12 | Ölüm

103 10 4
                                    

Pietro ve Wanda için her şey harika gidiyordu. Thor için her şey pek harika gitmiyordu. Peter ne yapacağını bilmiyordu. Gamora sadece izliyordu. Rhodes düşünüyordu.

O kahkahayı duydular. Gökyüzünün her bir köşesinden aynı anda yükselen o kahkahayı. Wanda kahkahayı duyar duymaz önce donakaldı. Akabinde titremeye ve sesler çıkarmaya başladı. Düşecek gibi olduğunda, Pietro, kriz geçirdiğini anlayarak kadın arkaya doğru düşmeden onu yakaladı. "Wanda! Wanda!"

Wanda'nın kalbinin olduğu yer acımaya başladı. Kadın elini sol göğsünün üzerine götürdü. Diğer elini masanın üzerine yumruk yaparak koydu. Peter yardım etmek istedi ancak oğlanın yapacaklarını Pietro yapıyordu zaten.

"Ne oluyor?" dedi Pietro, Wanda'ya bakarak.

"O sesi hepimiz duyduk mu?" dedi Rhodes.

"Evet," dedi Wanda.

Herkes kadına doğru çevirdi başını. Sanki birden çok kişinin ona bakması canını yakmış gibi herkes ona döndüğü sırada kadının yine göğsü acıdı. Yumruğunu masaya vurdu kadın. Peter da fark etmeden elini yumruk yaptı. Konuşmak istedi Wanda ama içindeki acı izin vermedi. Acının dinebilmeyi başardığı o kısa aralıkta tükürür gibi söyledi lafını.

"O ses..." Göğe baktı. Tekrar sızladı. "Dormammu..."

Üç kişi de o ismin anlamını bildiğinden iç çekti. Pietro ise Wanda'ya baktı sadece. Anlamamıştı ama anlamıştı. O kahkahanın sahibinin ne olduğunu ya da ne olabileceğini bilmek için onu tanımak gerekmiyordu.

Bir daha kahkaha sesi geldi. Pietro kardeşine sarıldı.

***

"Ne yapacağız?" dedi Bucky. Kimse cevap vermedi.

Sky'ı pelerine sarmakta olan Scott, "Eğer onu..."

Sam sözünü kesti. "Hayır Scott. Ona karşı kazanabilmemizin bir yolu yok. Yukarıya doğru baktı, makinenin ışını gönderdiği o delikten göğe doğru uzandı gözleri. Havanın açıldığını görüyordu, bulutlar dağılıyordu. Ancak bulutların kaybolmasıyla ortaya çıkan hava hiç de tahmin ettiği gibi olmuyordu. Neredeyse bulutlar kadar gri, bulutlar kadar kapalı bir gökyüzü ortaya çıkıyordu.

Bulutlar kayboldukça, göklerden duyulan ses yükseliyordu.

Tony yere oturmuştu ve sırtını duvara yaslamıştı. Bucky'nin gözü, yere bakmakta olan Tony'i kestirdi. Sam'in yanından ayrıldı ve Tony'nin yanına hızlı adımlarla yürümeye başladı. "Mutlu musun?" dedi öfkeyle. "Mutlu musun ha! Hadi, sevinsene?"

Steve, Bucky'nin önüne geçti. "Hayır Bucky. Bunun bize bir faydası olmayacak. Çözüm için olabilecek her akla ihtiyacımız var."

"Başlatma bana aklına!" Steve'i geçip Tony'e ulaşmak istese de Steve engel oldu. Sarışın adamın omzu üzerinden bağırdı Bucky. "Clint'i öldürdün! Clint senin yüzünden..."

"Bucky!" dedi Steve. Steve'in kendisine bağırması Bucky'i durdurdu. Bir adım geri çekilen Bucky, Steve ile göz göze geldi. Steve ona gözleriyle, arkada oturan birini gösterdi. Omzu üzerinden bakan Bucky, kırmızı pelerine sarılı sarışın bir kız gördü korkudan titreyen. Sky'ı görmek Bucky'i sakinleştirdi. Gözlerini yere eğdi ve Steve de adamın omzuna koydu elini. Bucky yere bakarak dudağını ısırdığı sırada Steve, Tony ile göz göze geldi.

Tony ile Steve birbirlerine bakıyordu ki tüm sığınağın dikkati tek bir noktada toplandı. O noktada Steve idi. Bucky'nin omzuna koyduğu elini kulağına götüren adamın ağzından bir inilti kaçtı. Sonrasında acı çok daha şiddetli bir şekilde döndü. Diğer elini de kulağına yaklaştırdı. Diz çöktü ve alnını toprağa yaklaştırdığı sırada daha yüksek sesle bağırmaya başladı.

Çığların Çığlıkları || MarvelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin