Bebeğimin babası Mafya!

Bölüm 16 (EVLENME TEKLİFİ)

Otelde akşamı etmişlerdi ve yemeklerini de yedikten sonra sessizliğe bürünüp evlerine dönmüşlerdi.

Selin, yol boyunca Erdem'in otelde söylediklerini düşündü. Bazı şeyler ona mantıklı gelse de, kaçmayı bir kere kafasına koymuştu. 

Eve vardıktan sonra ikisi de birbiriyle konuşmayıp, odalarına çekildiler. Anlaşılamayan gergin bir ortam vardı aralarında. Aslında otelde gayet ılımlı konuşmuştu Erdem, neden bir anda böyle olmuştu?

Sabah 9.00

Oda kapısının çalınmasıyla uyandı Selin. ''Müsait'' dedi uykulu sesiyle. Yatağı bırakmak istemediği için kafasını kapıya döndürmeye bile üşenmişti. Gelen Erdem'di. Tekrar gözleri kapanan selini kolundan dürttü ve ''Hadi kalk, misafirlerimiz var'' dedi.

''Kim?'' diye mırıldandı Selin.

''İn görürsün. Önce hazırlanman gerek''

Selin yatağından kalktı ve kimin geldiğini düşünerek, bir kaç tahmin de yürüterek hazırlandı. Aşağıya indiğinde Selin'i bekleyen bir kahvaltı sofrasıyla karşılaştı. Etrafında ise 3 kişi.. Erdem, Seda, Serkan.

Selin, hayatının mahvolmasında payı olan Serkan ve Sedayı görünce öfkelendi. En yakın arkadaşı Seda, Selin'in sırrını Serkan'a söylemişti. Serkan da gidip Erdem'e söylemişti. Eğer Seda çenesini tutup Serkan'a söylemeseydi, Selin kürtaj olacaktı. Bu hayat Selin'indi, başkasının zoruyla bir şeyler yapamazdı. Bu yüzden Sedaya karşı çok kinliydi. 

Seda, Selin'in onu görmesine sevineceğini sanarak ayağı kalktı ve Selin'e doğru yanaştı. 

''Canım arkadaşım, seni çok özledim Selin'im'' Seda Selin'e tam sarılacakken Selin Sedayı yavaşça itti. ''Yaklaşma Seda'' 

Seda, bu tepkiyi beklemiyordu çünkü yanlış yaptığını düşünmüyordu. Aksine, Selin'e çok iyi bir hayat verdiğini, buna vesile olduğunu düşünüyordu. Sahi, hangi kız Selin'in yerinde olmak istemezdi ki?

Erdem ve Serkan Selin'in  bu soğuk tavrına karışmadılar, az çok onu anladılar. 

Serkan, ortam gerilmesin diye Selin ve Sedanın yanına geldi. ''Selin, merhaba. Biz buraya nikahınız için geldik. Lütfen tatsızlık olmasın.'' dedi.

''Üçünüzde şu masaya gelir misiniz, çaylarınız soğuyor'' Erdem'in sitemi üzerine kahvaltı sofrası dörtlendi. Selin, kahvaltısını yaparken öfkeli bakışlarını Seda ve Serkan'ın üzerinden indirmiyordu. 

''Selin, Seda ve Serkan bizim nikah şahitlerimiz olacak'' dedi Erdem.

''Gerçekten çok iyi nikah şahitleri bulmuşsun Erdemcim. Hayır demelerine zerre ihtimal veremiyorum'' diye cevap verdi Selin, kinayeli bir şekilde.

''Sen de diyemezsin'' diyerek raconu kesti Erdem. Serkan 'kesinlikle' der gibi başını salladı. 

Erdem ile Serkan muhabbete dalmışken, Selin Sedanın yüzüne bakmıyordu. Orada yokmuş gibi davranıyordu. Aynı zamanda, Sedayı kullanarak kurtulabileceğini de düşünmüştü. Sonuçta Seda buradaydı, ve elbet yanında telefonu da vardı. Polisi ararsa kurtulabilir miydi? Peki, buraya polis girebilir miydi? Yada polis, Erdemle baş edebilir miydi? Selin'i ondan alabilirler miydi? Hayır.. Kimse Selin'i kopartıp ondan alamazdı. 

Kahvaltı faslından sonra tek başına bahçeye geçti Selin. Erdem, Serkan ile Sedaya odalarını gösterdi. Selin'in asla umurunda değildi. Üçü de bahçeye Selin'in yanına geldiler. Erdem ile Serkan iki dakikada hazırlanmışlardı. ''Biz ava gidiyoruz'' dedi Erdem Selin'e, haber verirmişcesine. Başıyla onayladı Selin. Seda ise oturuyordu. Erdem'in yaptığı işaretle Seda telefonunu gözlerini devirerek Serkan'a verdi.