Yıldönümü ve Doğum Günü Özel Bölümü!!!

250 52 14
                                    

Bütün okuyucularıma tekrardan selamlar! Öncelikle ciddi anlamda sizden özür diliyorum. Biliyorum, özür dileyince hatalarım telafi olmayacak. Tatilde kendimi epey boşladım ve LGS'nin yorgunluğunu bahane ederek tüm yaz yattım diyebilirim. Bu sene liseye başladım. Güzel Sanatlar Lisesini tam puanla kazandım ama LGS'yle kazandığım okulda okuyorum şuan. Her neyse. Lise hayatı yorucu, sıkıcı ve bana göre biraz değişik. O konuya hiç girmeyelim, çıkamayız.

**Bugün, bu bölümü yayımlıyorum. Çünkü bugün, bu hikayeyi yazmaya başlayalı tam bir yıl oluyor. Evet, doğum günümde tanıtım bölümünü yayımladım. "Severus Snape'in Kızı" olarak. O zamandan bu yana epey değişti hikaye. **

**Ve aynı zamanda bugün, hem benim hem LİNA'nın doğum günü. Hem kutlama hem de Lina'ya hediye vermek adına (biraz tuhaf bir hediye) yazdığım özel bölüm. ** "29 Eylül"

İyi okumalar!

"Neden Beraber kutlamıyoruz? Sizinle olduğum ilk Noel!"

"Lina, tatlım, biz de çok isterdik ama yapmamız gereken gerçekten çok önemli işlerimiz var. Anlamaya çalış lütfen."

"Ama-"

"İtiraz istemiyorum! Hem neden somurtuyorsun? Birsürü kişiyle beraber kutlayacaksın. O güzel gülümseyen yüzünü herkes görecek."

Lina en sonunda pes etti.

"Pekala. Çok önemli işinizde kolaylıklar dilerim. Yılanlara yem olmayın ya da cam kürelerin altında kalmayın." dedi Lina, Bay ve Bayan Celum cisimlenmeden hemen önce.

"Ne-" Bayan Celum sorusunu soramadan gitmişti.

Lina 12 numaralı evimn kapısını açtı ve içeri girdi.

Duyduğu seslere bakılırsa herkes -Bay ve Bayan Weasley, Fred, George, Ginny, Ron, Harry, Hermione, Sirius- mutfaktaydı.

Uzun koridorda ilerlerken aynanın yanında durdu ve kendine baktı. Saçlarını yeni yıkadığı için neredeyse yağsız ve her zamanki gibi açık bırakılmıştı. Annesinin mavi kazağı, siyah eteği ve siyah uzun çoraplarıyla epey şık görünüyordu.

Elleriyle kahkülünü düzeltti. Tekrar aynaya baktı. İçindeki ses "değiştir!" diye adeta bağırıyordu. İçindeki sesi susturmak istedi. Kazağının altına gizlediği asasını çıkardı, kahkülüne dokunduracakken durdu.

Asasını tekrar kazağının atlına gizledi. Tekrar aynaya baktı. Sağ eliyle kahkülüne dokundu. Uzamasın diye engel büyüsü yaptığı kahkülü şimdi saçının geri kalan kısmıyla aynı uzunluktaydı. Elini indirip tekrar aynaya baktı. Alnında saçını hissedememesi onu tuhaf hissettirdi.

Elini tekrar kaldırdı ve ve saçlarına dokundu. Simsiyah saçları dipten uca açık sarının pastel rengine büründü. Elini indirdi ve dikkatle aynaya baktı. Bu annesi miydi? Hayır, bu kendisiydi. Ama annesine bakıyormuş gibi olma hissi bile onu sevindirdi.

Sessiz ve emin adımlarla mutfağın kapısına kadar geldi. Konuşulanlara bakılırsa onun geldiğini fark eden olmamıştı.

"Öhöm!" dedi tatlı sesiyle ve kapı kenarını eliyle iki kere tıklattı.

Sesi bütün dikkatleri üzerine çekmeye yetti. Masanın başına oturmuş, havadan sudan sohbet ederken tıpatıp Mare'ye benzeyen birinin -hatta Mare'nin- gelmesini anlaşılan o ki kimse beklemiyordu. En çok afallayan tabii ki Sirius oldu.

"Anneannem beni buraya bırakacağını size söylemiş olmalı." dedi sesinin hoş tınısını takınarak.

Bayan Weasley'nin bir an için kafası karıştı. "Ah! Doğru ya, gel canım, Lina, geç otur şöyle. Geldiğini duymadık. Amity nerede?" "Beni bırakır bırakmaz gittiler." dedi Harry'nin yanındaki boş sandalyeye yerleşirken.

Harry Potter ve Kutup TilkisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin