00.09

209 19 1
                                    

gözler...

hayatımızda büyük yer kaplarlar

ağlarken.

gülerken.

üzülürken.

korkarken.

şaşırırken.

ve daha bir çok duyguyu yaşarken.

karşı tarafın onları anlamasını sağlarlar.

benim gözlerimin bana tek faydası hiç görmek istemediğim şeyleri sürekli karşıma koymasıydı sanırım.

gözlerim bile mazoşistse çokta söze gerek yoktu bence...

o lanet şeyler.

şu an açıp açmamak konusunda kararsızım.

en fazla ne olur ki?

bu psikopat ruhumu daha fazla hoşnut ederim :).

açtım.

1

2

3

bi bok olmadı?

tuhaf?

ama biraz kasıntı gibiyim sanki?

bu benim tavanım değil?

gözümü açtığım anda karşımda jin'in posteri olması gerekmekteydi?

kafamı sağa çevirsem mi?

çevirirsem kötü bir şey olacakmış gibi hissediyorum

ben bu kırgınlık halini çok iyi bilirim

kesin bi bok yedim.

derken yandan bir ses duyulur

-''arkam sızlıyor lanet olsun''

siktir.

bu bir erkek sesi ve tanıdık değil.

-''hey öldün mü?''

gözlerim açık ve onun tarafına bakmıyorum. öldüğümü düşünmesi normal...

-''her neyse, iyi bir geceydi. umarım bir daha karşılaşmayız.''

dün geceden aklımda kalan tek şey çocuğun adının suho olduğuydu.niyesini sormayın bende bilmiyorum...

yavaş yavaş hazırlandı ve odadan bana bakmadan çıktı. ben ise hala yediğim halt yüzünden vicdan azabından nasıl kurtulacağımı düşünüyordum.

söz vermiştim,

kendime bir söz vermiştim.

ilkim sevdiğim biriyle olacaktı.

özel olacaktı

sadece zevkten ibaret olmayacaktı.

ama sarhoş beynim bağımsızlığını çoktan ilan etmişti

ve o baş ağrısı.

ilk kez içmesem de yine de ağrıyordu işte...

ayaklanmaya çalıştım, yatakta dikelmek bile bir zulümdü sanki.

2 büklüm olmuş halim bana tanıdık geliyordu;

onu izlerken kaçırdığım eğitimlerin tekrarlarını sabaha kadar yapmak zorunda kaldığım için. 2 büklüm silah atışı yaptığım günler...

en azından içimde bir nebze umut vardı.

umutsuz gözlerimi yere indirdim.

yere fırlatılmış kıyafetler saatler vesaire...

under my skin/namjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin