11.06.19

370 18 0
                                    


Öncelikle hepinize merhaba. Finali daha birkaç gün önce paylaştım biliyorum. Onlar için önemli olan bazı tarihlerde sizler için özel bölüm atacağım. Eski hesabım çalınmadan önce tam tarihinde atmıştım bu bölümü. Ocak ayında gelecek olan özel bölüme kadar biraz zaman geçsin ve sizde özleyin diye bunu şuan atıyorum. Her şeyin aynı olabilmesi için ilk paylaştığımdaki cümlelerimi silmedim.

🌘

Seni bulmaktan önce aramak isterim.
Seni sevmekten önce anlamak isterim.
Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
Sana hep, hep yeniden başlamak isterim.

                                           Özdemir ASAF

Nasıldım? Nasıl olmalıydım? Kendimi kaybettiğim bir dönemdeydim. Yaptığım şeylerin farkında olmadığım sadece sevdiğim için nefes aldığım bir dönem.

Siz hayatım dediğiniz kişi yokken yaşamak nasıldır bilir misiniz? Eliniz telefona gittiğinde aklınıza gelen acı gerçekle yüzleşmek nasıldır bilir misiniz? Birlikte gittiğiniz yerlere gidememek, sevdiğinizin ismini ağzınıza alamamak nasıldır bilir misiniz?

Ben bunları bilmek zorundayım. Ben canımın içi için yaşamak zorundayım. Geride kalmanın ne demek olduğunu bildiğim için geride kimseyi bırakmamalıyım.

Ben bugün bir yıldır adımımı atmadığım şehre,  kapılarını açtığım şehrimize gitmek zorundayım. Yalnızca onun değil kendi ölüm günüme gitmek zorundayım. Aynı günü tekrar tekrar yaşamak zorundayım. Onu yaşatmak zorundayım. Kalbimin atışlarını onun için korumak zorundayım.
Dalıp gittiğim yeşillerine bakamayacağımı bilmeme rağmen bunu düşlemek… Ona sarılamayacağımı, kokusunu alamayacağımı, öpeceğimi bilmeme rağmen ona gitmek…

Bir yıl boyunca yavaş yavaş yitirdiğim ruhumu bir günde toplamak zorundayım. Onun için hazırlanmalı ve ona gitmeliyim. Oğlumuzu onun için giydirmeliyim. Her gün olduğu gibi ona tekrar tekrar babasını anlatmalıyım.

Defterimi kapattım. Yaşlarımı silmedim her zaman yenisi eklenirdi çünkü.  Benimle birlikte bütün gece oturmaktan yorulmuş ve uykuya dalmış oğlumu izledim. Doğan güneşi balkon da selamladım.

Bugün 11 Haziran 2019. Öldüğüm, öldüğümüz gün. Hazırlanmalı ve ona gitmek zorundayım.

1 yıldır gitmeye cesaret edemediğim şehrimize gitme günüm.

Midemin sadece kahve kabul edeceğini bildiğim için başka bir şey hazırlamadım. Onun sevdiği gibi şeker kattım. Oysa ben acı içerdim. Ama şekeri bardağa attım. Ağzıma yayılan tadı o sevdiği için yuttum.

Camdan gözlerimi ayaklarıma dolanan Ay’la ayırdım. 1 haftadır en az benim kadar üzgündü. Babasını yitirdiği günü hissediyordu.

“Oğlum benim. Babana gideceğiz bugün. Seni hazırlayalım.”

Ona giydireceğim şeye bakarken yutkunamadım. Boğazıma oturan düğümü çözemedim.

Damatlığını giydirdim. Ağzımdan kaçan hıçkırığı tutmadım.

Ona giydirdiğim ilk ve tek kıyafetin damatlık olması onu kaybedeceğim hissini uyandırıyordu. O babasını dinlerdi beni bırakmazdı.

Kendimi duşa atıp suyun altında ağladım. Bir daha ağlayamayacakmışım gibi içim çıkana kadar ağladım. Gözlerimi öpmekten bıkmadığı bileğime çevirdim. Dudaklarının sıcaklığını ve dokunuşunu hissetmek için okşadım. Sanki hala dudakları orada gibiydi.

Kalkmam gerektiğini bildiğim için çıkıp odama girdim. Dolabın üstündeki kutuyu indirdim. Ellerim kapağı kavradı ama açamadım, açmak istemedim. Bir yıl öncesini yaşamayı kaldırabilir miydim?
Onun meleği olarak yanına gidebilir miydim? Odada gözlerimi gezdirdim. Bütün fotoğraflarımızla kaplı olan duvara ilerledim. Hepsine tek tek baktım. En mutlu günümüzde çekildiğimiz fotoğrafa baktım. Son defa çekildiğimizi bilmeden gülümsediğimiz fotoğrafa.

Üstümde aynı şeyler varken yine gülümseyebilir miydim? Onun için bunu yapabilir miydim?

Cevabı basitti ben onun için her şeyi yapmaya hazırdım. Bu beyazlığın kefenim olacağını bilsem yine giyerdim ve giyecektim. İkinci kez onun için hazırlandım. Saçımı, makyajımı aynı yaptım. Gelinlik bol olmuştu. Günden güne zayıflamıştım. Biliyordum ki zayıflayan bedenim değil ruhumdu.

Yitirdiğim güçlü ruhum geri gel. Onun için bunu yapmak zorundayım terk ettiğin bedene bir günlüğüne geri dön.

Geceden hazırladığım valizimi ve Ay’ı aldım. Bir yıldır kaçtığım evimize geri dönmeliydim. Evin kapısını kitledim. Bir yıldır yaşadığım her şeye tanık olan duvarları kapattım. Bugün onun için güçlü olmalıydım.

Ortak aldığımız arabanın kapılarını açtım. Ben yan koltukta gitmeyi severdim ki. Onun sürücü olduğu araba da hemen yanında olmayı severdim. Ay’ı benim olması gereken yere oturttum. Sürücü koltuğuna geçip onu hissettim. Direksiyonu kavrayan elleri, kendi boyuna göre ayarladığı dikiz aynası, bana gülümseyen gözlerini gördüm.

Derin nefes alıp arabayı çalıştırdım. Çanakkale yakınlarında bulunan dağ evini terk ettim. Onun yokluğunda geçirdiğim bir yılımı arkamda bıraktım. Sabahın altısında yolda tek tük araba vardı. Şoförlerin tuhaf bakışlarını umursamadım.

3 saat hiç durmadan evimizin önüne geldim. Kimseyi görmek istemiyordum. Sadece Ay’ı alıp hızla asansöre bindim. Buradaki tek anım onun baygın haliydi. Sanki o günkü hava burada asılı kalmıştı ve ben aynı anı yaşıyordum. Yüzünü ve saçını okşuyor ona sesleniyordum.

Asansörden gelen sesle indim ve evimizin kapısına geldim. Kapının üstündeki yazıyla ağzımdan kaçan hıçkırığımı tutamadım.

İyi ki…
A&V

Anahtarımı deliğe sokup kapıyı açtım. Ay kucağımdan inip eve girerken öylece bekliyordum. Ayaklarım gitmemek için direniyordu. Beynim geri dönmem için yalvarıyordu. Kalbimi dinlemeyi seçtim. Buna ihtiyacım olduğunu en iyi o biliyordu.

KIRIK KALPLERİN PARÇALARI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin