Soğuk Ruh|23.Bölüm

610 33 16
                                    

"Sen yakut ol ben elmas."

"Yakut mu?O da ne?"

"Evet! Gözlerine baktığımda kırmızı altına bakıyormuş gibi hissediyorum."

"Kırmızı altın...Yeni bir altın mı yapacaksın?"

"Hayır insanların damarlarında sadece kırmızı hakir bir kan akacak. Fakat onlara gözlerin gibi bir taş hediye edebilirim."

"O zaman elması da  insanlara göndermeli miyim?"

"Tanrıların altınları var nasıl olsa." dedi omuz silkerek.

Gülümsedim.

Gülümsedi.

Tapınağın kenarında oturuyor, çiçeklerdrn taç yapmasını izliyordum. Güneş ışığı yüzüne vuruyor beyaz tenini parlatıyordu.

O çok güzel..

"Sayem.."

"Sayem."

"Sayem."

Git gide boğuklaşan ses tekrar netlik kazandı.

"Sayem..."

"...dur.Yapma! Sayem kendine engel olmalısın."

Altın,yüzünü boyamıştı. Fakat gözleri şafakta elmas gibi parlıyordu.

Gözleri ne kadar parıldarsa parıldasın,çok karanlıktı.

Milyonuncu kez söyledi bana."Bunu söylemene rağmen anlayamamışım..." dudağının kenarında biriken kanları yaladı. "...her parlayan altın değildir."

Aynı tapınağın önünde, çiçekler altın kana bulanmış bir şekilde duruyorduk. Çok büyük bir sessizlik hakimdi. Gözlerim ağlamaktan ağrıyordu. Beni öldürmesinden korkmuyordum.

Yaptığı bu katliam..o bunu yapmak istemezdi.

Diz çökmüş ona nefes alan son kişi olarak yalvarıyordum. "Sayem.."

"Beni unutma. Geri döneceğim."

'Kalbime saplanan kılıç...

...Rüyamda nasıl bu kadar acıtabilir?'
-
"Rüyanda kalbine saplanan kılıç...

Çünkü kılıç kalbine seni öldürmek için saplanmadı. Sana acı çektirmek için saplandı."

Terli bir şekilde milyonuncu kez gördüğüm rüyadan uyandım.

"Kabuslar hakkında...bir şey yapamaz mısın?"

"Ben gecenin titanıyım, kabusların değil Helios. "

"Uykunun ve ölümün anasısın."

"Olabilir."

"Bazen bana yalvarıyor, bazense öldürüyor. Onu özlüyorum. Çok..."

"Unut artık Helios,öyle biri yok! Hiç olmadı. Hayallerinde olan bir tanrıça yüzünden bir savaş başlattın ve kaybettik."

Yataktan hararetle kalktım ve Nyx'i duvara fırlattım. "Gelecek. Bu gün gelecek."

***

Helios'ın elçisi arabadan indi ve elini uzattı."Eliniz leydim."

Elini tuttum ve araban indik.

Olimpos tamamıyla beyaz ve altına bürünmüş bir yerdi.Güneş hiç kaybolmazdı ve -sanırsam- sıcaktı.

Fakat titanların diyarı,burada ömrümü geçirebilirdim. Tapınaklar siyahtı.Kurak bir yer değildi,heryerin yeşil olmasına karşın gri bulutlar havayı kaplıyordu. Rüzgar ağaçların dallarını büker derecede esiyordu.

SOĞUK RUH|Ouroborosजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें