, Clint ve Sky çıkıyordu. Steve, Bucky ve Sky önden giderlerken diğerleri geriden geliyordu. Sam'in başarıyla koşup yürüyebildiği söylenemezdi. Scott tedirgindi ve Clint de sallanarak yürüyordu.

Çığların Çığlıkları || MarvelWhere stories live. Discover now