Chapter Three

231 17 20
                                    

Anneme bugün olanları anlattıktan sonra biraz rahatlasam da aklım hâlâ Kennylerdeydi. Bensiz çok eğlendiklerine o kadar emindim ki, bu benim canımı yakıyordu. Beni alttan aldıkları düşüncesi beni hem rahatsız ediyor hem de utandırıyordu. Öyle ki hava yeni yeni aydınlanmaya başladığında anca uykuya dalabilmiştim.

Durağa ilk gelen bendim. Bu çok sık olmazdı. Kulaklıklarımı takıp diğerlerinin gelmesini bekledim. Neler yaptıklarını, özellikle de kadar eğlendiklerini sormak isterdim ama bırak bunu merhaba bile diyecek yüzüm yoktu.

Ben düşüncelerimde boğulurken yanımdaki karaltıyı ancak otobüs gelince fark etmiştim. Kafamı döndürdüm. Bu Kyle'dı ve suratıma bile bakmadan otobüse binmeye hazırlanıyordu. Bana karşı bu kadar soğuk davranması daha çok bunalmama neden olmuştu. Sırayla otobüse binip yerlerimize oturduk. Onlardan uzak oturduğum için herkesin garipseyen bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Nede olsa Eric Cartman'ı ne olursa olsun herkes seviyor. En azından Eric Cartman öyle sanıyordu.

                       *     *     *
Ders bitip öğlen arası olunca kafetaryaya inmeden önce çantamı alasefe toplamaya başladım. Ama duyduğum ses ile yere düşen kalemimi almak için eğilmemle kafamı sıraya çarpmam bir oldu. "Cartman! İyi misin? Üzgünüm!" Bu Kyle'dı. Dün bana o kadar sinirlenip hâlâ nasıl bana iyi davranıyordu anlamıyorum.

"Evet. Saol Kyle." Yüzümü ona döndüm. Endişe ile açılmış ve parlayan gözleri midemi kıpraştırıyordu. Nasıl bu kadar güzel olabildiğine aklım basmıyordu. Bir de bana bak. Şişman, kaba, bir işe yaramayan küfürbaz bir çocuk. Kyle'ın, Stan'in ve Kenny'nin ailesi çok şanslılar. Çok iyi çocukları var. Ama ben daha kendi başıma bile uyuyamıyorum. Bunları düşünürken gözlerimin yandığını hissettim. Ağladığımı fark etmemiştim.

"Cartman? Cartman iyi misin? Cartman neden ağlıyorsun?" Yanıma eğilmişti bile. Suratı benimkine o kadar yakındı ki neye ağladığımı bile unutmuştum. "Dün aramızdaki olan olay..." Bunun hakkında hiç mi hiç konuşmak istemiyordum. Sadece bu olayın kapanmasını ve tekrar yaşanmamasını istiyordum. "Cartman ben-" Sözünü kestim. "Özür dilerim Kyle. Aptallık yaptığımı biliyorum. Defalarca bunun hakkında uyardın beni. Ama ben sadece damarına basmaya devam ettim. Hoşuma gidiyor seni kızgın görmek. Suratın kızarıyor, gözlerin parlıyor. Adeta kendi benliğine bürünüyorsun ve ben senin bu hallerini çok seviyorum. Ama sırf seni böyle görmek için fazla ileri gittim, haklısın. Sadece konuyu kapatalım ve-" Bana sarılarak sözümü kesti. Belki de beni nasıl bir hale getirdiğini bilse hayatta sarılmazdı.

Yavaşça yüzünü boynuma gömdü ve konuştu. "Cidden böyle mi düşünüyorsun?" Nefesi boynuma değdiği için heyecandan sesimi çıkaramadım. Onun yerine kafamı sallamakla yetindim. "Özür dilerim Cartman. Ben... Senin böyle düşündüğünü bilmiyordum. Bugüne kadar olan her şey için." Boynumda ıslaklık hissedince ağladığını anladım. Şaşkınlığımdan kurtularak ben de ona sarıldım. "Ben de Kyle. Seni temin ederim ki bir daha asla böyle bir şey olmayacak.

Hayır Sevmiyorum ~Kyman~Onde histórias criam vida. Descubra agora