[13ఌ︎

3.9K 221 57
                                    

Sevgi için bir soluk kadar yakın ama yıldız kadar uzak derler. Uzansan da yetişmezsin, yetişsen dokunamazsın, dokunsan vazgeçemezsin, tam vazgeçtim dersin ama unutamazsın.

ఌ︎


1 hafta sonra

"SİKECEĞİM BEN BU ADAMI!"

tae elindeki telefonunu yatağa fırlatıp öfkeyle saçlarını kökünden sertçe çekerek gözlerini sımsıkı yummuştu. Az önceki dinlemiş olduğu şeylerin etkisinden bir türlü çıkamıyordu.

"Tae- ne oluyor?!"

Jungkook duymuş olduğu seslerden dolayı soluğu tae'nin odasında almıştı. Telaşla odaya daldığı an onun tekrardan bağıracağını anlayıp kulaklarını parmaklarıyla tıkadı.

"OROSPU ÇOCUĞU!"

hâlâ sakinleşmemiş olan tae'ye doğru ürkek adımlarıyla yaklaşarak elini sırtına koyup, güç verircesine sıvazladı.

"Seni bu kadar sinirlendiren şey ne?"

Tae'yi en son babasıyla şirket sebebiyle kavga edip bu derece sinirlendiğine şahit olmuştu. Ama şuan ki siniri daha da körlenmiş bir durumdaydı. Onun kolay kolay asla bir şeye sinirlenmeyeceğini biliyordu. Bundan dolayı içine korku düşmüştü. Ortada demek ki büyük bir sorun vardı.

Tae bakışlarını yere sabitleyip derin nefesler alarak, yatağın diğer ucuna fırlatmış olduğu telefonunu işaret etti. jungkook onun işaret ettiği yerde telefonu görünce kaşları merakla havalanmıştı. Bir şey demeden sessizce yatağın diğer kısmına geçerek kapalı telefonu yatağın üstünden alıp açtı. ekrandaki beliren ses kaydını ilk açmakta tereddüt yaşamıştı ama tae bakışlarını ona çevirip onay verircesine baş sallarken yutkunup sesi açarak dikkatle dinlemeye başladı.


Dm.

+80*****
|Ses kaydı ⏩ 1:43

"Sesli inle bebeğim, benden daha çok zevk aldığını o it bilsin!"

Yoongi aralıklı ağzını kapatıp elinden geldiğince ses çıkartmamaya çalışıyordu. Bu pisliğin ses kaydı alarak tae'ye yollayacağını biliyordu.

"Lütf- ahh!"

Tae'nin yanından ayrıldığından beridir bu adamla defalarca ilişkiye girmişti. Ayrıca günlerce ayağa kalkmadığı için kirlice gününü yatakda geçiriyordu. Öyle bıkmıştıki, Bu sefer göz yaşları içinde isyan edercesine bağırdı.

"Bırak b-beni!"

"Altımdaki şahiser Vücudunu ölsem bırakmam. Hem daha çok var ilişkimizin bitmesine."

Onun bu dediklerine karşı içinden alayla gülmüştü. Her defasında daha çok var deyip aklı sıra çocuk kandırıyordu. Dermanı kalmadığı için kafasını geriye atıp, bu lanet adamın durması için bu sefer tae'nin adıyla birlikte inlemişti.

"T-tae-hyung..."

Sonrasında etrafda kısa bir süreliğine sessizlik oluştu. Adam daha geçen hafta burnunu kıran kişinin adını duyduğu an, gencin göğüs ucunu ezen parmaklarını çekip, iki elini öfkeyle yoongi'nin boynuna geçirmişti.

"Sen ne dedin."

Yoongi boynunu acımasızca sıkan ellere karşı yüzü morarmaya başladı. Kesik nefesleri eşliğinde tüm gücüyle haykırdı.

"K-kurtar beni! TAEHYUNG!"


Jungkook yoongi'nin muhtaçca haykırışından sonra kısa bir sessizliğin oluşmasıyla ses kaydının sonlandığını anlayıp, telefonu yatağın üzerine geri koyarak yüzündeki acı dolu ifadesiyle birlikte tae'nin yanına gidip sıkıca sarıldı. Tüm bu duyduğu şeyler yüreğini öyle deşmişti ki, sanki o anı kendisi yaşamış gibi bedeni titriyordu.

"Yoongi'ye dokunduğu her anı ona zehir edeceğim jungkook. Gör ve seyret. Bende kim taehyung değilsem bunu yanına bırakmam."










-




Bölüm çok kısa çünküüü öbür bölümde

Benim sevdiğimi bildiğiniz şey
K A O S

𝐿𝐸𝐾𝐸 ఌ︎ 𝑇𝐴𝐸𝐺𝐼̇ Where stories live. Discover now