Kİ 58.BÖLÜM

3K 230 273
                                    

Multi: Efooom❤

Salonda ki abimlerin golü sonrasın da bizimkileri protesto etmek için odama çıkmıştım. Yarın sabah erkenden yola çıkacağımız için valizimi hazırlayıp uyumam gerekiyordu. Dolaba doğru giderken aklıma gelen çiçek ve afra ile şeytani bir şekilde sırıttıp elimi uzattarak makyaj masasının üzerinde ki telefonumu alıp afrayı aramaya koyuldum.

İkinci çalışta açılan telefon ile hiç bekletmeden müjdeyi verdim."Afra hazırlanın tatile gidiyoruz. Yarın sabah sizi almaya geleceğiz. Şimdilik görüşürüz, ha bu arada çok eğleneceğiz hazırlanın, " diyip bişiler demesini umursamadan telefonu yüzüne kapattıp sırıttmaya devam ettim. Çiçek ve afra benim anaç tarafıma denk gelmemişlerdi. Çağan ve karana tatil boyunca yaklaşabileceklerini pek sanmıyordum. Madem,beni adardan uzak tutuyorsunuz. Sizde kızlarla uzak durun bakalım birbirinizden nasıl birşey beni anlamış olursunuz belki.

Dolabın üstünde ki valizi almak için parmak uçlarımda yükselmem yetmeyince oflayarak koridora çıkıp
"ABİ! " diye bağırdığım da aşağıda ki abim koşarak merdivenleri çıkmış ve soluğu yanımda almıştı.

(Yazarınız günah ben asla böyle bişi yaşayamacağğ...)

Abim ne oldu manasında kaç göz yaparken,"Abi ben valizimi iniremedim de dolabın üstünden yardım için çağırdım seni, " dediğim de gülüp burnumun ucuna vurarak içeriye yani odama girmişti. Bizimkilerin odasının kapısının önünde olduklarını gördüğüm de yüzlerine bakmadan tripli bir şekilde kapıyı şiddetli bi şekilde kapattığım da abim sırıtmıştı. Orkun abinin de abimin de haberi adardan vardı. Hastane de bizi sıkıştırdıkları ve bi kaç kez bastıkları için öğrenmişlerdi ama ikisi de bilmemezlikten geliyordu. Özellikle abim adara öyle bir bakıyordu ki, ağzına sıçacam der gibiydi adeta.

Abim valizimi indirdiğin de yatağıma oturmuştu. Kıyafetlerimi valize doğru fırlattırken yanına bi kaç kez vurduğun da gülümseyip pıtı pıtı yanına gitmiştim. Belini yatak başlığına tamamen yaslayıp beni de dizlerine oturtmuştu. Saçlarımı ağır ağır okşarken ellerimle oynamaya başladım. Abime onu yani babamı sormak istiyordum ama nasıl soracağımı pek bilmiyordum. Abim ellerimle oynadığımı görünce,"Çıkar bakiyim ağzında ki baklayı abicim," abime doğru gülüp,"Abi şey, o nasıl? " dediğim de abim anlamadığını belli edercesine kaşını çatınca,"Yani babam, nasıl? " saçım da ki elleri kısa bi süre durmuştu. Öylece etrafına baktığın da kafamı kaldırdım. Abim ona baktığımı fark edince beni tekrar dizlerine uzandırdı."iyi değil güzelim hatta,hiç iyi değil. Hastalığı her geçen gün daha da tetikliyor ve ilaçlarını almayıp öylece ölümü bekliyor. " dediğin de suçluluk ile kafamı eğdim. Sanırım ben o gün onu terslememliydim, çünkü o da abimi ve beni düşünmüştü haberim olmasa dahi beni koruyup kollamıştı.

Kafamı kaldırmadığımı gören abim yüzüme doğru eğilip,"Bana sakın kendini suçladığını söyleme," dediğin de çok geç kalmıştı. Ayağıya kalkıp abimim karşısına geçtim."Ben babamı görmek istiyorum abi." abimin önce hafifçe kaşları çatılmış ardından yüzünü büyük bir gülümseme kaplamıştı. Hızlıca kalkıp beni kolları arasına almıştı."Senin merhametine kurban olurum, sen hazırlan abicim hemen gidelim." diyip odadan çıktığın da gülümsedim. Derin bir nefes verip dolabın karşısın geçip açık renk jeanımı bacaklarımdan geçirip üstüne kırmızı yarım bi kazak geçirip saçlarımı yukarıdan sıkı bir şekilde topladım. Ayakabılarımı ayağıma geçirip makyaj masasının üstünde ki telefonu alırken gözüme çarpan parfümü elim aldım ama sıkmadım. Aklıma babamın annen gibi kokuyorsun sözü aklıma gelmişti çünkü. Parfümü öylece yerine bırakıp hızlıca odadan çıkıp merdivenleri sesli bir şekilde indim.

Kızımız İçinWhere stories live. Discover now