Bölüm 14

888 230 110
                                    

Bölüm 14: NikahBölüm şarkısı: Evim sen oldunBanurgn adlı kişiye ithaf edildi ♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 14: Nikah
Bölüm şarkısı: Evim sen oldun
Banurgn adlı kişiye ithaf edildi ♡

Annem ve Barış'ın annesini benim yatak odama aldıktan sonra onlara çaktırmadan uyduracağımız yalanı -biraz gerçeklik payı var- Barış'a mesaj olarak attım ve beni şüphe ile süzen annemin ve Hüsne Teyze'nin yanına gittim.

Ailemiz bizim evli olduğumuzu öğrendikten sonra evde küçük kıyamet kopartmış, bizi taşa tutmalarına ramak kalmıştı. Annem olayı kendi çevresinde oldukça büyütüp kendini kalp krizi geçirtmeye çalışmıştı. O an keşke söylemeseydik de ikinci bir imam nikahını kıymaya razıydım, diye geçirdim içimden. Fakat olan olmuş, söylenen söylenmişti. Hüsne Teyze ise sadece bakışlarıyla Barış'ın boğazına yapışmış öldürüp öldürüp diriltmişti.

''Anlat kızım.'' dedi Hüsne Teyze. İkisi yatağın ayak ucuna oturmuşlardı. Ben de onları karşıma almak için yatağın karşısındaki halının üstüne oturup bacaklarımı kalçamın altına aldım. Gözlerimi onlara dikerek şalımı huzursuzca birkaç kez çekiştirdim.

''Şimdi annecim şöyle...'' diye lafa başladığımda daha doğrusu mırıldandığımda ikisi birden ''Söyle evladım.'' dedi. Annem benim cümlemdeki 'anne' kelimesinin Hüsne Teyze'nin üzerine alınıp cevap vermesine bozulmuş gibi yüzünü astı ve iç geçirdi. Bu hâline çaktırmadan gülümsedim ve kafamda anlatacağım olayı toparlamaya çalıştım. Nihayetinde derin bir nefes aldım ve kaldığım yerden devam ettim.

''Şimdi şöyle oldu. Biz Barış'la aynı yerde çalışıyoruz bildiğiniz gibi. Neyse bir gün Barış yanıma geldi ve seninle niyetim ciddi birbirimizi tanımak için bir süre konuşalım dedi.'' Anlatmaya ara verdiğimde tereddütle onlara baktım. Sakin görünüyorlardı. Annem gözlerimin içine bakarken rahatsız olduğumu hissedip gözlerimi kaçırdım ve kesik bir nefes alıp ''Ben de kabul ettim.'' dedim.

''Bak sen şunlara Hüsne Hanım. Bize hiçbir şeyden bahsetmemişler.'' dedi annem çatık kaşlarının ardındaki koyu kahve gözleriyle beni izlerken. Hüsne Teyze'ye baktığımda güldüğünü gördüm. Gülmesine sebep olan onlara karşı olan utancımdan ezilip büzülmem miydi yoksa bu olanlar hoşuna mı gitmişti, anlayamadım. Ama mutlu olmasına ben de sevindim. Onunla en son hastanede Barış için ağlıyorduk. ''Gençler işte.'' dedi Hüsne Teyze, ardından bana yandan bir bakış attı.

İkisi tekrar bana dönünce devam etmem gerektiğini anladım ve öksürerek boğazımı temizledim. ''Sonra biraz zaman geçti tanıştık anlaştık. Barış artık uzatmanın anlamı yok evleneceğiz dedi ve imam nikahını kıydık. Ama sonra sadece ara sıra benim evimde kalmaya başladı kaldığında da farklı odalarda kaldık.'' dedim ve sözümü noktaladım.

''Ha bir de aynı odada kalsaydınız.'' bu sefer çıkışan Hüsne Teyze'ydi. Yüzünde tatlı bir ifade olduğundan cümlesindeki amacın benimle eğlenmek olduğunu anlayıp sustum. Annemse bir şey demeden öylece duruyordu. Ne düşündüğünü bilmiyordum. Utanmış ve mahçup bakışlarımı ellerime dikip onların bir şey demesini bekledim. Yani en azından şu an bana kızmaları gerekiyordu.

Suç Mahalli Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin