Kayıplara karışan peri

632 76 87
                                    

Sabahın ilk ışıkları boğuk hastane odasını aydınlatırken,çoktan gözlerini aralamış Yoongi,mırıldanarak kitabını okuyordu.

Jimin ise bir kaç dakikanın ardından gözlerini araladı. Hemen sonrasında bakışları hastane yatağına döndü, gülümseyerek bir "Günaydın" bahşettiğinde, Yoongi kitabından başını kaldırmadı, kırgın hissediyordu, fazlasıyla darılmış ve paramparça kalbiyle yaşama tutunan biri gibi,

"Konuşmayacak mısın benimle"
En sonunda bir kasırga kadar şiddetli  sessizliği bozan Jimin oldu, Yoongi ise bakışlarını kitabından çekerek Jimin'e baktı,ardından kitabı bıraktı ve doğruldu, "Bayım beni hastaneye getirdiğiniz için teşekkür ederim" sesi titriyordu küçüğün, sesi fazlasıyla titriyordu,
"Ancak beni çok üzdünüz, kalbimin bir enkaz altında ezilişine seyirci kaldım bayım, bana yemek vermek,elma ikram etmek zorunda değildiniz hiçbir zaman,bunu siz istemiştiniz ve muhtaçlığım vardı benim bayım,bir elmaya dahi muhtaçtım, cılız vücudum, zayıf kalbim bir lokmaya dahi muhtaçken siz yetiştiniz imdadıma, yemekler için değildi kalbim buna kırılmamıştı ya zaten."

"Ben farklı hissetmiştim, benim hatam bayım bana bu sözleri söylediğiniz dakikaların ardından yıkılmam benim hatam,kalbimin bu denli kırılması sizin suçunuz değil, kendinizce haklıydınız belki de, şimdi sizden istediğim benden uzak durmanız bayım, bana daha fazla umut vermeyin lütfen,zira ben kendi başıma ezilirken bana bu sözleri sarf eden sizin de hislerimin ağırlığında ezilmenizi istemem."

Jiimin ise bu sözlerin ardından iç çekti ve konuşmak için dudaklarını araladı, kelimeler ağır geldi dudaklarına,küçüğünün bu hali altında ezildi kalbi,taşların altında tek tek ezilen kum taneleri gibi.

Eğer gerçekten onun kırgınlığını bu saniyeler icinde düşünseydi tek kelime dahi edemez gözlerinde hazırda bekleyen yaşlarını penye t-shirt ünün ince eteklerine salıverirdi,ancak bugün konuşması gerektiğini hissediyordu, konuşması ve küçüğüne bazı şeyleri anlatması gerektiğini, zar zor araladı dudaklarını;

"Belki bir bahane olarak göremezsin küçüğüm, bahane de değil ya zaten, anlatıyorum sadece, yanlış anlama beni lütfen."

Yoon başını salladığında Jimin devam etti "O gün yıllardır güvendiğim ve her şeyimi iç içe yaşadığım insanların aslında gruplar halinde arkamdan işler çevirdiğine bizzat şahit oldum ve bu beni yaraladı, öyle çok canım yandı ki acılarım nefreti doğurttu kalbimde, belki saatlerce ağlamalı, belki de tavanın demirinden geçirilmiş basit bir kum torbasını saatlerce yumruklamalı."

"O an karşıma kim çıksa tüm sinirimi çıkarırdım ondan, öyle duygu karmaşası yaşıyordum ki her an patlayabilecek bir bomba gibiydim ve ben küçüğüm- " ikisinin de gözleri doluydu şimdi, "Sana patladım.." eşzamanlı gözyaşları yanaklarından süzüldü ikisinin de,

Yoon iç çekti, Jimin devam etti acı dolu bir kaç cümlesine, "Yemin ederim-" dedi ses titredi saniyesinde, dudakları da titriyordu, öyle zor konuşuyordu ki; Sus deseler senelerce susar ve konuşamaz gibi. Hıçkırdı büyük olan küçük olan sa sessizce döküyordu incilerini "Yemin ederim doğrular değil bunlar, korktum sana bir şey olmasından, öyle çok korktum ki tüm sinirimi sana döktüm. Hata yaptım çok kırdım seni bilirim,kalbinin narinliği simanda somutlaşmış sanki küçüğüm, çok incittim kalbini, özür dilersem de geçmez belki ama söz versem ve öpsem yaralarını geçer mi acısı? Belki kabuk bağlar hafifler unutturamam ama güzel günler yaşatırım sana, mutlu ederim kalbini,papatyalar takarım saçlarına, üzmem de narin benliğini elmalar da veririm sana,olmaz mı küçüğüm affedemez misin beni?"

Yoon yeniden acı dolu bir iç çekti ve dudaklarını araladı "Bayım neden bana bu denli yakın davranıyorsunuz? neden beni mutlu etmek için çabalamak istiyor, bana sözler veriyorsunuz? Bayım ben sadece bir dilenciyim gözünüzde unuttunuz mu?"

Jimin'in dejavu hissi ciğerlerini delerken hıçkırdı "Küçüğüm çok mu acıyor?" yoon gözlerini kaçırmakla yetindi, ardından araladı dudaklarını; "Çok kırdınız kalbimi bayım, bir papatya geçirmez bu defa, uğraşmaya da deymez,zira ben gözünüzde bir aç gözlüyüm, daha fazla isterim, benim için çabalamayın bayım, kendinize iyi bakın, beni düşünmeyin, ben iyi olacağım size de uğramayacağım,rahatsız etmeyeceğim, endişelenmeyin."

O gün yoongi taburcu oldu ve söylediği gibi Jimin'in karşısına uzun mu uzun bir süre çıkmadı,ne bahçeye geldi bir elma için, ne de papatya taktı penceresine, bir veda niyetine. Gün geçtikçe üzüntüden biten Jimin ne diyebilirdi ki, sonuna kadar haklı olan küçüğü için dur mu demeliydi diyemedi,diyemezdi de,ne cesareti vardı bunu demeye, ne de hakkı. Zira o şans elinden kayıp gitmişti,aynı kayıplara karışan peri gibi.


🐣🐱
Umarım beklentilerinizi karşılamıştır oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın sizleri seviyorum iyi okumalar ❤️❤️
-svd🎡

Te Molla✵YoonminWhere stories live. Discover now