Bölüm 25

412 47 100
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.















birkutsalpatates adlı kişiye ithaf edildi.

25.Bölüm








Merdivenleri acele ile çıkarken ikimizde tek kelime etmiyorduk. Ben o kişinin kim olduğunu öyle çok merak ediyordum ki şu an hiçbir engel oraya ulaşmama mani olamazdı. Nihayet ulaşmak istediğimiz kata geldiğimizde soluklanmak için kısa bir zaman ayırdım kendime.

Bu sırada Barış geride kaldığımı fark edip yanıma geri geldiğinde elimi tutmak için elini uzattı. Elini tutup tutmamak arasında kararsız kaldığım sırada çalan telefonu sebebiyle elini geri çekti. Elimi indirip Barış'ın kiminle konuştuğunu anlamak için onun müsade ettiği kadar konuşulanları dinledim. Açık vermeyecek kadar üstü kapalı konuşuyordu. Bana unut demişti ve unutmam için elinden geleni yapıyordu.

Barış, ''Evet, ne oldu?'' dedikten sonra karşı tarafın konuşmasını dinleyip ardından kaşlarını çattı ve telefonu omzuna bastırıp bana döndü. Bakışları tedirgindi. İstemediği şeyler olmuş gibiydi.

''Azra sen Burak'ın yanına git ben birazdan geleceğim. '' dedikten sonra elime küçük bir öpücük bırakıp çıkışa doğru ilerlemeye başladı. Bir şeyler söylemek için vaktimin kalmayacağı kadar kısacık bir zamanda gözden kayboldu.

Onun karakoldan çıkışını izlerken kollarımı birbirine dolamış suratımı asmıştım. Bir yanım onu takip etmem gerektiğini söylerken diğer yanım planlı davranmam gerektiğini söylüyordu. Şimdi peşine düşersem yakalanma ihtimalim diğer seçeneğe göre daha fazlaydı. Gözden kaybolduğunda içimi kemiren merak duygusu ile ortada kalmıştım. Fakat nihayetinde Burak'ın yanına gitmeye karar verdim. Son kez çıkış kapısına umutsuzca göz attıktan sonra dikildiğim yerden ayrıldım.

Aklım Barış'ta kalmıştı ve bu beni oldukça yoruyordu. Benim onu değil cinayeti düşünmem gerekiyordu. Ama bunu pek beceremiyordum.

Seri adımlarla yürürken arkamdan gelen ses üzerine durup omzumun üstünden kim olduğuna baktım. Bu kişi buraya henüz geçenlerde gelmiş olan Fırat'tı. Bana doğru gelmeye devam ederken tam anlamıyla ona dönüp ilgiyle ne diyeceğine baktım. Yanıma geldiğinde elindeki dosyayı uzatıp benimle fazla göz teması kurmaktan kaçındı.

Uzattığı dosyayı elime alıp ilk sayfasını açtıktan sonra maktülün sevgilisinin dosyası olduğunu anladım. Açtığım sayfayı tekrar kapatıp elimde rulo yaparken Fırat'a dönüp, ''Sağ ol Fırat.'' dedim. Fırat başını biraz kaldırıp kibarca gülümsedikten sonra arkasını dönüp gitti. Ben de yeterince oyalandığımı düşünerek Burak'ın yanına gitmek için hızlı adımlar atmaya başladım.

Suç Mahalli Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin