𝐿𝐸𝐾𝐸 ఌ︎ 𝑇𝐴𝐸𝐺𝐼̇

[25ఌ︎ 🄼

Yoonginin kafasındaki yarık bir süre sonra iyi duruma gelmişti doktor tahlil sonuçlarına bakıp bir sorun göremeyince yoongiye evde istirahat etmesini söyleyip göndermişti

Tae ile durumları aynıydı ikisi birbirlerinin yanına gitmiyor sadece yemeklerde bir araya geliyordu tae her ne kadar yoongi ile konuşmak istesede yoongi bir şekilde kıvrılıp konuşmaktan kaçıyordu aralarındaki soğukluk bit türlü erimiyor aksine dahada soğuklaşıyordu

"Yoongi hasta olduğunu duydum geçmiş olsun"

Hoseok telefonun arkasından üzgünce mırıldandı

"Teşekkürler hoseok ben iyiyim"

"Ah sevindim ben s-senle bir konu hakkında konuşmak istiyorum yani baş başa müsaitsen bana gelmek istermisin?"

iç çekerek bir süre sessiz kaldı  hoseokun ona karşı olan duygularını daha önceden anlamıştı kendisi çok iyi ve ona karşı sevecendi ama kalbi başkasına ait olunca ne olursa olsun zorla sevemezdi

"Tamam hoseok birazdan orada olurum"

Telefonu kapatıp aynada kendisine göz gezdirdi bakımını umursamıyıp çatlamış dudaklarının üstüne krem sürüp odadan çıktı

Askılıktan montunu alıp dış kapının önüne gelerek kapıyı açtı tam çıkacakken kolundaki eller bedenini kapıdan uzaklaştırıp sırtı duvara çarpılmıştı

"Bu saatte nereye?"

Tae meraklı ve düz bakışlar ile yoongiye bakıp sıkmış olduğu bileğini bırakıp önüne bir kaç adım mesafe bıraktı

"Bu Seni ilgilendirmez"

taeye umursamazca bakıp durduğu  yerden hareketlenip kapıdan çıkacakken bu sefer sırtı duvara daha sert çarpmıştı

Hızlı nefesleri yoonginin yüzüne çarparken yoongi bu yakınlıktan yutkunup gözlerini yere doğrulttu

"Yoongi nereye gideceğini söyle!"

Tae'nin kalın ve yüksek ses tonu yoongiyi korkutup bir iki adım geri çekilmesine sebeb olmuştu

"Hoseoka gideceğim"

sözünden sonra tae şaşkın ve öfkeli gözler ile alaylıca güldü

"Demek onun sürtüğü olmayı kabul ettin"

bunu içinden geçirsede dışından söylemişti fark edip hemen sustu

Bu sefer yoongi alaylıca gülmeye başladı sırtındaki duvardan taeye doğru yaklaşıp hem kırgın hemde sinirli bakışlar ile bakmaya başladı

"Haklısın biliyormusun"

bu sözü ile tae yerdeki bakışlarını kaldırıp hayel kırıklığı ile baktı

"On dört yaşında oyun olarak oynattıkları şeyleri bilmiyorsun!"

dolu gözler ile burnunu çekip gücünü toplayarak kaldığı yerden devam etti

"Babam öldüğünde onun borçlarını bedenim ile kapatmak istemedim buna zorlandım ben... böyle iğrenç bir işi yaptığım için her gün ölmek istedim"

Dolu gözlerinden birerce yaşlar yanaklarından süzülüp konuşması hıçkırıklara dönüşüyordu

"Her defasımda İntihar etmeye çalıştım ama ona bile izin vermediler benim bu işe çokmu hevesli olduğumu sanıyorsun!?"

Tae yoonginin sona doğru yükselen sesi ile ona yaklaşıp sarılmak istedi ama yoongi geriye gidip bedenini ondan uzaklaştırdı

"Ben... ilk defa birisine aşık oldum sevdim ama o kişi ne yaptı biliyormusun? Beni sürtük yerine koydu! her defasında bana zarar verip bedenimi incitsede ben ona muhtaç oldum hep sustum düzelir diye ama beni yanılttı"