Bölüm 22

840 207 95
                                    

Eslemissss adlı kişiye ithaf edildi ♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eslemissss adlı kişiye ithaf edildi ♡

22.Bölüm

Arabanın hızını biraz daha artırırken Barış'ın sorguyu bitirmemiş olması için içimden dualar edip duruyordum. Barış sorgu için gittikten sonra bir saat kadar daha inceleme yapmıştık ve delil olabileceğini düşündüğümüz her şeyi almıştık. Fakat şu an beni ilgilendiren tek delil evde bulduğumuz kolyeydi ve Kürşat Bey'in kolye hakkında ne söyleyeceğini gerçekten çok merak ediyordum. Eğer öğrenmek istiyorsam hızlı olmalıydım.

Hava oldukça karanlıktı ve yollar ıssızdı. Saate bakmaya korkuyordum; gecenin hangi saatini yaşıyorduk, uyuyabileceğimiz kaç saat kalmıştı bilmek istemiyordum.

Ellerimle direksiyonu daha sıkı kavrayıp hızımı biraz daha arttırdım. Yolların boş olması şu an işime çok yarıyordu; bu yüzden bu fırsattan iyice yararlanmak istemem tamamen benim hakkım olan bir şeydi. Emniyet binasına yaklaştığım sırada çalan telefonum nedeniyle biraz yavaşlayıp yan koltukta olan telefona uzandım, Ecem arıyordu. ''Efendim Ecem?'' derken telefonu hoparlöre almış ve kucağıma bırakmıştım.

''Azra cesetin detaylı incelemesini bitirdim. Elde ettiğim ve sizin işinize yarayacağını düşündüğüm bilgiler var.'' dedi ve bir cevap vermem için bekledi.

''Tamam Ecem, şu an yoldayım merkeze gelince bir sorguya gireceğim sonra da senin yanına gelirim. Belki sonra da birkaç saat uyumak için eve gidebilirim.'' dedim son kurduğum cümlenin gerçekleşmesini tüm kalbim ile umut ederek.

''Ben de seninle görüştükten sonra gideceğim eve. Bu yüzden işini hızlı halletmeye bak.'' Sesinde gezinen yorgunluk barizdi.

''İnşallah.'' dedikten sonra telefonu kapatıp merkezin giriş kapısından içeri girip arabayı park edebileceğim müsait bir yer var mı diye etrafa bakındım. Fazlaca müsait alan vardı; arabayı hemen park edip kendimi dışarı attım. Etrafımı çevreleyen soğuk hava tüylerimi diken diken ederken derin bir nefes alıp hızlı adımlarla içeri girdim.

Yaz ayındaydık fakat gece soğukları artık kendini belli etmeye başlamıştı. Bunun için geceleri giyebileceğim bir hırka almak ve arabaya koymak eve gidince yapacağım ilk şey olmalıydı. İçerisi yavaş yavaş boşalmaya, herkes evine dağılmaya başlamıştı. Girişte fazla oyalanmak niyetinde değildim. Adımlarımı merdivene çevirip bir kat aşağıda bulunan sorgu odasına gitmek için hızlı davrandım. Merdivenleri ikişer ikişer inerken sorgunun bitmemiş olmasına dair ettiğim dualara devam ediyordum.

Alt kata nihayet inmeyi başardığımda birkaç metre ötemde Burak'ı görmüştüm. Bu da sorgunun bitmediğine dair bir işaretti. Yüzüme bir sırıtış yerleştirip büyük adımlarla Burak'ın yanına gittim.

Suç Mahalli Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin