2. Sezon Bölüm 7/👨‍✈️👩‍💼

Start from the beginning
                                    

Arkaya baktığımda hiç araba yoktu pesimizde. Emre ondan sonra gaza yüklendi ve ara sokaklardan çıkıp, ana yol üzerinden hızla geçti. Kısa süre sonra arabayı otoparka bıraktık ve yürüyerek devam ettik. Emre elimden sıkıca tutuyordu. Soru sorup, ilgisini dağıtmak istemediğim için bende sessizce onu takip ediyordum.

Pansiyona girdiğimiz de Emre direkt merdivenlere ilerledi. İçerisi küçük bir büyük otele benziyordu. Fazla büyük değildi ama hoş görünüyordu. Hızlı ilerlediğimiz için fazla inceleme şansı bulamadan birinci kattaki bir odanın önünde durduk. Emre önce üç kere sonra bir kere sonrada üç kere kapıyı belirli aralıklarla çaldı. Kapı açılınca Semih kenara çekildi, gevmemiz için.

"Nasıl buldular bizi?" Emre girer girmez sorduğunda hepimizin aklında aynı soru vardı.

"Sabah gittiğimiz adamlardan birisi öttü büyük ihtimalle. Sana öldürelim demiştim!" Semih açıkça konuştuğunda odada benim olduğumun farkında değil gibiydi ikiside.

"Adamı araştırdm yeni çocuğu olmuştu. Sadece bir şans vermek istedim."

Gözlerim hızla Emre'ye döndüğünde pencereden dışarıya bakıyordu. Sesindeki o ton, o çaresizlik bütün hücrelerime yayıldı. Kendi baba olamayacağını öğrendikten sonra bir başka çocuğun babasını elinden almak istememişti. Bu sözlerden sonra Semih'te sessiz kaldı.

"Gamze sen burada kal, silahın yanında değil mi?" Emre bana doğru döndüğünde yanımdan hiç ayırmadığım silahımı çantamdan çıkartıp gösterdim.

"Biz nereye?"

"Sabah sağ bıraktığımız adamın yanına, tabi çoktan ortadan kaybolmadıysa. Bakalım ne ötmüş, ne duymuş?"

Semih başını sallayıp, onayladı. Arkasını dönüp odadan çıktığında Emre bana doğru yaklaştı. Gözlerimin içine bakarak, başını boynuma gömdü. Boynumu öptükten sonra saçlarımı kokladı. Bende sıkıca sarıldım. Beni geride bırakmak istemiyordu ama en son gittiğimde onlara fazlasıyla iş çıkarttığım için geride kalmam gerekiyordu. Gördüklerimden sonra özellikle Kurt'un sözüne güvenecektim.

"Geleceğim."

"Bekleyeceğim."

Emre benden ayrıldıktan sonra Semih'in peşinden çıktı odadan. Emre çıktıktan sonra kapıyı kilitledim. Semih'in kaldığı oda oldukça küçüktü, çift kişilik yatak, küçük bir giysi dolabı vardı. Camın yanında ufak bir masa ve iki sandalyeyle odanın köşesinde ki kapıda küçük bir tuvalete açılıyordu. Yatağın üstü temiz ve derli topluydu. Oturacak başka bir yerim olmadığı için yatağın ucuna oturup beklemeye başladım.

Saat neredeyse gece yarısına gelirken Emre mesaj attı. Geç geleceklerine dair. Yatağın yorganıni açmadan uçtan bir yastık alıp, yattım. Yastığın altına silahımı koydum, her an tetikteydim. Meraktan ölsemde, nerede ne durumda olduklarını bilmediğim için aramadım. Gözlerim yavaşça kapanırken, aklımda halen Emre vardı. Henüz yeni uyumuştum ki bir tıkırtı duydum. Saate baktığımda yarım saati geçmişti uyuyalı. Ses küçük tuvaletten geliyordu. Emre olsa beni uyandırırdı ya da yanıma yatardı, ayrıca kapı kilitliydi.

Yerimden doğrulup, yastığın altındaki silahı aldım. Silahı sıkıca tutup, sessizce yataktan kalktım. Odanın ışığını yakarsam belli olacağı için ışığı yakmadım ama pencereden loş bir ışık süzülüyordu içeriye. Hemen tuvaletin olduğu duvarın arkasına geçtim. Kapı dışarı doğru açıldığı için beni göremezdi. Bakışlarım yere kaydığında siyaha yakın parlak bir şeyler vardı. Sonrasında ise ne olduğunu anladım.

Yerdeki kan izlerine bakarken nefesim kesildi. Elimdeki silahın emniyet kilidini açtım. Titrek bir nefes verip duvarla kapının arasında hareketsizce durdum. Biraz önce gelen sesler artarken birisi küfür mırıldandı. Kısık çıkan sesle, kim olduğunu bilmediğim için adım sesleri bulunduğum yere doğru geldiğinde nefesimi tuttum. Tam kapı arkasında beni göremeyeceği şekilde durduğunda bir adım ileri çıkıp karanlıkta silahı sırtına dayadım.

Dağ Başında Aşk (Tamamlandı)Where stories live. Discover now