Harry Potter ve Kutup Tilkisi

5 - Draco ile Düello

Yaklaşık bir saat boyunca aynı şeyi tekrar tekrar denediler. Sonlara doğru az da olsa başarıyorlardı. Lina saate baktı. "Neredeyse bir saat olmuş. Son kez deneyeceğiz. Gözlerinizi kapatın." Sürekli düşmekten yorulmuşlardı ama sonuncu kez yapacakları için seslerini çıkarmadılar. "Zihnefend et!" İkisi de kıpırdamadı. "Güzel. Bu sefer başardınız." İkisi de gözlerini açtı. "Asalarınızı alabilirsiniz. Haftaya aynı saatte burada olun." Lina kapıyı araladı ve biri var mı diye kontrol etti. Kimseyi göremeyince çıkıp gitti. 

 Lina onlar görmeden köşeyi döndü ve zindanlara, mutfak kapısının yanına cisimlendi. Slytherin ortak salonuna yöneldi. Kendi kendine iyi iş çıkardığını düşünüyordu. Belki de öğretmen olmak fena fikir değildir, diye düşündü. Ama hemen sonrasında bu düşünceyi kafasından kovdu. Sessiz bir iş ortamını tercih ederdi.

"Bakın burada kimler varmış?" Draco, Pansy ve Zabini, Lina'nın önünde durdular. "Bu sefer kaçamazsın Potter."  "Senin gibi birinden kaçmaya gerek duymuyorum." "Çok iddialısın Potter." "Öyleyimdir Malfoy. Sadede gel. Daha önemli işlerim var."  "Babama, gelecekten geldiğinize dair bir mektup yazacağım. Ama bana inanması için kanıt gerekiyor."  "Gelecekten geldiğimizi sana düşündüren nedir?"  Draco bir an duraksadı. 

"Elbette ki yanınızda dolaşanın bir Malfoy olduğunun farkındayım. Bir Potter ve bir Malfoy'u kimse yan yana göremez."  "Göründüğün kadar aptal değilmişsin.  Yoksa birinden tavsiye mi aldın?"  "Nasıl- Hayır tabii ki, kendim anladım! Neyse ne. Bana gelecekte yaşanacak olayları anlat ve ben de babamı bilgilendirmeyeyim." 

"Bir düşüneyim." düşünür gibi yapıp bir elini çenesine koydu. "Ah, tabii ya. Gelecekte katıksız bir aptal olacaksın."  Draco kaşlarını çattı. "Çok komikt(!) Potter. Şimdi bana düzgün bir şeyler anlat yoksa seni önce düelloda yener sonra tüm bildiklerini o iğrenç iksirinle sana anlattırırım!"  "Hmm, bak bu kötü bir fikir. Benimle düello yapmak senin için iyi sonuçlanmaz. Ama madem çok ısrar ediyorsun, 

"Ben kazanırsam bir daha benimle uğraşmazsın. Sen kazanırsan mektup için bir şeyler anlatırım."  "O halde şimdiden mektup için parşömen ve tüy kalem hazırlasam iyi olur."  "Bahçede yapacağız."  "Ne zaman?"  "Şimdi."

...

Hafif bir esinti ve baharın geleceğeni şimdiden müjdelemeye hazır yeşil çimler esintiyle beraber sallanırken karagölün kendi özgü yosunsu kokusu birkaç metra öteden bile zihinlere kazınacak kadar keskindi. Birkaç öğrenci karagölün kenarında sohbet ediyordu. Bazıları bahçede öylesine dolanıyordu. Durmstrang öğrencileri ise gemilerinin güvertesinde birbirleriyle hararetli bir konuşma yapıyordu. "Senin için neresi uygun?"  "Yenileceğin yeri benim seçmemi mi istiyorsun Potter?"  "Gevezelik etme Malfoy. Sorumu cevapla." Draco etrafına bakındı. "Ormanın kıyısı iyi. Ordan bakınca herkes seni yendeğimi kolayca görebilir."  "Peki o zaman."

Ormanın kıyısına gittiler. Pansy ve Zabini kenara çekildi. Draco ve Lina birbirlerine düallo selamı verdiler. İkisi de işi hemen bitirmeye hevesli gibiydi. "Önden buyur Malfoy." 

"Anteokulatia!" Lina büyüyü engelledi ve hamle yaptı: "Everte Statum!" Büyü Draco'ya isabet etti ve Draco havada taklalar atmaya başladı. Bahçedeki öğrenciler, düelloyu daha iyi izleyebilmek için etraflarına toplanmaya başladı. Durmstrang öğrencileri de gemileinin güvertesinden izliyordu. "Yere düşen kaybeder Malfoy!" Draco kendini toparlayıp tekrar yere indi. "Mimblewimble!" Lina sössüz büyüyle Draco'nun büyüsünü engelledi." "Melofors!" Büyü yine Draco'ya isabet etti. Draco'nun kafasına gökten balkabağı düştü. İzleyen herkes, Pansy ve Zabini de dahil, kahkaha attı. Draco sinirlendi. Başındaki balkabağını çıkarıp bir kenara fırlattı. 

"Orbis!" Lina bu kez ayna büyüsü kullandı: "Speculum!" Büyü, Lina'nın büyüsüne çarpıp geri sekti ve orta büyüklükteki bir kayaya isabet etti. Kaya yerin dibine gömüldü. "Elinden gelen bu kadar mı Malfoy?"