54.BÖLÜM: ''Işıkları Söndürmek''

106K 8.3K 16.6K
                                    

Skylar Grey - Words

Emre Aydın - Çocuğum Belki

Merhabalar. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Keyifli okumalar dilerim. ^^

54.BÖLÜM: ''Işıkları Söndürmek''

Göz açıp kapayınca kadar geçer bir ömür fakat gözlerinizi kiminle açarsanız öyle bir anlamı olur

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Göz açıp kapayınca kadar geçer bir ömür fakat gözlerinizi kiminle açarsanız öyle bir anlamı olur.

Sonbahara gireli epey bir vakit olmuştu biz evleneli ise neredeyse bir buçuk ay. Günlerimiz öyle sıcak, hoş ve güzel geçiyordu ki; onunla hayatı paylaşmak bu demekti. Kırmadan, kırılmadan, dinlenerek ve dinleyerek ardımızda bıraktığımız hatıralar yerine yenileri konsun diye sabırsızca yaşamamızı bekliyordu.

Onunla evlenirken sadece bir eş değil arkadaş kazandığımı da biliyordum.

Şimdi de uyanmış mutfakta ekmek kızartıyordum. Birazdan kahvaltımızı yapacak ve okula gidecektik.

Bir şeyler mırıldanarak sofrayı kurarken Akif Selim üstsüz bir şekilde kapının orada belirdi. Güzel gözlerini kısarak bana baktığında elimdeki bal tabağıyla ona çekildim. ''Mislina gömleğimi gördün mü?'' diye sordu.

''Nereye çıkardıysan oradadır,'' diye gülümsedim sessizce.

Elini kapının kenarına koyarak muzip bir şekilde gülümseyerek, ''Ama gömleğimi çıkartan sendin,'' diye karşılık verdi.

Ağzım hafifçe araladığında kafamı sallayarak elimdeki bal tabağını sofraya koydum ve yanına ilerleyerek yüzüne birkaç saniye bakıp, omzuna minik bir öpücük bıraktım. ''Sanırım makineye attım,'' dedim. ''Başka bir gömlek giysen olur mu?''

''Olur tabii,'' diye peşimden geldiğinde odamıza ilerledik. ''Kazak giyeceğim ama havalar çok soğumadı ya o yüzden gömlekle devam edeyim.''

Gülümseyerek dolabın kapağını açtığımda, ''Kasıma girmek üzereyiz,'' dedim. ''Gömlek üzeri kazak giy sen. Hatta kesin giy!''

''Ben bir ürktüm,'' diye alay etti benimle.

Ona ters ters baktığımda askılıktan ütülü gömleklere bakarken bana sarıldı ve ellerini karnımda birleştirip kulağıma yakın yere yumuşak bir öpücük de o bıraktı. ''Her gün bu evin içinde seni görmek, seninle olmak dünyanın en güzel hissi. Böyle sarılıyorum ya sana; hiç bırakmak istemiyorum.''

Askılıklara bakarken sırıttım. ''Her gün bu kadar güzel şeyler söylemeyi nasıl başarıyorsun bilmiyorum. Ben sana karşılık veremeyince kendimi tuhaf hissediyorum.''

Ruhuma dokunan ve içimi titreten tatlı sesiyle gülümserken, ''Sen ders çalışırken ben de çaktırmadan şiir okuyup ezber yapıyorum senin için,'' dedi. Daha çok güldüm.

Mürekkebe Boyanan Sardunya | RaflardaWhere stories live. Discover now