Soğuk Ruh|28.Bölüm

434 22 4
                                    

Athanasia'nın hatıraları bir dalga gibi diğer tanrılara yayılmıştı. 

Athanasia bir nedenden dolayı gitmişti, ve gidişiyle beraber herkes onu unutmuştu ama anladığı kadarıyla Helios onu hiç unutmamıştı.

Athanasia, tahtına oturdu. sağ bacağını sol bacağının üstüne attı ve elini çenesine yasladı.

Titanlar başlarını kaldırdıklarında Zemheri'nin - ki onun adı artık bu değildi.- görkemini gördüler.

"Başlarınızı kaldırmanıza izin vermedim."

Titanlar tekrar başlarını eğdi.

"Bu beden yavaşça gerçek formuma dönmeye başlıyor. Aydınlık tarafa geçene kadar dönüşümün tamamlanacağını sanıyorum."

"Leydim, aydınlık tarafa mı döneceksiniz?"

Athanasia gözlerini onları küçümsercesine kıstı. Böcek gibilerdi.

"Bir mahkemem var. Adalet yerini bulmalı öyle değil mi? Yoksa karanlık tarafın anlamı nedir?"

Titanlar onun karşısında daha da küçüldüler.

"Helios, yaklaş."

Helios tahtına çıkan merdivenlere tırmandı ve eğildi. 

"Hoş geldiniz Leydim."

Athanasia'nın bakışları bir süre Helios'ın yüzünde dolaştı. 

"Tören bitmiştir. İlk toplantı gün doğumunda yapılacaktır. Çekilebilirsiniz, hepiniz."

Titanlar Athanasia'ya tekrar selam verdiler ve taht odasını boşalttılar, Helios arkasını döndüğünde Athanasia onu durdu. "Sen değil." Helios arkasını döndü, ama başını kaldırmadı.

Tahtından ayaklandı ve önünde duran genç titanın çenesini tutup kaldırdı. Helios'ın gözleri dolmuştu. Athanasia yüzünü buruşturdu. "Niye ağlıyorsun?" Genç titan daha fazla dayanamadı ve ağlayarak önünde duran güzel kadına sarıldı. "Sonunda döndün! Seni ne kadar çok özlediğim hakkında bir fikrin var mı Sayem?"

"Ah, bana hala Saye diye sesleniyorsun."

"Ama bu doğru!"

Athanasia, Helios'ın kafasına vurdu. "Şuna bak, çocuk gibi." Genç titan dudaklarını büzdü. "Acıdı." 

"Acısın diye vurdum zaten."

Athanasia sırıtarak tekrar tahtına oturdu.

"Güller, adaleti simgeler. Gerçekten özenle kurdun burayı değil mi?"

Y/N: Güller adaleti simgeler. Karanlık tarafın simgesinin güllerden oluşması, kendilerinin 'doğru taraf' olduklarını kabul etmesindendir.

"Helios, neden kaybedeceğin bir savaşa girdin?"

Zemheri altın renkte ki kılıcının çıkardı. Zarif ve abartısız bir kılıçtı. Tam ortasında, güzel bir yakut duruyordu ve yanında ki iki yakuta bağlıydı.

Helios cevap vermedi.

"Anladım. O hala bu tarafta ama aydınlık tarafa gitmem gerekiyor. Ve... teşekkür ederim Helios."

"Ne için?"

"Ben gitmiş iken onlara gücünden verdiğin için."

"Onu özlüyorum." 

"Biliyorum."

Helios sıcak bir şekilde gülümsedi,  ama Athanasia bu sıcaklığı hissedemedi.

SOĞUK RUH|OuroborosWhere stories live. Discover now